olsa da yesek kütür kütür

http://s3.weddbook.com/t4...3/6/2363380/sexy-girl.jpg

Nası tarif edeyim amk

Bi el atın be taşşağınızı öpeyim

beyler yabancı bi rock şarkısı vardı melodisi aklımda ama bi türlü hatırlayamıyorum amk şöyle

yavaş bi şarkı dırı dııırın dırı dııııırın dırı dıııırın dırı dııııırın

sanki böyle dırıneyşın narıneyşın dırıneyşın dırıneyşın gibi bişeyler diyodu arka arkaya şarkı aklımdan çıkmıyo bi haftadır ama bulamadım çıldırıcam amk bi yardım edin

Reserved

Linke tıklayalım da virüs yerleştirip heçkle bizi pekekent

Karı koca olur mu hiç arkadaşlar baba falan diyo bunlar gay bir çift ve evlatlık oğlanları var tşk iyi günler

Eskiden samsung kullanıcısıydım ve bu randomda sürekli bir davutoğlu lazım çıkıyodu ordan tahmin ettim. Samsungda bi davutoğlu hayranlığı var sanırım

Yök büt sistemini kaldırmış duydun mu

Tahmin edeyim samsung Galaxy telefonun var

Hani telefon klavyelerinde var ya yukarda önerilen kelimelerden rastgele cümle oluşturalım. Bakalım nasıl saykoluklar çıkacak

Başlıyorum aşkım bana çare bulamıyordu bir şekilde değil mi sana köşe bucak devlet hastanesinin bir şey var ama anlayamadım kafam kaza geçirdi ihtiyarı gibmek için çok büyük bir varlığa ve mevkiye ulaştıracak ya da mahvedecek batıracak yiğidim yad ellerde kalmasın dönsün geri Rabbim bir şey değil mi sana göre bucak kaçtın bir varlığa ve benzeri içeriğin referans ilişkin sorumluluğumuz bulunmamaktadır ve benzeri zararlı bir unsur olmadığı müddetçe sükse yapılan her başvuruyu dikkatle incelemenizi tarafından kalktın galiba ne dersem tersini yapıyorsun koçum bu kadar çabuk söneceği kimin aklına gelirdi ki o işin tadını çıkarmaya üşendiğimizden yemeyiz ve bir şey yok televizyonda bunu yaparken kendi kendilerini de ,

yeter amk

https://youtu.be/FHnF8F2eokY

Bu şarkı eşliğinde yeni aldığım atla köyleri dolaşıp etrafa hava atıyorum. Etrafta fördüğüm metinleri kesmeye çalışırken ölüp “amk oyunu” feryatları eşliğinde diğer şarkıya geçiyorum.

https://youtu.be/38WSltXchfg

ilk dolunayımı düşürdüğümde deliler gibi sevinmiştim. Evde deli gibi koşturup bi o yana bi bu yana zıpladım. Sonra şerefsiz demirci +7 ye basarken yakmıştı dolunayımı.

https://youtu.be/N5Y3ANTYj_g

Bunu dinleyip kahkahalar eşliğinde oynuyorduk arkadaşlarla. Tabi o zamanlar ne laptop vardı ne tablet ne telefon, bunları yaptığımız tek yer mahalledeki internet kafemizdi. Bazen ailemiz izin vermez, bazen okul ödevimiz olurdu, kafeye gidemezdik. Zaten internet kafeye de çok sık gitmek istemezdik ya. Sokak futbolu varken, saklambaç varken, bigiblet sürmek varken, boncuklu tabancalarla savaş yapmak varken kin ne yapsın interneti.

https://youtu.be/W81vanODizA

ismail abi vardı o zamanlar. zütünü başını açıp iki kelimelik sözlerle gürültü yapanlar yoktu, ismail YK müziklerini ezberleyip sokaklarda söylemeye çalışır, taklidini yapardık.

https://youtu.be/lz0x9af2NV4

Çocukça heveslerimizden başka derdimiz yoktu. Tek üzüntümüz annemizin dışarı çıkmamıza izin vermemiş olmasıydı.

şimdiki çocuklara üzülüyorum beyler. Hiçbir zaman sokaktan “anne çok susadım su at” ya da “anne acıktım salçalı ekmek yapsana” diyemiyor, 50 kuruşlardan oluşan harçlıklarını biriktirip arkadaşlarıyla cips kola yapma keyfini yaşayamıyorlar.

Hepsinin elinde telefon, evinde bilgisayar youtube ile facebook ile lol beyinlerini bulandırıyor, akıl yürütme işini es geçiyorlar. Tek arkadaşları okulda ve onlarla sadece lol cs ve minecraftta buluşuyorlar.

Düşünmeyen, asosyal, arkadaşlık ilişkiler bozuk aptal, mal bir nesil yetişiyor beyler farkında mısınız? Onlar bizim geleceğimiz ama geleceğimizi tak zütürüyor.

