• 1 / 13 / 3479 entry
  • 656 başlık
  • 746.79 incipuan

elim sende sen inbesin seksinci nesil normal

  • 0
    konstant ahlakımı bozuyor
    e artık karşılıklı madem olsun bu iş. adını koyalım mı gençler.
    ···
  • 0
    beni kürtler de türklerde sevmiyor
    kıbrıs sicilya denizinde miydi?
    ···
  • +2
    troll falan takılıyorlar ama
    niye yarram sen şişmanlarla dalga geçince kilon mu artıyor?
    ···
  • 0
    trend
    incicapse dönen sözlüğün son hali amk.
    ···
  • -1
    okan bayülgen
    ben bu adamı hala çok seviyorum en çok sevdiğim şey de medya arkası yorumlarıdır.
    ···
  • +2
    seksinci nesiller toplanın bir
    sadece burda mısınız diye merak ettim bir şey yok.
    ···
  • 0
    gumball
    geçen babama açtım gülmedi oç. ev arkadaşlarım da gülmedi bir tek ben gülüyorum buna.
    ···
  • 0
    mega sözlüğe saldırı yapalım
    vay amk yakalandık durduk yere allahtan ip geciktirici kullanıyorum.
    ···
  • 0
    mega sözlüğe saldırı yapalım
    MSiT kim yarram.
    ···
  • -2
    inci yazarlarından ulusal egemenliğe inciwetrust
    atatürke dil atma yerli yersiz babanı giberim şerefsiz. doğru yerde doğru zamandayımdır umarım.
    ···
  • -1
    mega sözlüğe saldırı yapalım
    beyler birkaç haftadır burayı okuyorum da çok fazla ılık var burada yazar olmak da çok kolay yazar olanlar buraya yazsın hemen bir saldırı düzenleyip trolleyip çıkalım tipler çok eğlenceli. hepsi tatlı su bebesi.
    ···
  • 0
    sevgilimin başka erkeklere vermesine izin
    bir keresinde başka bir erkekle yatıp gelmiş ama bunu bana itiraf etmeye cesareti yoktu. ben de anladım tabii bunun böyle bir durumu olduğunu. hemen amından başka erkek kokusu aldığımı ve bunun oldukça tahrik edici olduğunu söyledim. bu da hemen atladı oha nereden anladın falan diye bunu bir tane geçirdim ne demek bana yalan söylemek huur çocuğu diye.
    ···
  • +1
    sevgilimin başka erkeklere vermesine izin
    veriyorum. çünkü sonuçta benim daha iyi olduğumu anlaması için kıyas yapması gerekli.
    ···
  • 0
    şu soruya cevap verene ferre arşivi
    önünüzde üç musluk var sağdakinden soğuk, soldakinden sıcak, ortadakinden de ılık akıyor. sağ elinizi sağ musluğa koyup sol elinizi orta musluğa koyarsanız orta musluk soğuk oluyor. nasıl soğuğu sıcağı ayırt edersiniz.
    ···
  • 0
    anadolunun batısında bir korku hikayesi
    Sustayı katlayıp tekrar cebime koydum. Tam odadan çıkacakken o his yine geldi. Arabayı sürerkenki his. Bu ev artık benimdi ve o çuvalı istediğim gibi tekmeleyebilirdim. En azından birkaç saat içinde bunu yapmalıydım yoksa içindeki her şeyin üçte biri artık benim olmaktan çıkacaktı. Acaba pirinç çuvalı benim üçte birlik kısmıma mı denk geliyordu. Çuvalı tekmelersem dayımlar bana kızar mıydı. Aman neyse ne deyip tekmelemeye başladım. O sırada içeriye muhtar ve yanında orta yaştan biraz yaşlı olan karı koca içeriye girdi. Muhtar gelmiş ve evi tanıtmaya başlamıştı. Beni ise pirinç çuvalını tekmelerken yakalamışlardı.
    Açıklamam vardı ama bunu söyleyemezdim. Muhtar bana kızgın bir ifadeyle bakıyordu sanki. Küçükken de bunu dedem yapardı. Yaramazlık sayılmayacak derecede saçma yaramazlıklarım olduğunda kızmak yerine kızmakmış gibi olan bakışları tercih ederdi. Muhtar kapıyı hemen kapattıktan sonra dışardan “ O adam kim? Pirinçleri niye tekmeliyor?” diye bir soru sordu kadın. Olaya hemen dayım atladı. Dayım daha odaya giremeden muhtar kapıyı kapatmış olacak ki onu görmemiştim. “ O bizim yeğen meczup biraz” dedi.
