eski hesabı (bkz: return0) olan, sözlüğün esas adamlarındandır. bilgi birikim yönünden buradaki veletlerin %99.9'undan daha üstün olmasına rağmen sözlükte popüler olamamasının sebebi; yine buradaki veletlerin %99.9'unun yaş ortalamasının 12-14 aralığında olmasından ileri gelmektedir.

kendilerine selam olsun.

Kimsenin kimsenin toprağını işgal ettiği yok. Madem Araplar topraklarını o kadar çok seviyordu, o zaman vaktiyle satmayacaklardı. Lafa gelince "ama ziyonistler işgal etti yeaa" demesini biliyorsunuz ama iki kuruş için Yahudilere köpeklik edende yine sizsiniz, o nasıl olacak?

Bugün israil'li vatandaşların bölgedeki varlığı tamamen uluslararası hukuğa uygundur, yani yasaldır. Ha, israil'in benimde eleştirdiğim bir takım uygulamarı yok mu? Elbette var. Lakin oradaki Yahudi popülasyonunun varlığı bunlardan birisi değildir, bunu diyorum.

Peki yapılması gereken nedir diye soracak olursanız, ona da deyineyim. Şahsen her ne amaçla olursa olsun israil ile gerek siyasi gerekse ekonomik ilişkilerimizi mümkün olduğunca geliştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Böylece hem israil'in Orta Doğu'daki ayrılıkçı terör örgütlerine verdiği desteği engellemiş oluruz hem de ABD ile olan problemlerimizin büyük kısmını aşmış oluruz. Çünkü israil terör örgütlerine keyfinden dolayı değil bölgede yalnız daha doğrusu "dışlanmış" olduğu için yardım yapıyor. Eğer Orta Doğu'nun en güçlü ülkesi olarak israil'in yanında olursak, halihazırda yalnız olan israil; bizle arasını bozmamak için başta PKK olmak üzere terör örgütlerine yardımını kesecektir (elbette bizde israil aleyhine verdiğimiz destekleri çekeceğiz). Bu tam anlamıyla win-to-win durumu, hem bizim hem de onlar için. Ek olarak ABD ile ilişkilerimizi düzeltmemiz de yine israil'e bağlı zira Abd'nin Orta Doğu politikası israil'in güvenliği üzerine kuruludur. Şu an ABD ile papaz isek ve ABD bizim düşmanlarımıza öyle veya böyle destek veriyorsa sebebi birazda bundan kaynaklanıyor. Zira mevcut hükümet açıkça israil'in terörist ve düşman olduğunu haykırıyor meydanlarda. Her neyse, israil ile dost olmak ABD ile de dost olmak demek ve bu, ABD-israil dostluğuyla PKK binlerinin işini kolaylıkla halledebileceğimiz anldıbına geliyor. Yine tam anlamıyla win-to-win durumu...

Son olarak israil'de ki terörist organizasyonları savunan herkes istisnasız terör sempatizanıdır. Hamas, Hizbullah, El-Kaide, IŞiD, PKK vs... hepsi aynıdır. Bunlardan birini dahi savunabiliyorsan hepsini savunursun! Dolayısıyla, ben israil'in terör örgütleriyle yaptığı mücadeleyi desteklerim lakin bu uğurda masumları öldürmesine şiddetle karşıyım tabiki. Buna benim gibi hassasiyet gösteren insanlar belki bu önerilerime karşı çıkacaktır. Lakin olaya duygusal baktıkları için yanılmaktadırlar. israil'le ilişkilerimizi -özellikle ekonomik alanda- ne kadar geliştirirsek oradaki masumları o kadar iyi koruyabiliriz.

Neden mi? (bkz: ekonomi)

"I say thank God for government waste. If government is doing bad things, it's only the waste that prevents the harm from being greater."

"I think the government solution to a problem is usually as bad as the problem and very often makes the problem worse."

Ve tabi ki:
"If you put the federal government in charge of the Sahara Desert, in 5 years there'd be a shortage of sand."

Süleyman Demirel vakti zamanında ne yaptıysa aynısını yaparım. Ha ben kızı doğurganlığını kaybetti diye terk etmişim ha o da beni kanser oldum diye terk etmiş. ikisi arasında hiçbir fark yok. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına reva olarak göremezsin.

