baydı beyler

sen buna kendin inandın mı amk

yeter amk. millet de okuyup gerçek sanıyo şöyle hikayeleri

tekniğin iyi ama geliştirmen lazım

türkiyede gazete okumayan bilgisizdir. okuyan da yanlış bilgilendirilmiştir. dolayısıyla gazete okuma. okuyacaksan da fanatik felan oku siyaset gazetelerinden daha az zararlıdır diyim.

insan okuyacak birader

ne buldun pm den anlatsana

emeğine sağlık güzel yazı şuku

Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır. Akraba olanlar, Allah´ın Kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. Bunlar Kitap´ta yazılı bulunmaktadır. (Ahzâb 33:6, Diyanet Vakfı)
gördüğün gibi kuran der ki inanlar için peygamber kendi canlarından daha önemlidir. şimdi sana soruyorum( yar bildim o bile bana el oldu). kuranı hayatının merkezine alan birisi peygamberimizi önemsizleştirebilir mi bu ayeti okurken. yukarıda sayılan kimselerin iddiası şöyle değil" bunu peygamber söyledi biz bunu kabul etmeyiz "şeklinde değil. bilakis bu hadis veya sünnet şu şu sebeplerden dolayı kuranla çelişiyor veya mantık hatası var bunu peygamber söylemiş olamaz derler. zamanında imamı azam ebu hanefi nin de uyguladığı metod buydu ve dönemin diğer din adamları da imamı azamı bu sebeple cok ağır eleştirmislerdi. eger sen aklını kullanmazsan deve sidiğinden sümükten medet umarsın kan içmeyi bir meziyet zannedersin ve bu vaziyeti de kuran çoktan açıklamıstır:

Allah´ın izni olmadıkça hiç bir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını güzelce kullanmayanları Allah pislik içinde bırakır! (Yûnus 10:100, Elmalılı H. Yazır)

kuran derki inanlar için peygamber canlarından daha değerlidir. sence dini kuran merkezli yaşayan bir müslümanın peygamerimizi yoksayması ne derece mümkündür? bazı tutucu ilahiyatçıların çarpıtmalarıyla bu metodoloji çok yanlıs anlasılıyor. mantığını kullan derim hocam

konuyla alakalı felsefe profesörü caner taslamanı öneririm. kendisinin canertaslaman.com diye bir sitesi de mevcut. kuran temelli dini açıklamalarını gayet beğenirim felsefeci olması itibariyle de mantık hatalarından uzak açıklamaları var. felsefeci diyip gecmeyin din bilim ve felsefe üçgeninde çalışıp 3 doktora sahibi tek insan cambridge ve tokyo üniversitesi gibi saygın üniversitelerde de ders vermis bir bilim insanıdır. istifade etmenizi öneririm

düzelttim kardeşim saol uyardığın(!) için

kardeşim kuranda kadınların başını örtmesi istenirken sadece ibadet ederken veya sadece vücudunuzu kapatın diye bir ayrım yoktur. doğrudan başlarını örtmeleri istenir. (bkz: nur 31) sadece belli başlı erkeklerin yanında açabilecekleri de ilgili ayette açıklanmıştır . zekeriya beyaz vb. ilahiyatçı bozmalarının gazıyla burda atıp tutmazsan sevinirim.

edit: nur 31 miş yanlışlıkla nisa yazmısım. kg

kadının yaptıgını dogru bulmuyorum ama bize hakaret etmek ya da ayıplamak düşmez onunda inancı ona böyle öğretilmiş veya öyle olması gerektiğini düşünüyo. bir şey diyemeyiz. bugün kiliselerde mum diken hristiyanların yaptıgı da sacma gayet ama kimse onlara hangi cagda kaldınız demiyo. o yüzden dini inanç konusunda esnek olmak gerekir. kimsenin inancı bizi bağlamaz. el sıkışma konusunda olmus bi tatsızlık ama napalım. takılmaya gerek yok

kesin bir yargı olmamakla birlikte çoğu hadisçinin mutabık oldugu bir hadis sebebiyle namazın arapça kılınması gerektiğine dair dünya genelinde ( dikkat dünya genelinde türkiyedeki ilahiyatçıları beğenmeyeniniz felan vardır belki sadece türkiyede değil) kabul vardır. " namazı benim kıldığım gibi kılın"

