ahahahah şaka lan, incideki duyarlı ergenler var.

@2,3,4 fakir.

bu uyanık körlüğünü bahane ederek dileniyor, muzipliği de dilenirken manileri bir ahenkle müzikli bir şekilde dillendirmesinden geliyor.

gel dedim senin karnını doyurayım hem hayat hikayeni anlatırsın sebindi dıbına kodumun fare suratlısı ,eskişehir de kanlıkavak var bilen bilir porsuk çayının bir kısmı oradan geçer. attım arabaya bunu ,zütürdüm oraya. açtım kapısını girdim koluna ,çayın kenarına vardığımızda bastım kıçına tekmeyi, suya düştü.

audi a6 ımla yüzümde bu şakanın bıraktığı ufak tebessümü evime kadar taşıdım.

arabanın içi kokmasın diye camları hiç açmadım, zaten gezintiden sonra da hemen bir oto temizleme firmasına bıraktım. zira tampona dokunan sümüklü binler midemi kaldırdı.

neyse geziye gelince : benim için enteresan bir deneyimdi, mahalleli devletin üst kademesinden bir bürokrat belki de milletvekilidir diyerek epey yalakalandı. - tabi bu fakir binler oy veriyor ama kime verdiklerini bilmiyorlar- - bir de çoban oyunu kendi oyuna eşit tutmayan aysu kayacı eleştirilir- neyse. mahallenin kahvesine şöyle bir göz attım, gözüme kestirdiğim gürbüz iki tane oğlanı yanıma çağırıp genel kültürlerini yokladım.

10 a kadar sayabilmeleri beni şaşırttı ,hemen iş teklifinde bulundum ,kabul ettiler. artık bizim muhite sokak köğeği girmeyecek bu sözü verdiler.

iki tane de kezban gördüm onları bizim temizlikçilerin evlerini temizliğe göndereceğim.

bir yaşlı bunak ağlıyordu oğlu şehit mi olmuş ne küçük oğlunun askerlik vakti glmiş üzülme dedim ,bu çok cılız dağda çarpışmaya gönderselerde kurşun isabet etmez bir yerine.

bir daha ne zaman giderim bilmem ama arabanın dıbına koyulduğunu düşünüyorum, zaten şöförün de elleri acıdı soğukta sümüklü binleri tokatlamaktan.

bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü şiar edinmiş olabilirsiniz. ama ben bu toplumda yaşıyorsam bazı sorumlulukları yüklenmekten kaçınmam, elimden geldiğince gücümün yettiğince düşmüşlere, hastalara ,hayatın sillesini yemişlere yardımı kendime görev sayarım. yöntemlerimi ister beğenin ister beğenmeyin önemli olan sonuç almam. ve pozitif bir katkı yaptığım açık ya siz? silik binler sizi.

tepkilerini gözlemliyorum. bir ilgi gösterisi,bir güler yüz,bir sevinçtir ki alıp gidiyor kan merkezinde. bu ki yüzlülüğe daha fazla katlanamayıp ,dışarıda bıraktığım köpeğimi gösteriyorum. biliyorsunuz --köpeklerin daha çok ihtiyacı var aslında kanlarının yenilenmesine-- hemen yüzleri asılıyor ,bozuluyorlar.

durumu telafi etmek için parayla tuttuğum iki sokak çocuğunu gösteriyorum bunlara verirsiniz kanı yazık bunlara diyorum.

sonra bir bayram havası ,bir sevinç gösterisi tekrardan.

özet: hayatta sorumluluk sahibi olacaksın aga.

@2 ahahahah komikti bu.

biraz sorumluluk sahibi olun lan, sokaklar çok acımasız. ne kadar duyarsız hayvanlarsınız.

yardım sever bir adam olduğum nickaltımda da defalarca belirtilmişti. bilen bilir.

atlatmalarına yardımcı oluyorum.

mor çatı olur başka bir kadın sığınma mecrası olur gidiyorum mekana çalıyorum kapılarını, ufak tefek hediyelerle gönüllerini alıp biraz sohbet ettikten sonra afrikadan bu iş için tuttuğum iki adamı çağırıyorum, çıkartıyorlar koyuyorlar masaya 30 santim damarlı yannanlarını.

şok tedavisi uyguluyorum, zavallı meczuplara işe yaramıyor değil.

*
*
*
*
*

@2 güzel benzetme olmuş verdim şukunu.

http://tinyurl.com/7o2w4rc

lösemili bir çocukla temas halindeyim, davamı sonuna kadar savunacağım ne buradaki ne ekşideki fare suratlı apaçiler yıldıramaz beni.

telkinlerde bulunuyorum.

nasıl olsa öleceksiniz dıbına koyayım, çok çok yaşasanız 1 sene yaşarsınız sizi dünyanın hiç bir serveti kurtaramaz bari ailenize yük olmayın. tedaviyi reddedin. size harcanan paralarla eğlence sektörü şaha kalkar, kusura bakmayın ama hayat ironik bir şey birileri ölecek ki diğerlerinin eğlencesi devam etsin. diyorum. hem kendi kendinizi de niye rezil ediyorsunuz kemoterapilerde bilmem nerelerde ... ayık olun iye de ekliyorum.

