- 1 / 1 / 2979 entry
- 2145 başlık
- 20 trend
- 28,930.15 incipuan
her devrin daimi "quid ad aeternum?"
-
0
gidersen unutursun
al gözümden yaşları gün gelir kurutursun.
yaz bunu bir kenara gidersen unutursun. -
0
yanınca
yalnız yanmalı.
devirdiler tüm sandalı
basın görme skandalı
bu normal değil ahtım olsun
yaz'cam kalem gönlün olsun
beni tek sen anlıyorsun
diyorum kağıda geçmiş olsun. -
-9
lan bu nasıl bir başlıktır
bu nasıl bir zihniyet, bu karşı cinsi nasıl bir cinsel obje olarak görmektir. amk biz kimlere panpa diyoruz. siz insansanız ben değilim huur çocukları sırf bunun için giriş yaptırdınız bana. -
+1 -3
sigara almak için dışarı çıkacaktım
indim aşağıya baktım giriş kapısının arkasında iki tane kız var. bu kekolar tuvalet aynasına, araba cdıbına, bina girişindeki kapılara falan yapışıp fotoğraf çekiyorlar ya, heh aynen öyle. iki dakika baktım ne yapıyor bunlar diye bir de fotoğrafı çektikten sonra o girdikleri tripten çıkıp telefona nasıl çıkmışım diye bakmaları yok mu :d kapıyı açtım kahkaha ata ata geçtim aralarından. -
0
master
bana kurşunların ağırlığından bahseder, savaşın yaşanmış tüm acıları kustuğunu anlatırsın. acı yaşandıkça korkusuz sanar ya insan kendini, işte o illüzyona nasıl küfür ettiğini anlatırsın. sonra bir bukowski pervasızlığı sarar ruhunu. iki afilli cümle parlatırsın; "çamur yer, şekeri sevmem. nerede lan benim viskim!" der. ardından bir şarkı patlatırsın. dağ yeşerir... -
+1
her şeyi bilmek ile hiçbir şeyi bilmemek
aynı şey. bir nevi we're connected hesabı.
we're connected ? (bkz: biz bağlıyız)
senelerdir hayata dair her ama her şeyi düşündüm. vardığım bir nokta da yoktu. sürekli o yolu yürüyordum. beyinin sınırlarını sonuna kadar zorladığınız zaman en başa dönersiniz. bunun biyolojideki adı zeka kaybıdır. the dark knight filmindeki aaron eckhart'ın söylediği "ya bir kahraman olarak ölürsün, ya da kötü bir adam olarak uzunca yaşarsın" gibi iki alternatife sığdırılmış epik bir durum değil bu. en azından benim için. öncesinde bir duvar hakkında bile felsefi deneme yazısı yazacak kadar kafasında birçok sekme bulunan ben şimdi düşünemiyorum bile. usb'ye beynimin big datasını text olarak dökmüşüm. şimdi açıp okuduğumda o zamanlar ki halimi de ne anlatmak istediğimi de anlıyorum. ama istesem de düşünemiyorum. daha önceden de düşünmekten şikayetçiydim. e iilaçların da katkısı olmadı değil. hep merak ettiğim normal beyini yaşıyorum. bu iyi bir şey mi? bilmiyorum. -
+1
nat geo people kapatıldı
reyting gibi nedenlerden dolayıymış. türkiye kocaman bir ıslah olmaz cahil, çomar yuvasıdır. neyse. -
+1
üç dünya
bakıp o aynaya gördüm kendimi
nefsi emarenin etkisindeyim
buldum üç dünyada kendi kendimi
ama çözemedim neresindeydim.
nefsin esiriyim, kalp gözüm ama
aziz velilere zelil bendeyim.
sermayesiz müflis tüccarım ama
büyük tacirlere yakın yerdeyim.
sadrıma saklanmış bir dünya varken,
açılmış sırlara gizli perdeyim.
koştum baharlarda şafak sökerken
yazın kış kıyamet zemherideyim.
ufukta kızarmış gurup solarken,
batmayan güneşin hayalindeyim.
hülya şehirlerden yari ararken,
tıkanmış yolların seferindeyim.
yolum yokuşlara vardı aniden,
ben hala inmenin hevesindeyim.
çok koştum yoruldum, ulaştım derken
bir baktım herkesin gerisindeyim.
sırlarımı tutup saklayamadım,
bir bilinmez yolun ortasındayım.
çok çiçekler buldum koklayamadım,
bir ulvi sevdanın arkasındayım.
ben nerdeyim?
bilinmeyenlerin biriktiği bir yerdeyim
göklerde uçarken bir bakmışım yerin dibindeyim
klagib sözlerin arkasına sığınmış
cümlelerin içindeyim.
ben nerdeyim?
