-1
Bir ülke düşünün ki siyasal hak ve özgürlüklerin sadece söylem olarak kaldığı. Demokratik haklarını kullanamayan bir halk düşünün. Anayasaya bağımlı kalarak silahlanmayan, umudunu kaybetmeyen bir halk… Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla, solcuların sağcıların birleştiği ve sadece gelecek endişelerinin dürtüklemesiyle bir bütün olma yolunda ilerleyen ezilen bir halk düşünün.
Bugün bu ülkede sandık yoluyla, zekâ ve strateji yoluyla yapılan birleşmeler, iktidar parti tarafından yok sayılıyor. Sandıkta çıkan oyların kanıtlı manipülasyonu halkın güvenini kırıyor. Yüzde elli, bizler, onlar gibi söylemlerle ötekileştirilen halk korkuyor. Evlatlarının geleceğinin tehlikesini idrak edenler, sandığa attığı oya sahip çıkmaya çalıyor. insanlar oyunu hükümetten korumak için uykusuz kalıyor. Ötekileştirildiklerinin farkında olmayanlar, ev kredi faizlerinin artmaması uğruna vatan topraklarını satıyor. Devletin zorunlu hale getirdiği yazar kasa uygulamasının ödemesini yapmak zorunda olan esnaf, bu ödemeyi yapmak için mevcut iktidara oy vermesi gerektiğini düşünüyor.
Bunları herkesin bildiği bir düzende, görmezden gelenlerin sayısı çok fazla… Bir çocuğun ölümüne, alevi ya da Kürt olduğu için üzülme endişesi çekenler çok fazla. Bunlara ve birçoklarına rağmen umudunu kaybetmeyenlerin sayısı da çok fazla. Kesinlikle endişeye düşmeyeceğiz. Karartılmaya çalışılan ümitlerimizin ışığı sönmeyecek. Bizim aydınlığımız gelecek nesillerin ormanlarını yeşertecek. Ve asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Ali ismail gitti. Berkin gitti. Birçok canımız gitti. Ama biz, şimdilik, hala buradayız. Ve bir yolunu bulacağız özgür olmanın.