Şu parça hepimizin olsun kardeşlerim
https://www.youtube.com/watch?v=rkIWlJdmPnc

Memlekete vardım,güzel bir karşılama yaptılar.
Ama 1-2 haftamı aldı beyler alışmam,her anlamda.
Bu arada kızdan ne haber derseniz
Kız okuyan kardeşlerim bilir bi değişim programı ile
Almanya'ya gitmiş.Zaten ondan sonra ne gördüm ne duydum.

içim parçalandı,kızla konuşamadığım için.
Sırf o değil bir hayalimi gerçekleştiremedim.
Askerde kız ile sohbet etmediğim için şikayet ettim kendime.
Askerden sonra sivilde şikayet ettiğim her şeyi yapacağıma dair
söz vermiştim ama bunu yapamadım.

Bu arada geldikten 2 hafta sonra Ceyhun'un memleketi yakın diye
naaşının yattığı yere gittim.Efe'nin mezarına henüz gidemedim.
Ama yakında gideceğim,bu arada askerden geldikten sonra
biraz pgibolojik sorunlarım oldu,doktora gittik 1 sene boyunca
hem doktora gittim hem de ilaç yazdı ne taksa onları kullandım.

Recep ile hala konuşuruz,Yaşar üsteğmen şuan nerede bilmiyorum ama
şuan Yüzbaşı olarak batı da hareket şubeye vermişler(öyle duydum)
Mahmut uzman ne zaman bilmiyorum ama bir çatışmada yaralanmış.
Emekli olmuş şimdi askeriye de sivil memurmuş.

Şuan ben aynı takum,çalışma yönünden ama olgunlaştım.
Bazı şeyleri hala sorgularım,gördüğünüz gibi boş adamım.
Gece gündüz arada sırada lokantaya gidiyorum.
Büyük ihtimal başka birisine devredeceğiz.

Abim okuldan mezun oldu şuan çalışıyor.
Bu arada o da geçen sene asteğmen olarak yaptı askerliğini
Edirne'de yaptı.Mekanize piyade tugaynda.
Hala mahallede ki arkadaşlarla takılırım bazen mekana tek başıma giderim,
efkarlanırım.Öyle karanlıkta sessizce otururum.

Dedim ya buraya yazmamın bir çok sebebi var.
Anlatamayacağım bir çok şeyi burada az da olsa anlattım.
Anlatacağım çok şey varda,sizi de sıkmak istemiyorum.
Genel anlamda askerlik böyle geçti,üs bölgesinde yaptığım için
belki çok şey yaşamadım ama bizden de bu kadar be kardeş.

Allah ülkenin bütünlüğünü bozmaya çalışanlara fırsat vermesin.
Hepiniz Allah'a emanet olun,buraya bir daha girermiyim Allah bilir ama
hepinize okuyan okumayan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Terörle mücadele şehit olan güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın ruhları şad olsun
20.01.2017- Piyade Er Emre

O gün koğuşlarda Kenan ve Efe'nin yatağına bayrak serdik.
Koğuşta başta Efe ve Ceyhun olmak üzere bütün şehitlerimize fatiha okuduk.
Kenan'a da dua ettik sağlığına kavuşsun diye.

O olaydan sonra bir kaç kere de taciz ateşi yapıldı üs bölgesine.
Son bir 1 ayım kaldığında beni ve benim gibi şafağı az kalanları tugaya zütürdüler.
Yerimize yeniler de gelmeye başlamıştı.
Bu arada Recep benden 1 hafta erken tugaya aldılar(o izin kullanmadı)

helikopter gelecek bizi tugaya zütürecek;veda vaktimiz gelmiş.
Mahmut uzman ile ilk önce vedalaştım.
Diğer komutanlarımla da vedalaştım.

En son bölük komutanını ile vedalaşmak için
odasına girdim, otur dedi.
Muhabbet ettik, bana işte o kitabı verdi.
"Al lan benden bir hatıra olsun sana,iki tane arkadaşını şehit verdin, kaç kere
ölüm tehlikesi yaşadın bir kere de cesaret örneği gösterdin elimde olsa bunu değil de
madalya verirdim sana ve burada görev yapanlara ama elimizden bu geliyor"
"olur mu komutanım"dedim.

Gitmeye yakın elinden öpmeye çalıştım engel oldu.
Direndim öptüm"hakkınızı helal edin komutanım"dedim.
Sonra koğuş arkadaşları ile ardından da diğer elemanlarla(yapabildiğim kadar)vedalaştım.

Oradan bizi tugaya zütürdüler işte.
Tugaya gittikten 2.haftasında havan attılar ama temas sağlamadık.

La bu arada durun şeyi unuttum.
Annemin dediği gibi yarın oldu aradım Ferit'i konuştuk en son şey dedi
"Senin kızı bulduk kanka, gelince anlatırım"

Bak yemin ediyorum normalde kızı unutmuştum daha doğrusu doğru düzgün
hiç düşünemedim, zaten üst üste yaşadığım acılar ve korkular sebebi ile
pek vakitte ayırmadım.

Son gün tugay komutanı ile birlikte yemek yedik, veda konuşması yaptı.
Yine onlarla da helalleştik bizi görevi layıkıyla yaptığımız için tebrik etti işte.
Gitme gününde normal Hakkari Merkeze oradan Van'a oradan Elazığ'a da bulunan ktm lere gittik. Oradan da ben memlekete gittim.

Karşı taraf büyük ihtimal bu kaçan kişilerden birisinin
telsiz ile durumu bildirmesiyle olayı çaktı.
O tarafa doğru hareket edene ateş ediyorlar.
amaçları Efe ve Kenan'ın kan kaybından(ölmemiş ise) ölmesini sağlamak.