Sigara içmeyi alkol almayı ve bunları snapchate instagrama atmayı marifet, “coolluk” olarak görüyorlar.

Yemek zevkleri McDonald's tan pizza pizzadan ibaret ve buna bağlı olarak obezite çocuklar çok fazla. Hiç sokakta çocuk yok ve buna üzülüyorum. Biz sokakta büyüyen son nesiliz ve geleceğimiz hiç parlak değil.

Reserved ehehehehe

Sokaklarda ilerlerken ilerde görmeyi hiç ummadığımız bişeyle karşılaştık: DUMAN

Yaklaşık 2 km ilerden yükselen dumanlar gmrüyorduk. Savaşın ardından geçen onca süre sonra hala bir yangının devam etmesi mümkün değildi.

Hemen uzun menzilli dürbünümü yanıma alıp olan biteni görebileceğim yüksek katlı bir binanın tepesine çıkıp dürbünü kurunca gördüklerime şok oldum.

insan vardı! Büyük bir ateşin etrafında oturan insanlar! Kimisi ateşe tutup elini ısıtıyordu, kimi yeni avladığı bir farenin derisini yüzüyor, kimisi de şişe taktığı fareyi ateşin üstünde çeviriyordu.

Böyle bir yerde insan görmek hepimizi oldukça şaşırtmıştı.

Toplanıp yanlarına gitmeyr karar verdik. Ekipmanları toplayıp arabaya yöneldik. Ama nerden bilebilirdik ki ?

Bu arada haftasonu gazlıycam beyler cumartesi pazar 30 40 part gelir dediğim gibi uzun bi seri olacak bi iki hafta devam eder diye düşünüyorum. Siz sözlükte takılmaya devam edin arada buraya gelip yeni partları okursunuz

Beyler kusura bakmayın çok yavaş ilerliyo ama yapacak bişeyim yok çok yoğunum ama söz veriyorum her gün en az 10 part atıcam. Bugün 2 ya da 3 part daha atıp heyecanlı bi yerde bırakıcam yarın devam edicem biraz merak edin ehehehehr

Tünelin sonu kanalizasyon şebekesine bağlıydı. Sığınakların gizli kalması için böyle yapılması gerekliydi. Gizli geçitten kanalizasyona girdik ve biraz daha ilerledikten sonra sonunda ışık gözüktü.

Tünelden çıkmıştık. Bulunduğumuz bölge şans eseri nükleer saldırıdan etkilenmemişti ancak kimyasal silahların en çok. kullanıldığı bölgelerden biriydi.

istanbul`un güzelim semtinde. artık yıkık binalar, berbat zehirli bir hava, insan ve hayvan cesetleri, yıkılan çocuk parklarından başka hiçbir şey içermeyen bir hayalet şehire dönüşmüştü.

Etrafta leş yiyici kuşlardan, fazla beslenmektrn boyutları kediyi geçmiş ortalıkta tek tük dolaşan iyrenç farelerden, leş kokulu zehirli ve puslu bir havadan başka hiçbir yaşam belirtisi yoktu.

Herkes büyük bir hüsrana uğradı ve kahroldu. Uğruna ailelerimizi, arkadaşlarımızı, en yakınlarımızı, evimizi, arabamızı her şeyimizi verdiğimiz vatan adeta yok olmuştu.

Ehehehehe

Tünelde ilerlerken eski günleri düşündüm. Çocukluğumu gençliğimi...

Babam da benim gibi subaydı. Çoğu zaman görevlere gider, bazı günler hatta haftalar boyu gelmediği olurdu. Bizi sevmediğini düşündüm. başta. ama çok sonradan anladım bizi çok sevdiğini her şeyden çok.

Bir haftadır babamdan haber alamıyorduk. Yine görevde olduğunu bu yüzden arayamadığını düşünüp avutuyorduk kendimizi. Ama hayatın en acı gerçeği Bir albayın beraberindeki askerlerle ve bir ambulansla kapımıza geldiğinde anlamıştık. Genç yaşta babamı kaybetmiştim. Çok koydu bu bana. Babamı şehit eden huur çocuklarından intikam almak için asker olmayı göze almıştım.

Şimdi asker oldum ama ne savunulacak bir vatan, ne katledilecek huur çocuğu kalmıştı. Her şey gitmişti. Hala belki bir umut vardır diye düşünüyorum. Belki, belki dışarda hayat bulabiliriz

Hazırlıkları tamamlayıp yüzeye çıkmak için yola koyulduk. En yakın çıkış doğu metro çıkışıydı ve 8 km uzaktaydı. Çıkışa gitmek için metro hattını kullandık.

