0
Yurtta kalıyordum. Yaz okulundaydım. Yan blokta kalan üç arkadaş ruh çağırmışlar. Fincan falan getirmişler. işte fincan hareket ediyormuş, bunların sorularına harfleri gezerek cevap veriyormuş, ruh değil de üç harfliymiş falan. Bizim arkadaşlarda gidelim dediler, yok dedim ama çok ısrar ettiler. Bende takıldım peşlerine gittim.
Ben o zaman 18 yaşındaydım. Bu gittiklerimiz 22-23 yaşlarındaydılar. Yani son sınıftalar.
Neyse, fincana sorular soruyorlar, işaret parmakları da fincan da duruyor, fincan hareket ederek bunların sorularını cevaplıyor. Çok günah dedim içimden. Çok iyi biri değilim ama, Allah’ın hoş görmediği şeylerden uzak durmaya çalışırdım. Ben odaya girer girmez beni söylemiş, gitsin demiş. O gitsin demiş, daha doğrusu onlar isim söylüyor, O mu gitsin Bu mu gitsin diye. Söylenen isimlere hayır cevabını veriyor, benim adım yazılınca evet yazısına gitti. Şok oldum o an. Zaten zorla zütürmüştü arkadaşlar. Çıktık oradan ayrıldık. Bunlar gece yarılarına kadar devan etmişler. Sonra korkudan uyuyamamışlar. Biri cama vurup kayboluyormuş. Üç harfliler onlara yazılar yazıyorlarmış. Başkalarını çağırıp göstermeye çalıştıklarında yazılar kayboluyormuş. Çok korkutmuşlar bunları. Neredeyse kafayı yiyeceklerdi. evlerine gidince ancak kendilerine gelebilmişler. Tabii ki hocaların yardımıyla. Bunları niye anlattığımı sorarsanız eğer. Kimse böyle şeylerle uğraşmasın diye anlatıyorum. Allah hepimize akıl fikir versin.