Recep'te bağırıyor;
-"Lan Kenan,Efe dayanın lan geliyoruz bir şeyiniz yok. Sizler yiğit adamlarsınız küçük
bir hainin kurşunu ile öyle pes etmezsiniz LAN!"
O sonda ki lan var ya;çaresiz olmanın verdiği durum ile söylendi.

Taarruz helikopteri geldi,biz o zaman hemen aşağıya indik.
Kenan 3 kurşun yemişti, ikisi karın bölgesine birisi ayağına.
Efe'de iki kurşun birisi sol omzuna biri de sol göğsünün altına isabet etmişti.
Zaten toprak kan olmuştu,ha keza orada bulunan kayadan da kan akıyordu.

Bahçeye getirildiklerinde gördüm ikisinin de çektiği acı yüzlerinden belli oluyordu.
Kenan yarı baygındı ama Efe baygındı.
Recep, Efe'nin başını eline almış "dayan lan Allah aşkına, kanka izmir'de kafe kuracağız daha
mutlu günlerimiz olacak iki kurşunla pes edecek adam değilsin"

Daha hatırlayamadığım bir sürü şey söyledi,ben duvara doğru sırtımı yasladım.
Bildiğim bütün duaları okudum Kenan ile Efe için.
Helikopter aldı, hastaneye zütürdü.

Çatışmadan 3 saat sonra haberleri geldi, Kenan yoğun bakıma girmiş.
Efe'nin de 3 kere kalbi durmuş en sonuncusunda yapılan müdahalede cevap vermemiş.
Allah'ın takdiri ile şehit oldu.

Duyunca Recep ortada yoktu zaten,ben direk üs bölgesinin tenha bir yerine gittim.
Kum torbalara tekme attım, bağırmadan sövdüm. Sırtımı dayadım mevziye
"bakalım daha kim bilir kaç kişinin canı yanacak"diye düşündüm.

Efe'lan bizim Efe.
Nöbet kulübesinde dertleştiğimiz Efe,20 yaşında karizmatik sesi olan Efe.
"Çirkinsen sevemez miyiz?"diyen Efe.

Saat öğleni geçti ya da geçmeye yakın.
Yine temas sağladık puştlarla.
Benim bünye artık alıştı hatta korkmadan kafamı kaldırıyorum
bize bu günleri yaşatan huur çocuklarına küfür ede ede sıkıyorum.

Bu sefer havanın başına erken geçtik, yine makineli tüfekleri aldık.
Onun haricinde kobra ile de tarıyoruz ama şerefsizler devam ediyor.
Ya üstün olan taraf biz olmamıza rağmen karşı taraf hala devam ediyor hatta
üzerimize gelmeye çalışıyorlar.

Arada sırada yoğun olmayan noktalardan sızma yapmaya çalışıyorlar.
Görülünce ya kaçıyorlar ya da olduğu yerde mevzi alıp ateş ediyorlar bize.
Çatışma 40 dk dır devam ediyor ama belli ediyorlar kendilerini yavaştan
öncü grup bırakıp geri çekiliyorlar.

öncü grupta şey,7-8 kişi bırakıyorlar işte.
Asıl grup kaçarken bu binler zaman kazandırmak için orada mevzi alıp
eğer peşine düşen tim bölük varsa temas sağlayıp zamanı olağanca kazandırıyorlar.

Ya işte bir terörist sızma yaparken görülünce kendini kayaya yapıştırdı
baktı asıl grup geri çekiliyor bu da yavaştan Z çizerek kaçmaya başladı.

• Size çok çok büyük bir altın bilgi vereyim.
Eğer o bölgede askerlik yapar da çatışmaya girerseniz ve bir yere doğru hareketlenecek seniz
aman diyeyim düz koşmayın Z(zikzak) çizerek koşun.
Bu karşı tarafın size nişan almasını aşırı derece zorlaştırır,ama düz koşarsanız çok rahat nişan alır
hatta almaya bile gerek duymadan sadece namluyu sana doğru sabit kılarak taramaya başlar.*

Oradan bi asker bunu görünce mevziden atlayıp bu puştu yakalamak için koşmaya başladı.
Ardından bizim Efe bağırıyor lan olum dur.
Baktı dinlemiyor bu da arkasından koşmaya başladı.

Tabi Bölük komutanı bunu görünce bağırmaya başladı
"Lan geri dönün, mevziden ayrılmayın diye bas bas bağırdım"
Biz o arada hemen koruma ateşi diye adlandırdığımız bilinçli olmayan atışa başladık.
Yani nişan almadan sayı fazlalığı olan tarafa yoğun atış yapıyoruz.

6-9 el keleş sesi geldi,biz tam göremiyoruz baktık ki bu kaçan puştun
binin huur çocuğunun yanında 5-6 kişi daha(terörist)geri kaçmaya çalışıyorlar.
Baktık bu sefer karşı taraf(mevzi alan) bize doğru yoğun atış yapıp bu puştlara
yardım ediyor.

Kobradan ve bir kaç bixili arkadaş orayı taramaya başladı ama
nafile öyle bir yer ki,belli bir yer çıplak ondan sonrası kaya ve ağaçlarla dolu.
Onlar da ağaçlık alana girerek görüntülerini kaybettirdi.
Ben kafamı hafif kaldırıp aşağıya bakınca Efe ile o koşan arkadaşın yerde yattığını gördüm.

"komutanım Efe ve Kenan vurulmuş"
Bölük komutanı şok oldu, sinirlendi.

