• 1 / 1 / 94 entry
  • 0 başlık
  • 0.00 incipuan

filozof sinek dokununcu nesil silik

  • -1
    dul anneler yarrak arıyor
    Cinli Dede'nin yeni hattı arayın tırsma garantili
    ···
  • 0
    beyler ışide katıldım
    Bugun 3 kafa kestim kafa kesme öleninde maaşınız artıyor yarınki hedefim 5 kafa
    ···
  • 0
    izmir boz baykuşlar
    neredesınız am ogulları
    ···
  • 0
    izmir zirvesi yapıyoh
    gelmek isteyen
    ···
  • 0
    izmirli yazarlarr
    evet gençler izmirliler gelsin buradan zirve yapalım vsvs kim var kim yok görelim
    ···
  • 0
    trabzonlu inciciler
    evet gencler sımdılık bır kemık kadromuz var ama 3-4 kişi aq burada trabzonlu inciciler olarak toplanalım vizeler vs yapalım aq bu da ilk ve tek zirvemizden videolar
    http://www.youtube.com/watch?v=bbE0RSuRFm0
    http://www.youtube.com/watch?v=_KM6Qm4Z9Ik
    ···
  • 0
    2015 mart ayında fenerbahçe şampiyon
    2015 mayıs ayında gs sampıyon
    ···
  • 0
    beyler almanyada başımdan geçen bir olay
    bu kadar mı panpa
    ···
  • 0
    kürtler cennete giremez ulan
    yarıldım xdxd
    ···
  • 0
    trabzon feneri yenmezse götüme gs forması
    sokucam.

    rezervleri alın cok emınım trabzon fenere koycak.
    ···
  • 0
    zeki piçler gelin zaman makinesi inşa edicez
    ekle panpa kafana gore yerleştir bir yere.
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    ANLATIYORUM BEYLER FiNAL BÖLÜMÜNÜ BURADYSAINZ
    ···
  • 0
    atilla taşın akpliye verdiği ayara bakın amk
    jhajkdhaskfhasjkfhaskjfhaskjfhaskjfhaskjfas
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    Annesi ile babasını arabadan inmeden onlarım binmesini beklemem biraz ayıp olduydu. Arabada isimlerini öğrendim ve hoşgeldiniz deyip, annem ile Esra'nın tanıştığı kahvaltı salonuna çektik arabayı..
    içeri girdik ve ben evin önünde düşünemediğim şey için özür dilerim dedim. Ne için evladım dedi babası. Arabadan inmeden siz bindiniz ya ayıp oldu biraz dedim. Aman canım sorun değil dedi. O ara annesi babasının kulağına bir şey dedi ama ne dedi. Güldüğüne göre iyi bir yorum olsa gerek. Her neyse bayağı bi tanıştık. ilk başta cidden daralıyordum, rahat edemiyordum. Annesi oğlum rahat ol bizde senin aileniz artık dedi. O lafı duyunca ben nası mutlu oldum ve artık yavaş yavaş rahatlamaya başladım. Babasıyla bayağı bi sohbete daldık, annesi ile de kızı sohbet ediyordu. Sahile inmedik doğru eve bıraktım onları. Ve akşam yemeğe davetli idim.
    Esra'nın çalıştığını bilmemesi gerekiyordu ailesinin. O yüzden patrona Esra çok hasta bugün gelemiyecek falan dedim. Esra'yı aradı ve geçmiş olsun dedi. Patron çok temiz yürekli 40-45 yaşlarında amca idi. Ama iş konusunda çok kıl bir adamdı. Hasta olunca pek bir şey demezdi. 4 gibi gittim ve yemeği Esra gilde yedim. Benim çıkmam gerek diye durumu belirttim. iş için olduğunu duyunca çok tutmadılar ve beni gönderdiler.
