
- 0 / 0 / 152 entry
- 49 başlık
- 1 trend
- 1,243.60 incipuan
halitgen "Amat Victoria Curam"
-
0
hajasjsbzg
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:}}
{{resim: http://i.hizliresim.com/pEyvDz.jpg }}
{{yazı:}}
]]
[[
{{baslik:}}
{{resim:}}
{{yazı:}}
]]
[[
{{baslik:}}
{{resim:}}
{{yazı:}}
]] -
-3
29 09 2016 büyük gün büyük uyanış
saatler 07.00 ı gösterdiğinde ben liseme gitmek üzere kahvaltımı yapacağım sonra 7.30 da çıkıcam evden sonra işte sonra okul falan işte inci falan takılmacalar qemqilerle fotolar sınepler neyse ßß liseliler -
0
29 09 2016
saatler 07.00 ı gösterdiğinde ben liseme gitmek üzere kahvaltımı yapacağım sonra 7.30 da çıkıcam evden sonra işte sonra okul falan işte inci falan takılmacalar qemqilerle fotolar sınepler neyse ßß liseliler -
+2
google maps de saklanan sır gibi yerler
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:4.) Vokel Hava Üssü, Hollanda:}}
{{resim: http://i.ensonhaber.com/resimler/galeri/4_1972.jpg }}
{{yazı:Bir süre öncesine kadar bu üssün neden titizlikle gizlendiği merak
konusu iken cevap Wikileaks'ten geldi.
WikiLeaks'in ortaya çıkardığı belgelere göre bu üste nükleer silah başlıkları bulunuyor.}}
]]
[[
{{baslik:5.) Szazhalombatta petrol rafinerisi, Macaristan:}}
{{resim: http://i.ensonhaber.com/resimler/galeri/5_1816.jpg }}
{{yazı:Sıradan bir petrol rafinerisi olan bu alan garip bir
biçimde uygulamada "yeşil çizim"le örtülmüş
durumda. Rafineri binaları görüntülerde yok
edilerek dümdüz yeşil bir görüntüyle sunulan yerin
neden gizlendiği bir sır}}
]]
[[
{{baslik:6.) Faroe Adalar, Danimarka:}}
{{resim: http://i.ensonhaber.com/resimler/galeri/6_1674.jpg }}
{{yazı:Söylentiye göre burası bir askeri üs, hem de belki de dünyanın en
az tehditkar ülkesinde. Şimdiye kadar barışçıl
tutumuyla bilinen Danimarka'nın ne planladığı biraz
düşündürücü... }}
]] -
+12 -3
google maps de saklanan sır gibi yerler
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:1.) Kanada'da, inuit halkının yaşam bölgesindeki Baker gölü:}}
{{resim: http://i.ensonhaber.com/resimler/galeri/1_2320.jpg }}
{{yazı:Google harita uygulamasında, bu bölgeyi bant çekip kapatıyor. Israrla gizlenen bu alanın, bölgedeki başka benzer bir kaç yerle birlikte uzaylılara ait nirengi işaretleri içerdiği söyleniyor.}}
]]
[[
{{baslik:2.) Bilinmez bölge, Rusya: }}
{{resim: http://i.ensonhaber.com/resimler/galeri/2_2064.jpg }}
{{yazı:Kimsenin neresi ya da ne olduğuna dair bilgisinin olmadı bir gizemli bölge daha. Siberian Lights isimli internet sitesindeki bir yorumcu buranın gizli bir savunma üssü olduğunu ve radar istasyonu, füzesavar bulunduğunu iddia etmiş. Bir başka yorumcu ise bölgenin hiçbir yerde gerçek fotoğrafı olmadığını, mevcut fotoğraflarında başka yerlerin görsellerini kopyala yapıştır modeliyle yapılmış sahte resimler olduğunu iddia ediyor.}}
]]
[[
{{baslik:3.) Pasific Northwest, ABD:}}
{{resim: http://i.ensonhaber.com/resimler/galeri/3_2025.jpg }}
