- 2 / 4 / 13 entry
- 1 başlık
- 47.21 incipuan
jokereses26 önüncü nesil normal
-
0
arkadaşlar uyuşturucuya başlıyorum help pls
help falan yazma kankam o zaman direk başla kimseden yardım almana gerek yok amk -
0
arkadaşlar uyuşturucuya başlıyorum help pls
ama başlama başlayacak olsan help demezssin iyiliğin için konuşuyorum en iyisi hiç başlamaman senin -
0
arkadaşlar uyuşturucuya başlıyorum help pls
Kafanın gibilmesini istiyosan benim normal olmam anormal diyosan hayatım değişsin delireyim içten içe diyorsan özenmeyip başlayacaksan cidden faydalı moruk dıbına koy geç dıbına koyim ben öyle yaptım -
-1
islam ve laiklik bir arada olamaz
Senin en son attigin linkteki bardakci videosuda benim yazilarimi okumadigini gosterir acaba bu dami kıvırma ve yalan uzun mesaj yazmistim uzun mesajtan bir aciklama atiyorum sana yani neye kıvırma demişsin bir baka rger kivirma yine diyorsan Müslümanlık diniyle ters dusuyorsun demektir indiği sanrısına" yönelik bir eleştiridir. Çünkü ilahi dinlerin (Tanrısal kaynaklı-kitaplı dinlerin) kutsal kitapları "gökten inmemiştir". Hele hele son islam dininin “gökten indiğini iddia etmek” abesle iştigal olur. Çünkü Kuran’ın gökten indiğini iddia etmek her şeyden önce Allah’ı gökte sanmak olur ki bu büyük bir yanılgıdır -
0
islam ve laiklik bir arada olamaz
Kardeşim yazdıklarımda her şey açık neyin kıvırmasını yapıyorum ben ben olanı yazıyorum sen kıvırıyo diyorsun o zamanlardada DiNi KUllanıp Kötülük yapanlar vardı o olaylar için söylenen bir sözdür ayrıca ben bu videolarıda çok izledim çoğunu izledim emin olabilirsin Atatürk çocuklara içkiyi örnek veriyor falan onları hepsi var videoları o da doğru değil onlar içki değil yararlı bir içecek olduğu resimleri her şeyi kanıtıyla ortaya çıktı Bence yazdıklarımı tekrardan gözden geçirmeni öneririm -
+1
islam ve laiklik bir arada olamaz
Sırayla gidelim:
1. "Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları” ifadesi islam dinine saygısızlık değildir: Açıkça görüldüğü gibi Atatürk burada hangi kitaptan, hangi dinden söz ettiğini belirtmemiştir. islam dini veya Kuran ifadesini kullanmamıştır. Genel olarak "kitaplar" ifadesini kullanmıştır. Burada islam dinine ve onun kutsal kitabı Kuran’a bir hakaret söz konusu değildir.