    Sonra işe gittim ve işten çıkınca doğru eve gidip yatağıma geçtim. Esra'ya mesaj attım annenle baban nasıl buldu beni diye. Çok beğenmişler çok efendi bi çocuk dediler dedi. Çok mutlu oldum, nişan işini konuştun mu dedim. Canım yarın konuşacam onu dedim ve havadan sudan konuşarak devam ettim. 20-25 dk sonra yattım.
    Sabah gene okula gitmedim. Esra ve ailesi ile birlikte idim. Babası beni kendi oğlu gibi görmüştü ve bende onu babam gibi. O gün çok yeri gezdirdim onları. O günde öyle geçti. Akşam gene yemek ve işe gittim, Esra işe gene gelemedi. Eve gittiğimde mesaj attım Esra'ya konuştun mu dedim, o da nişan işi olmaz annem ile babam okul bitmeden olmaz dedi. O an dünyam başıma yıkılmıştı ve arkasından bir mesaj: Şaka aşkım hazırlan 1 ay içinde her şey olacak, ailelerimiz bi tanışacak dedi. Böyle şaka mı olur diye kızdım.
    Ertesi gün onun ailesini gönderirken oğlum aileni alın ve gelip isteyin, kendi aramızda yaparız nişanı dedi ve onları otobüse bindirdik. Bende hemen babamı aradım. O da kem küm etsede olacaktı ve kabul etti en sonunda. En az 2-3 hafta vardı nişanlanmamıza.
    2-3 hafta böyle geçti ve ben okulu çok eker olmuştum. Bir sürü ders kaçırmıştım. Ve o karışıkların içinde ailemin yanına döndüm. Esra'da döndü. Ve 1 gün sonra Esra gelin her şey tamam hazırlıklar tamam dedi. Ve bizde babamın arabası ile (Clio) 350 km mesafeyi gitmeye başladık.

    --- GENÇLER DEVAMINI GECE ANLATIP BU KAZIGI ANLATMAYI BiTiRiYORUM DiNLEDIGINIZ iÇiN TEŞEKKUR EDERIM GECE GORUSMEK UZERE ---
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    Yaklaşık 20 dakika sonra Esra geldi. Ve annemle tokalaştılar. Esra elini öpecekti annemin fakat annem sevmez öyle şeyi o yüzden Esra'ya otur dedi. O da oturdu yerine ve güzel bir kahvaltı masası hazırlamasını söyledim garson arkadaşa. Kahvaltı sıranda annem gelini test ediyordu. Yani her anneler soru yağmuruna tutar ya işte öyle soru yağmuruna başladı. Kızım siz nerelisiniz, kızım annen baban neci falan. Esra ise bıkmadan, içtenlikle cevap verdi. Annem Esra'yı tanımak için rutin sorularına devam etti. Esra sıkılmamıştı fakat ben sıkılmıştım. O an ekilmiştim, konu dışı kalmıştım. Annem ile Esra bayağı kaynaşmışlar, unutulmuştum :D. Lavaboya gidip geldikten sonra hala sohbete dalmışlardı. Kalkalım mı artık anne dedim. Tamam oğlum dedi. Ve kalkarken devam etti sohbete.
    Dışarı çıktık. Annemi Esra ile bulunduğum şehri gezdirecektim. Ilk gelişi değildi o yüzden gitmediğimiz pek bi yer yoktu. Sahile inip çekirdek almıştım. Orada 1 saat oturduktan sonra annem beni eve zütür hava sıcak oldu dedi. Annemin sıcağa karşı biraz alerjisi vardır. Esra'ya bunu anlattım ve annemi eve bıraktık. Anneme ben gidiyim mi kalayım mı dedim. Oğlum kızı ihmal etme hadi sen git akşama bir şey yemeyin burda yiyeceksiniz ben yapacam dedi. Annem böyle deyince ben daha mutlu oldum. Benimsemiş, sahiplenmişti Esra'yı kendi kızı gibi..
