Son yıllarda aileler çocuklarına verdikleri isimlerle birer marka yaratma peşinde arkadaşlar. Buyrun yaratılan markalara beraber bakalım.

1. Berk, Berke ve türevleri: Bu isimler birer ikoncan yaratmak isteyen sözde modernize olmuş ailelerce sıklıkla seçilen isimlerdir. isim konusunda fark yaratmak isteyen ailelerin farkında olmadan klagibleşmesi olarak bakılabilir bu isimlere.

2. Alp Er Tunga, Alp Tigin , ilteriş Kağan, Kültigin, Türkmen ve türevleri: Bu isimleri seçen ailelerde milliyetçiliğin zirve yaptığını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Bu isimlerle beraber aileler geleceğin hükümdarlarını yaratmaya çalışıyor.

3. Muhammet Mustafa, Ebu Bekir, Ömer Faruk, Rabia, Fatıma, Züleyha ve türevleri: Bu aileler gelecekte peygamber olacak ya da peygamber olmasa bile onun en yakınında olacak kişileri yetiştirme konusunda kararlılar. En çok dikkat edilecek özellikleri ise çocuklarına küfrettiklerinde dini büyüklere küfretmiş sayıyorlar kendilerini.

4. Deniz, Mahir, Hüseyin ve türevleri: Solun ileri ucunda duran bu aileler 6. filoyu kovacak ve yeni bir rejim kuracak çocuklar doğurdukları fikrinde ısrarcıdırlar.

5. istanbul, izmir, Paris, Antalya ve benzerleri: En sevdikleri şehrin adını çocuklarına vererek çocuklarını o şehir kadar tanınır kılmaya çalışan bu aileler çocukları ilerde eğer futbol oynarsa onlara forma numarası olarak 34, 35, 07, P1 gibi numaraları şimdiden hazırlamışlardır bile.

6. Hira, Tuana, Ecrin, Maun ve benzerleri: Bu aileler cennete düşen ilk yağmur tanesine ve son nur tanesine kafayı fena halde takmış ailelerdir. Öyle ki cennete düşen ilk salatalık çekirdeğinin adını bile bir çırpıda söyleyiverirler.

7. Aleyna: Allahın gazabı üzerine olsun anlamındaki bu sözü isim olarak seçen bu ailelerden çocuk sahibi olmadan önce çocuk yapma ehliyeti talep edilmeliydi.

8. Kasım Can , Mahmut Cem, Hilmi Cem, Ramazan Can, Meryem Su ve diğerleri: Babaanne ve dede baskısıyla tercih edilen bu isimlerden sonra gelen ikinci isim ilkinin düşünülmemişliğini örten birer şapka işareti gibidir. â , î, û gibi mesela inceltme olarak düşünün.

9. Sâre, Serrâ, Pâye, Sûde isimleri: Bu isimler sırf söylenişleri güzel olduğundan tercih edilmekle birlikte manaları sorulduğunda gelen farklı cevaplar derlense müstakil bir sözlük oluşturulabilir.

10. Ata, Mustafa Kemal, Kemal Paşa ve benzerleri: Atatürkçü ailelerden çıkan bu isimler vatan kurtarma göreviyle şimdiden şuurlandırılmaktadır. Şakası bir yana iyi ki var bu isimler.

11. Recep , Tayyip, Erdoğan, Arınç ve benzerleri: Hanelerinden bir siyasetçi çıkmasını isteyen bu ailelerin birçoğu Rize, Manisa, Bursa veya Kasımpaşalıdır.

12. Buğra : iri yapılı öküz ve deve nevinden bir hayvanın adını çocuklarına isim olarak seçen aileler için bu hayvan bir nevi totem olmalı.

13. Evren, Çevik , Kenan ve benzerleri: Siyasi dönemlerin aileler üzerindeki değerlerdeki etkisini gösterir. Bu aileler darbe dönemlerinde ota taka karışmamış hatta çocuklarına koydukları isimlerle adeta kendilerini garanti altına almışlardır.

14. Yıldıray, Saldıray, Baturay, Korunay, Satıray vb: Bu çocukların babaları emekli iki kademeli kıdemli emekli başçavuştur.

15. Ahmet, Mehmet, Ali, Hasan, Süleyman: isim işte yani çok da şeapmamak lazım aldırmayın sizi de bir gece boşken yapmışlar işte.