şimdilik dinlemiyorlar ama sonuç almam yakındır.

aldığı talihsiz veletlerin durumuna çözüm getirdim.

bu arsız binler dayağa alıştıklarından iletişimin başka türlüsünden anlamıyorlar o dayağı yemeden de rahat etmiyorlar. ben de bunların hepsinin aynı odada kalması için -erkekler ve kızlar ayrı tabi- yönetime bastım parayı. geceleyin nöbette duran ameleleri de kenara çekip konuştum-insan olduklarını hissettirdim o hayvanlara- şimdi her gece dayak bir ritüel oldu bu sevgi dolu kurumda.

siz de kendi şehriniz için duyarlı olun bu hizmeti yapın, boynunuzun borcudur.

bıraktım. alın dedim sorumlu bayana ,bunları satarsınız dedim. bunlar dergi koleksiyonumun ufak bir kısmı ,antika sayılacak kadar eskidirler dedim. sevinçten gözleri doldu kör karının ahahahahah

@3 bak köylüye sen yaaa..bu kadar zeka ,bu kadar yaratıcılık işte aha fazlasını beklemiyorum.

ön plana çıkıyor. gürbüz ,çöplerden iyi yiyecek ve giyecek toplamış olanlar hayatta kalıyor. diğer beceriksiz puştlar ise ölüp eleniyor. doğa seçimini yapıyor gençler, camlara yapışın ve bu ilgi çekici belgeseli izleyin.

@4 sen gelirsin de sitenin güvenliği başıboş köpekleri almıyor içeri, sahibinle birlikte gel bir şansın olur.

atatürk bulvarı ,vişne evleri mevkii no:38 ;)

eskişehir

@3 klagib fakir feryadı. ahahahahaha

giyecek ,yiyecek filan bırakıyorum. bunlar alırken (55-200 mm) nikkor objektiğimi taktığım mark ııı ile iki kare fotoğraflarını çekiyorum. sonra feysbuka upload edip kankalarımla gülüp eğlenyoruz.

@12 ben sizin fare sıçmığı sözlüğünüzü matah zannetmenizden sıkılmış sizi davaya uyandırmaya gelmiş bir entelektüelim. sizin gibi sözlük apaçileriyle de işim olmaz. o yüzden çamur atmayın cevap vermeyeceğim.

okuyun ,ders alın!

öncelikle şunu belirtmek isterim, sözlük kızları4 işlembile yapmaktan aciz, hunharca tüketmekten başka hiçbir eylemde bulunmayan, kafası hiçbir şeye basmayan, bahtsız ailelerin evde beslemek zorunda kaldıkları bir canlı türü olduklarından dolayı konumuz dışındadırlar.

1 tüysüz apartman bebeleri

bunların baba tarafından dedesi ağır köylüdür. babaları ise küçük yaşta memleketten kopup büyük şehirlerden birine gelmiş, zamanında inşaat ya da tekstil sektöründe iş tutturmuş ve buradaki yarı modern, yarı mutaassıp ailelerden birinin şirin kızıyla evlenmiştir. bu yavrucak da işte bu birlikteliğin ürünüdür. baba tarafının genleri çürük olduğu için anneye benzerler. o yüzden böyle tüysüz, cılız, sünepe, geek tiplerdir. anneleri bunlara kız çocuğu gibi davranırken köylü babaları ister istemez sert çıkışlar yapar. çocuk da bu yüzden çekingen, tutuk, saçma sapan bi tip olur çıkar. sözlükteki silik tipler bunlardan meydana gelir. şarkı paylaşırlar. kendi çaplarında film, müzik muhabbeti falan yaparlar. çeşitli komiklik girişimleri, karikatür fanzin falan bunların işidir.

2 fare suratlı apaçiler

bunların anne tarafı da baba tarafı da maymundan gelmektedir. sülaleye ağır bir şive hakimdir. büyük şehre genelde üniversiteyi kazanıp gelmişlerdir. kompleksin en büyüğü bunlardadır. sözlüklerde yarrag daşşag muhabbeti yapanlar, hemen çirkefleşip cerahat akıtanlar, çete gibi gruplaşıp pislik yapanlar hep bunlardır. entelektüel insanlarla temelsizce dalga geçmek, inşaat amelesi gibi davranmayanlara muallak demek, 10 erkek buluşup etrafı rahatsız etmeye zirve demek, gececi tayfa muhabbeti, rakı-söğüş caps`leri, ferre paylaşımı, yönetime çökmeye çalışmak, modların zütünü yalamak, kankacılık, sürücülük, itlik köpeklik, ne varsa bunlardadır. gerçek hayatta maymun-insan, fare-insan oldukları için itilip kakılırlar, şehrin nezih bölgelerinde barınamazlar, o yüzden sözlüklerde birlik olup baskın olmaya çalışırlar.

ya böyle entrylerden sonra çok az yazdım amk daha bu konudan 10 paragraf yazı çıkar diyorum ama cücük beyinlerinize acıdığım için böyle kısa kesiyorum.

yaşıyon mu sen negro?