    Biz Esra ile tekrar sahile gittik ve annemi çok sevdiğini, çok iyi bir insan olduğunu söyledi. Akşam yemeğe geliyorsun bize annem yapacak anne yemeği yiyecez be dedim. O da çok hoşuna gitmiş olmalı hiçbir şey demeden kabul etti. Annemi arayıp anne 5'te işe gidecem, ona göre 4 gibi geliriz dedim saat 12:30 falandı. Tamam dedi ve kapattık.
    16:00'da eve gittik, annem köfte, çorba ve sütlaç yapmıştı. Esra çok güzel olmuş ellerinize sağlık dedi. Bende yedikten sonra dedim. Afiyet olsun evlatlarım dedi. O gün işe gittik. Annemde sen iş ayağına okumuyorsun ha dedi. Olur mu anne öyle şey ya dedim ve konuyu zorda olsa kapattım. 2-3 gün böyle rutin geçti. Anneme araba olayını açıkladım. Pek kızmadı. Anlatacak pek bir şey kalmadı burada. Sonra annem geri memlekete döndü.
    Babama kızı çok beğendiğini söylemiş ve bir an önce nişan yapmamızı falan söylemiş. Aslında bende istiyordum fakat Esra ne derdi. Sordum nişan olayını. Benim daha annem ile babam bilmiyor onlar öğrensin ve onlarda olumlu bakarsa yaparız dedi. O zaman haber ver dedim. 2-3 hafta sonra onun ailesi geldi. Onun hem annesi hem babası geldi. Sabah kahvaltısı için onları ben alacaktım. Evin önüne gittim ve Esra, annesi ve babası arabaya bindi.
    Bu arada Tarık'tan hiç bahsetmemişim bu bölümde. Aynı şeyler olduğu için gerek duymadım *
    ···
  • 0
    kuyt emenike sow
    kuytla emenıke bal yapmayan arı
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    O gün kalkar kalkmaz Esra'yı aradım. Ve günaydın nasılsın Esra'm dedim. iyiyim sen nasılsın dedi. iyiyim hazırlan geliyorum dedim. Tamam dedi ve kapattım. Tarık'a araba ile işinin olup olmayacağını sordum. Al zütür nasıl olsa bugün evdeyim ama yarın alırım dedi. Tamam hacı sen takıl ben gidiyorum görüşürüz dedim ve ruhsat ile anahtarı çekmeceden alıp gittim.
    Esra gilin eve vardığımda park edecek yer bulamadım ve 100mt ileri park ettim. Esra'yı arayıp Esra hemen sizin evin orda 100mt ileri doğru şu mobilyacıların ora doğru olan taraftayım geliyim mi sen gelir misin dedim. Ben gelirim canım görüşürüz dedi. Geldi ve sahile gittik biralarımızı alıp...
    Arabada sessizce takılıyorduk. Bissürü şey yaşadık. Bel altı değil aşk sözleri vs. çoğunu unuttuğum için yazamıyorum. Ama kitap okudum ben ona o da bana okudu böyle kendimce olgun ve doğru bir ilişki yaşıyorum dedim. Karnımız açtı. Kahvaltı yapalım Esra'm gel gidelim Fatma teyzelerin dükkana bi Menemen patlatalım ha dedim. Çok iyi olur dedi. 3 aydır onla her kahvaltıya gittiğimizde abidik gubidik şeyler yemekten sıkılmıştım anasını satıyım.