Saygılar.

isfahanda kısa bir süre konaklamaya karar verdim. Günlerce yağan yağmurun boğucu havası kaldığım han dahil olmak üzere tüm isfahanı sarmıştı. isfahan halkının son günlerde evlerinden çıkmadığı aşikardı. Tüm sokaklar kimsesizliğin o derin sessizliği ile sadece yağmur tıpırtılarını dinliyordu. Acaba kaç gündür uykudaydım? Bunu anlamanın sanırım imkanı yok. Şehir ilk girdiğim günkü gibi kapkaranlık bulutlarla örtülü. Az sonra aklıma yerleşirken kekeme olduğunu fark ettiğim hancı ile konuşmak geldi. Fakat onunla konuşmak burada oluşumu ele verebilirdi. Kekeme olmasına aldanmayın. Kekeme olması iyi sır saklayabileceğini göstermez. Neden mi ?

ilgi olursa inşallah tarihi bir hikaye bizleri bekliyor

Ey hoca sen ki tek bir adamın amaçlarına bugüne kadar hizmet ettin
Sen ki sana dokunmayan yılanı bin yaşattırdın
Sen ki düşmanının düşmanını kendine şu günlerde dost edindirdin
Sen ki bu milletin özdeğerlerini sömürenlerin elinde kukla oldun
Sen ki Ensar'daki olayın üstüne gitmedin
Sen ki bumilletin sana verdiği yetkiyi tek bir adama devrrettin ve arada kukla oldun
Sen ki onca kötü hesabı bildiğin halde bunları görmezden geldin
Sen ki siyaseti düzgünce yapar görünüp bir başkasının kliği olmaktan öteye geçemedin
Sen ki dilini Türk kadının namusuna çekinmeden uzatanların ortamında bulundun
Sen ki "O Adamı" ilahlaştıranların safında yer aldın.
Sen ki yıllarca bu zalimlere verdiğin akıllarla bu zalimlerin gerçek yüzünü görmemizi engelledin.
Sen eki eline hazır gelmiş Bakanlar Kurulu'nun listesini üzerinede değişiklik yapmadan kendi listenmiş gibi sundun..

Seni affedeceğimizi mi sandın? Senin çıkarlarınla oynanıncaya kadar çıkarmadığın o sesin de senin olsun.

O adamın yanındaki herkes bir gün senin durumuna düşecek.Biz hiçbirinizi affetmedik affetmeyeceğiz. Sempatikliğin de umrumuzda değil.

Postmodern bir metni anlaman imkansizdi zaten liseli. Bu arada grip disinda ilkel bir hastalik kaldi mi dunyada? Geri kafali olan sensin kodugumun orumcek beyinlisi. Tapin bilima Allah gibi tapin beyinsizler

Şu an yakalandığım hastalıklar da bilimsel gelişmelerin sonucu.. Eski çağlarda böyle grift rahatsızlıklar yoktu amk ne diosun sen kendi yarattıkları rahatsızlığı bilim adamları kendi iyi ediyor diye minnet duyacak değilim sayın mal

Ortacağda Allahın kulu olan insan Yakin Çağda bilimin kulu olmuştur. insanlığın ürettiği tüm bilim günümüzde insanlığı yok etmektedir. En değerli şey insan hayatiysa eğer bilimin ilerleyisi durdurulmalıdır.
Aç gözlü teknolojinin en temel besin kaynağı insandır. Dünya savaşları ve kanser kontrolsüz gelişen bilim ve teknolojinin en ağır sonuclarıdır. Bu açılardan bakıldığında teknoloji ve bilim kana asla doymayan vampirler gibidir.
Unutmayın insanlık son yüzyılda yok olmuştur arkadaşlar bizler insan denen primatlardan mutasyona uğrayarak evrilmiş yeni canlilarız keza hiçbirimiz yenicagda fransada yaşayan bir çiftçinin saflığına sahip değiliz. Çok daha vahşi ve acımasızız. Ortaya çıkan bu canlı her neyse yok edici ve kıyıcıdır fakat insan değildir ve bu yaratık bilimi yine kendi besleyici kanıyla oburlaştırarak çok daha büyük bir katil yaratmaktadır buna bir dur denmelidir..

Varoluşumuzu sorguladığımda anladım ki 21. yüzyılın ilk yarısında yaşamış çok sıradan insanlarız. Tarih kitapları hepimiz için bu ifadeyi kullanacak.
Bizden önce yaşamış milyarlarca insandan zerrece farkımız yok. Kendimize özel sandığımız her şey dünya mirası.

Diyelim ki öldük o zaman yok olacağız ve arkadaşlar cok değil en fazla birkaç yüzyıl içinde yoklugumuz bile yok olacak.

Yani demek istiyorum ki yokluk kavrami var olmadığını bildiğiniz bir kavram için geçerlidir fakat malesef birkaç yüzyıla kadar varlığımız bile unutulacağı için bunun zıttı olan yokluğumuz bile yok olacak.

Belki de kitaplar bizden interneti kullanan ilk insansı topluluklar diye bahsedecek ve belki de bu ifade bile bize fazla görülecek siz hala var olduğunuzu mu sanıyorsunuz?

Evet arkadaşlar benim amcam iri yarı bir adam ve yürürken aynı hipopotam gibi zıplayarak yürüyor. Onu gördüğümde aklıma kuyruğunu sallaya sallaya sıçarak koşan bir hipopotam geliyor. Suya kavuşunca bunu yine sıçarak kutlayan, hemcinsleri ile suda sıçmaca oynayan, takun püsürüğün içinde ağzını sonuna kadar ayıran bir hipopotam geliyor aklıma.