"Sen ne yapacaksın askerden sonra Recep?"
-"Valla gomtanım Efe ile bi yer açmayı düşünüyoruz"
"Ne yeriymiş lan o?"
-"gomtanım şimdi ben izmir'e yerleşecektim zaten burada Efe ile tanıştık
o bana yardımcı olacak, şimdi aklımızda kafe açmak var ama hayırlısı"
"Açarsınız olum açarsınız"
-"Sizde gelin komtanım bekleriz"dedi Efe
"Valla o zamana kadar ölmezsek yolumuz düşerse geliriz be aslanım"

Bi suskunluk oldu, olum cidden düşündüm de TÜRK SUBAYI-ASTSUBAYI-ERBAŞ'ı kadar
fedakar kimse yok biz belli bir süre yapıp tezkere alıp gidiyoruz, onlar
kaç yılını bu işe veriyor.

Rahat 20 kişi var işte oturmuş böyle sohbet ediyoruz, birimiz anlatıyor
geri kalanlar dinliyor kah hafif bi gülüyoruz çoğu zaman bir "off"çekiyoruz.
Ne yapalım başka üs bölgesinde zaman mı geçiyor.

Ben bu arada saat 20 gibi telefon ile annemi aradım. Hallerini falan sordum
sonra Ferit'i sordum yarın muhakkak arayacağım hazır olsun dedim.
Sonra kapattım işte.

Geçtim koğuşa anasını gibtiğimin uykusu gelmedi.
Kafayı koyunca günü kafanızda özetlersiniz hani, Yaşar Üsteğmen'in hayatı geldi aklıma.
Diyorum ya burada o bizim komutanımız abimiz... herkes burada üzülüyor be.
Birimize bir şey olunca öyle yalandan "geçmiş olsun kardeşim, komtanım"demiyoruz.

Herkes birbirini seviyor, arada bir ufak atışmalar oluyor ki o da normalidir zaten.
Bak ben Efe ile küçük bi tartışma yaşadım(konu neydi bilmiyorum ama taktan bir şeydi)
2 saat sonra gidip Efe'den sigara istedim, oturduk birlikte içtik.
Özürde dilemedik birbirimizden,bir şey olmamış gibi devam ettik.

O gece komutan bana şey demişti;
"Sen ne yapacaksın askerlikten sonra?"
-"Sivilde şikayet ettiğim her şeyi"

Bilmiyorum eğer dikkatli okumuş iseniz bu cevabı hatırlarsınız kaçıranlar için
(Ceyhun'un şehit olmadan önce "sivilde ne yapacaksın? "sorusuna cevabı)

içim bi garip oldu lan direk abim aklıma geldi.
Bu aynı kaderi kendi kafamda bizim aileye uyarladım, cidden çok kötü durumdu.
ilk sigarayı bitirmeden, ikincisini yaktı devam etti

"Şehit haberini vermeye geldiler,ev ana baba günü oldu.
Tanıdığımız tanımadığımız herkes evimize geliyordu, abimin cenazesi geldi
gittik askeri tören ile uğurladık"

Yaşar Üsteğmenin gözleri dolmuştu yemin ediyorum bak eğer komutan olmasa
ağlardı(komutanlar en zor durumda bile güçlü olduğunu göstererek askere cesaret kaynağı olur)
Benim gözlerim doldu ama devamı da varmış anlatmaya devam edince anladım

"Abimi gömdük 1 hafta sonra annem dayanamadı acısına o da vefat etti.
işte ben abimin vurulduğu gün hem abimi hem annemi hem de merhametimi kaybettim"
Babam ben bir de ablam,5 kişilik ailede sadece 3 kişi kaldık. Sabah kahvaltı sofrası hazırken annem artık çağırmıyordu beni zamanla alıştım ama her gün kinim öfkem arttı... "

"Allah büyük be kendime yemin ettim, çalıştım harp okulunu kazandım şimdi askeriye de
sekizinci yılımı doldurdum 2 senedir Hakkari-Çukurca'da yım. Abimin şehit olduğu memleketteyim.
Bazen düşünüyorum biliyor musunuz, silahları alıp çıkayım dağa artık önüme hangi grup çıkarsa,
ama sonra tekrar düşünüyorum da yaşadığım o acıyı tekrardan babama ve aileme ve sevdiklerime
yaşatmak benim ne haddime diyorum"

Tam hatırlamıyorum, annem bana Ferit'in sana söylemesi gereken
bir şeyi var yarın ara demişti.
Ya unuttum ya da iletişim ile alakalı bir sorun(büyük ihtimal) olmuştu.
Tabi daha önce yazdığım gibi zaman da bulamamıştım.

Ceyhun'un şehadetinin üzerinden 2 hafta geçti,ben artık kimseyle haşır
neşir olmamaya çalıştım;Niye mi?
Ceyhun'a alıştım, efkarlanırdık,kardeşten öte dosttan daha öte silah arkadaşıydık
şimdi onun aramızdan ayrılması ile birlikte çok büyük bir hasar aldım.

Bir daha almayayım diye kimseyle samimi olmaya çalışmadım.
Tanımadığım bir adamın bile şehit onu geç yaralanması beni derinden üzerken
can yoldaşın, kardeşin gibi sevip saydığın adamın şehit olması insanı yaralıyor.

Recep,Efe bir kaç kişi daha, onlarla samimiydim yine.
Ama çok fazla muhabbet etmemeye ettiğimizde ise hep dertten dolayı ederdik.
Bak bi akşam üstü işte güneş batıyor, daha doğrusu batmasına 15-20 dk var.
Masada oturduk, bölük komutanı beni baya bi sever sayar.

Muhabbet etmeye başladık, ilerledikçe her cümleye sigara yakılması şart oluyordu.
Yaşar Üsteğmen, hafif sesi titrek bir şekilde konuşmaya başladı.
"Herkesin bir hikayesi vardır ya efkarlitertip,her hikaye mutluluk ve hüzün ile doludur"
-"Doğrudur komutanım"
"Hayattan çok çektim ben be efkarlitertip,ben 1999 girişliyim."

