- 2 / 3 / 65 entry
- 6 başlık
- 226.63 incipuan
javsakafaatanhamsi önüncü nesil normal
-
-2
beyler acil taktik
beyler otobusle eve gidiyorum onumde 2 tane liseli var ve durmadan youtuber konusup duruyolar yok ekinmis yok orkunmus ne yapayim acil taktik -
0
mısır tarlası
Köyün birinde genç bi kadın yalnız başına mısır tarlasında çalışırken, kolunu bi mısır kabuğu kesmiş. Kegib bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli bi kanama başlamış. Kadıncağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayılmış ve evine dönmüş.
Aradan epey bi zaman geçmiş. Kadının yarası kapanmış ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bi karıncalanma hissi varmış kesiğin olduğu yerde. Durum böyle olunca, kadını doktora ***ürmüşler. Doktor muayene etmiş ama bi'şey bulamamış. Kesiğin mikrop kaptığını, bunun sonucunda da deri altında iltihap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi kesip içindeki iltihabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri vurmasıyla kadının kolundan binlerce minik akrep dışarı fırlamış. Tabii kadın oracıkta kafayı yemiş.
Meselenin aslı sonradan anlaşılmış. Meğer mısır tarlasında kadın baygınken bir akrep kadınının kegib koluna yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavruları da yumurtalarından çıkmış ve kadının kolunda gelişmeye başlamış. Gerisi de malum işte. Kadıncağız hala akıl hastanesinde, "Kolum şişti, kolum şişti" diye dolanıyomuş... -
-1
mezarlıktakı gelın
Bir akraba dügününden dönen Kemal ve arkadasi Recep, 20 kasim aksami, yaklagib 00.30 sularinda sehir mezarligindan otomobille geçiyorlardi.
Her iki tarafi mezarlik olan dar bir yoldu geçtikleri. Aniden soldaki duvarin üstünden, arabanin önüne beyaz bir sey atladi. Iki arkadas bunun beyaz bir köpek olabilecegini düsündü. Ancak normal sartlarda ona çarpmalari gerektigi halde her ikisi de çarpma sesi duymamis ve çok sasirmislardi.
Arabayi durdurup arkalarina baktilar ama hiçbir sey görmediler. Her ikisi de garip bir seyler oldugunu fark etmislerdi. Mezarliktan çikmalarina çok az kalmisti ki, araci kullanan Recep bir çiglik atti. Dikiz aynasindan bakiyordu.
Bunun üzerine arkaya dönüp bakan Kemal arka koltukta oturan gelinlik giymis bir kadin gördü. Kadin sessizce iki arkadasi izlemekteydi. Büyük bir korkuya ve telasa kapilan arkadaslar, mezarliktan nasil çiktiklarini ve arabadan nasil indiklerini hala hatirlamiyorlar. Ön cama yapismis bir sekilde arabayi durdurdular fakat kadin artik orada degildi.
Bunun üzerine olayi arastirmaya baslayan Kemal, ayni gün ölen bir kadin oldugunu ögrendi. Kadin yakin bir köyde yapilan dügününden dönerken trafik kazasinda hayatini kaybetmisti. Ve öldügünde üzerinde gelinligi vardi.
Ölen kadinin yakinlarini ziyaret eden Kemal , kadinin ayni kadin olup olmadigini ögrenmek istedi. Gittigi evde kendisine bir fotografi gösterildi. Fotograftaki kadin o gece otomobilin arka koltugunda gördügü kadindi. Ölen kadinin yakinlari da olaya sasirdilar. Bir daha o mezarliktan geçemeyen Kemal ve arkadasi, olayi bir süre daha irdelemelerine ragmen, o gün ölen kadinin neden onlara gözüktügünü ögrenemediler..
