Dostum, derdinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bu arada nickin gibi kasma...

Hey sen, ekran önündeki ölü adam ! Şimdi beni iyi dinle söyleyeceklerim çok saçma gelecek sana ama sen var ya ölüsün amina koyim ölü. Aslında şanslısın tam ölü degilsin, eğer burdaysan ve bu satırları okuyorsan biraz canlılık belirtisi var sende. Aslında şanslıda olmayabilirsin bu tamamen bakış açısına bağlı. Bana göre şanssızsın çünkü bende tam ölü değilim senin gibi, ölümün kıyısında can cekişir haldeyim. Can çekişmek çok acı verici bir şey biliyor musun ? Şuan çektiğin acılar, farketmiyorsun belki ama can çekişmenden kaynaklanıyor. işte bu yüzden şanssızsın dostum daha doğrusu şanssızız. Eyyff boşver dıbına koyim şanslıyı şanssızı... Biz burda neyi öğreniyoruz biliyor musun ? Ölmeyi öğreniyoruz dostum, tamamen ölmeyi... Bunu en baştan kafana sok ! Şu anda can çekişirken ki son tekmelerimizi atıyoruz... Korktun mu lan yoksa ? Korkuyorsan durma bak
hemde hiç durma... Çünkü sen bir şeyi bilmiyorsun, her ölüm aslında
bir başlangıçtır. Tıpkı en uzun geceden sonra gündüzlerin uzaması gibi. Ölü adam, sana birkaç soru soracağım. Neden buradasın ? Neden buradan hayatını degiştirecek bir tak bekliyorsun ? Burası kimlerin yeri ? Ahahaa ben biliyorum dostum, senin söylemene gerek yok. Sen umudunu kaybetmekte olan birisin. Ne için umudunu kaybetmekte olduğunu bilmiyorum ama... Belki bir kevaşe için, belki başka bir şey için. Umrumda
da değil zaten dıbına koyim. Gerçek olan tek şey, senin şu anda umudunla birlikte hayatını kaybediyor olman. Her geçen dakika ölüme daha çok yaklaşıyorsun ve yine şu an can çekişme aşamasındasın. işte şimdi anladın mı neden burada olduğunu ? Sen ölmek için buradasın ! işte simdi anladın mı buranın kimlerin yeri olduğunu ? Burası umudunu kaybetmekte olanların yeri ! Şunu hiç bir zaman unutma dostum; umudunu tamamen kaybedersen hayatını da kaybedersin,
hayatını kaybedersen de özgürlüğüne ulaşırsın. Ama şu an ki aklın, bahsettiğim o özgürlüğü hayal bile edemez. Ancak ve ancak en dibe batarsan o özgürlüğü tadabilirsin. Bak dostum başta söylemiştim, söyleyeceklerimin sana çok saçma geleceğini... dıbına koyim bana bile saçma geldi. Ama ben inanıyorum ve bu yolda emin adımlarla ilerliyorum. Dostum, biz bunu başarabiliriz, beraber bu dünyada istediğimiz her şeyi elde edebiliriz... Bi dakika, bi dakika bana ne senden. Benim bu yolda kimseye ihtiyacım yok. Şimdi evet sen, bütün söylediklerimi saçma olarak algıla gibimde bile değil çünkü kaybeden sen olacaksın, bense kazanan.

They Call Me Alpha veya herneysen. Sen bikere çok zekisin yada alfa olman bunu gerektiriyor. insanlar bu başlığı nasıl okuyabilir ve devam ettirebiliri çok iyi düşünmüssün. insanların verecekleri tepkileri, betaları başlıktan elemesini ve omegaların başlığa
sahip çıkmalarını da çok iyi düşünmüssün. Başlık altında alfa olmak isteyen omega kitlesini toplamışsın ve senin çizdiğin yolda ilerlemelerini sağlamışssın. işte bir alfanın en büyük özelliği
de bu olması gerek. Yani liderlik, alfanın en temel özelliği... insanlar; bir işte, toplulukta, sosyal yaşantıda vs. kısaca sürdükdükleri yaşantılarında ister istemez birtakım liderlere muhtaçtırlar.
insanlar, kendilerine çeşitli alanlarda yol gösterici, destek verici, birtakım duygularını tatmin edici vb. yönlerden liderlere ihtiyaç duyarlar. Bir bakın etrafınıza, aslında sizinde liderleriniz var.
Babanız mesala, öğretmeniniz, takım kaptanınız veya izlemekten zevk aldığınız bir tiyatro oyuncusu... Televziyonda program yapan kişilerin çoğu alfa veya alfa özellikleri baskın olan kişilerdir. Gibi gibi
herkesin hayatında illa çeşitli liderler vardır. işte sende böyle bir lidersin, alfamıza ulaşmamızı sağlamaya çalışan bir lider... iyiki bu işe kalkışmıssın, sen varya alfanın dibisin ! Sana şükranlarımı sunuyorum They Call Me Alpha...