Yaklaşık yarım saat sonra çıkış mevzisine ulaşmıştık. 1 metre kalınlığında çelik alaşımdan yapılan kapıyı 1 müfreze asker koruyordu. Müfreze komutanına görev hakkında bilgi vererek kapıyı açmasını sağladık

K: 15 dakika içinde kapı açılacak. Kapıdan çıkmak için 15 saniyeniz olucak bu yüzden acele etseniz iyi olur. Burdan dışarı çıkacak ilk birlik sizsiniz. Ne olur bize güzel haberlerle gelin.

Ben: Hadi arkadaşlar son hazırlıklarınızı tamamlayın maskelerinizi kontrol edin unutmayın 15 saniye içerisinde çıkıcaz burdan.

10 dakika sonra kapılar hidrolik pompa ve demir gıcırtısı sesleriyle birlikte büyük bir gürülteyle açıldı. Dışarda ne olduğunu bilmediğimiz için 30 asker kapının önünde hazır bekliyordu.

Komutan: Bize ihtiyacınız olursa 5 numaralı kanaldayız sorun çıkarsa sizi almaya gelicez.

Ben: Teşekkürler komutanım.

Kapılar açılırken bize tahsis edilen zırhlı araca bindik ve kapıdan hızla çıktık. Kapının arkasında bizi eski metro hattına bağlı 20 kmlik bir tünel bekliyordu.

Yüzeye ulaşmak için tüneli geçmek zorundaydık.

Tüneli geçerken Kamil şu şarkıyı açtı

https://youtu.be/lLk2yFWGIjU

Bir sigara yaktım.

Beyler biraz yavaş ilerliyo kusura bakmayın işteyim çok yoğunum bu sıralar merak etmeyin gelcek

Muhimmat deposunda ordunun yerleştirdiği çeşitli silahlar, muhimmat, askeri malzemeler, kıyafetler vs. Vardı. Biz küçğk bi birlik olduğumuzdan fazla büyük bi depo değildi ama yine de bir gözcü birliği için gereken her şey vardı:

Gece görüş gözlükleri, termal ve kızılötesi kameralar, özel dürbünler gibi.

Ben muharebeden sorumluydum ve üsle haberleşmek için telsiz takımını aldım. Ardından bir adet Mpt-76 ve colt tabanca aldım. Selim ağır makineli tüfeğini, diğerleri de m-4 lerini aldı.

Ben: Arkadaşlar dışarda ne olduğunu bilmiyoruz. Bütün ekipmanlarınızı almayı unutmayın Gaz maskeleri ve koruyucu giysilerinizi alın

Tolga: Emredin albayım

Diğerleri: ehuehrueheuehurheuehr

31 Temmuz 2021

Bu sabah erken uyandım. Sonunda dışarda neler olduğunu öğreneceğimiz için hepimşz heyecanlıydık. Timi toplayıp timş toplayıp kahvaltı yapmak üzere yemekhaneye zütürdüm.
Kahvaltımız patates püresi ve haşlanmış yumurtadan oluşuyordu.

Tolga: Ne zaman düzgün bi yemek yicez gibtimşn yerinde patates yemekten patatede döndük.
Kazım: Ne yapalım kardeşim yeraltında yaşıyoruz başka bişey yetişmiyo ki.

Selim: Bunu bulduğuna şükret pekekent bu olmasa konserve kemiriyodun şimdi

Tolga: Ahaha haklısın aslında.

Ben: Hadi beyler oyalanmayın önemli bi görevimiz var.

Tolga: Tamam amk görev bi yere kaçmıyo

Kahvaltının ardından hazırlanmak için mühimmat deposuna yöneldik.

Sizlere biraz ekip arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum.

Astsubay kıdemli üstçavuş Kazım Zorlu: O zamanlar 45 yaşındaydı. Timimde benden sonraki en rütbeli kişiydi ve ben de dahil tüm ekip ona abi diye seslenirdi. Sert bir mizacı, ancak onun altında yatan sevecen ve babacan bir adam var. Savaş onu çok yıpratmış.

Başçavuş Selim Türk: Genç, güçlü, deli dolu devrem. Tam bir Türk askeri. Onunla burdan önce de tanışıyorduk. Yunan savaşında muharebede tanıştık. Düşmanı görünce gözü başka bir şey görmeyen yiğit bir savaşçıdır.

Astsubay uzman çavuş Tolga kırık: Soyadı gibi kırığın tekidir. Angara bebesi desem anlarsınız heralde.

Onur ve Kamil: Bu gençler, askerliğini yaparken savaş çıkınca askerde kalıp savaşmak istemişler. insanları tahliye etme görevi verilmiş ilk. Sonra da albay bizim time verdi tecrübe kazanıp gelişsinler diye. ikisi de pırıl pırıl çocuklar.

Vallahi ne yalan söyliyim yazdıktan sonra benim de aklıma o geldi severek oynadığım bi oyundur ama ben öyle canavarlı işlere girmicem