Alti yasimda sokaga çikmaya baslamistim (abim yanimda olmadan annem disari çikmama izin vermiyordu). Yine böyle birgünde abim beni yalniz birakmis, arkadaslariyla konusmaya dalmisti. Bende topumla bir saga sola kosuyordum. Zevkten dört köseydim, özgürdüm kocaman sokakta, topu istedigim kadar havaya atabiliyordum, evimizin dar koridorundaki kisa ve yorucu kovalamalar artik, uçsuz sokakta terden sirilgiblam olmaya birakmisti yerini... Sonra yine topun pesinden kosuyordum, kosarken arkamda birseyin nefes alip verdigini hissettim. Bu sefer beni kovalayan birsey vardi, o kocaman sokakta. Arkama bakmaya kalmadan kulagimin dibinde havlama sesleri yankilanmaya basladi. Hiç tereddüt etmeden aglamaya ve kosmaya basladim. Dün gibi hatirlarim agzimdan anne geliyor, tut annecim, anne geliyor. sözcükleri dökülüyordu. Sonra abim farketti ve kurtardi ama olan olmustu birkere... Olayin konusuda burda basliyor. Köpeklerin kovalamacasiyla baslayan korku, yerini geceleri gödügüm rüyalara birakti. Artik rüyalarimda sürekli kovalaniyordum, bazen seklini hiçbirseye benzetemedigim konusan insani varliklar, bazen yalvartan köpekler ve en garibi de üzerime örttügüm yorgandi. Bazi geceler rüyalarimda, uyumak üzereyken bogulmaya baslardim, beni bogan sey ise yorganimdi. Aniden heryanimi sararak üstüme bastirmaya baslardi. O an " nefesim kesilirdi, sanki bir caninin kucagina düsmüs gibi olurdum. Uyandigimda kendi sürekli kucaklarda bulurdum. Annem, abim ve babam bu üçlünün arasinda nöbetlese dolanirdim. Uykudan uyanirken kendini birinin kucaginda bulmak korkunun baska bir yüzü olsa gerek. Nedeni, sabaha kadar neler oldugunu hatirlmaya çalisip aklina geldikçe ayni korkulari tekrar tekrar yasamak. Hayatimdaki garipliklerden biride, annem beni yikarken banyoda benimle beraber yikanan çocuklar görürdüm, bazen sessizce aglamaya baslardim bazende bitene kadar sabirla izlerdim. Bunun yüzünden bir keresinde evin ortasinda legenin içinde bile yikandigimi hatirlarim. Korkular bizleri yipratir, sizlere tavsiyem yokmus gibi davranmayin, çünkü heran bir sürprizle karsilasip kötü sonuçlar dogurabilir. Halen rüyalarimla beraber yasiyorum, korkuyorum ve apansizca uyaniyorum ve düsünüyorum ki bende birilerinin korkulu rüyalari oluyorum. Bazen gözümü açtigimda evimden uzaklasmis ve sevmedigim insanlarin çok yakininda buluyorum... -
0
evindeki hayalet
Bir gün gece yarısı uyumadm Arkadasimla mesajlasiyodm bir baktım bizim ewin kapısı açıldı ve ayak sesleri duyuyorum kalktım
Baktım kmse yok kapı açıldı kapı. geri kapandı sonra beni birisi tuttu koşmaya çAlışıyorum kosamiyorum sesleniyorum sesimi duyuramiyorum sonra duwara bir baktım ÖLECEKSIN yaziyordu sonra beni bıraktı ben annemi kaldırdım sonra annem kalktı bişey görmedi ama ben goruyodum sonra korkudan uyuyamiyodm çok korktum inanmayan inanmasin -
0
evdeki ses
Kardeşimle ben bir gece odamızda oturuyorduk film izlicektik saat epeyi geç olmuştu ben film bakarken kardeşim bir ses duyduğunu idda etti bende film seçerken duymadığımı söyledim daha sonra bende bir ses duydum odamız balkonlu olduğu için balkonun kapısını kapattık. Biraz korkmuştuk. Sakin olmasını ve film bakmaya devam ediceğimizi söyledim.Tam o sırada elektrikler kesildi. Dışarı baktık kimsenin elektriği gitmemişti. Daha fazla korkmaya başladık. Birbirimize sarılarak elektriğin gelmesini bekledik. Elektrikler geldiğinde aynanın önünde ölüm yazıyordu sonra ayna titremeye başladı ve kırıldı. Sabah olduğunda ikimizde birbirimize sarılarak uyandık. -
0
soğuk balkonhik
Bir zamanlar serhat diye bir arkadaşım vardı. Aynı binada oturuyorduk.Bir gün onların evine gitmiştim. Evlerinde annesi babası ablası abisi ve de kız kardeşi vardı.Hep si salondaydı Bizde yan odanın balkonuna çıkmıştık. Hava Serindi üşümüştük. Balkondaki minderlerle çadır gibi bir şey kurduk. Sonra içine yattık.Ve arkadaşımla hayalet varmıdır diye konuşmaya başlamıştık.10 dakika konuştuk sonra arkadaşımın annesi odaya geldi. Odadan Çamaşırları alıp çıktı biz konuşmaya devam ederken fazla geçmeden arkadaşımın burnu kanmaya başladı. Burnunu Yıkadı sonra tekrar yattık ve konuşmaya devam ettik. arkadaşım tam 3 harlinin ismini diecektiki büyük bir ruzgar bir anda esti ve yaptıgımız seyi üzerimize yıktı arkadaş da susutu ben biraz korktum.ben aşağıdan bir ses duydum ama büyük bir demir yıkılma sesiydi arkadaşımla koşup baktık ne diye ki:aşagıda kime yoktu demir flanda. Sonra arkadaşla ve dalaştık. Evime indim. alt kata ve indiğimde benimde burnum kanamaya başladı! ozmn çok korktum uyuyamadım! -
0
bende şaka sanıyordum
Bir tane arkadaşım vardı annesi ve babası ayrı yaşıyordu. O gün babasının iş için seyehate çıkması gerekiyormuş ama buse nin evde tek kalmasını istememiş. Buse nin annesi bir adamla yaşadığı için Buse annesinde kalmak istemiyormuş. Babasıda ona bakması için halasını çağırmış. Buse nin babasının iş seyehati 1 hafta sürecekmiş. Buse nin halası eve gelmiş buse halası onlara geldiğinde bize gelmişti 3 harflilerden falan konuşuyorduk sonra telefon çalmıştı.