2. “Gökten indiği sanılan kitaplar” ifadesinde ilahi dinlere hakaret yoktur: Şöyle ki: Evet! Burada bir eleştiri vardır, ancak bu eleştiri kutsal kitaplara değil, kitapların "gökten indiği sanrısına" yönelik bir eleştiridir. Çünkü ilahi dinlerin (Tanrısal kaynaklı-kitaplı dinlerin) kutsal kitapları "gökten inmemiştir". Hele hele son islam dininin “gökten indiğini iddia etmek” abesle iştigal olur. Çünkü Kuran’ın gökten indiğini iddia etmek her şeyden önce Allah’ı gökte sanmak olur ki bu büyük bir yanılgıdır. islam'da Allah mekan ve zaman üstüdür. Belli ki islamın Semavi (göksel) din, Kuran’ın Semavi (göksel) kitap olduğu şeklindeki genel kabulden hareket edenler, yüzeysel bir bakışla, Kuran’ın gökten yere indiğini düşünmektedirler. Aslında gökteki bir tanrı inancı Hem islama inananların hem de ona inanmayanların ortak bilinç altıdır. Oysa ki, islama göre ne gökte bir tanrı vardır, ne islam semavi bir dindir, ne de Kuran gökten inen bir kitaptır. Burada “inmek” sözüyle kastedilen “boyutsal” bir durumdur. islami kaynaklara göre Kuran islam peygamberi Hz. muhafazid’e vahiy şeklinde “ilham” edilmiştir, indirilmiştir, ama "gökten" indirilmemiştir. Kuran’da geçen “inme” sözcüğünün Arapçası “Nüzul”dur ki, “Nüzul”(inme) çok farklı anlamlarda kulanılmıştır, kullanılabilir. Bir kaç örnek vermek gerekirse: Örneğin “Nüzul” sözcüğünün kökü “NZL"dir. Buradan hareketle örneğin, “teNZiLat” indirimdir, ama “gökten indirim değil”, fiyatlarda indirimdir! “NeZLe” “sinüslerdeki akıntının akciğerlere inmesi” olayıdır. Burda "sinüs akıntısının gökten inmesi" değildir kuşkusuz! Hatta birde “inme” vardır, yani “felç”. Bilindiği gibi felç de gökten inmemiştir! Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Aslında bizzat islam dininin ana kaynağı Kuran’da, Kuran’ın indiği ancak gökten inmediği açıkça ifade edilmiştir. Şöyle ki. Kuran’da (39-Zümer-1)’de “Tenzîlul kitâbi minallâhil azîzil hakîm(hakîmi)”. (نزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ) yani “Bu kitabın indirilişi aziz ve hakim olan Allah’tandır”. Elmalılı Hamdi Yazır başta olmak üzere bütün Kuran tercümelerinde bu ayet burada verdiğim meale yakın bir şekilde çevrilmiştir. Hiçbir tercüme de “gökten indirildi” ifadesi yoktur. Daha doğrusu “gök” “gökyüzü” ifadesi yoktur. Görüldüğü gibi Atatürk çok haklıdır. Gerçekten de kutsal kitapların, özellikle Kuran’ın gökten indirildiği hakikaten de bir “sanrıdır”. Demek ki, asıl dine hakaret “Kuran’ın gökten indirildiğini” sanmaktır. Demek ki neymiş! Atatürk Kuran’a, bugün ona dinsiz damgasını yapıştıranlardan çok daha fazla hakimmiş.
3. “Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları” cümlesindeki “dogmalar” ifadesi kutsal kitap sözlerine hakaret değildir: Şöyle ki: bütün sözlüklerde “Dogma” sözcüğü “Kat'i olarak ileri sürülen fikir.” anlamındadır. Sözcük Fransızca “Dogme” sözcüğüne dayanmaktadır. “Dogma” sözcüğü Türk Dil Kurumu’nun “Türkçe Sözlüğü”nde aynen şöyle tanımlanmıştır: “(Fr. Dogme. Yunan. Fel.)Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas.” (TDK, Türkçe Sözlük, 9. bas. Ankara, 1998, s. 609). Dolayısıyla kutsal kitapların “dogma” olduğunu söylemek gerçeği ifade etmektir. Bilindiği gibi Kuran’daki ilkelerin değişmez, zaman ötesi ilkeler, Fransızca söylersek (dogme) olduğunu bizzat Kuran ifade etmiştir, Müslümanlar da bu ilkeye inanmıştır. Asıl Kuran'ın "dogma" (değişmez) olmadığını söylemek Kuran'a hakarettir! Bu nedenle Atatürk “kitapların dogmaları” derken kutsal kitaplara ve özellikle de Kuran'a hakaret etmemiş, gerçeği ifade etmiştir. Nitekim Atatürk, söz konusu