senin klavyeni giberim annenmiş gibi hissedersin. gibtir git dıbına soktuğum.

hayko cepkin denen bir arkadaş var. bir gözünde hastalık var. bu arkadaş ilk çıktığında ülkemizde alışılmamış bir tarzda müzik yapmıştı ve dikkat çekmişti. isterseniz onu biraz inceleyelim;

endüstriyel metal olarak adlandırabileceğimiz bir tarz olan bu müziğin temsilcilerinden en ünlüleri rammstein ve marilyn manson'dır. şimdi bu hayko denen arkadaş "altı üstü beş metreydi, dertlerinin birikimi" gibi anlamsız ve çok kısa bir şarkı sözüyle patlama yapmıştı. altyapı yetersiz, yaptığı vokal ise (scream veya brutal) türevlerinin çok ama çok altındaydı.

asi çocuğumuz hayko aslında sanat müziği çıkışlı bir arkadaştır. bununla ilgili başına gelen bir olayı sizlere hatırlatayım;
hayko, hülya avşar'ın sunduğu bir talk show progrdıbına katıldı ve hülya avşar ondan sanat müziği söylemesini istedi. hayko netti; "hayır tabiki". neden diye sordu hülya avşar, "çünkü çok saçma" yanıtını verdi.

oyunculuğunu da konuşturan hayko cepkin, bilimum dizilere konuk olmuştu. aynı zamanda beşiktaşlıydı. doğal hali, onun müzik tarzını sevmese bile çoğu izleyici tarafından benimsendi. katıldığı gece programlarında çok sevildi.

gelelim şimdiye. asi rakçı hayko cepkin sandığım üzere bu asi tavırla bir yere gelinmeyeceğini anlamış ve kimlik değiştirmiştir. hülya avşarı bozan, marilyn manson hayranı cepkin, bir çok programda uzun hava dahil olmak üzere tarzının dışında şarkı söyledi. hala lipton reklamlarında omuz sallama hareketiyle çok farklı tarzda, hatta bir müzik tarzı bile sayılmayan reklam cingılı söylemekte ve bestelemektedir. ayrıca eski arabesk şarkıları kendince coverlamakta ve ilk çıktığında yazdığı iki satır şarkı sözünü bile yazamayacak hale gelmiş bulunmaktadır.

hayko cepkin, asi, delikanlı, doğal ve hayranlarının tabiriyle "adam" hayko cepkin, günümüzde mankenlerin oyuncu olması denginde bir hareketle, kendisini arabeske, "lipton iç oh be" diyerek reklamlara vermiştir. ve eminim teklif geldiği taktirde ucuz bir film (geçmişte zaten bulundu) veya diziye verecektir.

bir marilyn manson, bir rammstein olmak için çıktığı yolda lipton ice tea şeftali kıvdıbına gelerek ülkemizde sanat ve sanatçının amacını ve ne yazık ki olmamasını bir kez daha suratımıza çarpıyor.

teşekkürler.

kinder reklamlarındaki samimiyetsiz anne ve çocukları.

arda turan'ı evladından çok seven ntvspor sahibi ve çalışanları.

elinde kamerayla kapıda beliren calgon satıcısına, karısının amcığını görmüş köylü gibi şaşıran teyzeler.

memetali bey bi yardımcı olun diyen, dünyanın en gerçek aileleri.

kocası hakkında "hayır gidemez." demek için yarışmaya katılan, koca ömrünü tek bir yannan yiyerek geçirecek olan kültürsüz kezbanlar.

birlikte çalıştığı erkeklere karşı, "ben sizden değilim, ben zengin erkeklerin klasmanındayım." tavrı takınan, yuvarlak zütlü, bayan özel güvenlik.

burak özçivit'in dizi arkadaşı olan kızdan daha güzel alınan kaşları.

"azcık da ben sunuym" hissiyatıyla arkadaşının susmasını bekleyen, "maçı kim oynuyor"dan ziyade "maçı kim daha güzel anlatıyor?" derdinde olan lig tv spikerileri.