Arayan busenin halasıydı, buseyi eve çağırmıştı.
Buse eve gitti. 3 gün falan sonra ankesörlü telefondan birisi beni aradı. Arayan buseydi ağlıyordu hemen onu bulunduğu yerden almaya gittim. Olanları bana anlattığında bende şok olmuştum.
Buse 3 gündür halasıyla birlikte yaşıyordu.
3. günün akşamı halası duşa girmiş tam o sırada telefon çalmış ve halasının bir trafik kazasında öldüğünü öğrenmiş. Duştaki kadın çıkınca buse ayaklarının ters oldugunu görmüş ama bişey olmasın diye anladığını belli etmemiş. Hemen dışarı çıkmış sonra beni aradı zaten bende ilk anlattığında dalga geçtiğini sandım ama halasının ölüm haberini babasından da duydum ve buse pigibolojik yardım alıyor ama artık daha iyi... -
-1
ay ı gereksiz bulan kardese bilgilendirme
bi kardesimiz ay gokyuzundeko en serefsiz gokcismi diye baslik acmis bu kardese kainatta hicbirseyin gereksiz olmadigini ogretmek icin bu basligi actim kardeslerim
Güneş sistemimiz oluşurken koşullar çok az farklı olsaydı, bizler için her şey değişik olabilirdi. Dünyanın madde dağılımı, büyüklüğü, enerjisi, dönme ekseni açısı, atmosfer ve mevsimler çok farklı olabilirdi. Dünyamızda hayat belki yine gerçekleşebilirdi ama farklı şekilde. Bu hali ile sanki her şey, en ince detayına kadar insan için özel olarak hazırlanmış gibidir.
Peki bu oluşum içinde ayın görevi nedir? Nasıl oluştuğu ve dünyanın yörüngesine nasıl girdiği hala büyük bir sır olan Ay’ın bu mükemmel düzen içindeki yeri nedir? Yaşamın oluşmasına ne katkısı vardır? Ay olmasaydı ne olurdu?
Dünyadaki yaşam koşulları bakımından Ay’dan kaynaklanan hiçbir olumsuz etken yoktur. Yani Ay’ın varlığının hiç bir zararı yoktur. Ya yararı?
Ay’ın dünya üzerindeki en büyük etkisi, çekim gücü nedeniyle onun kendi etrafındaki dönüş hızını yavaşlatıp, bildiğimiz günlük periyoduna getirmesidir. Ay’ın olmaması dünyanın dönüş hızının artmasına, yaklaşık 15 saatlik bir gün süresinin oluşmasına sebep olacak, günler kısalacak, canlılardaki biyolojik saat alt üst olacak, yaşam biçimleri ve yapılan farklılaşabilecek buna ayak uyduramayanlar yok olacak, fırtına, kasırga gibi atmosferik olaylar çok şiddetlenecekti.
Neyi değiştireceği bilinmez ama Ay’ın yokluğunda artık Ay ve Güneş tutulmaları da olmazdı. Dünya üzerindeki gel-git olaylarının yüzde 70’i Ay’dan, diğer yüzde 30’u ise Güneş ve gezegenlerden kaynaklandığı için Ay olmayınca, gel-git olayları da yüzde 70 azalırdı.
Denizlerdeki gel-git olayı en çok Kanada’da Fundy körfezinde meydana gelir. Bu sırada deniz 15,4 metre yükselir. Bu olay Manş sahillerinde 11,5 metre, Çanakkale Boğazı’nda 5-6 santimetre olup istanbul Boğazı’nda pek hissedilmez. Ay’ın etkisiyle yalnız denizler değil karalar da hareketlenir. Kara parçalarında saptanan en büyük yükselme ise 50 santimetredir.
Astronomik gözlemlerde nasıl atmosferimiz iyi görüş almamıza mani teşkil ediyorsa Ay’ın ışığı da öyledir. Öyleyse Ay’ın olmaması bu konuda faydalı olacaktı. Dünya’nın yörünge hareketindeki Ay’dan kaynaklanan küçük salınım hareketleri yavaş yavaş ortadan kalkacak ama dünyanın dönme ekseni bundan pek etkilenmeyecekti.