çelişkili bakışların arasında
tek ayak üstünde dengedeyim
hiç kimsenin olmadığı bir yerde
derin düşüncelerin yokuşunda
her zamankinden daha deliyim.
ben nerdeyim?
ölüyorum derken
ciğerlerime dolan nefesin
çıkarsız keyfindeyim
soğuk bir elin karaladığı
boş sayfanın hayalindeyim.
ben nerdeyim?
her adımı anlamsız olan düzenin
bir adım önünde
taklitindeyim
cebimde doğrularımla
bir yalanın gölgesindeyim.
ben nerdeyim?
gecenin karanlığına gömülmüş
kabusların derinliklerindeyim
gözyaşlarımı etrafa saçmış
bir şişenin dibindeyim.
ben nerdeyim?
uzun zamandır görmediğim
sevdiklerimin hasretindeyim
anlık mutlulukların
doyumsuz sevinçlerindeyim
ben nerdeyim?
koştum gece gündüz beni aradım,
baktım ölümsüzlük sahrasındayım.
ümit dağıtırken çile topladım,
kendimi bulmanın kavgasındayım.
birinci yolda doğdum
ikinci yolda durdum
üçüncü yolda soldum. -
0
bıyık büküle büküle kaytan
masumiyet evrenizin hiçbir zaman farkında olamazsınız. masumiyetle yaklaştığınız şeye başlangıç noktanız, o dünyaya daldığınız an sıfırsınızdır. zaman bir, aldatılmış olmak iki, geçmiş masumluğunuza bakmanız da üç. gerisi yok.
(bkz: en mutlu günümmüş bilmiyordum) -
0
hafızaman morgu
gidişat zor
silahlı soygun gibi
ama hayatsa baya zengin gibi
yaşıyorum onu fakat dengim değil
bazen
rengim gri
çoğu parası olsa da engin değil
hislerimde bi' şeyin gerginliği
ama maalesef derdim değil
ben yerimse belli mi bilemediğim
kazanmayı bilip de yenemediğim
aşk olmayan hisleri sevemediğim
merhamet denen şeyi dilemediğim
hiç
kaldı mı elemediğim?
dedi: "gidiyo' bak uğruna ölemediğin."
dedim: "gelmesin uğruna ölemediğim
hatıralarım var gidemediğim daha"
yollar
düğümünü çözemediğim
aşk kokan şehirleri dizemediğim
sonsuz diyarlarımı gezemediğim
bazen
ehlimi bilemediğim
haksızlığı bi' türlü silemediğim
bilirim bu hayata hediye değilim
ama belli bak hiç eğilmediğim
kalk
yalan hediye gibiyken
bak
aşk zamana teneffüs ziliyken
yak
beni yak
özgürlüğe alevim diriyken
ama bak
bana bak
nasıl olacak hepimiz deliyken?
bana yol söyle
bu ne iş böyle?
paraya robot olur hırsın
ara ki bulasın bi tılsım
sonra
kimisi boş biri kimisi hırsız
kimisi şans diler ki onu kırsın
kimi şanssız gezerken
kimi hırsız gezerken
yollar atığ yöne çekerken
bulduğunu saklamayı bilmez
kimi düşleri ezerken
kimi boşluğa eserken
zaman dilediği gibi dizerken
kimi önünde gezen yüzleri görmez
sıkışır bu hava patlar
görünür gerçek yakışıklı yalanlar söyler
yakınır bi' baba anlar anlar görünür ama
geçmişini dinlemeyi bilmez
yalanlar evi gibiyken
kalansa zamane teneffüs gibiyken
bana yol söyle
bu ne iş böyle? -
+1
cemil paradoksu
olan bitendeki "dosta gider" ile ilandaki 10. maddede "dosta da, akrabaya da, düşmana da" yakışmaz yazması kadar paradoks doluydu bu hayat.. -
0
nereye
bak çamura batmış bu sokakları yüzerek geldim yanına
nereye böyle?
içime çöken tüm dertleri kusarak geldim
nereye?
içimdeki caddeleri sokakları gezmeden
nereye! nereye! nereye!
böyle mamur
böyle yorgun
böyle kabullenmiş
böyle kederli!
sunulanı yaşamaya mahkum ve hislerini tüketmiş bir halde!
nereye? -
0
hayat
yine düştün
aklıma
içimdeki çocuk büyürken
yani
nasıl anlatılıyor
bilemem
ama
duyamam ama
göremem ama
yani
yalnızlık koyuyormuş
adama
yalnızlık koyuyormuş
kadına. - daha çok