{{yazı:Burada tam olarak neyi gizliyorlar? Bu konuda net bir açıklama yok. Washington-Oregon sınırına yakın bölgeyle ilgili pek çok söylenti var. En yaygın inanış, burada FEMA ve HAARP ile ilgili askeri çalışmaların yapıldığı. Bölgeye gidenler, görünüşte bomboş olan arazinin anlamsız biçimde dikenli tellerle çevrili olduğunu ve hiçbir giriş kapısının olmadığını söylüyor.}}
]]
Şuku Gelirse Devam -
+1
astral seyahat deneyimi yaşayan bayan
Aşağıda Dr. Melvin Morse ve Paul Perry'nin yazmış olduğu "Trasformed By The Light" (Ölüm Sonrası Deneyimler) isimli kitaptan aldığım bir örneği aktarmak istiyorum ÖYD (ölüme yakın deneyimler) yaşayan bayan, olayla karşılaştığında 15 yaşındaydı. Mutfaktaki telefonla yabancı dil sınıfından bir oğlanla konuştuğu sırada telefon hatlarına yıldırım düşmüştü. Telefon kablosu, toprak hattına bağlı olmadığı için elektrik akımı telefon telinden geçerek genç kızı başından çarpmıştı. Deneyimi şöyle anlatmaktadır:
"Zemindeki hat boyunca ilerleyen yıldırım, içimden geçmişti. Hattan elimdeki kulaklığa erişmiş, kulağımın içine girmiş, kulak zarımı patlatmış, işitme sinirimi yakmış, boynumdan aşağı doğru inmiş ve omzumdan dışarı çıkarak yaslanmakta olduğum radyatör dilimlerine geçerek evi terk etmiş. Annem evin içinde tüfek patlamasına benzer bir ses duyulduğunu ve çarpmanın şiddetiyle üç metre kadar savrulduğumu anlatmıştı. Beni buldukları zaman ahizeyi hala sıkı sıkı tutuyormuşum. Bütün bunları sonradan öğrendim, çünkü o sırada bunların bilincinde değildim. Kendimi aniden başka bir boyutta buldum. Bir tünelden geçtiğimi veya buna benzer bir şey hatırlamıyorum. Fakat çok huzur verici bir duruma, gayet beyaz ve pırıl pırıl parlayan ışık görünümündeki bir yere aktarılmıştım. Normalde böyle bir ışıktan gözleriniz kamaşır, hatta ona bakamazsınız bile. Fakat içinde bulunduğum durumda ona bakılabiliyordum ve o, sükunet yayıyordu.
Kelimelere dökerek tanımlamak çok zor. Gün batımında, bulutların üzerinde uçan bir uçakta olmaya benzetilebilir. Fakat uçak yerine her tarafımdan kayıp giden bulutların ve kırmızı ışığın içindeydim ve ona dokunabiliyordum. Bunu tanımlamaya çalıştığımda yetersiz kaldığımı görüyorum.
Bu manzaraya had safhada bütünsel bir barış duygusu eşlik ediyordu. Çocukken mutsuz değildim, yani bu, o zamana kadar mutsuz ve huzursuz bir yaşantım olduğu şeklinde anlaşılmamalı. Ancak buradaki barış duygusu o güne kadar hiç tatmadığım bir şeydi.
Bedenim yoktu, fakat madde denilebilecek bir şeyin içindeydim. Eğer siz de orada olsaydınız ve bana dışarıdan bakıyor olsaydınız, jelatinden ince (süptil) yapıda bir kapsülün, ince uzun ilaç kapsüllerine benzeyen bir şeyin içinde olduğumu görebilirdiniz. Kapsülün beni denetleyen veya sınırlayan bir yanı yoktu, fakat her nasıl oluyorsa o bir biçimde duyularımı içinde bulunduruyordu."Benliğim"onun içindeydi ve görme, işitme, koku alma duyularım da... fakat bir bedenim yoktu ve olmamasına da aldırmıyordum.