    Hiç utanmadan aralarına çıkıp size ne demek istedim. Ama bunu yapamadım. Hemen çuvalı yerine kaldırıp yere dökülen pirinçleri topladıktan sonra kapının önünden gitmelerini bekledim ki dışarı çıkabileyim. Ama benden önce dayım içeriye girerek napıyorsun sen diye beni azarlamaya başladı. Sanki köşkün içinde biz de satılıktık da bu yüzden bir arıza gösterisi yapmamalıymışız gibi davranıyordu dayım. Daha sonra içeriye Yelda girdi, ne olduğunu sordu. Dayım da ona pirinçleri tekmelediğimi söyledi. Yelda bu yaptığımın yanlış olduğunu ve bir daha tekrarlarsam boşanacağını söyledi. Nimete tekme atan bir adamla bir ömür geçmezmiş.
    Ben yüzüm kızararak odadan çıktım, koridorda diğer odadan yani yatakodasından çıkan muhtar ve müşterilerle karşılaştım. Muhtar beni evin sahiplerinden birisi olarak çiftlere tanıttı. Tokalaştıktan sonra benden bir şey söylememi bekler bakışlarla suratıma dikilmişlerdi. Ağzımı büzerek onlara durumun sandıklarından kötü olduğunu ama bir sorun olmadığını hissettirmeye çalıştım. Onlar da peki deyip tutmakta oldukları ellerimi bıraktılar. Kadının eli çok soğuktu, erkeğinki ise sıcak. Belki kadının eli soğuk olduğu için erkeğin eli bana sıcak gelmişti. Ya da tam tersi, bunu düşünmek beni çıldırttı. Ama orada çıldıramazdım, satılık olmaya devam etmeliydim bu yüzden gülümsedim.
    Dayım ve karım arkamdan geldi. Dayım elini omzuma atarak “ Siz onun kusuruna bakmayın annesi yeni vefat etti o günden beri konuşmuyor biraz duygusaldır” dedi. Zaten muhattaplarının kendisi olduğunu ekleyerek konuşmasını bitirdi. Ama konuşamadığım için muhattap alınmamak beni üzdü. Üzdüğü için zaten konuşamıyorum. Bu durumda beni daha çok üzdü ama yine de gülümsedim onlara.
    Karım da dayımın bu söylemi üzerine “ Konuşamıyor ama ben karısıyım onun yerine söz hakkına sahibim, satış konusunda bir diğer muhattabınız da benim” dedi. Karımın megaloman olduğunu yakın zaman önce öğrenmiştim. Beraber gittiğimiz bir tatilde. Otel resepsiyonu bavulları kendimizin taşıması gerektiğini söylemişti. Karım da hayır görevli istiyoruz diye diretmişti. Halbuki alt tarafı 5 kiloluk iki valiz getirmiştik. ikisini de ben taşıyabilirdim, ama bir sene boyunca hiçbir iş yapmamak için çalıştığımızı ve artık bunu hak ettiğimizi söylemişti.
    ···
  • 0
    anadolunun batısında bir korku hikayesi
    Küçükken gücüm yetmediği için veya kızarlar diye korktuğum için çuvalları açıp içine hiç bakamamıştım. Şimdi önümde duran tek engel geçmişin hala yapamazsın deyişi dışında bir şey değildi. Bir çuvalı indirip cebimdeki sustayla ağzını açtım. Çuval pirinç doluydu. Eski pirinçler, bunca pirinçle dedemler napmıştı acaba? Babaannemin her şeyi stoklama huyu vardı ve kendisine bir ömür yetecekten fazla pirinç depolamıştı anlaşılan.
    ···
  • 0
    anadolunun batısında bir korku hikayesi
    Köşkün salonuna girdim. Hala halıya sinmiş o sevmediğim sidik kokusu burnuma geliyordu. Artık pgibolojik olduğunu düşünüyordum. Çünkü yıllardır bu halıya kimsenin idrarı damlamadığına göre koku nasıl bu kadar taze olabilirdi. Koku yüzünden salondan hemen çıkıp annemin arka oda dediği kilere benzeyen odaya girdim. Üst üste yığılmış çuvallar ve kenara gelişi güzel atılmış kokuşmuş minderler vardı. Ama bayat yün kokusunu çocukluğumdan beri severdim. O yüzden odada biraz kalmayı tercih ettim.