Şu konuya açıklama getirmek gerekirse alfa erkeği kesinikle egoist biri değildir, insanları giber ama hiçbir zaman insan gibmek için türlü türlü çaba içerisine girmez. 'Peki nasıl giber amk' diyorsan oku, azıcık değineceğim...
Birinci yol: Betalar öyle kevaşe ve karektersizlerdir ki birilerini elde edebilmek için sürekli kasıntıyla türlü türlü tiplere bürünürler, diğer betalarla savaşırlar, birbirlerine laf atmaya çalışırlar, karşısındakini etki altına alabilmek için onları bir çeşit basit testlere tabi tutarak birbirlerinin beynini gibmeye çalışırlar... Bir alfa bu testleri kolayca savuşturabilir
ve hiçbir zaman basit bir betanın kendisini gibmesine asla izin vermez, betayı bir şekilde züt eder. Buda bir beatnın felaketidir... ikinci yöntemi
ise kendine has hal ve hareketleriyle, özgüvenli, umursamaz ve cool duruşundan ödün vermeden çekici espiriler yapmasıyla, kısaca
bir betanın yapmak istediği ama asla yapamayacağı, bir betanın aklına bile gelemeyeceği şeyleri yaparak betaları giber atar... Üçüncü yolu ise espirili bir şekilde beyin gibmesi
oda şöyle: Bir alfa, karşısındaki dişiyi hemen çözümler, onun betamı, altınmı kısaca ne tak olduğunu hemen anlar. Onu umursamaz, gibine bile takmaz
onu aşağılar ama bunu espirli bir yoldan yapar. Dişi ister istemez güler, bu durum onun hoşuna gider. Çünkü o kadar maldır bu beta dişileri...
Beta dişi, alfanın bu hal ve hareketlerine, espirili kişiliğine hayran kalır, kendince onu sahiplenmek için basit teslere başvurur... Tabi bir alfa
bu testleri adı gibi bilir ve onları savuşturur. Böylece dişi tamamen kölesi olmuş olur. Artık ister döver, ister giber ama bir alfa erkeği, bir beta dişisiyle
uğraşmayı istemez. Çünkü onların aciz birer kevaşe olduklarını çok iyi bilir...
Burda şu noktaların üstünde duracağız... Topluma bakacağız, toplum içindeki kız tavlayabilmek için birbirni gibme yarışında olan barzo beta erkeklerin farkına varacağız...
Onların ne kadar abaza, aciz ve aşağılık duruma düştüklerini göreceğiz. Beyler herhangi bir dişi(beta yada altın) bu tür beta erkeklerin ne tak olduklarını bir süzmeyle anında anlarlar...
Bir dişi asla onlarla birlikte olmak istemez, beta dişileri onları egolarını tatmin etmek için kullanırlar. Dişi her zaman onlardan farklı olan alfa diye tabir ettiğimiz erkeklerle birlikte olmak ister.
Ama bir alfa erkeğine asla sahip olamazlar ve istemedikleri beta erkeklerle birlikte olmak zorunda kalırlar. Beta dişileri ilişkiyi herzaman kontrol altına almak isterler, türlü oyunlarla birlikte olduğu beta
erkeğin beynini giber. Beta erkeği aciz olduğu için bu gibilmelere boyun eğer. Ama bazıları bir süre sonra patlar, bazıları ise acizliğinden ve içindeki alfa ruhunun törpülenmesine izin vererek ömür boyu
gibilmeye mecbur kalırlar. Böylece beta erkek mutsuz, ilişkilerinde başarısız, dişinin kölesi olmuş hale gelir. Şöylede bir durum var, beta dişi bir süre sonra birlikte olduğu, iyice törpüleyip acizleştirdiği beta erkekten sıkılır ve gözünü
dışarıya diker. Daha alfa bir erkek aramaya koyulur. Kim bilir farkında olmadan aldatılan ne kadar çok beta erkek vardır. Çünkü bir dişi aldattığını asla belli etmez, ustaca rol keser, sinsice hareketler yapar
bir beta erkek karşısında... Şimdi şaşıracağınız birşey söyleceğim bir altın dişi asla yukarda bahsettiğim beta dişi hareketleri yapmaz. Birilikte olduğu erkeği (ki bu erkek alfadır) törpülemeye çalışmaz, ona
türlü türlü oyunlar oynamaz, onu kandırmaya çalışmaz anlayın işte bir beta dişinin yaptıklarını yapmaz. Erkek çocuğu olursa onu büyütürken törpülemez. Altın dişinin çok taliplsi olur fakat onun
beta dişiler gibi zütü kalkmaz. O hayatını alfa erkeğini beklemekle geçirir ve sadece onun olur, onla evlenir. Evlilikte beta dişiler gibi aklı dışarda olmaz, çünkü birlikte olduğu alfa erkek onu her yönden tatmin
etmiştir. Bir başkadır altın dişi az bulunan gerçek hint kumaşıdır. Ama bir alfa erkeği ona sahip olmayı çok iyi bilir. Şimdi biraz anlayabildinizmi alfa erkekle altın dişinin diğer betalardan nasıl ayrıldığını ve
onların birbiri için yaratılmış olduğunu... Şimdi size şu soruyu soruyorum: hayatınızı aciz bir beta olarak geçirimek ve adi, kevaşe beta dişilerin sizi kölesi haline getirmesine izin verip hayatınızı mahvetmelerinimi istiyorsunuz,
yoksa içinizdeki alfayı uyandırıp egemen kıldıktan sonra bütün adi kevaşelerin(erkek ve dişilerin) beyinlerini gibip altın kadına ulaşmak mı ? Soruyu cevaplayın, içinizdeki alfayı uyandırıp egemen kılmak istiyorsanız vakit kaybetmeden
harekete geçin. Bu kevaşelere bir dakika bile fazla çünkü.
Not: Bir şeylerin farkına vardım sadece onları yazdım isteyen okur.