+1
-1
-Alıntı
Size 3 kişiye karşı nasıl dövüştüğümü anlatayım. Eğer okursanız size de faydası olacağını düşünüyorum.
1 hafta öncesi kadar. işten çıkmış eve doğru gidiyordum. Birden telefonum çaldı, arayan arkadaşımdı. Telefonu açtığımda bana “Nerdesin” diye sordu. Bende “Eve gidiyorum şuan aksaraydayım” dedim. Bu çocukla bir para konumuz vardı o yüzden aramız biraz bozuktu. Ama yine de çok yakın arkadaşımdı. Bana “Aksaray’a geliyorum bekle beni” dedi. Bende “Tek mi geleceksin?” diye sordum. O kadar yemin etti evet falan dedi. Neyse ben de bunu beklemeye başladım. Canım dondurma çekmişti. Gidip dondurma aldım ve yalamaya başladım. O ara tekrardan telefonum çaldı. Cebimden çıkartıp baktığım da arayan arkadaşımdı. Telefonu açıp “Geldin mi? diye sordum. “Evet şuraya şuraya gel” dedi. Dediği yere elimde dondurmayı yiyerek gidiyordum. Tam dediği yere yaklaşmıştım ki yan tarafımdan seslendiler. Kafamı çevirdiğimde arkadaşım ve yanında 2 kişi daha gördüm. Ses etmedim. Klagib olarak ellerimizi tutup kafa tokuşturduk ama aralarından birisi sanki kafa atar gibi sert bir şekilde kafasını tokuşturdu, ses etmedim. Bir taraftan yürüyoruz bir taraftan da konuşuyoruz. Yürüye yürüye kimselerin olmadığı bir köşeye geçtik. Sabahtan akşama kadar çalıştığımdan dolayı yorgundum ve bir taşa oturdum. Üçü de ayakta beni bekliyorlardı. Arkadaşım sürekli olarak “Benim paramı şimdi vereceksin” diye inat ediyordu. Bense her defasında “Ne senin paran olum, kimsenin parası yok bende” diyerek ters yapıyordum. Çocuklardan birisi bana bağırarak “Ayağa kalk lan” dedi. ilk başta kalkmadım ama üzerime gelince ayağa kalktım. Arkadaşım konuşuyor bense onu dinliyordum. O bana bağıran çocuk yanıma yaklaşarak “Bu çocuğun parasını vereceksin” dedi. Bende “zütü yiyen alsın” dedim. Bunun üzerine üçüde gülmeye başladı. O yanımda olan çocuk bana sert bir tokat attı ve “Bir daha sormayacağım” dedi. Birden kalbim güm güm atmaya elim ayağım titremeye ve hızlı nefes alıp vermeye başladım. Korkuyor muydum acaba? Hayır korkmuyordum ama bu da neydi? Az önce çok yorgun olan bedenim sanki hızlı bir şekilde enerji doluyordu. Kavga olacağını anlamıştım. Ama bir sorun vardı, 3 kişiye karşı nasıl kavga edecektim. Onlar hala konuşuyorlardı. Bense sadece düşünüyordum, nasıl kaçabilirim diye. Birden, sanki birisi kulağıma birşey fısıldıyordu. Sırtımı duvara vermem gerektiğini. Size yemin ederim kulağıma bunlar geliyordu. Yavaş yavaş onlar fark etmeden duvara yaslandım. Rakiplerimin üçüde giblet olarak benden iriydi ve uzun boylulardı. O kadar enerji doluydum ki sanki zıplasam 3 4 metre yükseğe uçacak gibiydim. O bana bağıran çocuk tekrardan yanıma yaklaştı ve bir tokat daha salladı. Hoşuma gitmeye başlamıştı beni öfkelendiriyordu. Ana bacı küfür ediyorlardı üçüde. Bana yakın olan çocuğa dik dik baktım. Bana “Ne oldu lan beni mi döveceksin” dedi. Biraz sustu ve konuşmaya devam etti. “El yumruğunu bilmeyen kendininkini balyoz sanırmış” dedi. içimden “Allah’ım yardım et bana” diye sayıklıyordum. Birden gözüme çocuğun boğazı çarptı. Hiç düşünmeden yumruğumu sıktım ve o boş anımda iken var gücümle boğazına vurdum. O kadar sert vurmuştum ki elim sızlamıştı. Vurduğum çocuk yere düşerek boğuluyormuş gibi sesler çıkartmaya başladı. Hemen ardından benim arkadaşım yere düşen çocuğa koşarak yanına eğildi. Tabi bunlar çok hızlı oluyor. O da hazır yere eğilmişken suratına doğru sert bir tekme salladım. O kadar sert salladım ki burnunun kırılmamış olmaması imkansız. Eğer arkadaşım ve o yanında ki çocuk ikisi birden bana sadırsaydı, dayak yemem kaçınılmaz olurdu. Son olarak hepimizden uzun olanı kalmıştı. O da öylece bakakalmıştı. Gittikçe güç doluyordum ve öylesine gaza gelmiş olmalıyım ki “Aaaaaaaaa” diye bağırarak çocuğun üzerine koştum ve beline kapandım. O sırtıma durmadan yumruk sallıyordu. Ama nedense, sanki bana vurmuyor da yavaş yavaş dokunuyor gibiydi. O kadar vahşileşmiştim ki bir kaç kez havaya kaldırıp düşürmeye çalıştım ama düşmemişti, oldukça sağlamdı. Son olarak olabilecek bütün gücümle belinden kavrayarak yere doğru fırlattım. Artık ne kadar sert fırlattıysam düşerken beni de kolumdan tuttu ve bende yere düştüm. Hızlı davranarak ayağa kalkıp üzerine çıktım. Bir kaç tane yumruk salladım. Yüzünü kapatıyordu. Kafamı geriye doğru çektim ve sert bir şekilde kollarına doğru kafa attım. Çocuk “Ahh” diye bağırdı. Kafamı kaldırdığımda benim de yüzümden kan aktığını fark ettim. “Ulan benim de mi burnumdan kan akıyor” diye elimi burnuma zütürdüm. Herhangi bir yerimde yara yoktu, galiba onun kanıydı. Üzerinden çıkıp ayağa kalktım. Etrafıma baktığımda arkadaşım yere öylece oturmuş burnunu tutuyordu her yeri kan olmuştu. O boğazına vurduğum çocuk ise öksürüyordu. Anlayacağınız üçü de yerdeydi ve ben ayaktaydım. Yerde pis bir peçete gördüm ve onunla elimi yüzümü sildim. Hiç bir yerim acımıyordu ve hala enerjim yerindeydi. Onlar ayağa kalkmadan ben hızlıca oradan uzaklaştım. Minibüs yerine taksiye binerek eve gittim. Eve geldiğim de duşa girdim. Banyo yaparken sırtıma yediğim yumrukların acısı yeni yeni geliyordu. O kadar yorgundum ki ayakta durmakta zorlanıyordum. 20 dakika öncesinde ki halimden eser yoktu. Duştan çıkıp yatağa uzandığım da kendimi iyi hissediyordum, pgibolojik olarak. O günden sonra herhangi bir sorun ortaya çıkmadı tekrar çıkar mı bilemem, ama eğer olurda çıkarsa bu sefer tetikte olacaklarından eminim.
Bu kadar anlattığım her şey sonuna kadar gerçektir. Her şey bir şans mıydı yoksa strateji miydi, bilmiyorum. Ama gerçek olan bir şey var ki kazandıysam o bana gelen enerji sayesindedir.