    ···
  • 0
    anadolunun batısında bir korku hikayesi
    Yemeklerden sonra evi biraz dolaşmaya başladım müşteriler gelene kadar hasret gidermek istiyordum. Konuşamadığım için yerime konuşan vekilim karım evi satma konusunda adıma da konuşmuştu. Hatta annemin cenazesinde bu konu ortaya atıldığında annemden çok köşk konuşulmuştu. Ben susmuştum.
    ···
  • +1
    anadolunun batısında bir korku hikayesi
    Tesisi geçtikten sonra karımın koluna tutunmayı bıraktım. O da bana dönüp “ Konuş artık be Selim” dedi. isteyerek konuşmadığımı sanar gibi bir hali vardı. Yolculuğumuzun yavaş yavaş sonuna gelirken benim elimdeki sturbucks kutusu hala sıcaktı. Aldıkları parayı hak ediyorlar.
    Köye giriş yaptığımızda köyün haşeri çocuklarının arabanın üstüne atlamasını beklerdim. Çünkü ben küçükken köyde oynar ve böyle yapardım. Ama köyün çocukları ortalıkta yoktu. Kanal boyunun kenarından ellerini zütüne bağlamış halde yürüyen amca da yoktu bu sefer. Belki öldü 15 yaşımdan beri köye ilk kez geliyorum bir şeylerin değişmesi şaşırtıcı olmasa gerekti.
    Karım köyün içini tam bilmediğinden arabayı sağa çekip dışarı çıktı. Onu görünce ben de dışarı çıkıp şoför koltuğuna geçtim. Araba sürme dersimiz buraya kadardı. Arabayı kontrolüme aldığımda biraz daha rahatladım. En azından beni bekleyen küçük dayımın gerginliğini biraz olsun unuttum. Son bir haftadır en mutlu anımdaydım. Direksiyon başındaydım. Arabayı alıp doğruca köşke sürdüm. Sokaklar bomboş bırakılmış çöpler bile boşaltılmıştı. Bu kadar turtistlik bir köyün bu kadar boş olması şaşırtıcıydı işte.
    Küçük dayım bizi kapıda karşıladı, karısı yemek yapmış hep beraber sofraya oturduk. Sofrada bana hala konuşup konuşamadığımı sordu. Benim yerime cevap vermesi için Yelda’yı dürttüm. Yelda hala konuşamadığımı dayıma söyledikten sonra tabağındaki köfteleri ikiye bölmeye devam etti. Bütün parçaları küçük yapmadan yiyemiyor.
    Dayım sazı eline alıp konuşmaya devam etti. Abisi yani büyük dayım köşke bir yazlıkçı müşteri bulmuş çok da iyi para veriyorlarmış. Eğer imza atarsam hemen benim payıma yüz elli bin lira para düşecekmiş. Yelda pek ilgilenmiyor gibi görünse de böldüğü köfteleri birbirine karıştırarak heyecanını belli etmişti. Fiyata ben de razıydım. Ama bu köşkü satmak istemiyordum. Sofranın az ilerisinde bir tuvalet aynası gözüme ilişti. Annemle dedem kavga ederken sürekli annem o aynanın önünde oturur sakinleşmek için saçlarını tarardı. Kavga sebepleri de genellikle annemin meşrepliği olurdu.
    Dayım konuşmasının devamında müşterilerin biraz sonra muhtarla birlikte geleceğini söyledi. Söylediğine göre müşteriler almancıymış. Aslında isviçre’de çalışıyorlarmış ama dayım Avrupa'da çalışan herkese almancı der. Zaten isviçreci çok hoş durmuyor ağızda. Ama anlamadığım muhtarın tüm bunlarla ilişkisiydi. Neden bizim eve talip çıktığında müşterileri muhtar getirsin ki?
    ···
  • +2 -1
    anadolunun batısında bir korku hikayesi
    Birkaç saat sonra yetiştiğim evde olacaktım. Arabayı süren karıma daha fazla hız yapması için yalvarabilirdim hatta. Babaannemin kurabiyelerini ve dedemin elinden düşürmediği bahçe makasını değil, babaannemin maaşını sayışını dedemin de çişini tutamadığı için halıya idrar damlatmasını hatırlıyordum. Her ikisi de bayramda ziyaret edilengillerden olmuştu artık.