    Gittik bir güzel menemenlerimizi ve arabaya geçip dolaştık karı-koca misali.. Sote bi yere geçince sağa çekip geç direksiyona bakalım benim sevgilimin şoförlüğünü test edelim dedim. Güldü tamam dedi. Şahin olduğu için kalkıştı bir sürü sorun yaşadı. Beceremiyorsun ya dedim dil çıkarırcasına.. Arabanız kötü yaa dedi. Daha iyisini alırız evlenince dedim. Ve ordan evlilik muhabbeti, çocuk muhabbeti başladı. Ben evlenmeden ilişkiye girmek istemiyordum. Sonuçta her ne olursa olsun evleneceğimiz kesin değildi. O gün okulda da bir sürü ders kaçırmıştım. Birlikte iken yaşadığımız bir sürü olay var ama kelimelere dökülecek gibi değil, aklıma gelmiyor çoğunluğu. Yazsamda klişe laflar gibi olur. Her sevgilinin ilk günlerinde yaptığı gibi seviyorum, ölüyorum lafları anlayacağınız..
    2-3 ayımız böyle geçti. iş-ev-okul olan kombinasyonlu hayatım iş-okul-ev-Esra ile yaşamak şeklinde 4lü kombinasyona dönüştü. Sıkılmıyorduk birbirimizden. Annem gile 3.ayımızda söyledim ve olumlu karşıladı. Tanışmak için en kısa sürede yanına gelecem oğlum dedi. içim kıpır kıpır olmuştu. Düşünsenize anneniz yanınıza geliyor gelini ile tanışmaya.. Esra daha söylememişti. Ve 2-3 hafta sonra annem geldi. Babam gelmemişti. Annemin geldiğini Tarık'a evi derleyip toplamasını rica ettim. Ben annemi alıp gelene kadar o evi halletmiş. Esra'ya da yarın hazırlan annen ile tanışacaksın dedim. Gerçekten mi dedi. Evet şimdi yanımda bugün yol yorgunu dedim. Tamam canım dedi ve kapattık. Annem arabamız olduğunu bilmiyordu. Cafe'de çalıştığımı biliyordu ama şu şekil gidiyorum saat 23:00 gibi geldiğimi söylemiştim. Gizlediğim araba sorun değildi. Fakat iş konusunda yalan söylemem bana yakışmamıştı. Ve bunun açıklamasını oldu bitti şeklinde açıklamasını yapardım. Annem yattı uyudu ben ise işe gittim Tarık ile. Ata gelememişti işe çocuğu hastalandığı için. Bazı arkadaşlar Ata ile Esra falan. Arkadaslar bizden büyük biri olduğunu söyledim evli ve çocuklu olduğunu söylemedim. Kısacası o gün öyle geçti gece geç gelince annem nerdesin sen hani 23:00'da bitiyordu işiniz dedi. Anneme her şeyi açıkladım. Biraz bozulsa da bir şey demedi. Özür diledim ve yattım. Sabah oldu kahvaltı salonuna gittik. Arabayı görmesin diye metro ile gittik ve Esra'yı beklemeye başladık.
    ···
  • 0
    karabükspor başakşehir maçı ne olur beyler
    banko maç karabük ana gibecek
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    lan amk ses versenıze ellerım agrıdı amk
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    O gün arabada Esra lafımı lütfen sakın kesme sonuna kadar dinle sonrada ne olıcaksa olsun. Bak şu koca şehire ne kadar kalabalık bir sürü insan var bu şehirde. Ama ben bu kadar kalabalıkta bile sensizken kendimi en yalnız ve en güçsüz insan hissediyorum. Bir kaç kere senle sahilde güneşin doğuşuna kaldık inan o doğan güneş sanki sendin. içime doğan sendin. Seni iyi tanıdığımı düşünüyorum ve gördüğüm en tatlı insansın ömrümün geri kalanında seninle birlikte olmak istiyorum. Şimdilik sevgilim ve 2-3 sene sonra eşim olmanı istiyorum. Seni çok seviyorum inan bana dedim. Daha bitmedi lütfen şu şiirimi dinle dün gece yazdım bunu dedim ve gitarı elime alıp arpej şeklinde doğaçlama çalarak akrostişi okumaya başladım. Buraya atmak istemiyorum gerçek adı Esra olmadığı için ifşa etmek istemiyorum. Şiirimi okuduktan sonra Esra hüngür hüngür ağladıktan sonra sarıldı ve varım seninle her şeye, bende seni çok seviyorum hayatımdaki en mutlu günüm kimse bana böyle değer vermedi, kimse sevmedi beni dedi. Bana sarılınca böyle beni iyice ateş bastı bende heyecanlandım ve napacağımı bilemiyordum. Bugün güneş bize doğsun bugün güneşin doğuşuna kadar duralım burada dedim. Ve beraber oturduk bütün her şeyimizi döktük.