Sigarasını yaktı,ben merakla dinlemeye başladım;
"işte yıl 97 o zaman. Yaşım küçük lan işte, abim 93 yılında astsubay okulundan mezun oldu.
98 yılında Hakkari'ye tayini çıktı, komandoydu. 1998 yılında Haziran ya da Temmuz ayında
Durak karakoluna baskın oldu 8 veya 9 şehit verdik."

Sustu,bak yemin ederim ben ve bir kaç kişi oturmuş dinliyoruz ama öyle bir anlatıyor ki
içi cız ediyor, sesi titriyor.

"O baskından sonra saldırıyı yapan teröristlere yönelik operasyon başlatılıyor.
Kaç tane tabur sahaya sevk ediliyor, işte hem Şemdinli Derecik'te başka bi grup terörist ile
temas sağlanıyor işte orada da abim vuruluyor ,çatışma devam ettiği için 2-3 saat orada kalıyor abim,kan kaybından dolayı şehit oluyor."

{[InciListeHaberYap]}
[[
{{yazı: https://www.youtube.com/watch?v=CxjRDCryCfk }}
]]

Akşam 21.00

{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:Bu saatlerde güzel gider belki}}
{{yazı: https://www.youtube.com/watch?v=pJBfjREF8GA }}
]]

Yarın elimden geldiği kadar fazla bölüm atıp yazımı bitireceğim.
Şimdiden sağ ve selametle kalın hayırlı geceler

daha dur eve gitmeden nereye bitti? (:

Kimsenin aklı çatışmanın şiddetinde değil,o gün aramızdan ayrılan 3 tane
silah arkadaşlarımızda. Birisi şehit oldu birisi ağır yaralı ki durumu iyiye gitse
bile artık yürümeyebilir, diğer arkadaşımız da yaralı.

Bölük komutanının morali bozuldu, Mahmut Uzman dişi attırdı bir de
pansuman yaptırdı.Bu arada ben ondan öncesinde annemi arayamadım.
Hani Ferit bana bir şey diyecekti ya ta o günden itibaren tam 1 ay boyunca
arayamadım.

Moralim baya bozuldu,lan olum her gün muhabbet ettiğin adam.
Arkadaştan, dosttan,kardeşten öte silah arkadaşım lan.
Her özelimi rahatlık ile paylaştığım, dertlerimize ortak derman arayan
kardeşimi kaybettim ben.

Mahalle arkadaşlarım ile konuşmadığım konuları konuştum ben,
ya nasıl yazılır bilemiyorum ki,silah arkadaşlığı çok farklı bir şey.
Acısı ilk gün gibi değil beyler ama aklıma geldikçe içim bir garip olur.

Düşünsenize 20 yaşında, gayeleri var.
Ama bir kör kurşun ile sevdikleri sevecekleri hayalleri ve hayatı elinden alındı.
Karşı taraftan 4 leş aldık onu da ne gereği varsa otopsi için
adli tıpa gönderdiler.

Neymiş ailelerine teslim edilecekmiş,lan onun ailesini de giberim
leşini de,cenazesinide.
Mahmut uzman geldi koğuşa
"intikamları er ya da geç alınır"dedi pek fazla konuşacak hali yoktu
sonuçta az önce ölüm hepimize göz kırptı.

Bunların amacı Kazan Vadisin de ki operasyonlarda ölen leşlerin
intikdıbını almakmış,bir gibim alamadılar.
Gece kimse yatamadı.

Bizim koğuşta Ceyhun'un yatağına bayrak serdik,
fatiha okuduk. Dedim ya yazılarak sizlere şuan ki duygularımı
aktaramam ama şöyle değineyim;
"Babanız veyahut çok sevdiğiniz birisi sizlerin gözleri önünde
ölür ya aklına onun ile alakalı anıların gelir, işte
benim duygularım şuan bundan ibaret özellikle
şehit olduktan sonra ki hafta kendime gelemedim.

Ruhun şad olsun Ceyhun!
(Ceyhun ve bütün şehitlerimizin ruhlarına el fatiha)

10 dk sonra giborsky helikopter geldi.
Bir şehidimiz biri ağır olmak üzere iki yaralımız vardı.
Ceyhun şehit olmuştu, yine Gökhan diye bir kardeşimiz ağır yaralanmıştı.
Bir de Harun vardı,o da kan kaybediyordu hemen Elazığ'da ki askeri hastaneye
zütürüldüler.

Ceyhun'lan bizim Ceyhun, muhabbet ettiğimiz, komutanlarımız
masa otururken etrafında beklediğim çocuk Ceyhun.
20 yaşında, annesi ve babasına göre daha çocuk lan.

"Ceyhun askerden sonra ne yapacaksın?"
-"Knk valla sivilde şikayet etiğim şeyleri"
"Hayalin ne?"
-"Açıktan liseyi bitirip üniversite kazanmak"

işte o gün bir ADAM gibi ADAMIN hayallerini tabuta koydular.
Şehadetinin 6.yılındayız. Ailesini ziyaret edemedim ama mezarına gittim.
Ailesine gidip ne anlatacağım?

Oğullarının, Allah'ın bir dağında nöbet kulübesinde ki askere su zütürürken
isabet eden havan mermisi ile şehit olduğunu mu anlatacağım?
Bir kere bunu kim anlatabilir ki?

1 saat oldu hala destek bekliyoruz, çatışma devam ediyor.
Biz sıkarken bir anda Mahmut Uzman ayaklandı tepeden gelen
atış yerine doğru bixi ile taramaya başladı.