Ay uzay boşluğunda başıboş gezen göktaşlarına karşı bir kalkan görevi yaptığından, yokluğunda dünya yüzeyine daha fazla göktaşı düşebilecekti.
Ay olmayınca etkinliklerini geceleri Ay ışığında sürdürebilen bir çok canlı türü de bunu yapamayacaklardı. Ay olmasaydı insanların dolunaydan etkilenmesi ve kurt adam hikayeleri de ortadan kalkacak ama en önemlisi romantik çiftlerin el ele tutuşup seyrettikleri, gökyüzündeki o muhteşem manzara olmayacaktı. -
+28 -2
ay evrendeki en şerefsiz gök cismidir
Ay’ın dünya üzerindeki en büyük etkisi, çekim gücü nedeniyle onun kendi etrafındaki dönüş hızını yavaşlatıp, bildiğimiz günlük periyoduna getirmesidir. Ay’ın olmaması dünyanın dönüş hızının artmasına, yaklaşık 15 saatlik bir gün süresinin oluşmasına sebep olacak, günler kısalacak, canlılardaki biyolojik saat alt üst olacak, yaşam biçimleri ve yapılan farklılaşabilecek buna ayak uyduramayanlar yok olacak, fırtına, kasırga gibi atmosferik olaylar çok şiddetlenecekti.
Neyi değiştireceği bilinmez ama Ay’ın yokluğunda artık Ay ve Güneş tutulmaları da olmazdı. Dünya üzerindeki gel-git olaylarının yüzde 70’i Ay’dan, diğer yüzde 30’u ise Güneş ve gezegenlerden kaynaklandığı için Ay olmayınca, gel-git olayları da yüzde 70 azalırdı.
Denizlerdeki gel-git olayı en çok Kanada’da Fundy körfezinde meydana gelir. Bu sırada deniz 15,4 metre yükselir. Bu olay Manş sahillerinde 11,5 metre, Çanakkale Boğazı’nda 5-6 santimetre olup istanbul Boğazı’nda pek hissedilmez. Ay’ın etkisiyle yalnız denizler değil karalar da hareketlenir. Kara parçalarında saptanan en büyük yükselme ise 50 santimetredir.
Astronomik gözlemlerde nasıl atmosferimiz iyi görüş almamıza mani teşkil ediyorsa Ay’ın ışığı da öyledir. Öyleyse Ay’ın olmaması bu konuda faydalı olacaktı. Dünya’nın yörünge hareketindeki Ay’dan kaynaklanan küçük salınım hareketleri yavaş yavaş ortadan kalkacak ama dünyanın dönme ekseni bundan pek etkilenmeyecekti.
Ay uzay boşluğunda başıboş gezen göktaşlarına karşı bir kalkan görevi yaptığından, yokluğunda dünya yüzeyine daha fazla göktaşı düşebilecekti.
Ay olmayınca etkinliklerini geceleri Ay ışığında sürdürebilen bir çok canlı türü de bunu yapamayacaklardı. Ay olmasaydı insanların dolunaydan etkilenmesi ve kurt adam hikayeleri de ortadan kalkacak ama en önemlisi romantik çiftlerin el ele tutuşup seyrettikleri, gökyüzündeki o muhteşem manzara olmayacaktı. -
0
arkadaslar petrolde pompaciyim sorulari alayim
@2 gayet zevkli ve eglenceli
@3 valla bugun 87 attim *
@4 gelmezmi bugun bana 100₺ lik koyarmisin dedi biri
@5 ben hem kizlara hem tasitlara dolduruyorum -
0
arkadaslar petrolde pompaciyim sorulari alayim
evet beyler petrolde pompaciyim sorularinizi bekliyorum * -
0
bataklıkta uyanan genç
1985-1986 yıllarıydı. Pazarcılık yapan bir arkadaşımın başından enteresan bir olay geçmiş. Arkadaşım, bir akşam üstü evinde otururken kapı çalınıyor. Bir arkadaşı ağabeyinin askerden gelmek üzere olduğunu ve birlikte karşılamaya gitmek istediğini söylüyor. Arkadaşım da hazırlanarak iniyor ve birlikte yola çıkıyorlar. O zaman yan tarafı bataklık olan bir yol vardı. Yolda ağabeyinden bahsediyorlar. Adam, "Burası daha kestirme... " diye onu bir başka yola çekiyor. Tam o sırada akşam ezanı okunmaya başlayınca adam kayboluyor. Arkadaşım uyanıyor, kendini dizlerine kadar bataklığın içinde buluyor, çok korkuyor. Doktorlara, cinci hocalara gitti. Üç-dört ay kadar tedavi gördü. - daha çok