    Karımın bana sinirli bakışları nedense annemin geçen haftaki cenazesini anımsatıyor. Birkaç saat sonra köydeki köşkte buluşacağım dayımla cenazede de karşılaştım. Ve beni kenara çekip basit birkaç cümle kurdu. Dedi ki “ Annen öldü kurtuldu oğlum.” Ölümün kurtuluş gibi gözüktüğü yerlere hiç alışamadım.
    Karım araba sürmeyi benden öğrendi ama henüz iyi bir şoför sayılmaz. Setlerde yavaşlaması gerektiğini henüz öğrenmediğinden çok sarsıntılı bir yolculuk geçiriyoruz. Sanki bir uçaktaymışım hissini bana aratmadığı için kendisine çok teşekkür etmekteyim. Zira bu kadar sık yolculuk yapan birisi olarak uçak bileti fiyatlarına memur maaşımın yetmeyeceğini kestirebiliyorum.

    Demin geçtiğimiz dinlenme tesisi ise, babaannem ve dedemin yanına giderken babamın bana sürekli köfte ısmarladığı tesis. Karımın koluna tutunup onu durdurmak istiyorum ama konuşamadığım için ne yapmak istediğimi anlamıyor. Çaresizce gözlerine bakıyorum. Aynı durumu annemin cenazesinde de yaşamıştım. Birkaç saat sonra görmeyeceğim dayım bana gelip “ Köydeki köşkü de satmayı düşünüyoruz veraset işlemlerini hallet de yapalım şu işi he yeğenim” demişti. Çaresizce gözlerine bakıp “ Dayı cenazedeyiz” demek istedim ama o beni anlamadı. Halbuki küçüklüğümde kendisiyle çok iyi bir iletişimimiz vardı. Ben onun çocuklarından dayak yerdim o da buna karşılık çocuklarını döverdi. Babamı dayak yiyemeyeceğim yaşlarda kaybettiğimden bu görevi o üstlenirdi
    ···
  • 0
    nasıl şizofreni hastası oldum anlatıyorum
    bundan 8 yıl önce liseye başladım. amcamın intiharından dolayı çok içine kapanık, pısırık ve kafası normal şeylere hiç çalışmayan bir çocuktum. ilkokul hayatım boyunca da arkadaşlarım tarafından sürekli tartaklanırdım. babamın zoruyla hep kafamı 3 numara traş etmek zorunda kalırdım. kızlarla konuşmayı hiç beceremez derslerde ortalama bir başarım vardı. ama intihar olayından sonra o zamanlar sbs vardı ve üç aşamalı sınava girerdik son iki seneyi baya salmıştım ve kötü puanlar almıştım. bir turizm meslek lisesi kazandım ama gitmedim. ailemin sorumsuzluğu ki o zamanlar zaten amcamın mirası halamın ve babannemin yeniden bizle yaşaması falan annem baya çirkeflikler peşinde bizi çok ihmal etmişti. ben de kendi kendime konuşan saykonun tekiydim. elime kemerleri alıp, kemer bulamazsam kağıtları ince şeritler halinde kesip insan yüzleri çizer onları oyuncak yapar bir film yazar onları da oyuncum yapıp oynatırdım. tüm karakterleri ben canlandırırdım. 12-13 yaşıma kadar ailem bu durumu garipsemedi ama liseye başlayacağım dönemde bile hala bunlarla uğraşıyor olmam babamın sinirini bozuyordu ve sürekli yaptığım kağıtları yakıp kemerlerimi saklıyordu. benden utanıyordu bir nevi, ama benim hayatta zevk aldığım tek tak bu işi yapmaktı. bir de tiyatroyla uğraşmak ilkokul 4'ten beri tiyatroya aşırı ilgim vardı. oyunlar yazar, okulda katılabildiğim her etkinliğe katılmaya çalışırdım. sonra beni süleymancılar denilen gibik bir yatılı kuran kursuna verdiler. 1 hafta falan anca dayanabildim o saçma disipline. sonra ayrıldım mahalledeki endüstri meslek lisesine yazıldım. ama acayip ezik bir tipim. kendi seçmediğim kıyafetler, kendi seçmediğim saç modeliyle dolanıyorum ortalıkta. birine annem birine babam karar veriyor. okuldan sonra yapacak hiçbir aktivitem yok. okulda bile derslere odaklanmaktan başka yapcak bir aktivitem yok zaten. saçma sapan hikaye fikirlerim var sadece. bilim kurgu merakım, kızların zütüne bakan ve 31 fantezisi olarak benimle en ufak iletişime geçen kızı kullanan sapık ve saplantılı bir zihnim var o yaşlarda. meslek lisesi olmasına rağmen derslerim iyi çünkü dediğim gibi yapacak başka hiçbir şeyim yok. birkaç kuzenim dışında görüştüğüm kimse yok ve onlar da bana zevk vermiyorlar.
    ···
  • +1 -3
    nasıl şizofreni hastası oldum anlatıyorum
    evet arkadaşlar 22 yaşındayım hikaye tamamen gerçektir hiçbir kurgu öğesi barındırmamaktaır. hikayeyle ilgili kanıtlar da sunacağım ve hikayenin sonunda ne yapmam gerektiği hakkında sizden yardım alacağım. ismimi şimdilik gizli tutuyorum.

