- 1 / 1 / 24 entry
- 0 başlık
- 90.67 incipuan
kocamangozlukiz oybirinci nesil normal
-
0
daha on yedi
Bir gün Şebnem Ferah konseri vardı yakın bir arkadaşımla ona gittik. Benim amacım biraz gidim kafa dağıtırım belki yakışıklı iki üç çocuk görürümdü ama gittik ve hiçbir yerde dikkatimi çeken biri olmadı. En arkada arkadaşımla aptal aptal dururken önde bir çocuk gördük çocuk o kadar kendini müziğe kaptırmıştı ve o kadar çok eğleniyordu ki kıskandık gerçekten çok kıskandım ve onun yakınına gittik biraz eğlence bulaşır diye.. Sonra çocuk sürekli bana çarpıp durdu cidden çok sinirlendim arkadaşım Derin'e döndüm ve dedim ki "buradan gidelim yoksa ben bu çocuğu döveceğim" dedim o anda Derin "kanka dur yanındaki çocuğa bak tam senin tipin" dedi tam o anda döndüm ve gördüğüm kıvırcık saçlı kocaman ağızlı bir çocuk gördüm normalde kıvırcık saçlı erkekleri sevmememe rağmen çocuk çok hoşuma gitmişti hemen çantamdan sigaramı çıkardım ve çocuğa "çakmağınız var mı?" diye sordum o anı nasıl anlatırım bilmiyorum ama çocuğun bana bakışı "hı hı" diyerek gülümsemesi çakmağı verdikten sonra hala bana bakması her şey beynime kazındı. Konser bitti dağıldık Derin ve ben de eve gitmeyi planlamıştık sonra o kıvırcık çocuk geldi ve "biz arkadaşımla bir şeyler içeceğiz devam edeceğiz katılmak ister misiniz?" dedi ben dünden razıydım zaten Derin'i ikna ettim ve gittik sahilde bi kaç bira içtik. Bira içtiğimiz sırada Derin ve bana sürekli çarpan çocuk (Eren) bir konu hakkında tartışmaya başladılar biz de bu sırada kıvırcıkla (Deniz) baya muhabbete dalmıştık. Gayet seviyeli ve güzel konularla ilgili muhabbet ediyorduk. -
0
daha on yedi
Uzun süredir yazmıyordum neden bilmiyorum kendime zaman ayırmak istedim sanırım. Panpalar özüne dönmedi. Herkes içinde kötülük olduğunu benimle iyi yönünün ortaya çıktığını bensiz saf kötü biri olduğunu söyledi durdu ama ben hala inanmıyorum iki yıl her gün yanında olan kişi bendim o yüzden günün birinde içindeki özüne tekrar kavuşup mutlu olacağına inanıyorum.
Bana gelirsek Alperle olan ayrılık ve şiddetli depresyonumdan sonra çok saldım. Ailemle bağlarımı kestim, sigaraya tam olarak başladım, bir ton kişiyle konuştum, hiç tanımadığım bir insanla duygusuzca seviştim... iyi bir insan olmadığımı biliyordum ancak bu kadar iğrençleşeceğimi düşünmezdim, iğrençleştim. -
0
daha on yedi
Aynı günün akşamı mesajlaştık mesajlarda dedi ki "bugün yalan söyledim seni hala çok seviyorum. Kafam çok karışık beni çok kırdın."