Bölük komutanı ve astsubayımız bağırıyor "lan Mahmut mevziye geç"diye ama
Mahmut uzman bildiğiniz ileri gide gide tarıyor.
En son ateş ederken birden yere düştü, aaağğğ diye bir ses çıkardı.

Sonra elleriyle kendini sipere yapıştırdı, pantolonu sıyırdı ve bacağından
bir kurşunun sıyırdığını fark ettik.
"Lan dıbına koduklarım apaçık ortadayım bari adam akıllı bir yerden vurun" diye bağırdı

Baya sinirlendi tabi, nefes almadan terörist bölgesine ateş atıyor,
zaten karşı taraf baskınlığı yitirince hemen havanlara ve kobraya koştuk
Kobranın silahı ile bölgeye yoğun ateş etmeye başladık, yine ayrı zaman da
havan ile patikayı dövüyoruz.

Lan çatışma devam ederken bir ses duyduk, hayatımda ilk defa
bir sesin duyulmasından dolayı mutlu oldum rahatladım.
tugaydan taarruz helikopteri geldi, zaten sesinden sonra, füze yağdırdı yine aynı zamanda
güzel bir taradı belirli güzergahı.

Kasım'ın ikinci haftası, öğlen vakti.
Oturmuş yemek yiyoruz, ortamda neşe var muhabbet var.
Deli Mahmut ile sohbet ediyoruz.

Tam bahçeye, nöbet yerine bir havan mermisi düşüyor.
Ardından yoğun bir karşı ateş yapılıyor bize.
Ben ve diğer elemanlar kendimizi yere attık sürünerek dışarıya çıktık.
içeriden silahları alan dışarıya çıkıyor ki içeriye girenler
iki üç tane silah alıyor ki süreklli içeri girilmesin ve zaman kaybedilmesin.

Bölük komutanı emir veriyor, başınızı göstermeyin dikkat edin.
Biz yine kum torbalardan olan mevziye yapışmış vaziyetteyiz.
Belli bir süre sonra silah seslerine alışıyorsun.
Tabi artık nereden atış var biliyoruz o tarafa doğru bizde atıyoruz.

Ben g3 ile atış yaparken dedemin bi sözü aklıma geldi.
Keklik avına gittiğimizde bana hep şey derdi;
"Öyle uzun süre nişan almana gerek yok,ilk anda hedefi(kekliği) gördüğünde vurma olasılığı daha fazla"

Hoop 3.nöbet kulübesinin sol tarafından sızma yapmaya çalışan domuz sürüsü.
"Ceyhun!!! solda"
"Komtanım 3.kulübe solunda sızma var!

Orada olanlara işaret ve bağırarak bildiren bölüm komutanımız tekrardan sipere
yapıştı,o tarafta ki grup ful o tarafa yaylım ateşi var.
Lan ben Ceyhun'a bakıyorum yok,en son kulübe...

Düşmana doğru değil arkamda ki kulübeye bakıyorum,
içeriye isabet etmiş havan topunun etkisiyle çökmüş ve dumanlı.
içeride birisi var mı bilmiyorum ama aklıma gelince hatta düşünmesi bile çok kötü ediyor insanı.
Benim bulunduğum mevzinin 20 metre sol tarafına roketatar geliyor ve patlama sesi.
Kulağım çınlıyor, elimden silah düşüyor yere yatıyorum.

Komutan bana bağırıyor ama kulaklarım çınladığı için pek bir şey anlamıyorum.
Bu arada içeriden Harun diye bi arkadaş çıkıyor.
Ona bakıyorum gözümü açıp kapattığım anda yere düşüyor.
Bağırıyor vuruldum diye, sıhhiye oraya doğru sürünerek gidiyor.

Kusmak istiyorum, bağırmak istiyorum ama nafile,en ufak bir görüntü verirsem
ölmem söz konusu, zaten Mahmut uzman beni görünce yanıma geldi.
Su şişesini üstüme boşalttı kendime geldim.

"Oğlum hadi bakma ateş gücünün ekgib olması karşı tarafa güven verir!"
Yerde ki g3'ü aldım ve tekrardan sıkmaya başladım.
Harun'a bakıyorum, sıhhiyenin yanında ki adamlar onu mevziye kadar çekmişler.
Bulunduğu yere bakıyorum, hafiften kan akıyor.

"Harun iyisin iyi "diye bağırıyor bölük komutanı
Derken bize doğru koşan bir terörist gördüm, zaten baktıktan 10 saniye sonra falan
vurulup yere düştü 2 saniye sonra falan da patlama meydana geldi.
Asıl amacı mevziden içeriye dalıp içimizde patlatmak vurulunca bari
dikkat dağıtayım diyerek patlattı.

Allah'tan bölük komutanı "işinize bakın"diye bağrınca herkes kendine geldi
çatışma devam ediyor ama karşı tarafın yaptığı atışın çoğu bixi gibi.
Arada bi roketatar atıyorlar ama isabet ettiremiyorlar.

Kobranın başında oturmuş komutanların duyamayacağı seste
şarkı açmış dinliyoruz,o arada da sohbet ediyoruz.
işte biz ilk defa teslim olan terörist görünce bir de ilk defa bu kadar yakından görünce
bunun muhabbetini yapıyoruz.

ilk başta bakınca canavara benziyor.
Leş gibi kokuyor, zaten teni eminim ki kara ama
dağda kala kala toprak,kum,toz ile bembeyaz olmuş yüzü.
Konuşmayı az çok biliyor,ama bize koyan hapishane de gül gibi
geçinmeleri.

Böyle devam etti işte olaysız bir şekilde bitirdik günü.
Beyler anlatılacak çok şey var elimden geldiği kadar kısa tutmaya
çalışıyorum zaten size eğer üs bölgesinde ki her günü anlatmaya çalışırsam
hem siz hem ben sıkılırım.