üzerinde 2 beden büyük north face marka gocuk, ayağında çoğumuzun evinden geniş, columbia marka bot olan gibik araştırma görevlisi.

öptüğü kızı gibtim diye anlatan heyecanlı gençlerimiz.

partneri domal dediğinde kurbağa gibi eğilen, dıbına bakıldığında "utanıyorum" serzenişinde bulunan, gibişten hemen sonra kocacım moduna giren, hızla uzaklaşılması gereken cühela kızlarımız.

fanatiklikten anasını sarı kırmızıya boyayan akıl küpü ergen galatasaraylıların yenildikleri günün akşamında futbolun ne kadar gereksiz olduğu hakkında verdiği konferanslar.

bembeyaz türbanı, koskoca zütleri, makyajdan içine hava almayan ciltleri ile canımız ciğerimiz türk kızlarını irite ettirecek derecede özgüvenli yürüyen suriyeli hatunlar.

polise, askere, devlete, sisteme sallamaktan bir hal olan, debe'ye girmek için anasının gibiş performansını bile eleştirecek huur çocuklarının, "ben bir askerim... " ile başlayan hikayeleri bayıla bayıla dinleyip debe'ye sokmaları.

sayın başbakanım, ben bir esnafım. paat!

- adın ne?
+ billur
- aaa ne güzel bir isim. anlamı ne?
+ koç daşşağı...

bilenler bilir 2.48 boylarında, esmer, sarı saçlı, mavi gözlü kaslı ve esprili bir kişiyim. ailemin tamamı doktor, ben de özel bir hastanede hastabakıcılık oynuyorum. birkaç defa yurtdışında bulundum. yurt dediysem devlet yurdu değil, özel yurt yanlış olmasın. neyse 12 sene önce amerika'da hollywood'da çarşıda dolaşıyorum. baktım bir kalabalık bir hengame var. hengame japon peçete katlama sanatıdır bu arada. neyse ilgimi çekti gittim baktım, cast away filmi çekiliyormuş. ben de iş makinası filan var sandım aq. tam döndüm gidecekken karşıma tom hanks çıktı ve çok karizmatik bir cildin var filmde oynamak ister misin dedi. ingilizce bişeyler daha dedi ben anlamadım tam. yes filan diyorum heyecanımı görmeniz lazım. sonra çıkardı bu. telefonunu birini aradı. bir süre sonra şarjım bitti seninkini kullanabilir miyim dedi, tabi dedim verdim. bu konuşuyo uzun uzun dedim heralde beni anlatıyo. bi ara arkamı döndüm bu bir koydu deparı kaçtı gitti amk zütürdü telefonu. dedim senin ananı avradını gibeyim ıssız adada kala kala medeniyeti unutmuşsun, maganda olmuşsun. gittim nypd'ye (new york pide departmanı) kuşbaşılı pide söyledim. yedikten sonra da ilk otobüsle köyüme döndüm.

ben: kardeş s.a

k*rd: a.s quzi qeri hewal

b: bana banko bir maç lazım kuponu tamamlayacağım, söyleyebilir misin?

k: hele hewal dur baham. hmm... diyerbekir... hmm... amed... gardaş sen şeyi yazasan, menkıstır ms1 veresen.

b: ananı soyunu sopunu dilini ırkını evini barkını ananın dıbını gibeyim bin!

k: noluyor lo?

b: sözlüğe yazacam kusura bakma kardeşim, kolay gelsin. beyler beni bi omuzlarınıza alsanıza iki dakka!