    O taa en başından hoşlandığını fakat benim söylememi beklediğini söyledi ve şimdi çok mutluyum dedi. Elini tutmak istiyordum, utanıyordum. Elini tutabilir miyim dedim kısık bir ses tonuyla cevap vermeden o tuttu ve sabaha kadar omzuna yaslandım yıldızları seyrederek kendimce aşk sözleri söyledim. Ve bu olayların hepsi şahinde oldu. Gerçi gitarı falan dışarıdaki bankta çaldım, söyledim. El tutma olayı ve omzuna yaşlanma olayı arabada geçti. Sabah 04:40 gibi güneş yavaş yavaş belirince uykusu geldiğini gördüm güneşimiz üzerimize doğdu artık dedim. Öyle saçma bir şey mi denir ya :D. Senin uykun gelmiş eve bırakayım seni öğlen görüşürüz yarın okulu ekiyoruz dedim. Tamam dedi ve onu evine bıraktım arabadan inerken görüşürüz canım dedi.
    Heyecandan Tarık'ı gider gitmez kaldırdım ve her şeyi anlattım. Uykulu hali ile arkasından dinlediği için sövüp sövüp geri yattı. Bende heyecan olduğu için yarım saat yatakta uyuyamadım. En son kendime yenik düşerek uyuyakalmışım.
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    upupupu devam edecek biraz doluşun.
    ···
  • 0
    hüseyin göçek
    pazartesi günü oynanacak bjk-rize maçını yönetecek olan hakem.
    ···
  • 0
    yok mu amımı patlatıp götümü dağıtacak bi
    direk böbregi sarıp yollasam.
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    Esra biraz şaşırmıştı. Ve bu araba ne kimin bu dedi. Dürüstlükten yana olduğum için Tarık ile ortak aldığımızı açıkladım. Hayırlı olsun kazasız belasız kullanman nasip olsun dedi. Sağol Esra dedim tebessümle ve arabaya bindi ve Cafe'ye gittik.
    Yağmur'dan bahsedeyim size. Ailesinin yanından dönen ev arkadaşı bölümlerde atlamışım. Yağmur Esra'nın ev arkadaşı idi. Müzik ile ilgili bir yeteneği falan yoktu. Yani Grup META ile alakası olmadı. Hep dinleyici olarak kaldı. Pek takılmazdı bizle. Ara sıra takılırdı. Aklınıza Tarık ile Yağmur olacak şeklinde bi ikili gelmesin. Tarık kimse ile ilişkisi olmadı. Zaten Tarık Yağmur'u itici buluyordu. Yağmur kısacası böyle bir kızdı.
    Esra'ya sen kullanmayı biliyormusun dedim. Evet biliyorum fakat ehliyeti almadım dedi. Tamam birkaç gün sonra sote bi yerde sana vercem arabayı bakalım şoförlüğün nasıl dedim. Güldü ve canım ben sotelerde değil trafiklerde sürerim dedi dil çıkarırcasına verdi bu cevabı ( :P bu misal). Oooo tamam tamam çekiyorum sağa al sana trafik dedim. Yok olmaz dedi. O kadar şakalaşmadan sonra havadan sudan konuşarak Cafe'ye gittik.
