- 0 / 0 / 215 entry
- 27 başlık
- 14.96 incipuan
kadircaglayan dötüncü nesil normal
-
+1 -3
esra caz
hemşire... Hiç sevmediğim hastane kokusunu, hastane kokan saçlarında sevdiğim yarim. Hayatımdaki en büyük pişmanlığım, acısını en çok çektiğim hikayem. Ardımda bıraktığımız günleri yaşamanın imkansız bir mucize olduğunu bile bile, imkansıza açtığım savaşım. insan kaç kere hata yapar bilmem ama her hatasından geri dönemez, ben senin adının karıştığı her hatadan geri dönen kadir. Hiç bilmeyeceksin esra hemşire, özlendiğini, beklendiğini, ömrümden ömür çaldığını. çok zaman önce kırdım üzdüm ve üstüne kaybettim seni, ve çok zamandır ölüyüm. -
+1
osman can kuzu
antalyada ilk okulda samimi sınıf arkadaşımdı, o zamanlar gerizekalının tekiydi, keçi gibi kokardı,pis serseri bir çocuktu bütün dersleri kötüydü muhtemelen liseyide okumadı.. en son gördüğümde bir dönercide çalışıyordu.. sonra vine fenomeni olmuş..bu kadar boş birini başımıza fenomen yaptıkları için türk ergenlerine teşekkür ederiz -
0
slogan üretiyoruz
arkadaşlar bir seyehat acentası için slogan üretiyoruz. bkz. mutluluktan uçuruyoruz, ayaklarınızı yerden kesicez. -
+1 -2
siyasi görüşümüzü ifşa ediyoruz yalan yok
ak partiliyim.. geçen seçimde has partiye oy atmıştım.. muhafezekar değilim doğru bile yazamıyorum hatta.. -
0
galaxy s3 mini aldım
motorola razr xt910 alsaydın panpa.. işlemcisi daha güçlü.. ekranı daha canlı.. çözünürlük fln.. bide daha ucuz.. hemde daha sağlam kevlar mk..gorilla glass var..7.1mm :(
edit:ekranıda daha büyük 4.3inch bide 8megapixel harika kamerası var vatanbilgisayarda 860 liraydı haftasonu..mal -
0
gangam style pkklı çıktı beyler
bir sanatçı pkk bayrağı önünde şarkı söylerse bnm için pkklı olur panpa.. -
+2 -1
gangam style pkklı çıktı beyler
beyler psy nin paristeki konserinden şu video: http://www.youtube.com/watch?NR=1&v=TQcFBCovBnk bu videonun 14. saniyesinde sol üstte binin teki kürdistan bayrağı açmış..youtube üyeliği olanlar hemen eksilesin
edit:12. saniyede açıyolar bayrağı panpalar :( -
0
beyler ibretlik gercek hikaye
NEYSE BEN ÖZET GEÇiYiM gibLEYEN YOK BiZi..
Onk. Dr. Haluk Nurbaki'den gerçek bir hatıra...
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla
karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek
özel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size
nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam
vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına
gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı
bulamamıştı. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım.
Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak Serap'ın da bütün
diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi
gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için
izmir'e gitmek istedi. Kışaylarında olduğumuz için uçakla gitmesi
şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz
bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış.
Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap
bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken,
hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen
cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza
yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine
güçlükle konuşarak:
-Doktor bey, dedi. Ben size... dargınım. ''Niçin?" diye sordum.
-"Siz... dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH 'ı, ölümü,
ahireti anlatmıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında
oldukça şaşırdım. O'nu üzmemeye çalışarak:
--"Doktora ulaşmak kolaydırdedim.Parayı bastırdın mı istediğine
tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın... "
Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını
salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve
saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler
"hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü. Anlattığım iman hakikatlarını bütün
ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu. Vefatına bir hafta
kala:
-"Doktor bey,dedi.Ben ölürken ne söylemeliyim?"
-"Senin durumun çok özel" dedim. Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O
anı farkedincemuhafazid'' (s.a.v) sana yeter."
O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Çok ıstırabı olduğu için
Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir
iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi
telefon ederek:
-"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." dedi. "Sabahlara kadar
inliyor ve çok ıstırap çekiyor. Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının
sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça
ürperiyorum. "Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son
nefeste "muhafazid" diyemezsem?.
işte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye yatmamı ve
eğer bir kaç gün daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde
morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma
gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'ın acizliği hürmetine
sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim.
Ertesi gün O'na:
-"Hiç korkma!" dedim. "iğneyi vurdurabilirsin
Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da
sordu:
-"Doktor bey... Azrail bana nasıl görünecek?"
-"Kızım," dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı
bir prens gibi gelecektir."
Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim. Ancak
vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece
kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni
görünce yanıma gelerek:
-"Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!"
dedi ve devam etti:
-Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması
imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz
kıldı. Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet
getirerek vefat etmeden biraz önce de:
-Doktor bey'e söyleyin, dedi. Azrail, O'nun söylediğinden de güzelmiş! -
0
beyler ibretlik gercek hikaye
Serap
bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken,
hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen
cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza
yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine
güçlükle konuşarak:
-Doktor bey, dedi. Ben size... dargınım. ''Niçin?" diye sordum.
-"Siz... dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH 'ı, ölümü,
ahireti anlatmıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında
oldukça şaşırdım. O'nu üzmemeye çalışarak:
--"Doktora ulaşmak kolaydırdedim.Parayı bastırdın mı istediğine
tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın... "
Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını
salladı. -
0
beyler ibretlik gercek hikaye
Onk. Dr. Haluk Nurbaki'den gerçek bir hatıra...
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla
karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek
özel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size
nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam
vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına
gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı
bulamamıştı. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım.
Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak Serap'ın da bütün
diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi
gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için
izmir'e gitmek istedi. Kışaylarında olduğumuz için uçakla gitmesi
şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz
bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış.
Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. -
0
tost yapmak günahmı
beyler,ben dindar sayılabilicek birisi olarak günde 2 öğün tost yiyorum.. öğrencilik hayatı işte..ve dikkatimi çeken tost ekmeğinin üstüne hayvan gücümle bastırıyorum ince olması için.. sorunda burda başlıyor, bildiğiniz gibi ekmek dinimizce kutsal sayılabilecek bir nimet ve bu nimete ezip büzüm basıp inceltip tost yapmak ne kadar doğru??? mesela ekmeği elimden düşürünce öpüp alnıma koyuyorm daha sonra yiyorm mesela.. - daha çok