
- 0 / 0 / 170 entry
- 91 başlık
- 823.03 incipuan
kurk mantolu pezevenk analtıncı nesil normal
-
+4 -11
hayatınızı kökten değişterecek olan şey
1 ocak 28 haziran arası tamı tdıbına 180 gün 31 çekmedim ve 28 haziranda kendi isteğimle bozdum. benim tek sorunum 31 idi bu başlığı ilk başlardan beri takip ederim ara ara uyguladım ama en uzun bırakma sürem 2 ay olmuştu. en son 1 ocakta kendime söz verdim ve bıraktım dün de kendi isteğimle bozdum öyle elim gibime gitti falan bahanem yok.
koskoca 6 ayda hayatımda ne mi değişti ? hiçbir şey !
burda yazılan daha enerjik oldum, daha pozitif oldum gibi etkiler tamamen placebo etkisinden başka bir şey değil. 6 ay 31 çekmemek bence 31in insan vücudu üzerindeki etkilerini gözlemlemek açısından önemli bir süre. zaten 3 ay sonra beyin tamamen normale dönüyor dediler. valla bende öyle aman aman bir değişiklik olmadı. abartmayın oğlum bu başlığı.
şimdi burda başlıktakileri savunmak isteyeceksiniz anlıyorum. bakın benim tek sorunum hayvan gibi 31 çekmekti sigara içmiyorum, müzik dinlemeyi çok fazla yapmam (ki bence müzik dinlemenin bağımlılık yapıcak bir tarafı yok) alkolü sadece arkadaşlarla bir araya geince içerim, kumar alışkanlığım yok yani burda bahsedilen ana bağımlılıklardan hiçbirisine sahip değilim31i bırakmayı çok fazla denedim en son 1 ocakta yeni yıla girerken 31i bırakıcam diye söz verdim ve pat diye kestim. bu 6 ay boyunca zorlandığım zamanlar oldu. ama sonradan fark ettim ki 31 sorun falan değil. hani azı kara çoğu zarar derler ya o hesap. abartmayın oğlum 31i haftada 1 gün yeter de artar bile. -
0
yaptığımız en büyük hanzoluklar
kızla görüşmüyom la bayadır. sevgili falan yaptı koptu aramız arada görürsem ayaüstü naber nasılsın muhabbeti yapıp ayrılıyorum. -
0
system of a down
toxicity albümü dışında tırt albümleri olan grup.
bence popüler olmalarında sözde ermeni soykırımıyla ilgili söylemleri ve şarkıları ve amerikadaki ermeni lobisi etkili oldu.
toxicity albümü gerçekten sağlamdır hatta 2000lerin başında çıkan en iyi albümlerin başında gelir. -
+2
ismet bey gerçeği
Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur.
ismet inönü -
+2 -1
avrupa ile ilgili anlatilmayan gercekler
beyinsiz misin sen birader ?
görüşümü belirtemez miyim amk -
+5
elliot rodger
videolarını izledim ve genel olarak hak verdim çocuğa. kendisi kesinlikle ruh hastası değil hatta yaşıtlarına göre daha fazla her şeyin farkında ki bu da çocuğun bu kararı almasında ve gerçekleri görmesinde etkili. bence gerçeklerin farkına vardıktan sonra bunu değiştiremeyeceğinin farkına varmış ve çözümü ölümde bulmuş. kendisi türkiye ya da avrupada yaşasaydı bu kadar rahat 6 kişiyi öldüremezdi bu tamamen amerikadan kaynaklanmakta. çocuğun olayı am gibememek değil. hayatta çok daha iyi bir yerde olması gerekirken bu yere gelememiş olması ve bunun değişmesinin onun elinde olmadığının farkına varmış olması. çıkış yolunu intihar ederek bulmuş bence bu yolu seçmemeliydi ama bu onun tercihi saygı göstermek lazım.
şu anda bu çocukla aynı yaştayım ve genel olarak kendisi gibi düşünüyorum. sosyal hayatta hak ettiğim yerde olmadığımı düşünüyorum.ben de bu çocuk gibi yurtdışı gördüm, çok fazla kitap okudum film izledim. aslında kızların ben ve benim gibilerle konuşması, gezmesi,sevişmesi lazım benle zaman geçirdikleri zaman mutlu olmaları lazım.Ama sevdiğimiz kızlar tamamen dangalaklarla zaman geçiriyorlar ve zaman geçirirken de mutlu oluyorlar hatta çok mutlu oluyorlar.