Sonunda vergisinin nereye harcandığını sorgulayan bir TC vatandaşı... Spoiler gibi olacak ama böyle sorular üzerinde derinlemesine bir analiz yaptığın vakit işin sonu liberalizme çıkıyor panpa. Hadi hayırlısı...

Şu sözlükte kendimi bildim bileli bu kanser tayfaya bunu anlatmaya çalıştım. Hak yol Liberalizm'e erişme şerefine nail olan 5 panpamızı saymaz isek * daha bir tanesinden bile "faşist" , "burjuva" veya "amerikancı" yaftası yemediğim mantıklı bir geri dönüş almadım. Azmini kırmak istemem panpa lakin 'anlamıyorlar'

Benim bahsettiğim devrim tanımına girmiyor, ek olarak burjuva devrimi dediğimiz şey biraz müphem bir kavram. Sistematik bir devamlılığı veya belli bir ideolojisi bile tam olarak yok.

Şimdi bu biraz da devrimi nasıl tanımladığımıza bağlı olarak değişir. Ben daha çok siyasal/politik olan ve etkisi tüm dünyaca hissedilen "devrimleri" kast ederek söyledim. Yoksa Sanayi Devirimi'ni veyahut Atatürk Devrimleri'ni felan kapsamıyor o ifadem.

Ne demek panpa, cehalete karşı görevimiz bu bizim *

Mesele o kadar da sığ değil. Evet, bu devrimin altında işin finansman ayağı yatmaktadır lakin devamında devrimin getirdiği sonuçlar çok daha geniş kapsamlıdır ve "üzerinde güneş batmayan imparatorluğun" esas temellerinin oluşmasına neden olmuştur, mesela "hukukun üstünlüğü" gibi. Bir de devrimin finansman ayağında "ekonomi içeride mi dönsün yoksa dış ticaret mi olsun" tartışması yaşanmamıştır zira o dönem bu kavramlar (dış ticaret hacmi gibi) çok da popüler değil ve bu adamlarında ekserisinin toprak ağası olduğunu hesaba katarsak ne tür muhabbetlerin döndüğünü daha net anlayabiliriz diye düşünüyorum.

işin aslı kralın borçlanma kontratlarına uymaması ve bu duruma tepki gösteren (yani dolandırılan ve dolandırılan bu insanlardan nem alanlar) kesimin; temelleri 13. Yüzyılda olan magna carta'yı tekrar tesis etmek istemesi yatar.

Allah belanızı versin lan, bunun nasıl başlığı açılmaz!

Dünya tarihinde insanlığa bir katkısı olan tek devrimdir. Sonucu ile ingiliz Krallığı bir daha hiç dönmemek üzere istibdad rejiminden "anayasal monarşi"ye geçmiş ve kilisenin taasubunu da sonsuza dek ortadan kaldırmıştır. En nihayetinde ingilizler bu yaptıklarının karşılığı olarak yeryüzünün görüp görebileceği en büyük imparatorluğunu kurmuş ve ciddi ciddi dünyanın beşte birine (1/5) sahip olmuşlardır.

Eğer illa "ben devrimciyim" diyorsanız, işte benimsemeniz gereken devrim tipi budur.

Helal et.

Bu ülkede liberal hukuk düzeni tesis edilmez ve serbest piyasa ekonomisi tüm normlarına uygun olarak uygulanmaz ise Türk halkı böyle ağlamaya daha çok devam eder. Hele hele Siyasal islamcılara alternatif olarak solcuları görüp onlara oy verirse 20 sene sonra daha beter ağlar. Çözüm sağcı veya solcu totaliter yöntemlerde değildir. Tek bir çözüm vardır o da özgürlüktür.

(bkz: liberalizm)
(bkz: kapitalizm)
(bkz: serbest piyasa ekonomisi)

Yahudilikten aldığım tadı başka hiçbir şeyden almadım... Belki bilardo... Ama yok lan Yahudilik daha güzel...

Oraya bir Yahudi daha yazmanızı rica edeceğim.

Türk demokrasi tarihinin çıkardığı tek deha. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum. ideallerin bir gün tekrar ve daha güçlü bir şekilde kurulacak BABA!