    Akşam bütün istekleri çaldık. Bilmediğimiz parçalar olunca özür diledik. Yağmur bizden yağmur yüreklim şarkısını istemişti. Galiba yağmur Cafe'de tanıştığı çocuğa aşık olmuştu. Aman bana ne ki? Esra ile cafeden çıktıktan sonra Tarık ile Yağmur'u evlere bıraktıktan sonra araba ile gezebilip gezemeyeceğimizi sordum. Olur dedi. O gün bitirecektim. Ya olacaktı ya olmayacaktı. Tarık ile Yağmur'u bıraktıktan sonra şehrin çoğunluğunu altına alan tepe vardı. Oraya çıktık. Ve Esra ile konuşmaya başladım. Bak şu manzaraya ne kadar güzel dedim. Ve ben cayır cayır yanıyordum. Utangaç bir insanım.
    Bu böyle olmaz yarına hazırlıklı geleyim evde güzel söz ve şiir (aktostiş) yazayım dedim. Ama alıntı olmayacak hepsini ben yazcam ve gitar çalarken bütün duygu ve düşüncelerimi açıklayacaktım. Konuyu değiştirince yanan ben artık normale döndüm. Eve gittim ve o gün hiç uyumadım sabaha kadar şiir yazdım. Ertesi günde aynı şekilde yaşandı. Ve Tarık ile Yağmur'u evine bıraktıktan sonra o tepeye çıktık. Hazırlıklı idim şiirler, sözler ve gitar...
    ···
  • 0
    hayatımda yedigim en büyük kazık
    6.BÖLÜM
    Esra'nın geldiğini gördüm. Ve o benden daha fazla mutlu olmuştu. Ve o sevinçle içeri girip hemen başlamamız gerektiğini söyledi. Ya daha 15 dk var dedim. Tamam dedi ve içeri girdik. Aletler vardı fakat benim elektrogitara geçiş yapmam gerekiyordu. Patrona durumu bildirdim. 1000₺ limit verdi o 2.resimdeki gitarı almıştım 2-3 gün sonra. Idare ettim klagible o günü ve bir sonraki günü. Kısacası elektrogitarıda alınca günlerimi böyle geçti. Üniversite-Cafe-ara sıra sahil üçlüsü yaptık. 2-3 ay bu kombinasyonda ilerledik.
    Artık iyice tanımıştım ve doğru kişi olduğunu düşünüyordum. Seviyordum evet gerçekten seviyordum. Esra'ya da demem gerekliydi. Bu sefer Grup MET'e yeni isim gelmişti. Bağlama virtüözü gelmişti. Kadromuz amatör ve sevimli bir gruptu. Yeni arkadaşın ismi Ata idi. Ve Grup META şeklinde güncelleme yapılmıştı. Ata denen şahış zaten büyük birisi idi ve yaşadığım olayda hiçbir etkisi olmadı. Görüşmemizde iş gereği merhaba merhabadan ibaretti. Cafe ile işler iyice büyümüş dükkan 2 katı büyüklüğe ulaşmış ve günlük 50₺ olan paramızı 75₺ yapmıştı patron deli gibi kazandırıyorduk. Ama bağlama virtüözü ve Esra 50₺ ile devamdı. Neyse devam edeyim. Esra ile iş çıkışı sahile gittik. Ve o gün ne olursa olsun söyliyecektim sevdiğimi, açılacaktım ona. Ama inanın 3 aylık bir süreçten sonra söylemesi kolay gibi düşünülüyor. Bende öyle düşündüm. Fakat öyle değil, her şey silindi sanki aklımdan hafızamdan. Ve kalbim titreyerek normal konuşmalara girdik. O bile kalbimi titretiyorsa düşünün aldığım cevabın evet olduğunu. Ya reddedilirsem? Onu hiç düşünmemiştim bi anda titreyen ben buz kestim. Evet belki sadece arkadaş olarak görmüş olabilirdi beni. Ve bir daha konuşmamak üzere evin yolunu tutabilirdim.