Aklımda kalan, bakınca üzüldüğüm, güldüğüm anıları ve unutamadığım
anıları yazmaya çalışıyorum.
Saldırıdan 1 ay geçmiş işte,evi aradım.

Annem ve babam ile konuştuk kapatmaya yakın annem tekrar aldı
"Oğlum Ferit sana bir şey söyleyecekmiş yarın muhakkak ara"
"tamam anne zamanım olursa ararım"
"Tamam oğlum"

Sonra kapattım işte, geçtim koğuşa yattım.
Düşündüm la bildiğiniz, her taku düşündüm.
Mahalleyi, arkadaşları vb.
Sonra şimdiyi düşündüm,biz burada cidden ölüme her sabah günaydın
derken her gece iyi geceler derken bazı puştlar bizim üzerimizden edebiyat yapıyor,
bizi burada öldürmeye çalışan huur çocuklarına ait bir siyasi hareket var,o hareketin
sözde MiLLETvekilleri ne paralar kaldırıyor.

içinizi sıkmak, akşam akşam efkarlandırmak istemem ama bizim bir arkadaş
asker parasını ailesine gönderiyordu,siz düşünün.
Kendisinin aldığı para ile ailesini geçindirmeye çalışırken hainlerin
orada paraya para demesi ve TÜRKiYE CUMHURiYETi'de makam sahibi olması...

Neyse ilk gün oldu tuttuk ikinci gün oldu tuttuk.
Asıl olay üçüncü gün oldu.
Yine nöbetin bitmesine 30 dk kalmış, yanımda benden 1 üst dönem eleman var.
Arada bi muhabbet ediyoruz, üşümeyelim diye çay içiyoruz.

Lan neyse, patikadan bize doğru gelen bir eleman var.
Ben tabi hemen emniyeti açtım, diğer elemanda açtı.
Baktık hala koşarak geliyor,iki el uyarı atışı yaptık.
Gerçi niye uyarı yapıyoruz orası da başka bir durum.

Zaten sıkmamız ile üs bölgesinde ki karınca bile
emniyete geçti. içeriden silahları falan getirdiler bu arada adam hala bize doğru koşuyor.
Biz artık "gelme, yaklaşma,dur yok ateş ederiz" diye bağırıyoruz.
Elini havaya kaldırdı, elinde silah var, silah ile birlikte ellerini havaya kaldırmış geliyor.

Lan ilk defa böyle bir şey yaşıyorum ne yapacağım?
işte herkes nişan almış ani bir hareket yapmasını bekliyor.
Yavaşça yaklaşıyor bu puşt.

işte geliyor baktım Mahmut uzman ayağa kalktı bağırdı
"lan huur çocuğu soyun giberim vücudunu!"
Baktık yerinde durdu donuna kadar ne varsa çıkardı.
Ayakkabısını bile çıkardı, silahın şarjörünü çıkardı sol eline aldı
sağ elinde silah olduğu halde elini kaldırarak geldi.

• *
Mahmut uzman teslim olan teröristin ensesine bi şaplak attı
"Amk sen insan mısın? Ne gerek var lan dağda hayat sürmeye?
Ne veriyorlar olum size?Ne diye çıkıyorsun bize sıkıyorsun?"

Konuşurken tabi bölük komutanı falan da var, Furkan astsubay var,
bir tekme attı bu puşta "huur çocuğu"diye haykırdı.
Ben bi de bi eleman bu puştu tutuyoruz bölük komutanı soru falan soruyor.

Bölük komutanı tugaya haber verdi, helikopter ile gelip alacaklarmış
oradan sorguya zütüreceklermiş.

Bak diyalog böyle Mahmut uzman ve puşt
"Gerçek adın ve kod adın ne sayın huur çocuğu?"
"ğomtanım beni öldürmeyin?"
"Hayda, olum ben ne diyorum bu nediyor?kod adın ve ismin ne?"
"Botanlı Apo"
"Lan ismini gibeyim, çocuğa söylesem korkar ağlar, nereden gittin?"
"Şırnağ tan geldim, beni kandırdılar"
"Ha gibtir oradan, kandırmışlar buna kim inanır huur çocuğu 90 larda olsak tamam diyeceğim de
2010'u geçtik şerefsiz puşt ne dediler gel sana yarak vereceği dağa gel mi dediler?"

Bu puşt sustu,
"Peki var mı planları?"
"vallaho bilmiyorum"
Mahmut uzman, Kürşat uzmana döndü
"La bu konuşmayı biliyor en azından"
Sonra bize baktı
"bunu alın zütürün yoksa fena gibecem"

Biz bunu aldık helikopterin ineceği yere gittik.
ister istemez su falan verdik,bu hala yalvarıyor
"Noğlur beni öldürmeyin"
Buna yemin ediyorum silahın dipçiği ile bir tane karın bölgesine vurdum
"Bi sus huur çocuğu ne öldürmesi şimdi sen hapishaneye gidecen pişmanlık yasasından
faydalanacaksın oo sonra çıkacaksın hiç bir şey olmamış gibi hayatını devam ettireceksin lan huur çocuğu
aldığınız hayaller ne olacak? Elimde olsa seni şuracıkta köpeklere gibtiririm şimdi kes sesini"

Nefesimi içime çektim ve beklettim.
O arada oluşan hareketsizlik ile tetiğe bastım ,pet bardak hala yerinde duruyor.
Anlaşılmadı tam vuruldu mu vurulmadı mı?
Birisi koşarak oraya gitti baktı bardağı aldı eline sonra döndü bize
"Vuramamış komutanım"

HAAA gibTiR dedim.Bak ben bittim lan 1 hafta boyunca 05.07 nöbeti bende.
Tabi Mahmut Uzman mutlu olmuş sonuçta ona karşı iddiam da haksız çıktım.
Şimdi ne tak yicem diye düşünüyorum.