Neden bilmiyorum ama mızrap gibi salladığı kuyruğu da yeşil taklarına bulanmış bir hipopotam bu. Dişleri sapsarı göbeği şişkin tam bir ot obur hayvan. Ayak izleri otlarda kalan ve her gün aynı yolu kullandığı için yemyeşil ettiği otların üzerinde gezen pis bir hayvan. Hatta yengem de bir zürafa olduğu için nasıl yiyişiyorlar anlayamıyorum ve cinsel yaşamlarını merak ediyorum amk.

Evet arkadaşlar uzun zaman önce terk edilmiş bir arkadaşımın sevgilisi ile tekrar barıştığını öğrendim. Çok şaşırmıştım çünkü bu arkadaşımı kız çok kararlı bir şekilde terk etmişti. Kızı mutlu edebilecek hiçbir şeye sahip değildi. Edebiyat, sanat, mizah delisi bir kızdı ama bizim eleman bildiğin odun yani yere vursan ses gelir. Neyse uzatmıcam barıştıklarını öğrenince sordum. Birkaç kıvırsa da sonra ısrarıma dayanamayıp anlattı. Büyü yaptırmış ve inanmazsınız yanımda kız aradı. O mağrur kız gitmiş yerine yalvaran kız gelmiş lan. Bir güzel kıza köpek muamelesi yaptı. Sonra zor zahmet bundn yaptığı büyüyü öğrendim paylaşıyorum. Dertli kardeşlerim yapsın kızı kendine köpek etsin.

Evet arkadaşlar öncelikle uzun tüylü bir köpeğin 9 tane kılı lazım. Bu 9 kılı edindikten sonra kız arkadaşınızın saçlarından da 9 tel koparıyorsunuz. Sonra her bir köpek kılı ile her bir saç telini birbirine düğümler atarak bağlamaya başlıyorsunuz. Her bir düğümü attığınız sırada "Saçını bir köpeğe bağladım." diyorsunuz. Taaa ki en son düğümü atana kadar. Son düğümü atmadan önce elinizde birbirine düğümlenmiş olan köpek kılları ve saçlara 3 kez tükürüp 19 defa üflüyorsunuz. Son düğümü atarken de "Saçın kıla, başın bana mahbus olsun." diyorsunuz.

Düğümlenmiş olan saç ve kılları kızın bir iç çamaşırının içine koyup bu çamaşırla beraber kendi evinize gömeceksiniz. Eviniz apartmansa bir saksı alıp saksıya gömün. Ama dikkat edin kimse o saksıyı açmasın.

anancı velet eksiiiiii

Evet arkadaşlar dikkat edersek Güdük, ineğe göre biraz daha akıllı ve kurnazdır. inek sürekli Güdüğün oyunlarına gelir. Hacivattaki kurnazlık, Karagözü işletme, onu zor durumlara sokma, onunla alay etme gibi birçok özelliğe sahiptir.

Bununla birlikte inek Güdüğe göre daha güçlüdür. Canını sıkan durumlarda Güdüğe tokat atar ve aynı Karagözde olduğu gibi saf ve iyi kalplidir. Kendisine söylenen her şeyi gerçek sanar ve ona hemen inanır.

Sahneleri biraz hatırlarsak göreceğiz ki arkadaşlar Güdüğün ya da ineğin tek başlarına olduğu sahne neredeyse yok denecek kadar azdır. Varsa bile kesinlikle inek ya da Güdük diğerine tuzak kuruyordur. Yani bu iki tip birbiriyle anlamlıdır. Biri olmadan diğeri bir hiçtir. Biz de ikisini beraber sevmedik mi zaten ?

. Rıfat Ilgazın yarattığı bu kahramanlar aslında yüzyıllardır Türk toplumunun hafızasında yaşamaktaydı. Bu yüzden çok sevildiler ve daima izlendiler. Türk sanatının eşsiz birer örneği olan bu tiplemeler sanırım ki yüzyıllarca en beğenilenler içinde olacak.

axessplatinum
birinci nesil normal
eee?

@2 nin gibmesi lazım @2 gibilmiş beyler dağılın

divan sanatçılarının çoğu eşcinseldir yakında bir yazı hazırlıyorum bununla ilgili

Mistisizm tarihinin dinler tarihi ile özdeş olduğunu düşünürsek iki görüşün de haklılık payı vardır. Mevlana'yı ayrı tutarsak orada saydığın isimlerin hepsi saygı duyulası isimlerdir. Mevlana nesebi ve kendisi muamma bir insan. Fars diliyle yazmış bir kere Türk tasavvufu içinde saymak çok saçma fikr-i sabitindeyim. Hallac da Hacı Bektaş da büyük isimler ama bunu sünnilere anlatamazsın

eeeeeeeee ne soruyor?

Laik oldum aq laik

sırayla dönüyoruz bunu

tüm gün önüncülere sallamaktan bşka bir tak yapmıyor

Pencere ışık girmeyecek kadar küçük aralıklı ama ordan fare çıkacak kadar da geniş aralıklı bu ne yaman çelişki oç

bence sen düşün pampa :D

Diyebiliriz mi ne ak

Kurtlar Vadisi yüzünden parlıament tiryakisi olmuştum amk

Rezzzzzzz

Amları var pampa napalım