beyler merhaba. 33 yaşındayım, 2 çocuğum var ellerinizden öper. size gerdek gecesi yaşadığım enteresan bir olayı anlatacağım. şimdi beyler bilenler bilir gerdek gecesi erkeklerden ziyade kadınlar için daha önemli ve heyecanlı bir olay olarak anlatılır. ama emin olun aynı şekilde erkek için de çok heyecanlı. ben evliliğimden önce abartı olmayacak kadar cinsel deneyim yaşadım. fakat ona rağmen düğün gecesi beni evlilikten ziyade başka bir heyecan da sarmıştı. onun adı gerdek heyecanı. konuya geçeyim. düğün gecesi eşimin kuzenleri malum içip içip ortalığın anasını gibtiler. eğlence onlar için had safhadaydı. biz de artık gecenin sonlarına doğru iyice yorulduk ve nihayetinde düğün bitti ve odamıza geçtik. sonunda başbaşa kalmıştık ve kalbim yerinden çıkacak gibiydi beyler ben hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. aklıma daha önceki deneyimlerimi getirmeye çalışarak kendimi rahatlatıyordum. eşim yanıma geldi, beni öptü ve üzerimdekileri çıkardı. sonra domaltıp öyle bir gibti ki ağzım açık kaldı. canım kocacım onu çok seviyorum.

adam çökertmek dedi ya la.

tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin.

akp seçmeni detected

kürt, ülkemi seviyorum diyince Türk olmaz...

- Hun atasözü

belki de karın sevgilisini seninle aldatıyordur. bir de böyle düşün...

kinder reklamlarındaki samimiyetsiz anne ve çocukları.

arda turan'ı evladından çok seven ntvspor sahibi ve çalışanları.

elinde kamerayla kapıda beliren calgon satıcısına, karısının amcığını görmüş köylü gibi şaşıran teyzeler.

memetali bey bi yardımcı olun diyen, dünyanın en gerçek aileleri.

kocası hakkında "hayır gidemez." demek için yarışmaya katılan, koca ömrünü tek bir yannan yiyerek geçirecek olan kültürsüz kezbanlar.

birlikte çalıştığı erkeklere karşı, "ben sizden değilim, ben zengin erkeklerin klasmanındayım." tavrı takınan, yuvarlak zütlü, bayan özel güvenlik.

burak özçivit'in dizi arkadaşı olan kızdan daha güzel alınan kaşları.

"azcık da ben sunuym" hissiyatıyla arkadaşının susmasını bekleyen, "maçı kim oynuyor"dan ziyade "maçı kim daha güzel anlatıyor?" derdinde olan lig tv spikerleri.

üzerinde, 2 beden büyük north face marka gocuk, ayağında çoğumuzun evinden geniş, columbia marka bot olan gibik araştırma görevlisi.

öptüğü kızı gibtim diye anlatan heyecanlı gençlerimiz.

partneri domal dediğinde kurbağa gibi eğilen, dıbına bakıldığında "utanıyorum" serzenişinde bulunan, gibişten hemen sonra kocacım moduna giren, hızla uzaklaşılması gereken cühela kızlarımız.

fanatiklikten anasını sarı kırmızıya boyayan akıl küpü ergen galatasaraylıların yenildikleri günün akşamında futbolun ne kadar gereksiz olduğu hakkında verdiği konferanslar.

bembeyaz türbanı, koskoca zütleri, makyajdan içine hava almayan ciltleri ile canımız ciğerimiz türk kızlarını irite ettirecek derecede özgüvenli yürüyen suriyeli hatunlar.

polise, askere, devlete, sisteme sallamaktan bir hal olan, debe'ye girmek için anasının gibiş performansını bile eleştirecek huur çocuklarının, "ben bir askerim... " ile başlayan hikayeleri bayıla bayıla dinleyip debe'ye sokmaları.

sayın başbakanım, ben bir esnafım. paat!

biraz hızlı geçiyorum, ilgi görmedi.

çevrediklere söyledik, adam nefes almıyor ölmüş galiba dedik. millet toplandı tabi. ambulansı aradık. bu arada olay New Hempshire'da geçiyo beyler. ingiliz polisi de olay yerine geldi, bizi alıp karakola zütürdüler. Olanları anlattık fakat bi sıkıntı var adamın arabasından bir silah çıkmış ve bu silah bir olaya karışmış. yani temiz değil. ben altıma sıçıyorum ama bin asım'ın umrunda değil. sakin ol amk diyo bana sürekli, nolacak sanki. ben sanki adam öldürmüşcesine panik içindeyken koridorun başında babamla annem görününce ben birde salya sümük ağlamaya başladım. bin asım bir yandan gülüyor, bir yandan da başımızda duran polise cuvara var mı diye soruyordu. ifadeden sonra evlerimize dağıldık.