Bilmiyorum panpalar böyle böyle bitirdik her şeyi sonra ne oldu dersiniz? Benim o aşık olduğum, uğrunda her şeyi göze alabileceğim, teninin kokusunu ezberlediğim çocuk tamamen yok olmuştu. O kadar değişmişti ki artık utançtan kıpkırmızı olmayı bırakın herkesle samimi olan herkesi ezmeye çalışan bir tip olmuştu. Ama biliyor musunuz ben onun içini biliyorum aslında şuan olmaya çalıştığı kişi değil asla da o kişi olmayacak. Gün gelecek özünü tekrar bulacak. Sınıfta her gün başka bir kızın muhabbetini döndürüyor. ilişkimizle ilgili ben kimseye bir şey söylemezken kendisi olayları kendi lehine çevirerek anlatıyor. Bana neler çektirdi size anlatamam ama buna rağmen ben onun bu kişi olmadığını düşünüyorum. -
0
daha on yedi
Bir süre bu şekilde geçti. Ben antidepresana başladım çünkü gerçekten iyi değildim. Ben ilişkide hep gurur yapmışımdır, hep kuyruğumu dik tutmuşumdur ama artık o kadar çok acı çekiyordum ki dayanamadım bir gün öğle arası konuşmak istedim başta gelmek istemedi ama sonra geldi. Ben tutamadım kendimi hıçkıra hıçkıra ağladım. Gözünün önünde eridim bittim. Ağlamaktan konuşamadım dediğim tek şey seni eski zamanlarımızı özledim. Lan ben hayatımda asla yapmam dediğim şeyi yaptım kişiliğimden ödün verdim ve o ne dedi biliyor musunuz "sadece sevgiyle yürümüyormuş bunu anladım" dedi. Ben orada ölürken içten bi sarılmayı bile çok gördü. Eskisi gibi hissetmiyorum dedi. Bu saatten sonra bizden olmaz dedi. -
+1
daha on yedi
Sonra okullar açıldı biz okul değiştirmiştik ve şans eseri yine aynı sınıfa düşmüştük. Sınıfta çok tanıdığım yoktu, onun da yoktu. Ben bu şekilde ayrılmayı hazmedememiştim yaklaşık iki sayfa not yazdım bana kattığı şeyler için teşekkür ettim, özür dilemem gereken şeyler için özür diledim döktüm içimi sonunda da zaten nefret ettiği sigaraya başlamamasını benim de başlamayacağımı ve havalar soğumaya başlayınca bigibletle gelmemesini yazdım. Mesaj attı sonra o da biraz içini dökmüştü ve bana yapmasını istemediğim şeyleri yapmayacağına dair söz vermişti. Biraz zaman geçti ama bana bakıyordu ben de ona bakıyordum sonra sigara içerken görmüş arkadaşlarım bana söylediler o kadar çok sinirlendim ki çünkü yine bana verdiği sözü tutmamıştı. Değişmem demişti değişmişti, bırakmam demişti bırakmıştı, içmem demişti ve içmişti. Ertesi gün bir paket sigara ve eskiden zippo koleksiyonu yapmıştık çakmakları çok severdi onlardan üstünde Melek yazanını aldım sabah ona verdim almadı bende alıp penceren aşağı fırlattım sonra bana gelen mesajda çocuk çocuk işler yaptığımı normalde hala bana bakıp barışma umudu olduğunu ama bu saatten sonra böyle bir şeyi düşünemeyeceğini yazdı. -
+1
daha on yedi
Ama zaman geçtikçe bu ilişki beni çok yormaya başladı. Alper beni aşırı mutlu ediyordu ama ben onun pgibolojisini toparlamak için uğraşırken ve ailesinin baskısından dolayı istediğim gibi bir ilişki yaşayamazken çok yorulmuştum. Çok seviyordum ama çok yorulmuştum be. Zaten sinir sorunları olan bir insanım ben üstüne bir de bu yorgunluk gelince normalde sesimi çıkarmadığım şeylere patlamaya başladım. Mesela eskiden gece dışarı çıkmak için ya da fazladan bir saat dışarda takılmak için izin alamadığında ona kızmak yerine ‘’olsun bir tanem sık dişini ilerde istemediğin kadar benimle olacaksın’’ derken artık bunu diyecek sabrım tahammülüm kalmamıştı. Bu arada ailesi de bizi ayırmak için türlü oyunlara başvurmuştu bunları anlatmak istemiyorum. Benim bu yorgunluğum ilişkiyi yıprattı onu çok kırdım ağır şeyler söyledim ama aslında ben hala onu çok seviyordum. Ona söyledim ben sinirlenince dediğimi duymam saçmalarım dediklerimi unut hiç yapamadı bunu hep kızgınken söylediklerimle bana oynadı. Hiç kavga etmeyen biz sürekli kavga eder olmuştuk. Ama bunun yanında o da çok değişmişti. Eskisi gibi bana sayfalarca