    Bunları düşünürken dalmış gitmişim ve Esra'nın Muratttt deyişine birden sıçradım. Gecenin vermiş olduğu uykusuzluk ve votkanın hafif sarhoşluğu dalmamda 1.etkendi. Neye daldın öyle ya dedi. Hiç dedim okul bitince nolcak onu düşündüm şimdi iyiyiz her gün takılıyoruz senle ya okul bitince nolcak Esra ya görüşemessek bir daha o zaman nolcak dedim. Aslında burda iyice belli etmek istiyordum. Fakat kız çok kurnaz gibiydi yani niyetimi anlamasına rağmen konuyu kapatmaya çalıştı. O gün için konuşamadım kesin gözüyle bitireceğim dediğim olayı yapamadım, yani sözümü tutamadım. Yaklaşım 15 dk sonra onu evine bırakıp kendi evime gittim.
    Eve gidince ne mesaj attım ne de aradım. Direk yatmak oldu. Yaşadıklarım rüya olsunda unutayım misali düşündüm. Niye birdenbire konuyu değiştirmişti. Bu düşünce benim reddedilmeye geleceğimi düşündürdü bana. Yattım uyudum telefona bakmadan. Sabah uyandığımda Esra upuzun mesaj atmıştı. Kısacası beni görememek gibi bir şey yok ki gelirsin buluşuruz, ben gelirim buluşuruz gibisinden bi şey. Benim bu mesaj ile kapanmak üzere olan umudum açıldı ve günaydın * yazdım. Tarık kalkmıştı. Çok şaşırmıştım lan bugün okula gitmiyoruz senle işimiz var ben 2 aydır bütün kazancımı biriktirdim ve sadece 1 ayını yedim ve babamın yolladıklarını yedim yani 2500'e yakın birikmişim var sende 1500₺ çık 4000'e temiz bir Şahin buldum ayağımızı yerden kesicek böyle olmuyor dedi. 600₺ falan vardı 900 lazımdı. Abimden istedim. Hemen yolladı sağolsun. Ve arabamıza baktık. 95 model temiz bi araba ustaya zütürdük arkadan darbeli ama motor temiz dedi. Bizi 2 sene zütürse yeterdi. Sahibi ile anlaştık hemen notere gidip arabayı Tarık'ın üzerine yaptık. Fakat sorun bu arabanın yakıt masrafları nasıl olacaktı. LPG olduğu için elbette ucuz olacaktı. Bunları düşünmeden almıştık. Ama iyi ki almışız dedik ilerde. Neyse üniversiteye falan gideceğimizde karizma çizilmesin diye kampüsün 200mt ilerisindeki boş yere çekeriz dedik. Otoparka para versek batarız :D. Esra acaba ne diyecekti. Bir serseri arabası mı diyecekti yoksa iyi düşünmüşsünüz hayırlı olsun mu diyecekti. Özellikle Şahin arabalar serseri arabaları diye geçiyor bu ilde. Aman dedim ne derse desin Tarık aldı der geçiştiririm dedim kendi kendime. Ve o gün doyasıya kadar gezdik arabamızla. Yarı olan depoyu bir kere fulledik. Gitmediğimiz yer kalmadı ilk iş bir aksesarcuya gidip pavyon arabası şeklinde olan her tarafını söktürmek, değiştirmek oldu.
    Akşam 16:30'da cafenin önüne çektik arabayı ve Tarık sen gir ben Esra'yı alıp gelicem dedim. Hem arabayı görüp tepkisini öğrenirdim. Hemde hoşuna giderse jest olurdu. Aradım sadece evin önünde bekle gelicem seni alıcam dedim. Kafanızda Şahin diyince filmli camlar ve açılan camdan sarkan kol ile gittiğimi kurguladınız. Özellikle o filmleri söktürdük. Maksadımız aile arabası gibi görünsün. Golf vb araba olsa anlardıkta... Gittim gayet efendi bir şekilde. Ve Esra beni arabada gördü evlerinin önüne geldim ve araçtan indim
    ···
  • daha çok