(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

sanırım kimse yok 9'da spor salonu kapanıyor isterseniz akşam devam edeyim ya da ben istersem...

yüzümdeki ani rahatlama ifadesi acilen onu orada ters çevirip arka koltukta gibmemem için bir teselli, hızla toparlanıyoruz, bütün büyü bozulmuş bir biçimde kafam açılıyor, evdeki cigarayı düşünüyorum, bir sigara yakıyorum yarın görüşürüz diyerek, hızla geçip gidiyor plakasını ezberlediğim yeni kasa arabasıyla. bense 15 dakika yürüyerek eve geçiyorum, öğrenci olan arkadaşlarım vaziyeti soruyor, anlatıyorum, şaşırıyorlar ve taktir ediyorlar zütüm bir daha kalkıyor ama mutluyum yarını düşünüyorum..

sonra nefesini hissediyorum, az üstünde çarmıhın, gerilecek bir şey arıyorum deli gibi, ama anneleri evde, birden iki dudak geriliyor çarmıha dişi bir isa gibi, mitoloji gibi de bir dil, dakikalar içinde, bütün kötülüğü atıyorum içimden, sarı saçlarından çekip kurtararak bayanın başını, boşluğa.

pantolonumun üzerinden kınındaki kılıç gibi belirgin, bir o kadar da sert eti eliyle okşamaya başlıyor, yavaşça açıyor fermuarımı adrenalin patlaması yaşıyorum bilmediğim bir şehirde, yavaş yavaş oynarken eliyle, övünmeyi sevmem ama büyük olduğunu anlıyor, arttıkça fermuarın görüş açısı, tamamen ellerinde olduğu anda belirgin damarlarımda elindeki izleri hissedebiliyorum.

göğüs ucuna geldiğimdeyse tekrar dudaklarımı alıyor dudaklarının içine çılgınlar gibi ısıryor, göğüs ucu özel ilgi alanım, yavaş yavaş tanrının eli portresini çiziyorum leonardodan o etten meyveye, derin derin nefes alıyor, bir anda itiyor beni, ayağı gaz pedalından çekiliyor, bu sefer o;

beyler ses verin, duş alıp spora geçicem ona göre.

sonra diyorum ki gibtir et, zaten belki bir daha görmem belinden göğsüne doğru çıkarıyorum elimi deri montunun altında kolsuz bir gömlek olduğunu yeni fark ediyorum bu an, ama düğmeleri açmadan direk gömleğin altında elim, dantelli bir sütyen geliyor elime, kavrayıp deli gibi sıkıyorum daha da basıyor gaz pedalına, duran araçta...

elimi vücudunda gezdiriyorum korka korka, aklımdan bakire olabileceği ihtimali bile geçiyor, iyi bir kızdır diyorum belki de, annesi falan diyorum bak içimden, yapma diyorum, kaç yaşında bilmiyorum bile, ferregrafik bir hal alıyor gece, ama ciks olmayacağı o kadar kesin, tabii ciks yalnızca içine girmemse...

gözlerini ara sıra aynalara zütürüp sağı solu kontrol ediyor, insanlar geçmesin bir tanınırlığı var sonuçta öğretmen küçücük çocuklara, elimi bacaklarında gezdiriyorum sımsıkı kottan, tahrik oluyor, ayağını çalışmayan arabanın gaz pedalına köklüyor topuklularıyla...

sarı saçlarına elime alıyorum yumuşak değil aksine sert biraz daha yukarlara doğru çıkınca postiş var o ne diyen köylü panpalarımız için; takma saç uzatmak için, birden postiş ne amk diye düşünüyorum kendi yaşıtım hatunlar da takıyor deyip devam ediyorum...

oturuyorum, öpüşmeye başlıyoruz, dudakları ince benimkiler de öyle, ama benim alt dudağım onun bütün ağzını kapatacak kadar genişliyor öpüşürken dilini dilimde hissediyorum, park halindeki araçta.

her neyse devam ediyorum hatunun arabasına yaklaşıyoruz; hangisi ama bakıyorum hepsi de hoş arabalar; yeni c4 var ileride çat kapısı açılıyor. Şöfor koltuğuna biniyor ben kapıyı açıyorum yandan iyi bak kendine diyorum ama aynı anda gibim taş bu işte bir terslik var olmaz yani o kadar içkiye. neyse hatun geç bir otur dinlenelim diyor, sanki maratondan çıktık.

burada mısınız amk

(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

kimse umursamıyor gibi, elalemin yalan yanlış hikayeleri gibi olsa iyiydi.

köşede artık ben karşıya geçeyim diyor hatun, bense;
-geleyim ya arabanın oraya kadar (markasını merak ediyorum)
-yok ya yorulma sen (utanıyor mu ne amk şahin var sanki)
-sarılıp öpüyor yavaşça ellerini ellerime kenetliyor (vay dıbına koyayım ikna yönteminin)
tamam deyip arkamı dönüp gideceğim sıra, benden önce karşıya geçmeye yeltenirken ileride bir grup erkek görüyorum delikanlıyız ya yetişiyorum kırmızı ışığın ortasında koluna girip erkeklik yapıyorum arabasına kadar.

ucu açık topuklu ayakkabıları ile bacağıma dokunuyor, yavaş yavaş sarhoş oldum ben galiba diyor,
-ben bırakayım diycem de arabayla gelmedim ki buraya
-benim arabam var, istersen ama annemler görebilir
• düz vites bilmiyorum amk bütün arabalar otomatik züt gibi kalırım zorlamamak lazım-
-arabaya kadar bırakayım da annenler görmesin sıkıntı olmasın
-tamam şurdan;
gösterdiği yerden yürüyoruz kaç yaşında henüz öğrenmedim ertesi gün yatakta öğreniyor olacağım

(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

(bkz: tatildeki ciks hikayemi anlatıyorum beyler)

gibko bir ilköğretim okulunda beden öğretimi hocası kendisi; hemen espriyi patlatıyorum hemen açma germe hareketlerine başlıyorum o zaman hocam xdxd aslında alkolün etkisiyle komikleşen bir taka benzemeyen esprim onun kahkahalarına sebep oluyor, bir anda ayağıyla bacağıma dokunuyor nefesim kesiliyor işte her şey şimdi başlıyor;

öğretmenim diyor, hasgibtir çekiyorum içimden zütüm bir daha vuruyor yeni geçtiğimiz mekanın tavanına, sonra nerede diyorum üniversite olmamasına dua ederek. oh çektirecek cevabı alıyorum saniyeler sonra;