+3
-1
Ben daha yeni bi panpanızım. Ve ilk başlığım. Neyse kısa ve öz olarak tek partta olaya giriyorum.
iki sene önce lise 4teyken bizim şehire projeyle turist grubu gelmişti. Ben de ailem istemese de proje grubuna dahil olmuştum. Iste Litvanya, Romanya ve Ispanya'dan toplam 40 civarı turist vardı. Ben diğer ülkeleri takmadim ve sadece Ispanyollarla takıldım çünkü en sağlam hatunlar onlardandi. Neyse iste bizim şehir Elazığ. Bilen bilir toplasan bir günde gezilecek her yeri gezersin. Ama bu projeyi hazirlayan arkadas kaynasmaya vakit olsun falan diye 7 güne yaymış bin. Iste ilk 4 gun kaledir, barajdır gezdik gittik ardindan sehir ici etkinlikleri, spor faaliyetleri falan kaldı. Bizi 5.gün zütürdüler Sanat ve Spor Lisesine. Ben de bu ispanyollarla bana yakinlasmisim artık bana ispanyolca isim bile takmışlar. Hugo diye.(Hugo'nun amk espirisi yapmayın lütfen) iste ben de genlerim saolsun sarışın, biraz da yakışıklı sayılabilecek biriyim. Yolda görseniz önce gavur sanarsınız.
Iste biz bu liseye geldik halisahasi var gavurlarla maç yapcaz. Ben de barça formamı giymisim. Iste karma takimlar yaptilar mac felan yaptik bitti. Kenarda oturuyoz bu ispanyollarla muhabbet ediyoz mac hoştu güzeldi falan. Sonra bu lisenin tenefus zili çaldı. Bi anda hali saha kızlı erkekli liseli abaza doldu. Erkekler guzel kizlarla konusmaya fotograf cektirmeye çalışıyor. Kizlar da erkeklerle iste. Bu ispanyollarda bi tane Alexis diye bu çocuk var. Ama görseniz çocuk dizi oyuncusu gibi dibina kodugum bir yakışıklı. Tabi yaklagib bi 5-10 kişilik bi kız grubu hemen bunu gorunce üzerimize koştular. Bu ispanyollardan biri de çok kafa tam bir bin. Geldi kizlar bu karsiladi ilk kizlari iste ingilizce biseyler konuşuyorlar. Sonra kizlardan biri sordu adınız ne diye. Bu çocuk tek tek sayıyo işte, en son geldi beni göstererek Hugo diye tanıttı. Ben de bozuntuya vermedim. Beni bi de bu yakışıklı Alexis'in kardeşi olarak söyledi bunlar tabi bi üstümüze cullandilar. Fotoğraf cektiriyolar, iste iltifat etmeye çalışıyorlar falan ingilizce. Bende de ingilizce baya iyi aksan falan da belli etmiyorum Türk olduğumu. iste bu kızlar sarılıyolar foto çektirirken bilmem ne. Sonra bunların tenefusu bitti. Kurtulduk bu abaza liselilerden. Ardından bizi zütürdüler bahçeye orda şarkı falan söylüyor kısaca her ülke falan. Biz de orda oturuyoruz ispanyollarla. Bu müzik faslı bitti okuldan gidicez sonunda tam o sırada yine bu okulun zili çaldı. Yine toplandılar başımıza yol yuruyemiyoz. Iste yine sorular soruyolar bi yandan da kendi aralarında Türkçe muhabbet ediyolar. Sonra bi grup keko benle bu bin ispanyolun yanına geldi bizle beraber çıkışa doğru yürüyor. Tabi bu kekoları bilirsiniz. Ingilizce iki üç kelime biliyorlar onlar da yanlış telafuz. Geldi bi tanesi yanımda "Lan pekekentlere bak ne kadar yakışıklı dibina kodugumun gavurları." falan konuşuyor. Sonra bize doğru "Sizin tipinizi gibiyim huur çocukları" dedi. Ben en başta bozuntuya vermedim bize saydiriyolar ben de dönüp anlamamış gibi "What" falan diyorum. Iste bunlar çıkışa kadar bize saydırdı tam okul kapısının önünde tur otobüsüne binerken bunlara döndüm. Dibina kodugumun kertenkeleleri sizi dedim. O sırada da elimde su şişesi var. Kapağını açtım bunları iyi bi suladım orda. Bunlar tabi önce bi şok geçirdi. Ben de orda fırsattan istifade otobüse bindim. Zaten en son ben bindiğim için biner binmez şoför kapıyı kapattı bastı gaza. Bu kekolar sırılsıklam halleriyle arkamızdan koştular bikac metre sonra söve söve durdular. Ben de yaptığım binlikle kaldım. Bu da lisenin son zamanlarında yaptığım binliklerden biridir.