Olaylarda öldürülen Zekeriya Öngören'i öldürüp öldürmediği tam belli olmayan, lakin şahsın kendi ifadesinde de belirttiği gibi, Zekeriya Öngören'e ateş açtığı kesin olan komünik arkadaştır Erdal Eren. idam edilmesinin doğruluğu/yanlışlığı tartışılabilir, lakin ceza alması kesinlikle elzem olan birisidir. Ha ben idama tamamen karşıt birisi olduğumdan iddıbını onaylamıyorum ancak kalkıp da "bu arkadaş suçsuzdur yeaaa" demekte büyük bir aymazlıktır.

Tanım: Hapis cezası alması gerekirken idam edilip belli kesimlerce kahramanlaştırılan suçludur.

Kaynak olarak Emin Çölaşan - Önce insanım Sonra Gazeteci kitabı ve Savaş Ay'ın röportajına bakılabilir.

Semavî dinleri savunacağız!

Zaten vaadim şu andan daha iyi olmak değil; Avrupa'nın en iyisi olmak. Liberal vizyonu dediğin geniş olur, büyük düşünmemiz lazım.

Yalnız şaka maka, cidden ekonomi bakanı olsam tüm yapacaklarımı ilk senemde yapar daha sonra bakanlıkta ki koruma, şoför ve danışmanım hariç herkesi işten kovardım herhalde amk. Sonuçta vergi mükelleflerine yük olmamak lazım. Ehheeheheheheheh

Ekonominin başına yaz beni yeğenim... Eğer muvaffak olursak, memleketi beş senede isviçre yap(a)maz isem, bu göreve geldiğim gibi bırakmasını da bilirim!

Deniz Gezmiş gibileri maşa olarak kullanmış, 12 Mart karşı darbesi ile de tamamiyle bertaraf edilmiş olan deli saçması bir düşünce. iyi ki bu salaklar beceriksiz olmuş diyorum, zira iyi kötü gene bir serbest piyasamız var bugün. Lakin işin kötü tarafı, bu fikrin ezilmesiyle sol daha militarize olmuş ve 70'lerin ünlü terimi "anarşi"nin hortlamasına vesile olmuştur.

Tabi bu arada 1965-71 yılları arasında sağlanan %7'lik ekonomik büyüme ve %5 enflasyonlu Türkiye'nin gelişimini bu salak fikirler uğruna yok edilmiştir.

Milli Demokratik Devrimcilerin "kullan-at" mantığıyla maşa olarak kullandığı komünik arkadaş. Lakin devrim hayalleri 12 Mart karşı darbesi ile suya düşmüş, ihalenin faturasıda sokaktaki bu şahıs gibilere kesilmiştir çoğunlukla. 27 Mayıs 1960'da da benzeri olaylar yaşanmış, darbeci cunta ilk olarak üniversitelere bu tip arkadaşları salarak, darbe koşullarının oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Ayrıca, şu an kendini Atatürkçü olarak tanımlayıp da bu arkadaşı savunan panpalarıma acı bir haberim var, onu da söylemeden geçmeyeyim. Sevgili Deniz Gezmiş'i destekleyen Atatürkçü arkadaşlar, eğer Deniz Gezmiş 60'larda yaptığının onda birini dahi Atatürk devrinde yapmış olsa idi düzinelerce kez asılır cesedi de ibret olsun diye Tandoğan Meydanın'da çürümeye bırakılırdı. Bilginize...

Lan salak huur evladı, desene en başında "Jöhpöh31"ci tayfadan olduğunu. Bir de dikkate alıyoruz böyle liseli salakları. Gerçi inci sözlük'de bunun aksini düşünmem kabahat amk.

Şimdi gibtirolup sözlükteki Perinçekçi arkadaşlarınla vatanı kurtarabilirsin asalak huur çocuğu. Diğer aklı başında arkadaşlarla bu konuda tartışmaya her zaman açığım.

Adamdan "ABD 35 bin (35.000) tırlık yardım yaptı" iddiasını kanıtlayacak bir tane 'sarih kaynak' istedim; verilen cevaba bak: "Google'a ABD sevkiyatı yaz". Ahahahah. Yav kardeş şaka mı yapıyorsun yoksa ciddi misin? Sarih kaynak diyorum la, SARiH. Yani belirgin, açık kaynak diyorum. 3. Sınıf internet sitelerinde yazılan şeyler maalesef bu kategoriye girmiyor, hani bil istedim.