Tabi o arada boş kovanları topluyoruz, silahı zütürdüm bıraktım.
Yanıma Ceyhun geldi;
"Knk yarağı yedin"
Sonra Efe damladı
"Lan amk cesaretine hayran kaldım ama iyi tak yedin"
"Ya bi gibtir gidin olum taşak geçecek şey buldunuz bu daha gidene kadar
piyasada kalır"
-"yannanıma bak hele, tabi taşak geçecez olum vakit anca öyle geçiyor"Efe kahkayı bastı amk.

Baktım Mahmut uzman, nöbet defterini çavuşa verdi.
Bu nasıl bir hız ise amk saniyesinde yazdı adımı.
imzasını çaktı. Bölük komutanına söylemeye gitti.
Bölük komutanı da bir şey demez amk.

Yarışma bitmiş Mahmut uzman 4 te 5 yapmış ben 2 de 5.
Mahmut uzman kendi skorunda değil benim skorumda!
Fırça atıyor, lan olum nişan alamıyorsan yarağı yemişsin demektir
Ben sesimi çıkaramıyorum, zaten herkesin içinde iyi gömüyor beni.

Ama darılma gibi bir şey yok gerçekten sadece utandım bide anlık bi öfke oluştu.
Yoksa dediği her şeyde yüzde yüz haklı.
Zaten ondan sonra bölük komutanı ile konuştu.
Bundan sonra her hafta 1 gün 2 grup halinde nişan alacağız.
Düzene bak.

5 el sıkma hakkımız var ve hepsinde hedefe(tahta) vurmak zorunda
hedef dışı olursa her biri için 50 şınav ceza var.
Artık herkes nişan alırken işin dalgasında değil ciddi boyutunda.
Ben ilk şeyde 3 te 5 yaptıım.
100 şınav çekmemi istedi.

Çekmedim! dermişim neye çekmiyorum amk ya seve seve çekerim ya da
gibile gibile ben de mecbur seve seve çektim.
Daha doğrusu çekemedim,bir anda 100 yapamadım sağ olsun komtanımız
bu konuda hoş davrandı ve taksit taksit çekme imkanı verdi ama bakınız ama
taksit taksit çekilecek olan şınav 2 katı kadar olacak mesela ben 100 şınav çekeceğim ya
bir anda çekmez isem 200 tane şınavı 4 grup halinde 50 şer tane 10 dk aralıklarla çekeceğim.

Bak abartmıyorum zaman akıp gidiyor bu kuralın 3 üncü haftasında en aşağı yapan
4 onun haricinde herkes 5 te 5 yapıyor.Ben bile 5 te 5 yaptım siz düşünün.
Bak olaya bak (: bu eğitimin bitmesinden sonra ki hafta Mahmut uzman yine
"zütü yiyen gelsin" dedi

Herkes istiyor birisini seçecek benim çıkma olasılığım çok az.
Bir adım öne çıktım "komutanım iddia ya bile varım"dedim.
Bizimkiler ooo çekiyor.(ciddi ciddi)

"Neymiş lan"dedi"
Eğer ben yenersem 2 hafta nöbet yazmayacaklar ama kaybedersem
şınav artı 1 hafta boyunca 05. - 07. nöbetlerini ben tutacağım"

Mahmut uzman güldü ilk önce sonra "sen olmuşsun be olum, güzel teklif tabi azda pekekent değilsin tamam gel bakalım"dedi.
Fena mı lan işte moralimiz yükseldi, mutlu oldum zaman zevkli geçiyor.

Geçtik nişan yerlerine,bu sefer ayakta değil yere uzandık.
40 metre ya 10 metre daha ileriye taşıdılar hedefleri.
Bu sefer cam şişe değil ne bulduysak koyduk;pet şişe, kağıt bardak vb.

ilk o sıktı taak pet şişe yerde, sonra ben sıktım taak bardak yerde.
Bu böyle 4 ele kadar gitti.
Yine sıra ona geçti nişan aldı ve tetiğe hafif yüklendi kulakları giben ses ve
cam şişenin patlama sesi.
Herkes bana bakıyor, vurursam uzatmalara gidecek, alnımdan su dökülüyor amk.
Son ele kadar zütüm havaydı şimdi pişman oldum.

Mahmut komtanın Deli lakabına bakmayın, adam kafayı ötelemiş amk.
Bu adamdan 100 tane versinler bak yemin ediyorum terör kalmaz.
Bölük komutanı odaya geçti, tahminimce tugaya rapor yazıyor.

Baktım Mahmut Uzman yanıma geliyor ben "ha gibtir"dedim.
"Genç bağ hele" dedi "emredin komtanım"dedim.
"La oğlum ben çok sıkıştım g3 ü kap gel"
"A a anlamadım komtanım"
"Olum G3 ü al gel diyom sana"

Ne oluyor amk,ben iyice korkmaya başladım.
Sıkıştım diyor g3 istiyor,
"komtanım tuvalet içeride" dedim ki demez olaydım
"Lan yavşak ne emrediyorsam yap"

Gittim içeriden g3'ümü aldım, zaten Mahmut uzmanda tabanca var.
K.Irak tarafına doğru ilerledi,üs bölgesinin dışına çıktı.
Ben arkadan takip ediyorum içimden ne oluyor amk diyorum
O ara bana döndü "şş lan gözünü dört aç"

Baktım hemen hemen üs bölgesinin 30 metre ilerisinde bulunan hafif ağaçlık alana
girdi fermuarını açtı, gibini çıkardı işedi.
"Lan benle dalga mı geçiyor"diyorum kendimce.

işini bitirince zıpladı sonra fermuarı kapattı, önüme geçti
üs bölgesine yürümeye başladı.
Ben sesimi çıkarmıyorum tabi,"ne diyeceksen de la" dedi Mahmut uzman.
"Komtanım tuvalet vardı"dedim

"La olum oraya günde kaç kişi işiyor sıçıyor.Amk hem Irak topraklarındayız
bi anı bırakalım demi?"
"Doğrudur komtanım"dedim.