not yazmak yerine yarım sayfa yazıp geçiştiriyordu. Eskisi kadar öpmüyordu. Eskisi gibi ince düşünmüyordu. Beni hep kırmaya başladı normalde asla yapmaz dediğim şeyleri bir bir yapmaya başladı. En son büyük bir hata yaptı ve ben dayanamadım artık ona sürekli değiştiğini söyledim hiç kabul etmedi. Ama o yaptığı son şeyden sonra ayrılalım dedim ve temmuz ortaları gibi ayrıldık. Sonra bir şekilde tekrar birleştik ama eskisi gibi olamadık Alper gerçekten çok değişmişti böyle nasıl desem bir havaya girmişti hani ben onu toparlamak için çok uğraşmıştım ama o bir tık sınırı aşmıştı. Onun değişiminden dolayı ve ilk benim bağlar koparmamdan dolayı toparlayamadık. Birkaç hafta süründük sonra 30 Ağustosta net olarak bitirdik. Bitirmek isteyen oydu ama bunu söyleme cesareti yoktu. Çünkü son zamanlarda bana çok kötü ve sert davranıyordu eski Alper’den eser yoktu. Sonunda bana dediği şuydu: ‘’bu sene benim için çok önemli geleceğim bu seneme bağlı bu sene sana zaman ayıramam seninle birlikte oturmak istemiyorum hatta aynı sınıfta bile olmak istemiyorum’’ hiçbir şey yokken birden bire bu kadar net ve sert kelimelerle bana bunları söyledi. Ki normalde beni kırmamak için bir lafı on kere düşünürdü ama şimdi bana böyle şeyler diyordu. Ki normal zamanlarda da ben hep ona bu sene önemli çalışmalıyız kazanmalıyız derdim, o benim kadar önemsemezdi. Ya şu yaptığı bencilliğe bakar mısınız GELECEĞiM ÖNEMLi lan hani bizim geleceğimizdi seninki gelecek de benimki patates mi? O böyle deyince ayrılalım o zaman demekten başka çarem yoktu o da direk kabul etti zaten. Ayrıldık ve ben okullar açılana kadar yataktan çıkmadım. Yine yemek yiyemiyordum onunla onlarca defa uyuduğumuz yatakta uyuyamıyordum. Rezalet günlerim yeniden başlamıştı. -
+1
daha on yedi
Zaman geçtikçe ben de ona bağlandım. Kişiliklerimiz çok farklıydı ama o kadar çok eğleniyorduk ki. Çok gülüyorduk, yeri geldiğinde saatlerce ciddi muhabbetler de yapıyorduk. Okuldan kaçıp kimsenin bilmediği bir tepeciğe gidip piknik yapıyorduk. Yemek yedikten sonra orda uyuyorduk, gökyüzünü seyredip öpüşüyorduk. Fotoğraf çekilmeyi ve çekmeyi sevmediği için oraları hep hafızamıza kaydediyorduk. Hep aynı yerlere gidip aynı masaya oturuyorduk, birlikte ps3 oynuyorduk, zillere basıp kaçıyor, sahilde saatlerce oturup denizi izliyorduk. Üç ay böyle geçti sonra ben ailemi anlattım Alper’i normal karşıladılar tanışmak istediler. Tanıştıktan sonra onu çok sevdiler ve çok güvendiler. Sık sık bize geliyordu, annem babam Alper ben tekneyle dolaşıp kahvaltı ediyorduk, babamla satranç oynuyorlardı. Özellikle annem olmak üzere ailem Alper’i çok sevmişti ancak onun ailesi için aynı şeyi demek mümkün değildi. Muhafazakar bir ailesi vardı. Babası çok sinirli ve baskıcıydı. Alper’e hep destek oldum, hep yardımcı oldum. Onu anlayabilmek için bir yaşam koçundan tavsiyeler aldım, internette hep makaleler okudum ve ona en doğru şekilde davranmaya çalıştım. Ona özgüven kazandırmak için uğraştım hatta bazen bunun için uğraşırken kendi kişiliğimden ödün verdim. Onu sürekli kız erkek demeden arkadaşlarımla arkadaş yaptım açılması için çabaladım. Kendini daha hoş görsün diye giyinişine saçına karıştım ve zaten yakışıklı olan sevgilimi Allah katına çıkardım. Küçükken bateriye gitmek istemiş ailesi yollamamış doğum gününde ona üç aylık bateri kursu ve iki çift baget aldım. O kadar mutlu olmuştu ve heyecanlanmıştı ki. Zaman bu şekilde geçti ilişkimiz ilerledi. Yıkık dökük eski bir yer keşfetmiştik böyle daha çok zindan gibi bir yerdi zifiri karanlık ama ambiyansı çok hoş olan bir yerdi sürekli oraya gitmeye başladık hatta oraya battaniye ayarlamıştık ve mum yakıp orda uyuyor oturup sohbet ediyorduk. Yine bir gün ordayken bir an da tamamen birbirimizin olduk. Ben de artık sırılsıklam aşık olmuştum o da