0
*hata: Nöbetçileri, fırtınanın şiddetinden nöbet yerlerini bırakıp şuraya buraya
sığınmışlardı. Hey Ulu Tanrı! Nerelere kaadir değilsin! Bir avuç mücahit kulunu,
Karlos kafirinin yel zütürmez ordusuna ve deryayı kaplayan donanmasına karşı muzaffer
eder misin? Bu da senin lütfuna bağlıdır.
•
hata: Haçlılar’ın vaziyeti, kelimelerle anlatılamayacak derecede kötüydü. Bizzat
Karlos Kral, ki Avrupa’nın yarısına sahipti, değerine paha biçilemez atını kestirip
afiyetle yedi. Cezayir’den kaçarken, başındaki tacı fırlatıp deryaya attı. Hakanımız
Sultan Süleyman Han’a özenip ordusunun başına geçmek istemişti. Fakat hakanımız gibi
asker olarak yetişmiş bir hükümdar değildi. Ömründe tek başına bir orduya kumandanlık
etmemişti. Askerlik ve derya ilimlerinin külli cahiliydi. Karlos Kral, az daha esir
düşüyordu. Ancak kendisini koruyan Malta şövalyeleri sayesinde ve Hasan Bey’in
askerinin az olması yüzünden kurtulup kaçtı... ..DD