ertesi gün ben, asım ve bizim sınıftan iki kız öğle arasında okulun çevresinde bi bankta otururken yanımızda bir araba durdu. içinde 50 yaşlarında bir amca bize bir adres sordu. asım el kol hareketleriyle tarif ettiyse de adam anlamadı. asım da "yakın zaten, dur beraber gidelim dedi, hem biz de içecek birşeyler alırız". öyle diyince kızlar direkt arazi oldu, biz gelmeyiz dediler. asımla biz bindik arabaya. adamın sorduğu yer 500-600 metre yoktu. vardığımızda adam, gençler çok teşekkür ederim, gelin içeceklerinizi ben ısmarlayayım dedi. biz yok mok desek de adam ısrar etti, kabul ettik. içecekleri aldık, kasaya geldik adam "ah cüzdanım arabada kaldı gençler siz bekleyin hemen alıp geliyorum dedi.". biz amca gerek yok dedik, biz alırız dedik. minnet rica, yalvardı adam biz de mahcup etmemek için peki dedik bekliyoruz kasada. arkadaki kadına sıramızı verdik filan. ama bekliyoruz, 10 dakka oldu, 20 dakka oldu adam yok. lan kararsız bekliyoruz elimizdeki kolalar ılıdı. asım giberim dedi ver şunun parasını gidelim. neyse ödedik çıktık kapıya. adam arabasının içinde hareketsiz oturuyor, böyle sanki kitlenmiş gibi. ben boşver dediysem de bin asım gitti kapısını açtı bunun, sövecek. içeri amca diye seslendi, bir baktık adam nalları dikmiş, sizlere ömür. ölü amk...

anneni eksileyerek gibtim

sen nasıl bir işsizsin ki okudun bunu. tebrik ederim kardeşim.

beyler cümleten s.a

öncelikle kendimi tanıtıp, mevzuya geçeceğim. ismim baturalp, 16 yaşındayım. beyaz tenli, koca kafalı, armut zütlü, özgüvensiz bir dalyannanım. vücudumda tüy'ün t'si yok. gibimde kıl çıksın diye günde 2 defa jiletle kesiyorum. en yakın arkadaşım bin asım kızları zütürürken, ben tenefüste şakalaşma bahanesiyle memesini avuçladıklarımı akşam enfes bir 31 malzemesi yaparak ruhumu doyuruyorum. gibimden sidik dışında bişey çıkması henüz 1 hafta öncesine dayanıyor. ondan önce hava boşalıyordum (sanırım helyum). okuldaki kız arkadaşlarım beni zararsız görmeyi bırakın, kalkmış gibimin üzerine otursalar, pratik olarak cinsel birleşme sağlansa, yine de ruhen ve manen benim onları gibebileceğime inanmazlar. sigara içmem, binlik lügatımda yok. kuulluk dediğimiz şeyi yalnızca babam zorla cuma namazına zütürdüğünde gerçekleştiririm. adidas basket topum var. fakat her seferinde bizim bin asım topumu alıp pis burunla havaya dikiyor, akabinde de kızları alıp gidiyor. annemle misafirliğe gittiğimde her ikram edilen şeye "hayır, teşekkür ederim" demeye kodlanmışım. komşunun kızı bize geldiğinde ona almanya'dan gelen robotumu gösteriyorum ama o bin asım'ı öpüyor. hep asım'dan bahsediyor, ondan dert yanıyor. gece annemle babamın sesine uyanıp çok kere ağlamışlığım var. seslerin sebebini bin asım'dan öğrendim (tabi o zaman da ağladım). kavga etmekten çok korkuyorum. biriyle tartışırken bile kekeliyorum, gözlerim doluyor. 2 sınıf başkanlığım, 1 sınıf başkan adaylığım, 1 sınıf başkan yardımcılığım, 5 takdir belgem, 3 onur belgem, 1 üstün başarı belgem, 1 şiir yarışması birinciliğim var. asım'ın teşekkürü bile yok. bin asım.