Yani hiç önemli değildi. Orası sıcacık ve aşinaydı. Ölüm korkusunu tamamen giderdi. Bunun bir sonra gidilecek boyut olduğunu idrak ettim. Yaşantımla ilgili herhangi bir şeyi düşünme isteğim yoktu. Endişelerim yoktu. Orada çok mutluydum. Birden aşağı doğru çekiliyormuşum ve bedenime doğru savruluyor muşum gibi hissettim. Çok kızgındım. Daha önce hiç böyle şiddetli bir öfke duyduğumu hatırlamıyorum. Bu öfkeyle avaz avaz bağırıyordum, çünkü bulutların arasındaki o yere geri dönmek istiyordum! Hiçbir şey duyamıyordum, çünkü kulaklarımda yüksek seste bir çınlama vardı. Fakat köpeğim Sparky'nin beni yaladığını hissedebiliyordum. Collie cinsi köpekler yalnızca sizi buldukları ya da korktukları zaman böyle davranırlar. Annem beni o sırada buldu. Onun tahminine göre yıldırım çarpmasının üstünden dört ila altı dakika geçmiş olmalıydı." -
0
general mobile 5 plus kullananlar içeri
.beyler cihazı almayı düşünüyorum. kullananlar varsa cihaz hakkında bilgilerndirirse bi nick6 sını girerim. -
0
lenovo a7010 v gm 5 plus
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:Lenovo A7010}}
{{resim: http://cdn.thephonebullet...015/12/lenovo_a7010_3.jpg }}
{{yazı:
Lenovo A7010 fiyatı ve teknik
özellikleri
Ekran: 5.5 inç FHD IPS ekran
Kalınlık/Ağırlık: 9.15 mm / 158 gram
işlemci: MT6753
Grafik işlemci: Mali T720 MP3
RAM: 2 GB
Depolama: 32 GB (microSD kart desteği mevcut)
işletim Sistemi: Android 5.1.1 Lollipop
Ana Kamera: 13 Megapiksel
Ön Kamera: 5 Megapiksel
Batarya: 3300 mAh
Fiyat: 999}}
]]
[[
{{baslik:General Mobile 5 Plus}}
{{resim: http://s01.shiftdelete.ne...hiftdelete-1462646758.jpg }}
{{yazı:
General Mobile 5 Plus Teknik Özellikleri
Ekran: 5.5 inç. (1080 x 1920) Corning Gorilla Glass 4 ile korunuyor.
işletim Sistemi: Android 6.0.1
Marshmallow işlemci: 1.5 GHz hızında Snapdragon 617
Grafik birimi: Adreno 405
Ram: 3 GB LPDDR3
Kamera: 13 Megapiksel arka, 13 Megapiksel ön kamera
Batarya: 3.100 mAh
Depolama: 32 GB (microSD kart ile 128 GB’a kadar artırılabilir)
Bağlantı: 802.11 a, b, g, n, ac, Bluetooth 4.2, NFC, USB Tpye-C, CAT 7 LTE modem}}
]]
Hangisi sizce? -
0
telefon alıcam kararsızım yardım edin plsss
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:Lenovo A7010}}
{{resim: http://cdn.thephonebullet...015/12/lenovo_a7010_3.jpg }}
{{yazı:
Lenovo A7010 fiyatı ve teknik
özellikleri
Ekran: 5.5 inç FHD IPS ekran
Kalınlık/Ağırlık: 9.15 mm / 158 gram
işlemci: MT6753
Grafik işlemci: Mali T720 MP3
RAM: 2 GB
Depolama: 32 GB (microSD kart desteği mevcut)
işletim Sistemi: Android 5.1.1 Lollipop
Ana Kamera: 13 Megapiksel
Ön Kamera: 5 Megapiksel
Batarya: 3300 mAh
Fiyat: 999}}
]]
[[
{{baslik:General Mobile 5 Plus}}
{{resim: http://s01.shiftdelete.ne...hiftdelete-1462646758.jpg }}
{{yazı:
General Mobile 5 Plus Teknik Özellikleri
Ekran: 5.5 inç. (1080 x 1920) Corning Gorilla Glass 4 ile korunuyor.