olmuştu o yüzden bir sakıncası yoktu bizce. Bu olandan sonra daha çok bağlanmıştık. Birbirimizin kokusunu daha iyi ezberlemiştik artık ilişkimiz farklı bir boyuta geçmişti ve çok mutluyduk. Birbirimizin yanında çok rahattık benimle ilgili her şeyi biliyordu, ben de onunla ilgili her şeyi biliyordum. Her gün sabah sekizden akşam altı yediye kadar her an beraberdik her an el eleydik her an yanağımı koklaya koklaya öpüyordu. Bir buçuk yıl bu böyle gitti. Birbirimize söz vermiştik ve hediye almıyorduk hediyelerimizi biz yapıyorduk. Ben ona kurabiye ya da aylarca sadece onunla ilgili yazdığım yazıların olduğu defteri vermiştim. Oda bana çocukken aldığı ilk oyuncağı, benim için kendisi çizerek hazırladığı boyama kitabını verdi. Bunlar çok az ve en detaysız olan hediyeler. Her seferinde müthiş emekler vererek birbirimize hediyeler yaptık. Her şey çok güzeldi hiç kavga etmiyorduk, birbirimizi gerçekten seviyorduk, gelecekle ilgili planlar yapıyorduk herkesin özendiği bir çift olmuştuk. Zaman geçtikçe Alper beni toparladı eskisi gibi değildim artık mutluydum ve ölümü düşünmek yerine ilerde onunla yaşayacağım zamanı düşünüyordum hatta onun için sigarayı bırakmıştım o zaten nefret ederdi sigaradan. Bunun yanında ben de onu toparladım artık eskisi gibi içine kapanık silik bir tip değildi arkadaş edinebiliyordu artık kızarmıyordu ve derslerini toparlamıştı. Ona hep dedim ki ‘’sevgilim dersleri önemsemeliyiz ki seneye lise son olacağız ilk sene iyi bir yeri kazanıp gidelim buralardan’’. Bir sürü hayal kurduk üniversitede Ege’yi kazanıp ilk sene yurtlarda kalacaktık ikinci sene eve çıkacaktık. Ona göre üniversite sonda ama bana göre üniversite bitince evlenecektik. Evimizin dekorasyonuna bile karar vermiştik. -
+1
daha on yedi
Birinci ayımız bitiyordu ben ona sevdiği oyunla ilgili bir şeyler almıştım. O da daha önce görüp beğendiğim tişörtü almış yanında güzel bir anahtarlık, güzel bir bileklik almış ama en en önemlisi yanında bir sayfa not yazmış bana. Hayatım boyunca aldığım en güzel hediyelerden biriydi bu not. içinde beni ne kadar sevdiği, ben onu uyarsam da bana çok bağlandığı, benimle ilgili hayalleri her şeyi yazmıştı. Küçük resimler de çizmişti. Görseniz 187 boyunca kocaman bir genç ama içi çocuk gibiydi. Sonra her ay dönümümüzde birbirimize sayfalarca notlar yazdık. Hayatımda en değer verdiğim hediye o notlardır. -
+1
daha on yedi
Her şey çok güzel gidiyordu ama ben kendime güvenmiyordum. Başlarda da dediğim gibi çok sıkıntılı bir dönemden geçiyordum ve çok dengesizdim onu üzmekten korktum ‘’hep bana güvenme, bana bağlanma benim ne yapacağım belli olmaz’’ dedim. Ama zaman geçtikçe bana bağlandığını hissettim. Beni o kadar güzel seviyordu ki anlatamam. Çok güzel kalem çevirirdi bana da öğretmesini istedim ben her denemeye çalıştığımda hemen panikle kalemi elimden alıp ucunu kapatırdı elime batmasın diye. Kantine gider sevdiğim ne varsa alıp gelirdi. Ya şuan inanın aklıma gelmiyor ama o kadar ince düşünceliydi ki hep derim zaten o çok güzel seviyordu ben de aşık oldum. -
+1
daha on yedi
Bir hafta sonu arkadaş grubumla takılacaktık onu da davet ettim geldi. O gün diğerleri bir yere oturdu biz onlardan ayrılıp gezmeye başladık bilmediğimiz sokaklarda dolaştık gülüştük. Biraz sıkıcı geçmişti ama zaman akıp gitmişti yine de. Sonra beni evime kadar bıraktı ben de ‘’seni otobüse bindireyim sonra eve geçerim’’ dedim ‘’olur’’ dedi sonra otobüsünün gelmesi yaklaşmışken ona bakıp ‘’sarılabilir miyim?’’ deyiverdim istemsizce. Bir şey diyemedi ama çocuk gibi gülümseyip evet dercesine başını salladı ve ilk defa ona orda sarıldım. Hiç bırakmak istememiştim, ben sevgi dolu bir insanımdır anneme, babama, arkadaşlarıma sürekli sarılırım ama ona sarılmak bambaşkaydı. Sonra o otobüsüne bindi ben de evime geçtim.