konuşmasında, “Bizim prensiplerimizi dogmalarla bir tutmamalıdır” dedikten sonra, “Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz” demiştir ki, burada da “dogma” sözcüğünün birebir sözlük anlamından, yani “Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas.” açıklamasından hareket etmiştir. Atatürk, “Bizim prensiplerimiz dogma değildir” derken kendi prensiplerinin doğrudan doğruya yaşamdan alındığını, yani dogmaların aksine “doğruluğunun sınandığını” anlatmak istemiştir. Böylece devletin din kurallarıyla değil hayattan alınan kurallarla yönetileceğini anlatmak istemiştir. Yani laiklik vurgusu yapmıştır. -
0
antalya mesaisi
Evet ben Mağara adamı nokta virgül bilmez biriyim ama burada bilmem ama Hayatta kalabilmek için noktamızıda koyarız aksi takdiri olursa virgülümüzüde.. -
0
antalya mesaisi
Evde kös kös otururken istanbulda uyumuşum amk uyandıktan hemen sonra telefonu açtım bi baktım amcam aradı telefonu açtığım anda yani Şanssız ben bugün şanslıydım ama amcam niye aradı? Amcam bi baktım Antalyaya Kuzenlerle sizi tatile gönderelim dedi Buradan Kendim çıktım yola Eskişehire gittim oradanda amcamların arabaylsa Antalyaya yola çıktık Ve Artık 6 saat yolculuktan sonra Antalyadaydım Vee otele ayak bastık şunu söylemeliyimki otelde yabancılar Türklerden daha fazlaydı sanki yabancı bir yerdeydim amk Bu otelde içki yiyecek falan açık büfe var o gün içkili açık büfeli yerde oturuyordum Votka-Kola içiyordum bir baktım bayan geldi dediki elindeki votkayla bunun hepsini ben içtik gülüştük falan ertesi gün restorantta onu gördüm beraber yiyelim dedi beraber yemek yedik ardından yukarı çıktık içkili yere Şarap al dedi ikimize şarap aldım şarabını bir dikişte iç dedi votka Bomonti Bira içmişliğim var fakat Şarap içmemiştim fakat Kız öyle deyince Bende Şarabı bir dikişte içtim ardından kendisininkinide içmedi benim şarabımıda bi dikişte iç dedi aha onuda içtim şarkı falan söylemeye başladım açık manzarada o da bana söylemeye başladı dertleştik falan ardından her zaman aldığım içkiyi almaya gittim Kız arkadaşımla bi baktım Garson vermiyor dedim her akşam burdan alıyorum hatırlamadınız mı ? dkızla aralarında bi sıkıntı gıcıklık varmış heral amcamı babam sandı amcamı çağırdı dediki garson amcama oğunuz 18 yaşından küçük mü amcamda saolsun varolsun ne 18 i 22 yaşında dedi dsdfsdfsd sonra içkiyi alabildim Yalnız kız arkadaşım almadı sonra tenha bir yere doğru yola çıktık şezlonglu havuzlu bi yere artık akşam olmuştu hatta gece olmuştu gece Ben biraz kafayı iyi yapmıştım tabi Ardından Kız arkadaşım sert çıktı yumruk atıyor bi de güçlü birayı içiyordumki şarkı söylerken ben bi baktım birayı üstüme döktü tişörtüme kafama bacaklarıma her yerime ardından tişörtü çıkarmak zorunda kaldım bi baktım Kız arkadaş beni havuza ittirdi gece gece havuza düştüm amk ardından çıktım kız arkadaşla karşı otele bağırdık şarkı söyledik yumruklaştık umursamaz bir halimiz vardı ikizim gibiydi Sonra kolumu ısırdı ama nası ısırdıysa 1 ayda anca geçti sızısı vee izi benden hatıraolsun falan dedi sonrasında havuzun üstüne çıkardı beni daha rahattı orası böyle yataklı şezlong gibiydi öyle bildiğimiz şezlonglardan değil neyise ben dedimki şezlongları birleştirelim birleştirdik sarılmaya öpüşmeye başladık rüyada gibiydim sonra biralı tişörtümü havuza attı amk sonra gözlerini kapadı anı yaşamaya bak dedi saçını okşadım çok tatlıydıı laa sonraişte tam böle iyi oldukki Kız arkadaşı çağırdılar amk şansa bak teyzeleri çağırdı dediler hadi gidiyoz bende kaldım orada yine tek başıma amk yine havuza girdim tişörtü aldım geri döndüm odaya amk