zzzzzzz

edit: vay amk ahahahahahah

...

edit: süper lan :d

bakalım

ediT: HAHAHHAHA

tytytytyt

edit: ahahahaha :d

deneme

edit: lan amk nereden buluyorsunuz bunları ahahaha

abshsbhs

edit: ahahaha lan nasıl buldun bunu

sazan avi olabilir

edit: lan amk asdfazsdfg nasıl buldun lan bunu

yolla panpa

edit: lan oha serkanı çağırın ahaha :d

deneme 1 2

edit: ahahah

bakalım

edit: lan amk hahaha bin :d

hani entry girerken yolla panpa butonuna tıklıyorsunuz ya. hah işte tam o sırada shift'e basın ve olacakları görün :d

beyler iyisiniz hoşsunuz da, anlayışsızsınız. şu koca hayat ırmağında yanıma sokulamayacaksınız bir balıkçasına...

@4 ahaha aynen kız kaldıracak aklı sıra :d

olm adam ayak üstü tezgah açmış buraya hala uyuyorsunuz

@2 bu gece sana bile kızamayacağım. belki sonra dostum...

ananı severek gibtim xde

öylesine loş, öylesine boş...

o kadar korkuyordum ki, kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. ona yalvardım:

"lütfen beni geri zütür. ben sana zarar vermedim."

birden yeşil canavar ağlamaya başladı ve konuştu:

"ne olur üzülme. seni üzgünken görmeye dayanamıyorum.."

hapı içtiğimden yaklaşık bir dakika sonra ağrım tamamen yok oldu. işte o sırada nerede olduğumu incelemeye başlayabildim. sanki, sanki nasıl desem. bir uzay gemisindeydim. her taraf metallerle kaplaydı. metal duvarlar, metal sandalyeler, metal masalar, garip aletler, garip elektrik düğmeleri... yanımda duran yeşil canavara, korktuğumu belli etmeden sormaya çalıştım: "nereye getirdin beni?"
yeşil canavar, kalın, tok ve erkeksi sesiyle cevapladı: "evime"

bağırıyordum. tabi buna bağırmak denirse. adeta inliyordum. böyle bir acıyı daha önce hissetmişmiydim? bilmiyordum. tek bildiğim şuan canımın inanılmaz yanıyor olduğuydu. ben canım için çığlıklar atarken o şeyi tekrar karşımda gördüm. "hoşgeldin" dedikten sonra elime bir hap iliştirdi. o an çektiğim acıdan dolayı, elime ne verseler ağzıma atacak durumdaydım. o hapı öyle bir geçirdim ki boğazımdan, sesi içeride yankılandı. yankı mı? bir dakika. ben neredeydim?

bir rüya görüyor gibiydim. etrafımda dolaşan yıldızlar, gezegenler, ve daha bir çok tanımlayamadığım cisimleri, bir sinema filmi gibi izliyordum. biliyordum. halüsinasyon görüyordum. işte tam o sırada, arka tarafımda dayanılmaz bir ağrıyla uyandım...

yeşil bir yaratık, karşımda çirkin bir gülümsemeyle duruyordu. ne olduğunu anlayamamıştım. gözlerim tekrar kararmaya başladı...

hemen arkamı döndüm ancak hiçbir şey göremedim. çünkü gözlerim tamamen kararmıştı. son gücümle, vücudumda kalmış son adrenalin damlasıyla gözlerimi açmaya çalıştım. ve onu gördüm...

dizlerimin üstüne düştüm. buz kesen soğuğu artık dizlerim de hissediyordu. kendimden geçmek üzere olduğumun farkındaydım. ama dayanmalıydım. işte tam o sırada arkamdan bir şeyin çıktığı hissettim...

sıcak bir sıvıydı. yapış yapıştı. sanki içimde dolanıp, her hücreme işliyor gibiydi...