işletim Sistemi: Android 6.0.1
Marshmallow işlemci: 1.5 GHz hızında Snapdragon 617
Grafik birimi: Adreno 405
Ram: 3 GB LPDDR3
Kamera: 13 Megapiksel arka, 13 Megapiksel ön kamera
Batarya: 3.100 mAh
Depolama: 32 GB (microSD kart ile 128 GB’a kadar artırılabilir)
Bağlantı: 802.11 a, b, g, n, ac, Bluetooth 4.2, NFC, USB Tpye-C, CAT 7 LTE modem}}
]] -
0
annemi taciz eden bine telefon gibertmesi gelinn
Ulan burda ağlıycana git adamı haşat et mk 30 kiloluk liselilerdenmi aramalarını istiyosun? -
+1
gerçek astral seyahat deneyimi
Aşağıda Dr. Melvin Morse ve Paul Perry'nin yazmış olduğu "Trasformed By The Light" (Ölüm Sonrası Deneyimler) isimli kitaptan aldığım bir örneği aktarmak istiyorum ÖYD (ölüme yakın deneyimler) yaşayan bayan, olayla karşılaştığında 15 yaşındaydı. Mutfaktaki telefonla yabancı dil sınıfından bir oğlanla konuştuğu sırada telefon hatlarına yıldırım düşmüştü. Telefon kablosu, toprak hattına bağlı olmadığı için elektrik akımı telefon telinden geçerek genç kızı başından çarpmıştı. Deneyimi şöyle anlatmaktadır:
"Zemindeki hat boyunca ilerleyen yıldırım, içimden geçmişti. Hattan elimdeki kulaklığa erişmiş, kulağımın içine girmiş, kulak zarımı patlatmış, işitme sinirimi yakmış, boynumdan aşağı doğru inmiş ve omzumdan dışarı çıkarak yaslanmakta olduğum radyatör dilimlerine geçerek evi terk etmiş. Annem evin içinde tüfek patlamasına benzer bir ses duyulduğunu ve çarpmanın şiddetiyle üç metre kadar savrulduğumu anlatmıştı. Beni buldukları zaman ahizeyi hala sıkı sıkı tutuyormuşum. Bütün bunları sonradan öğrendim, çünkü o sırada bunların bilincinde değildim. Kendimi aniden başka bir boyutta buldum. Bir tünelden geçtiğimi veya buna benzer bir şey hatırlamıyorum. Fakat çok huzur verici bir duruma, gayet beyaz ve pırıl pırıl parlayan ışık görünümündeki bir yere aktarılmıştım. Normalde böyle bir ışıktan gözleriniz kamaşır, hatta ona bakamazsınız bile. Fakat içinde bulunduğum durumda ona bakılabiliyordum ve o, sükunet yayıyordu.
Kelimelere dökerek tanımlamak çok zor. Gün batımında, bulutların üzerinde uçan bir uçakta olmaya benzetilebilir. Fakat uçak yerine her tarafımdan kayıp giden bulutların ve kırmızı ışığın içindeydim ve ona dokunabiliyordum. Bunu tanımlamaya çalıştığımda yetersiz kaldığımı görüyorum.
Bu manzaraya had safhada bütünsel bir barış duygusu eşlik ediyordu. Çocukken mutsuz değildim, yani bu, o zamana kadar mutsuz ve huzursuz bir yaşantım olduğu şeklinde anlaşılmamalı. Ancak buradaki barış duygusu o güne kadar hiç tatmadığım bir şeydi.
Bedenim yoktu, fakat madde denilebilecek bir şeyin içindeydim. Eğer siz de orada olsaydınız ve bana dışarıdan bakıyor olsaydınız, jelatinden ince (süptil) yapıda bir kapsülün, ince uzun ilaç kapsüllerine benzeyen bir şeyin içinde olduğumu görebilirdiniz. Kapsülün beni denetleyen veya sınırlayan bir yanı yoktu, fakat her nasıl oluyorsa o bir biçimde duyularımı içinde bulunduruyordu."Benliğim"onun içindeydi ve görme, işitme, koku alma duyularım da... fakat bir bedenim yoktu ve olmamasına da aldırmıyordum.
Yani hiç önemli değildi. Orası sıcacık ve aşinaydı. Ölüm korkusunu tamamen giderdi. Bunun bir sonra gidilecek boyut olduğunu idrak ettim. Yaşantımla ilgili herhangi bir şeyi düşünme isteğim yoktu. Endişelerim yoktu. Orada çok mutluydum. Birden aşağı doğru çekiliyormuşum ve bedenime doğru savruluyor muşum gibi hissettim. Çok kızgındım. Daha önce hiç böyle şiddetli bir öfke duyduğumu hatırlamıyorum. Bu öfkeyle avaz avaz bağırıyordum, çünkü bulutların arasındaki o yere geri dönmek istiyordum! Hiçbir şey duyamıyordum, çünkü kulaklarımda yüksek seste bir çınlama vardı. Fakat köpeğim Sparky'nin beni yaladığını hissedebiliyordum. Collie cinsi köpekler yalnızca sizi buldukları ya da korktukları zaman böyle davranırlar. Annem beni o sırada buldu. Onun tahminine göre yıldırım çarpmasının üstünden dört ila altı dakika geçmiş olmalıydı." -
+15 -4
insan vücudunun gizemleri
insan vücudu, mucizelerle dolu bir makinedir. Şimdi okuyacağınız bilgiler, vücudunuzla ilgili gerçekler sizi neden bu şekilde yaratıldığımız konusunda merakta bırakacak.