şimdi mevzuya gelirsek. ben, asım ve bizim sınıftan iki kız öğle arasında okulun çevresinde bi bankta otururken yanımızda bir araba durdu. içinde 50 yaşlarında bir amca bize bir adres sordu. asım el kol hareketleriyle tarif ettiyse de adam anlamadı. asım da "yakın zaten, dur beraber gidelim dedi, hem biz de içecek birşeyler alırız". öyle diyince kızlar direkt arazi oldu, biz gelmeyiz dediler. asımla biz bindik arabaya. adamın sorduğu yer 500-600 metre yoktu. vardığımızda adam, gençler çok teşekkür ederim, gelin içeceklerinizi ben ısmarlayayım dedi. biz yok mok desek de adam ısrar etti, kabul ettik. içecekleri aldık, kasaya geldik adam "ah cüzdanım arabada kaldı gençler siz bekleyin hemen alıp geliyorum dedi.". biz amca gerek yok dedik, biz alırız dedik. minnet rica, yalvardı adam biz de mahcup etmemek için peki dedik bekliyoruz kasada. arkadaki kadına sıramızı verdik filan. ama bekliyoruz, 10 dakka oldu, 20 dakka oldu adam yok. lan kararsız bekliyoruz elimizdeki kolalar ılıdı. asım giberim dedi ver şunun parasını gidelim. neyse ödedik çıktık kapıya. adam arabasının içinde hareketsiz oturuyor, böyle sanki kitlenmiş gibi. ben boşver dediysem de bin asım gitti kapısını açtı bunun, sövecek. içeri amca diye seslendi, bir baktık adam nalları dikmiş, sizlere ömür. ölü amk.

devamı sonra beyler, teşekkür ederim.

özet: bin asım ve ölü adam.

not: görseldeki adamı tanıyana 40 incicoins.

ucuza gittiğine...

beyler cümleten s.a

yıllardır üzerinde çalıştığım, georgia state üniversitesinde asistanlığını yaptığım iktisat profesörü sn. gwen mcroberts hocamın yardımlarıyla tamamladığım, mikro düşünmektense makro düşünmemi sağlayan, Türkiye'deki her bir kişiyi milyoner yapacak tezimi sizlere açıklıyorum. Vatana millete hayırlı olsun. Allah devletimize ve milletimize bolluk, refah, birlik ve dirlik nasip etsin. Bir çağı kapatıp yeni bir çağ başlatacak olan projeme geçecek olursam;

78 milyon vatandaşı olan Türkiye'de benim kurduğum bir para havuzu olacak. Her vatandaş buraya 1 tl verecek ve havuzda Tam 78 milyon tl birikecek. Bunu her gün yapacağız ve biriken parayı her gün başka birine vereceğiz.

Bu başarımı başta aileme, hocalarıma ve arkadaşlarıma, daha sonra ise tüm milletime olan sevgime borçluyum. Eğitimim konusunda bana maddi ve manevi destek sağlayan hukuk profesörü sn. adnan ziyagil ve eşi sn. bihter yöreoğlu'na teşekkürlerimi bir borç bilirim. şu dakikadan sonra yüklendiğim sorumluluğun farkındayım ve umarım sizlerin de duasıyla bu başarımı daha da ileri zütürerek ziraat bankası sınavını kazanıp veznedar olabilirim. hayırlı cumalar.

ekleme:

- bunu okuyacağıma ölürüm diyenler. babanızın dediği gibi okumayan adama ekmek yok.
- 1 tl yerine 2 tl atalım diye düşünenler. 2 tl'ye tavuk döner + ayran yerim amk ne havuzu ne zengin olması.
- mahalle günü mantığı diyen arkadaş. günde kısır olur, burda yok.
- en son para kazanacak kişinin 78 milyon gün beklemesi gerek haykırışını yapan esnaf emeklisi zütveren kardeşim. sen ilk sıradasın.

ay canım eniştem bülüğünü burkmuş bugün. hep duyardım da ilk defa gördüm. çok acıyo dedi, ben de hiç kıyamam. biraz masaj yaptıktan sonra geçsin diye öptüm. şişliği indi epey. inşallah çabuk atlatır.

beyler. "bilek" diyenler var. beyler?

sıra bende mi?

tek bir kitap okuyarak, tek bir şiir ezberleyerek, ordinaryus profesör takılanlar.