Zaman geçtikçe daha çok konuşmaya başladık. Sınıfta bazen gelip yanıma oturuyordu. Her çıkış beni evime bırakmaya başladı. Yolda yürürken sürekli gülüyorduk bir sürü bize özel espri anılar oluşmaya başlamıştı. Yine bir gün beni evime bırakırken yürürken birden yanağımdan öptü bayağı utandı o da ben de. Yine bir gün arkadaş grubumuzla dışarı çıktık. Her zaman gittiğimiz mekana oturduk sabah kurstan kaçtığımız için çok erkendi ve deli gibi uykum gelmişti sonra birden başımı onun göğsüne yaslarken buldum sonra orda uyuyuvermişim. Arkadaşlar beni uyandırmak istemiş ama o dokundurmamış ellerimi sevmiş hep. -
+1
daha on yedi
O öyle deyince şaşırıp kalmıştım başta bir şey diyemedim sonra ‘’ben de senden hoşlanıyorum’’ deyiverdim. Zilin çalmasıyla birden ayağı fırladı ‘’ee yani şimdi biz çıkıyo muyuz’’ diye sordu gözlerimi kapayıp tebessüm ettim ve ‘’evet çıkıyoruz’’ dedim kocaman gülümsedi ve gitti sınıftan. Ortak bir arkadaşımız tüm koridorda çıktığımızı bağırdı ve herkes öğrenmiş oldu. O günün çıkışında herkes bize bakıyordu Alper yanıma geldi ve omuzuma dokunup görüşürüz dedi ve kırmızı bir halde çıkıp gitti.
Çok tuhaf hissediyordum uzun süre sonra ilk defa bir olay beni heyecanlandırıyor ve ilk defa birinin gülümsemesi içimi ısıtıyordu. Şimdi size biraz Alper’i anlatacağım. Alper dediğim gibi çok aşırı utangaç ve çok içine kapanık biriydi. 2-3 kişi dışında hiç arkadaşı yoktu. Konuştuğu bir kız arkadaşı yoktu dersleri hiç önemsemiyordu. Zekiydi ama hiçbir şeyi umursamıyordu. Zamanla tanıdıkça hiç özgüveni olmadığını gördüm. Küçüklüğü onunda zor geçmiş ancak benim yaşadığım zorluklardan daha farklıydı onunkiler. Aile sevgisi görmemiş hep ezilerek büyümüş ve bence bu sebeplerden dolayı bu denli içine kapanıktı.