Bebekken 270'den fazla kemiğimiz varken, büyüdükçe bunların bazısı birbiriyle kaynaşarak sonunda sadece 206 kemikle kalırız.
Esmerlerde 120 bin, sarışınlarda ise 140 bin adet saç teli vardır. Her geçen gün başımızdan 25.000 arasında saç teli kopar ve yerine yine aynı sayıda yenileri çıkar.
insan, doğduktan bir kaç gün sonraya kadar, hiçbir şey duymayacak kadar sağırdır.
Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre, 70 yaşındaki insanın kalbi, 2500 milyon kere atmış ve bu süre içinde de 167561600000 kilo kan, damarlarımıza pompalamıştır.
Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 Wattlık bir lambayı dakikalarca yakabilir.
Normal bir vücut ısısı ile, insanın dayanabileceği en sıcak suyun ısısı 110°C'dir.
O kadar çok karbon taşırız ki bunları bîr araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz.2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kaşık dolusu muz magnezyummuş, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır.
Tek bir dakika içerisinde 1025 cm³lük havayı içimize çeker, 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.
Tırnaklarımız, bir yılda 3,75 metre kadar uzar.
Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar.
Vücudumuzda bulunan yağla 7 iri sabun kalıbı yapabiliriz.
Yapılan araştırmalara göre 6 dakika su altında kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sıfırın altında 103 derecelik bir soğuğa karşı koyabiliriz. 30 gün aç 110 saat da uykusuzluğa dayanabiliriz.
Bilim adamlarına göre IQ'nuz ne kadar yükcikse, o kadar çok rüya görürsünüz.
insan vücudundaki en büyük hücre yumurta hücresi, en küçük hücre ise sperm hücresidir.
Bir adım atmak için 200 kasınızı kullanırsınız.
Ortalama bir kadın, ortalama bir adamdan 5 inc (12,5 cm) daha kısadır.
Ayak başparmağınızda iki kemik olmasına karşılık, diğer dört parmağınızda üçer kemik bulunur.
Bir çift ayakta 250,000 ter bezi vardır.
Tam dolu bir idrar kesesi, aşağı-yukarı bir beysbol topu ebadındadır.
Mide asidiniz, bir jileti eritebilecek güçtedir.
insan beyin hücresi, 5 takım Encyclopedia Britannica'daki bilgileri alabilecek kapasitededir.
Yiyeceğin ağzınızdan midenize ulaşması yedi saniye sürer.
Ortalama bir rüya 2-3 saniye sürer.
Göğüsleri kılsız erkekler, kıllı erkeklerden daha fazla karaciğer sirozuna yakalanırlar.
Döllenme anında, yaklaşık yarım saat tek bir hücre olarak yaşarsınız.
Her bir ayağınızda yaklaşık bir trilyon bakteri vardır.
Vücudunuzun 30 dakikada saldığı ısı ile iki litre suyu kaynatabilirsiniz.
Diş minesi, vücudunuzdaki en sert şeydir.
Dişleriniz doğumunuzdan 6 ay önce (dişetlerinizin içinde) oluşmaya başlar.
Sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz birine bakarken gözbebekleriniz genişler..
Sarışınlar, esmerlerden daha fazla saç teline sahiptir.
Burnunuzla başparmağınız aynı boydadır. -
+2
annelerimizden öğrendiklerimiz
1)- iyi Yapılmış Bir işi Takdir Etmeyi Öğrendik
"Bana bakın, çıkın birbirinizi dışarıda gebertin, evi daha yeni temizledim... !!!"
2)- DUALARIN GÜCÜNÜ Öğrendik:
"Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi... "
3)- ZAMANA KARSI YARIŞMAYI Öğrendik:
"O oyuncaklarını topla yoksa bir tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın.."
4)-MANTIKLI DÜŞÜNMEYi Öğrendik:
"BEN ÖYLE DiYORSAM ÖYLEDiR... !!!"
5)- iLERi GÖRÜŞLÜ OLMAYI Öğrendik:
"Çıkmadan önce temiz bir çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına bir şey gelir, kirli külotla etrafa rezil olursun."
6)- HAYATIN TRAJiKOMiK YANLARINI Öğrendik:
"Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürücem... "
7)- HAYATIN ÇELiŞKiLERLE DOLU OLDUĞUNU Öğrendik:
"KAPA ÇENENi VE ÇORBANI iÇ ... !!"
