Uçuyorsun bu hayatta giberek.

Geçen Gün evimden dışarıya çıktığımda apartmanımda 1 tane ufak çocuğun dolaştığını gördüm. ilk başta inanamadım çünkü aparmant 4 katlı ve hiç bir katta çocuk yok. Çocuğa yaklaştım ve ince bi sesle sordum.
Haddini Bil; Çocuğum senin burda ne işin var? Kimi bekliyorsun? diye sordum.
Çocuk;Abi içerde annem var onu bekliyorum. Dedi.
Haddini Bil; Ufak bir şok geçirdim. Çünkü alt katta oturan eve sürekli giren çıkanlar oluyor ve sanki fuhuş yapılıyormuş gibi bi yer. Evin sahibi alkolik her gün farklı bayanları getiren birisi.
Hemen anladım bu durumu apartman çıktım ve dış kapıdan doğru çocuğu izledim ve kaldırımda bekleyen bir adamın yanına gittiğini gördüm. Gördüğüm kadarıyla adam pekekent! yani çocuğun annesini pazarlıyorlarmış. Bu durumdan ders çıkaralım. Herkes Haline şükretsin!.

(bkz: gibilator) Canını Sıkma. Okuluna devam et.

Edit çocuğun yaşını yazmayı unutmuşum. Çocuk 7 veya 8 yaşlarındaydı.

Soğuk ve karanlık bir gecede yağmur’un her damlasını vücudunda hisseden bir grup Hazine Avcısı her şeylerinden vazgeçip dünyanın en büyük hazinesini aramak için yola çıkalı tam tdıbına 2 ay olmuştur bu kişiler Barlas'ın önderliğinde toplanan 5 kişilik bir grup’tur. Bu grup 2 aylık bir süreç boyunca o kadar yorulmuşlardır ki amaçlarından vazgeçmeyi bile düşünmüşlerdir. Ama en sonunda o hazine hakkında büyük bir ipucu bulmuşlar ve bu hazineyi bulmak için olan motivasyonları git gide artmıştır. Buldukları ipucunu toplam 2 gün boyunca takip ettiklerinde ise karşılarına ormanın derinliklerinde bir mağaranın önünde duran ne olduğu belli olmayan bir yaratık çıkmış. Yaratığın Başı Aslan, vücudu Ayı, ayakları ise bir Timsahın ayaklarını andırıyormuş. Tabi ki grup şüphelenmiş bu işten ve hepsi aynı şeyi düşünmüşler. Efsanelere göre hazinenin bir koruyucusu olduğu ve bu koruyucuyu görenlerin korkudan hazineyi unutacaklarını bile söyleyenler olmuş. Tabi ki bu grup emeklerinin boşa gitmesin dense ölmeyi tercih edecek insanlardan oluşuyordu. O yüzden hiçbirisi geri dönmeyi düşünmeden kafalarıyla birbirlerine işaret ederek ileri doğru atılıp yaratıkla yüzleşmeyi göze almış ve ona saldırmışlardır. En sonunda 1 saatlik uğraşlar sonucu yaratığı boynundan yaralamayı başaran Barlas sayesinde grup yaratığı öldürmeyi başarmış ve mağaraya girmişlerdir. Mağaranın en ücra köşesine doğru yürümüşler ve orada ahşap 2 metre boyunda bir kapı görmüşler ve kapıda ise hazinenin içeriği ve koca harflerle kapıya kazınmış bir dörtlük şiir varmış. Hazinenin içeriğini gördüklerinde şaşırmışlar. Çünkü hazinede 2 parça varmış. Bir tanesi sarı güneş gibi parlayan büyük bir altın. Diğeri ise beyaz bir güneş gibi parlayan güzel mi güzel bir inci. Kafalarını çevirmişler Şiiri okumak için ve şiirde yazanlar ise…
Altın’ı görene gelir
Şer dolu sesler
incisi’ni gören
Ker dolu hisseder.

Birileri demiş ki video çekmekle kral olunurmuş biz de iddia ettik Balici'yi kenara çekip kenarda tecavüz ettik.
http://www.youtube.com/watch?v=hN-Z_689eWM

namık kemal bir gün savaştan çıkmış ve askerleriyle birlikte çöl de yürüyorlarmış. Tabi güneş'in verdiği etkiyle birlikte delicesine susamışlar. Neyse namık kemal çölde askerleriyle birlikte yürürken bir tane çeşme görmüş çeşmenin başında güzel mi güzel bir kadın... yanına gitmiş ve demiş ki şu güzel ellerinizden bana bir tas su verirmisiniz?
kadın : sana bir soru soracağım doğru cevabı verirsen sana bu güzel ellerimden 1 tas su veririm.
Namık kemal: Sor demiş?
Kadın: Yeryüzünde su kalmasa benim amım çeşme olsa su içermisin?
Namık kemal: Yer yüzünü su bassa benim gibim köprü olsa üstünden geçermisin? demiş.
Kadın: Sana 1 tas su veririm. Ama askerlerine vermem demiş.

Dıb Tatlısı

anası gibişmiş derler o çocuğa

Bu lafın üstüne şaman ruhu çağırttım ve konuşturdum. @1 haklıdır dağılın.

Oda senin bileceğin iş biri yer diğeri bakar herkes çareyi onda arar tabiki sen çaresin kahpeee

Arkadaş'ın tabi vurur. Kavgaya gireceksen dost edin kahpe.

Umursamazdır. Umut'tan beklentisi yoktur. Etkisiz elemandır. Dış Cephede kalan kaşardır.