Artık bu gerçekle yüzleşmek lazım biz kaybedenleriz. kaybeden olmamızın nedeni ise kendizi geliştirmiş olmamız, çevremizde yaşanan olayların farkında olmamız. Maalesef biz doğru olanı yapıyoruz ancak dünya hiçbir karşılığını alamıyoruz, alamıyacağız da.Hiçbirimiz sevdiği kadını elde edemeyecek, hiçbirimiz hak ettiğimiz işi yapmayacağız, hiçbirimiz mutlu olamayacağız çünkü dünyada öyle bir şey yok ve dünyada kazananların(!) aksine biz bunun farkındayız. -
-4
avrupa ile ilgili anlatilmayan gercekler
1-Irkçılık her yerde var ama türkiyeye oranla daha az
2-Orta ve kuzey avrupada gerçekten dengesiz ve kötü
3-Bunu söyleyebilmek için avrupadaki ülkelerin her birinin çoğunda 6 aydan fazla yaşamış olman gerekir. Almanya için konuşursak gayet iyidir Türkiyeye bin basar.
4-Bunu da söyleyebilmek için avrupanın çoğu ülkesini özellikle kırsal kesimini gezmen gerekir. Türkiyede başkentte bile ulaşım gib gibi gelmiş avrupayı kötülüyosun. Almanyada gayet iyidir.
5-Kuzey avrupada genelde soğuklar ama güneyde öyle değilller.
6-Alkolizm, Icine Kapanik insanlar, Sosyalist Devlet ve Ayyas Basibos Genclik ???
Burda ağır saçmalamışsın. Avrupanın gençleri bizi her türlü giber atar.
7-Bunu çok bilmiyorum.
8-Saçmalamışsın uzun uzun açıklayamıcam.
Genel olarak ağır saçmalamışsın -
0
hallowed be thy name
iron maidenin ve aynı zamanda metal camiasının en iyi şarkılarından biridir.idama gidecek olan bir mahkumun son 5 dakikasını mahkumun gözünden anlatır.
https://www.youtube.com/watch?v=J51LPlP-s9o
videonun altına bir hesap şarkının incelemesini yapmış gerçekten başarılı
THE ENTIRE SONG LAYOUT
The song starts off with a prisoner sitting alone in a prison cell. He does not look sad, angry, scared, or happy. He’s just thinking; thinking about his actions, what kind of impact they had (if any), how they brought him to this point, whether or not this point is truly happening, and also, what his name used to be, for he was addressed as number 666 for so long his name as a free man has long escaped his memory. 666 has been told that he’s going to die at around 5 o’clock but since he was only told this, it has not actually hit home yet that his life is about to end. Outside, a bell chimes signaling the coming of 666’s death (the “bell chime” is that hammering guitar that keeps playing against that soft rift). 666 looks at a clock on the wall. The time is ten minutes til 5. He gets off his bed and looks out his window. Outside, he see’s a desert. Why a desert? Because, unlike humans, a desert has limitless sand. The sands of a desert will never run out which makes the land of death immortal. But 666’s sand is running on its last few grains and soon, it will all be gone. And now begins the 5 phases of death/grief
1. Denial
At around 1:00, 666 is being led away by two guards. Now his eyes have traces of fear now that the process has been put into motion. The guards take him into a large circular room and bring him to his knees in front of a large wooden stand in the center. A priest comes in and opens a book over the stand as he looks down on 666. 666 jolts his head to his left and see’s a bright window that leads out to the world that has wronged him. Then he looks down and begins to ponder whether this could all be a mistake; a bad dream, a hallucination. All he has to do to wake up from the dream is leap through the window of opportunity. So he gets up and tries to make a run for it but a swarm of guards are on him in seconds. He fight and resists them thinking to himself “It’s all a dream! None of this is real! You have no power over me!” 666 actually succeeds in taking out all but two guards and he has a chance to make a run for the window but something he is halted when a tear falls from his eye. 666 is puzzled that he has allowed himself to cry. He’s a man, dammit! He’s not afraid to die! And besides, he can’t die because nothing truly has an end, especially life. So rather than run crying like a coward to the world that’s wronged him, 666 decides to compose himself and face whatever awaits him like a man. He snatches the shackles from a fallen guard and fastens them onto his writs himself and hands himself over to the two remaining guards. The guards beat him for a few moments to avenge their comrades before even more guards come out to replace the dead ones, which shocks 666 after realizing he was just punished for nothing. The guards take the bloodied and bruised 666 in front of a massive door and wait for two guards to open it.
2. Anger.
At 2:50 the door opens revealing a long black tunnel with a white light at the end of it. As the guards march 666 through the tunnel, they pass the cells of dozens of inmates on death row and they all run to the bars as they watch his departure. 666 is furious at the thought of God allowing him to die in such an inhumane manner and he spits on an inmate after the inmate says to him “God be with you”. Even as he nears the tunnel 666 does not feel remorse for any of his past deeds because of his predicament. But then, almost immediately after, he is struck with a sudden realization: even if he dies, his legacy will live on while he goes onto a better place to discover the truth of life and that everything down here, all the pain and hardships he has faced on earth, were all merely illusions that would lead up to his ultimate reward. Hell, he’s probably already dead and that white light he is heading toward is the afterlife. But at 4:05, he see’s that he was horribly wrong.
3. Pleading
4:05 666 steps into the light and it leads him outside where the very first thing he see’s is the noose blowing in the wind as if waving him forward. Then an executioner dressed in a black robe with his faced covered by a hood (exactly like the Grim Reaper) steps out from behind the gallows and stands under the noose starring at 666. Now the true fear has finally struck him, he see’s death starring him right in the face and he falls to his knees in horror praying to be spared. On both sides of 666 is a line of soldiers with death drums. They occasionally beat their drums while 666 prays futilely.
At 4:25 the executioner motions for 666 to be brought to him, which the guards happily comply. The grab him by the hair and shoulders and drag him to his feet as he struggles to escape. They bring him down the alley of drums and stand him on the edge of a platform that hangs over a 30-story drop. At the bottom of the drop, there is a crowd of hundreds, maybe thousands, of spectators all screaming and cheering and rioting like a pack of wild, primitive apes as they call out for 666’s death. It’s obvious that many of these people don’t even care about whether or not justice is served; they are all just thrilled at the idea that they will be able to see someone die.
4. Depression
At 4:50 the realization that this is how it will all end, falling toward a pain far worse than he could ever imagine while these savage beasts all watch in delight while he will go un-mourned and un-loved, causes 666 to break down in tears while the noose is fastened around his neck and his last rights are being read to him one last time, his heart skipping beats as the sky is blackened by the clouds that cast out the sun.
At 5:50 666 is asked if he has any last words. At the mention of “last words”, his heart rate skyrockets. Everything him seems to move 100 times faster that it actually is (his hand is trembling but when he looks at it, it looks like it is vibrating at the speed of light), then his vision starts to blur as the world around him starts to fade away.
5. Acceptance
Finally, at 6:15, the sun’s light shines through the clouds in a way similar to that of the sun shining down on Simba in the beginning of the Lion King and then 666’s world returns to him and everything goes back to normal, for now he realizes that God actually is watching down on him through all this pandemonium and darkness. He realizes that God does not see him as a number, but as one of his children; a child with a soul and a name. 666 turns to the executioner who is still waiting to hear an answer to his question of “last words”. Now fully ready to accept his fate, 666 shouts out over the screaming crowd so loudly that it causes them to grow silent “YEAH! HALLOWED BE THY NAME!!” As he is shouting it a second time, the executioner is given the okay to execute the prisoner. The executioner pulls a lever just as the prisoner is in the process of shouting “NAME” and the platform drops sending the prisoner falling to the over the drop with the noose around his neck as he shouts “NAAAAME” all the way to down until he finally reaches the bottom and dies instantly. His soul then leaves his body and victoriously shots “YEAAAH!” as it flies off into the light that was shining down on him. HOWEVER, that light that was cast down on him did not come from heaven. It came from the eye of Eddie the mascot. For even though the prisoner’s suffering on earth is over, he was still a criminal and might have another life of torture a head of him. Eddie then smiles and winks his eye shut as the prisoner’s soul passes inside it. -
+6
sosyal fobi
2011 yazı liseden yeni mezun olmuşum üniversite sınavından çıkmışım büyük bir boşluk içindeyim. işte o zamanlar kendimi sorgulamaya başladım. neden böyleyim ? neden bu kadar sessizim ? bir ara kendimi iyiden iyiye sosyal fobik olduğuma inandırmıştım. boş zamanım ve asosyal olduğum için bol bol internette takılıyordum, genelde incide ekşide falan işte.o zamanlar bu sosyal fobi olayına takmıştım kafayı internette habire sosyal fobiyle ilgili şeyler araştırıyordum.
sonradan fark ettim ki sosyal fobisi olanlar genelde kalabalık ortamlarda tek kalamıyorlar mesela tek başlarına dışarda yemek yiyemiyorlar ya da caddelerde tek başlarına yürürken rahatsız oluyorlar hatta dolmuştan inerken bile inmek istediklerini söyleyemiyorlar(burası biraz genelleme oldu çok daha kötü ve farklı vakalar var biliyorum).bense bunların hepsini tek başıma yapabiliyorum.tek başıma kızılayda aba piknikte öğle vakti tavuk dönerimi gömebiliyorum ya da karanfilde dost kitabevinde tek başıma kitaplara gömülebiliyorum sonra eve dönerken dolmuş soförüne 'kaptan müsait bir yerde' diyebiliyorum.
ilerleyen zamanlarda fark ettim ki ben sadece sessiz bir insanım evet sadece sessiz bir yapım var sadece gerektiği zaman konuşuyorum ve sadece samimi olduğum insanlarla uzun uzun muhabbet ediyorum. insanlarla arkadaşlık kurmak için yapmacık hareketlerde bulunmuyor, kendi kişiliğimden fedakarlık etmiyordum. bence gayet düzgün ve karakterli bir insanım. bunu üniversitede birçok ortama girip birçok insan tanıdıktan sonra fark ettim.ben hep aynıyım yeni insanlarla tanışınca ya da bir kızı tavlamak için taklalar atmıyorum. böyleyim işte amk beni seven böyle kabul etsin gibimde de değil.
sonuç olarak biraz kendinizi zorlarsanız bu problemden kurtulabilirsiniz. belki de bu bir problem bile değildir ama siz farkında değilsinizdir. bakış açınızı değiştirmek ilk adım olabilir.
bakış açısı demişken bakıyorum da burda yazanların çoğu kız arkadaşlarının olmamasından muzdarip bu hayattaki en büyük sorununuz bu olmamalı, bence dolmuştan inerken bile konuşamamak daha büyük bir sorun.
benden size naçizane tavsiye;sosyal fobiyi levelleri olan bir bilgisayar oyunu gibi düşünün. mesela asansörden inerken ya da binerken birisinne günaydın, merhaba demek level 1,restorantta garson çağırmak level 2 vb.böyle böyle kendinize leveller koyun.en son level sizin için imkansız gibi görünen olsun. level atladıkça değişimi fark ediceksiniz bundan emin olun. -
+1
amsterdam
Şehir güzel bir şehir mimari açıdan. Gezdiğim en şirin şehirlerden biri ancak kişisel görüşüm uyuşturucunun legal olması dışında çok özel bir numarası yok. Zaten ot içenlerin hepsi turist. Red light districtte de pek bir numara yok daracık sokaklarda kapısında kırmızı ışık yanan kabinler var kabinlerin içinde de karılar var göz göze gelirsen sana göz kırpıyor gel falan diyor ışte. gibiseceksen içeri giriyon perdeyi kapatıyor işini görüyon 20 dakikası 50 euro fiyat her yerde aynı pazarlık yapmayın. 50-60 tane kabin var 3-4 tane taş gibi hatun var onun dışında pek güzel karılar yok abartmayın.
Onun dışında red lightin oralarda coffee shoplar var uyuşturucu satıyorlar garsona söylüyon veriyor sana ne istediğini.
Şehirde gezilecek yerleri bigibletle gezin keyifli oluyor.
2 gün bigibletle gezilecek yerleri gezin 1 gün de ot falan için iptal olun tabi isterseniz bence 3 gün yeter buraya.
Özetlemek gerekirse şirin bir şehir ancak bizim abaza ve özenti türk gençleri tarafından çok abartılmış. Bence bir roma veya prag değil.
Red lighta muhteşem diyen hanzodur. -
+5
nasıl yeni nesil amk bu
bu dünya iki şeyden yıkılıcak;
bi binadan, bi de zinadan.
allah sonumuzu hayır etsin.
mahşer günü bütün binaları deniz geri istiycek, batan bütün memleketler gibi...
deniz kumu eninde sonunda geri alıcak, çaresi yok bunun.
Gemide -
+51 -1
yaptığımız en büyük hanzoluklar
kız bana bugün güzel giyinmişsin demişti ben de evet karıya gidicem de demiştim.
aynı kıza yaptığım birkaç tane daha hanzoluk var onları da anlatayım
kızla yolda yürüyoruz baş başa kız habire konuşuyor bi ara iddia oynadığından bahsediyordu. işte kupon yaptım arkadaşımla ama kupon tek maçtan yattı dedi ben de vurgulu bir şekilde VAY AMINA KOYUM YA demiştim.
okulda bahar şenlikleri olmuştu şenlikte biz baya içip dağıtmıştık.bir de hava yağmurluydu pantolon falan hep çamur olmuştu. neyse şenliklerden 1 hafta sonra falan oturuyoruz kız bana şenliklerde benim pantolon hep çamur oldu dedi.ben de benimki daha fazla oldu dedim sonra kız hayır benimki daha fazla çamur oldu dedi.bu böyle bikaç kez devam etti sonunda ben bağırarak SEN BENiMKiNi GÖRDÜN MÜ !!! dedim .
kızla hala görüşüyorum yakın bir arkadaşım olur kendisi.bu yaptıklarımın hepsinden gram utanmıyorum hatta arada kızla muhabbet ederken arada hala hatırlar güleriz. -
-1
inci itiraf
bu aralar deli gibi bir kızı stalklıyorum. kızla 8 ay önce dil kursunda aynı sınıftaydık 2 ay aynı kurda ders gördük.ilk kurun sonlarına doğru tanıştık. daha doğrusu tanışmak zorunda kaldık, kitabı yoktu yanıma geldi o günden sonra kursu bitirene kadar da yan yana oturduk. sonra ben kursu bıraktım o da bıraktı heralde çünkü hiç konuşmadık.
şu anda yurtdışındayım kızı stalklamaya da 2 ay önce başladım. facede fotoğraf albümü yaptım 70 küsür fotoğraflık. kız sadece benim bulunduğum 20 küsür fotoğrafı tek tek beğenmiş. bundan sonra ben de kızın 3 bin küsür twitinin hepsini okudum, instagramdaki tüm fotolarını piksel piksel ezberledim faceden paylaştığı tüm müzikleri dinledim. paylaştıklarından,attığı ve favorilediği twitlerden anladığım kadarıyla kızın 1 sene önce bir ilişkisi olmuş ondan olaylı bir şekilde ayrılmış hala da unutamamış.
geçen gece kızın profiline bakarken neden bu kızı stalklıyorum dedim kendi kendime. biraz düşününce kızın benim yanıma gelmesi ile ben bu kızdan etkilendim. kızla tanışmamızın ilk günün sonunda kız beni faceden eklemişti, ondan sonra bu kızdan etkilenmiştim. sonra biraz daha geçmişe gidince ben bana ilk adımı atan tüm kızlardan hoşlandığımı fark ettim. bundan önce de kafayı taktığım kız da beni faceden eklemişti ondan önceki de habire yanıma gelirdi ben onun yanına gitmezdim.
yani bana gelen tüm güzel kızlara kafayı takıyorum ama bir şey yapmıyorum. belki bu kızla birkaç kur daha aynı sınıfta olsaydık bir şeyler yaşayabilirdik ama ne kadar mutlu olurduk bilemiyorum. belki türkiyeye dönünce bir şeyler olur ama olması için kızdan büyük bir işaret almam gerekli yoksa sittin sene yazmam. -
+18
ortaokulda cinsellik dersi almış efsane nesil
ulan hiç unutmam 7. sınıftayız hastaydım okula gitmemiştim. sonraki gün bi gittim benim arkadaşlar bana heyecanlı heyecanlı anlatıyolar 'lan okula dün karılar geldi kızlara don dağıttılar (ped olayından haberimiz yok tabi) aq kızlar bakmamız için vermiyor amk' hasgibtir dedim lan nasıl kaçırırım bunu kafayı yedim. düşünsenize ergenliğe yeni adım atmışsınız kızlar bacak bacak üstüne atınca gibiniz dimdik oluyo ve okula birileri geliyo kızlara don(ped) dağıtıyo.lan neyse aradan bikaç hafta geçti beden eğitimi dersindeyiz sınıfta üstümüzü değiştiriyoruz sadece erkekler var sınıfta. sınıftaki bir piÇ snıftaki dolaptan bir torba çıkardı elinde sallıyo torbayı bir çıkardı don(ped) ulan var ya o an hani çizgi filmlerde olur ya karakterin mutluluktan gözleri kamaşır aynen o oldu. hayatımda ilk defa bir kızın donuna(ped) el sürücektim delirdim resmen. neyse altık paketleri açtık ki don falan değil garip bişey bizim arkadaşın teki bunu katlanmıştır sandı yırttı attı amk. sonra birisi tanga olabilir dedi.ben de o anki sarhoşlukla eve zütürdüm gibime süre süre 31 çekmiştim. ulan ne günlerdi bee abazaydık falan ama saf abazaydık dıbına koyum şimdiki gibi ferrelarla falan kafamızı gibmemiştik doğal şeylere bakıp azıyorduk. - daha çok