Adam cidden arıza bir tip,ama yaklaşımı mantıklı geldi.
Gerçi biz zaten nöbet mevzilerine isim falan yazarak anı bırakıyoruz ama adam kendini aşmış
Kuzey Irak toprağına anısını bıraktı(güya)

Lan bi de bölüğe girince, bütün boş cam şişeleri toplattı.
Ben gene ne yapacak diye merak ediyorum.
40 metre uzaklığa dikti hemen hemen 10 tane cam şişe.
Abartmıyorum ortada "zütü yiyen gelsin"dedi.
Bağırarak, kimse çıkmıyor tabi,lan olum bak ben seçerim diyor.

Diğer uzmanlarda destek veriyor bu olaya, astsubayımız da sigarasını yakmış
bu olayın zevkini çıkarıyor.
Baktı kimseden ses soluk yok, badi gel dedi.
Kimse çıkmadı,"badii"diye bağırdı arkası bana dönük.

Amk badi kim? Herhalde uzman arkadaşından bahsediyor.
Etrafında 360 derece döndü bana baktı "olum seni acemilik yapmadan direk buraya mı attılar?"
"Yoo komtanım" "ee olum badi diyorum gelmiyorsun"

Bunun ile tuvalete gittim ya güya badisi olmuşum.
içimden düşündüm acaba bu sabah rüya mı gördüm? cenabet miyim?
Yo ne rüyalama oldu ne de başka durum,ee niye böyle oldu?

Geçtik, ikimiz de g3 var.
Nöbetçiler işine bakarken diğer boş elemanlar etrafta toplanmış izliyor.
Ben sıçtık ki nee sıçtık diyorum.

Mahmut uzman nişan alıyor,5 el ateş etme şansımız var o 5 mermide kaç tane zütürürsen
o kadar iyi işte,ben nişan alıyorum derken Mahmut uzman tetiğe basdı.
Ses ile ben ürktüm(habersiz olduğu için) az kaslın silahı düşürüyordum.
Baktım bir tane cam şişeyi patlatmış, bana baktı "badi namusu düşürecekdin namussuz olacaktın"dedi.

Büyük operasyon devam ediyor tarihler işte saldırıdan
2 ya da 3 gün sonra Kazan Vadisinde sürdürülen operasyonda
sıcak temas sağlanmış iki askerimiz de orada şehit oldu.
Oturmak,bir şey yapamamak çok çok kötü.

Keşke komando tugayında olsaydım diyorum,
Üs bölgesinde askerliğimi bitireceğime komando olarak bitiririm daha iyi olurdu.
Üs bölgesinde beklemek beli bir süre sonra sıkıyor,düşünün tek sen ve arkadaşların var.
Her gün faaliyetler aynı baskın olmadığı sürece heyecan yok.

Aramızda bazıları "her gün saldırı olsun"bari uğraşacak bir şeyimiz olur diyor.
Bu arada Şorti tepe'den eleman gelecekmiş bi uzman.
Deli Mahmut diyorlar.
Hikayesini bilmiyoruz ama bizim üs bölgesinde ki bir adam "aman dikkat edin" diyor
arıza adamdır haberiniz olsun falan filan işte.

Bu arada üs bölgesine ek olarak kobra verdiler.
Baktık Türkiye tarafından geliyor işte kapıları falan açtık.
içeriden indi gözlüklü bir uzman yine akabinde bizim üs bölgesinden
izne gidenler(fazla kişi izin almıyor ya da alamıyor)

Bölük komutanı karşıladı bunları,işte üs bölgesinde bi astsubay
4 erbaş geri kalan er işte aramızda onbaşı var çavuş var.
Bizim meşhur masaya oturdular,

Bir şey dedi Mahmut uzman,bölük komutanı kafasını evet der gibi salladı.
Biz tabi izliyoruz lan baktık uzman ıslık çaldı,kobrayı ta masanın dibine kadar getirdiler.
Biz merakla izliyor lan meğerse arabaya radyo ve ses sitemi takmışlar.
Şaşırmayın şuan doğuda bunu yapan var en basiti buyurun video linki:
{[InciListeHaberYap]}
[[
{{yazı: https://www.youtube.com/watch?v=gDBNCwTPYWU }}
]]

Lan açtı bi Angara havası,geçti masaya oturdu.
Bi ıslık çaldı ki adama değil bize çaldı.
Ceyhun koşarak gitti.
"Ya olum çay getir"dedi.

Biz o zaman bu adamın Deli olduğun anladık.
Üs bölgesinde,bi Allah bi biz varız.
Düşünün lan,masada çay içip ZMA olan kobradan Angara havası dinliyor.

{[InciListeHaberYap]}
[[
{{baslik:ŞU MANZARAYA HiÇ BiR ŞEYi DEĞiŞMEM}}
{{resim: http://www.imgim.com/5026104.jpg }}
{{yazı:Fotoğraf bana ait değil}}
]]

Güzel bir parça atayım

{[InciListeHaberYap]}
[[
{{yazı: https://www.youtube.com/watch?v=FgdS37_0IgQ }}
]]

şuan da yazıyorum akşam 6 gibi yazdıklarımın hepsini atacağım.
Bugün baya bi yazacağım, dünü telafi etmek boynumun borcu oldu öyle görülüyor (: