+1
Bozulmuş “Kara din” dedikleri Türk Kam dinini (Şamanizm) ıslah ederek çağın isteklerine uydurmak için 20. Yüzyılda Altay dağlarında başlayan bir eylem olan Burhanizm, Altaylılarca “Ak Yang” yani “Ak din” olarak çıktı. Ayrıca “Ak Din” Rus zulmüne ve emperyalizmine karşı bir siyasi eylem ülküsü olarak doğmuştur.
Tam manasıyla bu “Ak Din” eylemin ne zaman başladığı bilinmese de Burhanizm olarak 1904-1930 yıllarında Altay bölgesinde açığa çıkmaya başlamıştı. Ruslara göre bu Burhancılık (Ak din) eyleminin, bölgedeki Rus egemenliğine düşmanlık ve Şamanizm’e karşı bir dini ve siyasi propaganda olarak ortaya çıkmıştır. Aslında Burhancılık (Ak Din) Şamanizm’in içinden gelen, ilk önderi sayılabilen orta halli bir Altay Türkü olan Çet Çelpen’dir. Ona en iyi destekçi, Kule adlı karısı dahi, 14 yaşında Çugul Sarok Çandık adlı üvey kızıydı.
Türk dinin bozulmasına ve birçok dinden içine karıştırılmasına karşı gelişen bir akım, olsa da “Ak Din”, adı verilen eylemin “Burhancılık” adı verilse de, özde temeli daha çok eski Şamanist gelenektir. Bu akımın önderi Çet Çelpen, Üst-Kan kasabasından 20 km. uzaklıkta bulunan dağlık ve bir ormanlık bölgede yaşıyor ve burada ibadet ediyordu. Yanına gelenlere Ak-Yang’ın ilkelerini öğretiyor ve öğütlerde bulunuyordu. Cet-Çelpen’in öğretisine göre: Ruslarla birlikte yemek, içmek, onlara dost olmak yasaktı. Hatta Rus parası bile kullanılmamalıydı.
Çet Çelpen, 20. yüzyılın Kamları (Şamanların) Kök Tengri Dininin içine birçok akla ve mantığa sığmayan hurafeler soktukları için onların şeytan işleriyle uğraştıklarını öne sürüyordu. Onlar davullarını, cüppelerini ve aslarını ateşte yakarak gerçekleri söylemeye zorlamak lazımdı. Tanrı’ya hoş kokulu otların dumanı, süt, şarap ve kımız gibi saçılar da kurban sayılabilirdi. Eğer bu din etrafında birleşirlerse, Rus zulmünden de kurtulmak mümkündü.
Çet Çelpen’in Ak Din öğretisene göre kanlı kurban kesmek yemek yasaktı. Ancak yılda bir kez kuzu kesilebilirdi. Tanrılara kurban yerine hoş kokulu otlar tütsülenerek dumanı, süt, şarap ve kımız saçıları yeterlidir.
Ak Din öğretisinde, Budizm, Lamayizim felsefesinden, milli dava unsurları göze çarpıyordu. Eski din Kamların öğretilere, ayrıca Hıristiyanlık misyonerlerin bölgeye gelerek aşıladıkları Hıristiyan dine de karşı konulması, dahi, Rus parasının bile bölgede kullanılmaması isteniyordu. Rus parası yerine, ejder resmi bulunan Çin parası kullanılmalıydı.
Çet-Çelpen, Ak Yang” (Ak Din) hakkındaki bütün vaazlarını çok güzel bir hitabeti olan kızı vasıtasıyla yapıyordu. Bu kızı dinlemek için binlerce kişinin toplandığı oluyordu. Zamanla Çet-Çelpen’in on binlerce taraftarı oldu. Bu Rus hâkimiyetinin Altaylarda tehlikeye girmesi demekti. 1904 Temmuzunda binlerce Altay Türkü, tören için Çet-Çelpen’in çadırında toplanmıştı, genç kızın ateşli nutkunu ve ilahilerini dinlerken, ibadetle meşgul bu silahsız insanlar Rus askerleri tarafından baskına uğradılar. Çet-Çelpen karısı, kızı ile ileri gelen 20 kadar müridi tutuklandı. Rus hükümeti Altaylı Burhanistlerin mallarını, mülklerini yağmaladılar. O zaman Rus devlet dumasında bulunan bazı liberal görüşlü kişiler ve avukatlar onların savunulmalarını üstlendiler. Böylece ölüm cezasından kurtuldular. iki yıl sonra (1906) Çet-Çelpen Biysk Hapishanesinde öldü.
1918 yılında, Ünlü Altaylı Resam Gregori Gurkin ve bazı diğer Altaylı önderler birlikte bölgede Ruslardan bağımsız, “Oyrat Cumhuriyet kurma hedefi üzerine “Karakorum Yerel Komitesini” kuralar. Tasarlanan bu O “Oryat Cumhuriyeti” sınırları salt Altay bölgesi değil, komşu olan diğer Türkçe konuşan topluluklarıda kapsayacak biçimde olur. Rus bu eylemin, Rus egemenliğine karşı ortak bir milli eylem olarak kabul edilir ve 1921 yılında ölgeye ulaşan Bolşevikler tarafından zor kullanılarak bastırılır. Son araştırmalarda hala bölgenin Altay ve çevresinde Burhanistler (Ak Din) inancında olanların varlığı ortaya çıkmıştır.
Buda ve Lamaizm dininden alınma, ama “Ak Yang” (Ak Din) olarak adlandırılan, Buda, Türkçeleştirilmiş adı “Burhan” veya “Burkan” olarak karşımıza çıkar. Hala Anadolu’da erkek isimleri olarak kullanılan “Burhan” veya “Burkan” “Buda” anldıbına Türkçeleştirilmiş ada olarak karşımıza çıkar.
Burnaizm dini (Ak Din) öğretilerine göre: “Aksakallı, ak giysili ve ak atlı bir adam olarak tarif edilir. Günahlardan tövbe edilirse ‘Ak boz atlı Hoyrat Han’ gelip Altaylıları Rus işkâlından ve zulmünden kurtaracak” diye inanılır.
Ak Din’in felsefesinde gördüğümüz Yaşlı, aksakalı, ak boz atlı Hoyrat Han gibi figürler, Anadolu’da islamlaşmış bütün Türkler arasında nerdeyse benzer biçimde “Aksakallı pir, Boz atlı Hızır” gibi kurtarıcı negatif enerjiler olarak karşımıza çıkar. Yada, Dede Korkut (Korkut Ata) ile özdeşleştiriliyordu.
Tarihi araştırmacı Andrei Vinogradov göre “Ak Din” eylemi, “ufak Türk-Moğol kavimlerini birleştirerek, daha büyük bir topluluk oluşturma geleneğine benzeyen özellikler vardı. Yani Türk Moğol topluluklarına tanınan Bozkır imparatorluğunu kurma geleneğinin 20. Yüzyıla kadar taşınmış olan kalıntısı olarak görülebilir. “Ak Din’de” sözlü mitoloji çok canlıdır ve Manas, Cengiz Han ve Kral Gazar gibi efsaneleri anlatılan kahramanlar insanların günlük hayatinda bir rol oynamaktadır. Ak Din eski Türk ve Moğol inancı Tenriciliğin en mühim özellikleri bulunduğunu söyleyebiliriz” der.