0
Merhaba benim adım Ba... aslında bir noktadan sonra isimler anldıbını yitiriyor, bu yüzden benim kim olduğumun bir önemi yok.
Sadece bunu birine anlatmam lazımdı içimdeki karanlığı, o karanlık beni yok etmeden önce, beni yani en azından eski beni olmam gereken o mutlu insanı... Yanlış anlamayın bu yazıyı "trend" olsun yada öylesine yazmıyorum. Yazıyorum çünkü bir yerden sonra başka kapı bulamıyorsun. Aslında gayet iyi bir ailem vardı, fakirde sayılmazdık her şey çok iyiydi 4 yaşıma kadar. Ben annemi hiç sevmem belirli prensiplerim vardır ve onlara göre yaşarım saygı ve sevgi benim için karşılıklıdır. Annem beni hiç sevmedi iyi numarada yapamazdı, bana kendi hayallerini aşıladı kendim düşünmeme izin vermedi bana dünyayı o kadar karanlık anlattı ki hiç anı yaşayamadım. O yüzden ileride ne olacağını çok iyi anlarım ve sizi gördüğüm an nası biri olduğunuzu anlamam çok zor olmuyor. Bana yalan söylerdi, kandırırdı, vururdu da ama en kötüsünü ben 6 yaşındayken yapmaya başladı. Beni babama kötüledi 6 yaşımdaydım o benim bu dünya üzerinde en çok saygı duyduğum insandı. Artık yüzüme bir yabancıyım gibi bakıyor. Babam bana kaç kez vurdu bilmem bir kere öyle sert vurdu ki kafam önce duvara sonra masaya çarptı. Artık annemin bana yaptıklarının kardeşlerime yapmasından korkuyorum, ama buna asla izin vermem. Babam bana her vurduğunda güçlü olmaya dik durmaya çalışıyorum belki dik durduğumu görüp benle gurur duyar diye bana vurması canımı yakmıyor, canımı yakan bana vuranın babam olması. O şerefsiz de beni oradan izliyor. Ama bir şeyi bilmiyor! O yaşlanıyor ben ise büyüyorum o ölüyor ben neredeyse yeniden doğuyorum o kısalıyor ben uzuyorum o aptallaşıyor ben gün geçtikçe akıllanıyor um. Ama bu günden sonra kimse canımı yakamaz sevdiklerimin de öyle... Gün gelip görürler hepsine nası tepeden bakacağımı. Ama önce beni yenmeliyim güçsüz olanı mutlu olanı yenmeliyim karanlığım dışarı çıkmalıki doğru ışı bulayım tabi o beni yenemedem önce...