Bir de "Jöhpöh31"ci tayfa seri eksiliyor. Ahahahahahahahah. Bravo arkadaşlar, mantıklı bir açıklama yapmadan eksilemeye devam edin, vatanı böyle kurtaracaksınız.

Hayranlıkla kullandığım ve herkese de tavsiye ettiğim alışveriş sitesi. Türkiye'de ki internet aleminde, daha önce defalarca muhattap olup uyarmama ve zibilyon kez tartışma yaşamama rağmen on dakikalık mesafeyi kat etmeye tenezzül etmeyen MNG kargo adlı medeniyet yoksunu huur çocuklarına "efendim Amazon'dan vermiş olduğunuz siparişin salı günü teslim edilmesi planlanmış lakin dilerseniz pazartesi günü de dağıtıma çıkabiliriz" dedirten bir başka site daha yok. Belki insanlar Amazon'u fiyatı, kalitesi, güvenirliği (vb.) kriterlere göre değerlendirip tercih ediyor lakin benim için geçerli tercih sebebi sadece ve sadece bu medeniyet yoksunu huur çocuklarına medeniyeti öğretmesidir.

Gerçi bizzat bu ülkede iş yapan Türk firmalarının yıllardır yapamadığını okyanus ötesinden gelen yabancı bir firmanın şak diye yapması da bizim ayıbımızdır. Adama "Serbest Piyasa'nın gözünü seveyim" dedirtir Amazon.

Bizde ki temel sıkıntı, yabancı memleketlerde ki harcamaların uçuk olduğuna aldanıp, bizdeki parametrelere göre çıkarımlarda bulunmak maalesef. Evet, ABD'nin savunma bütçesi bu yıl itibariyle 693 Milyar $'cıktır (Kaynak: https://en.m.wikipedia.or...dget_of_the_United_States ) Bu cidden çok uçuk bir rakam. Şimdi 693 milyara bakıp "bir kaç milyar dolar onlara koymaz yeaa" çıkarımı yapmak belki -mantıken- doğru lakin pratikte her hangi bir geçerliliği bulunmamakta. Zira yukarıda da belirttiğim gibi, ABD vergi mükellefleri -bizdekinin aksine- hükümetin harcadığı her kuruşun hesabını sorar.

Mesela ABD'nin ekonomisi ( https://en.m.wikipedia.or...nomy_of_the_United_States ) bugün 21 trilyon $'ın üstündedir, Türkiye'de ( https://en.m.wikipedia.org/wiki/Economy_of_Turkey ) de bu rakam 766 milyar $\'a tekabül eder.
Lakin gelin görün ki, Türkiye'de başkanın verdiği tüm yemekler, resepsiyonlar, uçuş masrafları (vb. daha liste uzatılabilir böyle) devlet bütçesinden karşılanırken ekonomisi bizim 27 katımız olan ABD'de bu masraflar devlet bütçesince KARŞILANMAZ. Başkan -resmi olanlar hariç- hepsini kendi cebinden öder. Hatta zamanında bu uygulamadan habersiz olan başkan Reagan'ın ay sonu eline gelen faturaya karşın "ulan koskoca ABD bütçesi şu bir kaç milyon doları mı karşılayamıyor amq" tarzında bir tepkisi dahi olmuştur.

Yani demem o ki, ABD için bu rakamların bir etkisi olmayabilir, en azından biz oturduğumuz yerden böyle düşünebiliriz, lakin işin aslı şu bir kaç milyar dolar adamlara hakikaten "koyuyor". Zira adamların gelenekleri var ve bizim gibi "vergiyi verir gerisine karışmayız" diyen bir halka -vergi mükelleflerine- sahip değiller. Eğer bunun aksini iddia edeceksen, ben de sana kaynağın nedir diye sorarım. Sen önce iddianı destekleyecek sarih bir kaynak koy buraya, ondan sonra tartışmaya devam edelim.

Monica Belluci tabiki de.

Edit: ecdadımız boşu boşuna kendilerine "Romalı" dememiş. Bu nasıl bir vizyondur. Gene tüm damarlarım Türklük ile doldu. Atalarımız için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum herkesi.

https://images.app.goo.gl/dyZ5mnuvrRQ2Qcx77