2 saat boyunca bindiği arabaları, gibtiği karıları, gittiği ortamları, biz şöyleyiz böyleyiz diye anlattıktan sonra 20 tl'lik hesabı size kitleyenler.

1 imza için adamı 1 saat kapıda bekleten başhekim yardımcısının egosu.

çevresindekilerin "iyi çocuk ya" diye bahsettiği yumurta çocuk, iyilik meleği, herkesle aynı samimiyette olan arda.

"dün gece 2 yetmişlik içtik. 250 tane bira içtik. geçen bir içtik. içmekten altımıza sıçtık. yılbaşında fena içtik. içtik. içtik. içmekten başka hiçbir muhabbetim yok!" diye avaz avaz yırtınan içler acısı gençler.

kız gördü mü zütü başı ayrı oynayan, erkek ortamında zütünde yannan var gibi 5 dakka oturamayan girişken ama bakir kardeş.

"hadi bi sigara içelim. gidiym de çay sigara yapiym. beyler hadi sigaraları yakıyoruz." diyerek mutluluğu sigaraya endeksleyen yitik çocuklar.

iki tane akor bilip piyasalarda gitar virtüözü takılan ses bilimci arkadaş.

"ay ben yemek yapamam." diyip, mal bu tavrını takınan, tok satıcı, eyvallahı olmayan müzmin, abaza, kezban kız kardeşlerimiz.

bunlarla dalga geçmeyin beyler.

belki bunu da seversiniz: http://www.incisozluk.com.tr/e/168833846/

kız eli olsa giberdik diye hayal kuran bir güruh, yeri geldiğinde sana gibişin nasıl bir sanat olduğu konusunda ders vermeye kalkışıyor.

aşilinden ok yiyerek ölen bir kahramanı barındıran tarih, kafasından 7.62 kalibrelik mermi yiyen bir türkücünün yaşama tutunmasını da bizlere izletiyor.

evde bugün acaba kime ayar vermiş olsam diye düşünen şizofrenlerin hayal güçlerini tebrik ve takdir ediyoruz.

hiçbir tak olamayanların "ağbii kaybedenler kulübü yea" haykırışını, köfteye gidelim serzenişinin altında yaşamak için 2 saatlik gibik bir filmi sebep göstermesini seyrediyoruz.

antidepresan, bir sınıf için modayken, asıl ihtiyaç duyan kesim için bir deli raporu anldıbına gelebiliyor.

"manyaklar iphone 6s plus için kuyruğa giriyolar" eleştirisini yapan adamın çarı çalındı diye intiharın eşiğine gelmesi çok muallakce değil mi?

breaking bad'de walter white'ın çatıya pizza atma sahnesinin 1 defada çekilebilmiş olması da, bill gates'in windows'u tanıtırken bilgisayarın mavi ekran vermiş olması da, benim tavlada üst üste 6-6 atıp arkadaşımın tripe girmesi de şans. şansını kendin yarat falan.

müslüman bir ülkede doğmasa müslümanlığı seçme ihtimali %0.001 olan dayılarımızın cihat aşkıyla yanması, çocuklarının bonzai'den nirvanaya ulaşmış olması istikrarın sürmesi anldıbına geliyor.

mısır'da yasa çıkacaktı; bir adam ölen karısını 3 saat boyunca gibebilme hakkına sahip. niye 4 değil?

"anamız, analarımız. bizim millet gibisi yok ağbi. dünyadaki en şerefli milletiz." ile "elin avrupalısı yapıyor. bi onlara bak bir bize. almanya'da osurmak ayıp değilmiş." arasında ölüp gideceğiz. bizim evde de osurmak ayıp değil bu arada.

öptüm.

senin sevdiğin şeylerin anasını zütünden gibeyim.