kalanını yavaş yavaş atarım.. -
+1
daha on yedi
Sonrasında ben bu süreci daha atlatamadan okullar açıldı. Okulda eskisi gibi neşeli olamıyordum sürekli ruh gibi geziyordum. Sonra birkaç kere Alper’i bana bakarken yakaladım. Zaman geçtikçe bakışlarını yakalamam sıklaştı ve nedense o bakışları içimi ısıtmaya başladı. Bana bakarken yakaladığımda kıpkırmızı oluyordu. Aşırı utangaçtı sınıfta bir kızla konuştuğunu hiç görmedim yani biri gidip onunla konuşmaya çalışsa bile kıpkırmızı olurdu. Her neyse birkaç ay böyle geçti sonra bir gün evde otururken biri mesaj attı profil resmi yoktu sonra sınıf grubundan baktım ki Alper ‘’nasılsın’’ yazmıştı. Ya nasıl mutlu olmuştum anlatamam çünkü arkadaş olmak isteyip olamadığım tek insan oydu ve şimdi arkadaş olacaktık o yüzden çok mutluydum. Evde anlamsız bir şekilde dans ettiğimi hatırlıyorum gerçekten etmiştim. Sonra hemen cevap verdim konuştuk bayağı sonra yattık uyuduk. Ertesi gün günaydın mesajı atmıştı yeniden konuşmaya başlamıştık okulda yüzüme bakamıyordu ama mesajlarda çok eğleniyorduk. Onun dersleri kötüydü benimki onunkilere nazaran daya iyiydi matematiği yapamadığını söyledi istersen ben sana çalıştırırım dedim olur dedi. Konuşmamızın 4. günüydü ve ertesi gün öğle arası ona matematik anlatmam üzere anlaştık. O gece, gece yarısı 4’e kadar ona anlatacağım konuyu çalıştım ve ona sayfalarca notlar hazırladım. Ertesi gün oldu yine sınıfta konuşmadık öğle arasına kadar. Öğle arası herkes çıktı sınıftan biz kaldık yanıma oturdu sonra ben ona anlatmaya başladım anlattım ama sesi çıkmıyordu anladın mı dediğimde evet dercesine başını sallıyordu. Sürekli saate bakıyordu bayağı telaşlı ve bayağı kırmızıydı. Üç kere ‘’bişi dicem’’ dedi ve üçünde de neyse boşver dedi. Dördüncü ‘’bişi dicem’’ demesinde artık konuşmaya başlamıştı ‘’ben seni seviyorum’’ kıpkırmızıydı. Yüzü, boynu, kulakları her yeri. Bir an patlayacak sanmıştım. -
+1
daha on yedi
Lisenin ilk günü gittim oturdum bir sıraya ve tek tek insanları inceledim hepsinin ruhundan bir parça görebildim, hepsinin hareketlerini tavırlarını inceledim ve az çok fikir sahibi oldum onlar hakkında. Ama biri vardı ki baktım ve boşluktu hiçbir şekilde çözemedim hareketlerinden bir fikir edinirim dedim ama yok hareket dahi etmiyordu hayatımda hiç böyle bir şey yaşamamıştım onun hakkında hiçbir fikrim yoktu. Zaman geçtikçe sınıftakilerle kaynaştım hemen herkesle arkadaş olmuştum onun yanına gidip konuşmaya çalıştığımda ise sürekli kaçtı. Özel bir duygu beslememiştim ama ilginç gelmişti ve onu çözmek istiyordum ama o buna hiç izin vermedi. Ben de uzak durma kararı aldım bir sene boyunca sınıftaki herkesle iyiyken o çocukla neredeyse hiç konuşamamıştım. (O bahsettiğim çocuğun adını ve kendi adımı paylaşmak istemiyorum o yüzden ona başka bir isim takacağım. O çocuğun adı Alper olsun. Benim de adım Melek olsun. ) Yaz tatili olmuştu ve ben o yaz ağır bir depresyon geçirdim. Yemek yemiyordum, sık sık bayılıyordum, intahara meyilliydim ve bir kere teşebbüs etmiştim. -
+1
daha on yedi
Merhaba ben lise son olan yeni panpanızım şimdi size başımdan geçen o büyük aşkı anlatacağım.
Hepimiz aşık olmuşuzdur ama herkesin aşkı kendine daha özel daha güzel gelir benimki de o misal etrafımda gördüğüm liseli aşklarından değildi bu bizim yaşadıklarımız hepsinden farklıydı ya da hep bana öyle geldi bilmiyorum.
Öncelikle biraz kendimden bahsetmek istiyorum ki olaylara daha çok hakim olabilesiniz. Ben küçük yaşlarımdan beri hep problemli dönemler geçirdim öz babamı hiç tanımadım, annemin problemli üç evliliği oldu (sorun gerçekten adamlardaydı) , bir dönem koşullardan dolayı annemden ayrı yaşadım, maddi olarak çok iyiyken birden dibi gördüm vs. Şu dediklerim o kadar yüzeysel ki içeriklerini bilseniz anlardınız beni ama o kadar girmek istemiyorum bu konulara. Küçüklüğümden beri çok iyi bir gözlemciydim birine bakar ve ne olduğunu anlardım. insan ilişkilerim çok iyiydi herkesle arkadaş olabilecek potansiyeldeydim.
Yazı hazır bekliyor ilgilenen olursa atarım