    her şey 12 yaşındayken başladı. geniş bir ailede konya'da yaşıyorduk. babam, annem, ablam, babannem, halam ve amcam. amcam kendini 2005'te eve kapatmıştı. annem bizden amcamın şizofren olduğunu gizlemiş yıllarca bu yüzden işi falan bırakmıştı. 2005'ten 2010'a kadar evden dışarı adımını atmadı ama normal davranıyordu gayet. tabii ne kadar normal orası tartışılır. garip bir zekası vardır. lise terkti ve müzik işiyle uğraşmıştı. çetiner müzik diye bir müzik yapım şirketleri vardı. şirket hala aktif ilahiler, halk müzikleri falan yapıyorlar konya'da.

    dediğim gibi adamın garip bir zekası vardı. tüplü televizyonların yanlarında hoparlör olur hatırlayanlar bilir. amcam bu hoparlörlerden birisine nasıl becerdiyse jag girişi yapmayı becerip babanneme haberleri dinleyebilsin diye kulaklık hizmeti falan vermişti. herif elektronikten anlıyordu. daha sonra 2010 mart ayı gibi beni öldürecekler demeye başladı. tabii babamlar falan seni niye öldürsünler amk modundaydı.

    amcamın beni öldürecekler demesinin sebebi ise 20'li yaşlarda yanlış zamanda yanlış yerde bulunmasından kaynaklıydı. Amcam kasetçiyi açmadan önceki dönemlerinde bateri davul çalıyormuş. Öyle aklınıza rock müzik falan gelmesi baya bildiğin pavyonda çalıyormuş. Bir gün pavyonda bir çatışma çıkıyor iki taraftan da insanlar ölüyor. Dava hala faili meçhul olarak geçer. Amcamın olayla alakası yok ama yıllar sonra 2005'de olayın canlı şahitlerinden birisiyim beni de öldürecekler diye kendini eve kapatıyor ve 2010'a kadar hiç çıkmıyor. tabii bu dönemde duruluyor olayı unutuyor falan ama 2010 mart ayında bir kere evden ekmek almak için dışarı çıkıyor ve takip edildiğini düşünmeye başlıyor ve olaylar kafasında büyüyor. mahallede taşan kanalizasyondan tutun da, komşulara gelen misafir araçların plakasına kadar her şeyin notunu tutuyor. sokakta giren çıkan herkesi kayıt altına alıyor. baya bildiğin akıl oyunları gibi bir durum. ben o zamanlar bir kere odasına girmiştim, odasına bir pano yapmış orada heresin notunu tutmuştu. Sonra da babamla piskiyatr'a falan zütürüyorlar şizofreni tanısı konuyor. mayıs ayında da önce kendini elektriğe verip öldürmeye çalışıyor başarılı olamıyor. birkaç hafta beraber yartıyoz kalkıyoz. sonra bizim evde olmadığımız bir zaman babannemi kandırıp evden çıkıyor çatıya gidip kendini asıyor.

    http://www.merhabahaber.c...s-kendini-asti-25327h.htm

    bu da haber linki arkadaşlar. ve şizofreni hastalığının genetik olduğunu bilenler bilir. ama bu hastalığın ortaya çıkması için beyninde fiziksel bazı durumlar söz konusu olmak zorunda ve bunu metamfetamin gibi güçlü uyarıcılarla sağlayabilirsin. çevremin bana kurguladığı bir tuzak sonucunda ki bu 8 yıl sürdü sonunda beni şizofren yapmayı başardılar herkes hazırsa hikayeyi anlatmaya başlayacağım.
    ···
  • 0
    5 kişi ölümsüzlüğü bulmaya çalıştık
    bu bir ara efsane hikayelere çıkmıştı amk ne günlerdi gururlandım.
    ···
  • -3
    uyuşturucu hakkında soruları alayım beyler
    evet beyler, yıllardır müptezel ortamlarda bulunurum. içmediğim dönemlerde bile çevremde hep içenler vardı. ama çevremdekiler bana hep yalan yanlış bilgiler vermişler ben bunu geçen hafta falan öğrendim. ben bu alemi biliyorum derken her türlü uyuşturucu uyarıcı benden sorulur derken bir salak gibi kandırılmışım. şimdi kendimi sizin sayenizde teste tabii tuttum bilgilerimi güncelleyeceğim başlayalım.
    ···
  • 0
    erkek adam sevgilisiyle mesajlaşmaz
    vay amk panpama bak başka bir sekizinci nesil sen en az benim kadar yaşlı olmalısın.
    ···
  • daha çok