8)- DAYANIKLI OLMAYI Öğrendik:
" O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!"
9)- HAVA RAPORU TAHMiNi YAPMAYI Öğrendik:
" Su incinlığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş zanneder... "
10)- ABARTMAYI Öğrendik:
"Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri yürüme diye..!!"
11)- DAVRANIŞ PgibOLOJiSiNi Öğrendik:
"Babana çekeceğine biraz bana çekseydin noolurdu ... "
12)- OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI Öğrendik:
"Dinleme bakalım anne sözü dinlemee... !!! 'Kafana meteor düşecek kenara çekil' diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi... !!!"
13)- KISKANMAYI Öğrendik:
" Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bir aileye sahip olmayan kaç milyon çocuk var biliyor musun... ???" -
+3
sentinelese kabilesi
Sık ormanlarla kaplı küçük bir ada... 1996 yılından
beri ne giden var ne gelen... En son 2006 yılında
adaya yaklaşmaya kalkan iki balıkçı öldü. işte
Bengal Körfezinde, Andaman Adaları çevresinde
bulunan Kuzey Sentinel Adası'nın ve bu adada
yaşayan Sentinelese kabilesinin hikâyesi... 1996 yılına kadar ziyarete açık olan ada, National
Geographic yönetmenlerinin de kameralarına aldığı
eşsiz güzelliklere sahip. Ancak hükümet dış
dünyayla olan iletişimin yerlilerin kültürüne zarar
vereceğini düşündüğü için adaya ziyaretleri
yasaklıyor. Sentinel Adası, teknik olarak Hindistan sayılsa da ülke anlaşmaları ve sınırları burada son
buluyor. Kabilelere yardım eden Uluslararası Kurtuluş
Organizasyonu'na göre, dünyada hâlâ modern
dünya ile temas etmemiş 100'ün üzerinde kabile
var. Bu da yaklaşık 40.000 insan demek. Bazı
araştırmacılara göre iletişim kurmamak onların
tercihi. Andaman Adaları'ndan Kuzey Sentinel Adası'nda yaşayan Sentinelese Kabilesi buna bir
örnek Afrika'da göç ettikleri düşünülen bu kabilenin
görüntülerine sadece Amerikan Uzay ve Havacılık
Dairesi (NASA) ulaşabildi. Yetkililer, her ne kadar
yerlilerle iletişime geçmeye çalışsa da başarılı
olamadı. Sentinel Adası'nda yaşayan Sentinelese Kabilesi,
dünya üzerinde yaşayan en izole topluluk. 50-200
kişilik nüfusa sahip kabile dış dünyadan
kaçabilmek için bazen şiddete bile başvurmuş. 2004'te tsunami felaketinden sonra Hindistan'ın
bölgeye inceleme için gönderdiği bir helikopteri
ateşli oklarla vurdu. 2006'da da kıyıya çok
yaklaşan iki balıkçıyı öldürdükleri biliniyor.
Kendilerini modern dünyadan koruyamadıkları
noktada da zaten yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalıyorlar. Hindistan hükümeti, gönderilen elçilerin
yenildiği iddiaları üzerine adaya gidişleri yasakladı. Hiçbir iletişim kurulmamış olan Sentineller hakkında
bir öngörüye sahip olmak oldukça zor. Görünüşe
göre yaklaşık 300 kişilik bir nüfusa sahip olan
Sentineller, yaklaşık 60.000 yıl önce Afrika'yı ilk
terk eden insanların torunları olabilir. Uluslararası Kurtuluş Organizasyonu'nun direktörü
Stephen Corry, adada yaşayan yerlilerin dış
dünyadan gelen bütün tehditlere rağmen son
derece sağlıklı bir yaşama sahip olduğunu
söylüyor. Sahip oldukları dil Sentineller'in dışardan bir
toplulukla binlerce yıl hiçbir iletişimde
bulunmadığını göstermekte. Hindistan devleti de
yakın bir geçmişte iletişim kurma çabalarına bir son
vermiş. Sentineller, tüm bu sebeplerden dolayı
dünyadaki en izole toplum olarak kabul ediliyor.
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{resim: http://1.bp.blogspot.com/.../s1600/sentinel-adasi.jpg }}
]]
[[
{{resim: http://i0.wp.com/read.hel...led-32.png?resize=759,500 }}
]]
[[
{{resim: http://streaming1.danviet...ycanbo_lac_co_4a_ssgt.jpg }}
]] - daha çok