kanka bunları yapsam 1 haftaya mide spazmından ölürüm lan

PART2

kaldı ki kuranda da evrendeki bazı fenomenlerden bahsedildikten sonra ( yıldızlar ve sonlarının gelmesi, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesi,... ) işte aklını kullananlar için nice apaçık deliller vardır. diye eklenir. yani işin özü şu hocam. evrende yüzde yüz kanıtlar daima olmustur. bazen doğaüstü mucizelerle bazen de doğanın bizati kendisi. ki bu deliller insana tanrının varlığından emin olmasını dolayısıyla imanı sağlar. ancak kuranın da dikkat çektiği üzere aklını işletenler yalnızca bu delilleri idrak edebilirler. aklını işletmeyenler musa devrindede vardı. aynı örnek verdiğin asa olayındaki gibi bunun apaçık bir delil oldugunu görmediler. aklını işletmeyenler bu devirde de var tıpkı evrendeki fenomenler üzerine derin derin düşünmeyip onların bir mucize oldugunu anlamayıp sadece bakıp gecenler gibi. işte bu iki insan da aklını işletmediği için bu delilleri dolayısıyla da allahın varlığını tam anlamaz. ama derindeki önyargılarından kurtulup; kabul, kabuk ve tabularını yıkıp, tarafsız ve gerçekten hakikati anlama amacıyla düşünür hareket edersek tanrının varlıgı ve imtahan dünyasının ne denli mantıklı bir ayar üzerine oldugunu anlayabilir her kimse diyorum. inanmayan ve müslüman tüm kardeşlerime naçizane bir önerim var. islamı değerlendirirken size " aklını kullanma şeyhine bağlan" diyen kafalardan uzak durmanız. akıl islam adına çok büyük bir ölçüttür . ki bu yüzden deliler ve meczuplar sorumlu değildir. bu tür konuları gündeminize alıp gerçekten hakikati anlamak için derinlerdeki önyargılarınızdan arınmış biçimde hareket ederseniz inanıyorum ki bana hak vereceksiniz. bitirirken çok sevdiğim bir felsefecinin şu sözleriyle sonlandırmak istiyorum. " doğaüstü mucize arayanlar doğanın mucizesini göremeyenlerdir."

PART1 (ARKADAŞLAR SIGMADI 2. PART AŞAĞIDA BiYERDE OLUR SANIRIM)

öncelikle şunu söyleyeyim şahsi kanaatim bir yaratıcının olduguna dair %100 kanıtların oldugu yönündedir. yani bence tanrının varlıgı su zütürmez bir gerçektir. kaldı ki iman, emin olmak kökünden gelir. yani sanırım allah var demek gerçek bir iman değildir zannımca. kişi yaratıcının varlıgından yüzde yüz emin olmadıkça iman etmiş sayılmaz diye düşünüyorum. nereden bu kadar eminsin diye sorarsan. zamanın sonunun gelmesinin matematik felsefesi sayesinde zorunlu bir sonuc olusu yani evren ve tüm zamanın sonunda sona ereceği. bu matematik felsefesi nin bir sonucu oldugu gibi (bkz: bertrand russel mantık hatası hudus delili) modern bilimin de su zütürmez bir gerçeğidir.(bkz: evrenin genişlemesi ve sonunun gelmesi {big crunch veya big chill} karanlık enerjiyle evrenin genişlemesi bundan kaynaklı entropinin aşırı artışı ve ısı ölümü) kaldı ki su an hiçbir ciddi fizikçi/felsefecinin evren sonsuzdur/sonu gelmez dediğini göremezsiniz. gelelim mucize soruna. yüzde yüz kanıt olsa herkes inanırdı yazmıssın. sahsi kanaatim yukarıda belirttiğim ölçütler neticesinde su an bile idrak edebileceğimiz kesin kanıtların oldugu ve yine de gördüğümüz üzere herkesin iman etmemesi bir gerçek oldugu için bu sava da katılmıyorum (sav senin değil müslümanlar diyor yazmıssın evet müslümanlar diyor ve ben o müslümanlara da katılmıyorum.) veya doğaüstü bir mucizeyi ele alalım. mesela örnek verdiğin üzere musanın asasının yılana dönüşmesi. evet bu olay kuranda geçer ve hakktır yani gerçektir. ancak bir çok ayette de gördüğümüz gibi bu doğaüstü mucizeleri görenler hala inanmamakta diretmekte, peygamberlere sihirbaz gibi yaftalar yapıştırmaktadır. yani yukarıda yazdığım gibi bizim müslümanlara da karşı oldugum husus burda da karşımıza çıkıyor. yani kesin apaçık kanıtlar olsa dahi insanlar inanmayabiliyor.

ARKADAŞLAR SIGMADI PART 2 GELiYOR.

yapabiliyo ipne. neyse fazla uzun olmus kısa kesiyorum. kendinize güvenin beyler. ve ders çalışmaya profesyonel kariyer gibi yaklaşın tamam kabul para almadan yapıyosunuz ama nasıl bi şirkette kendinizi ispatlamak yükselmek için çalışıyosunuz bu da temelde aynı sey amk. neyse iste bolca özgüven ve disiplinli çalışmayla derece dahi yapabilirsiniz. tr 3. sü arkadaşım var zannettiğiniz gibi kafasından işlem yapıp okuduğunu anında ezberleyen tip değil senin benim gibi normal insan amk ayrıca lolcü. neyse beyler benden bu kadar umarım gaza gelip potansiyelinizi farkedersiniz. sorusu olan özelden sorsun canım sıkkın değilse cevaplarım. hadi eyvallah

kanka 11. sınıf ayılmak için biraz gec basta onu söyliyim. ama olmus artık olan önümüze bakalım. ben üni snavında ilk 500 e girmis bi kardeşinizim. nasıl girdim diye sorarsan. diğer sabı sübyan liseli kamkilerim için de anlatarak başliyim. ilk sart 9 dan itibaren disiplinli çalışcaksın. bak altını çiziyorum disiplinli. çok değil. hatta 9 da çalışmasan da olur amk çok gibindirik bi sene. ama 10 da çalışcaksın. günlük 1 ya da 1.5 saat baksan yeter ama hakkını vererek. hocalarına bu lys mi ygs mi kaç soru çıktı- çıkar ? gibi sorular sorarak hangi konunun önemli olduguna dikkat ederek çalışcaksın gibimsonik rasyonel sayılara 1bucuk saat çalışmanın anlamı yok yani. neyse efendim bu takiklerle devam ederken 11 e geliyoruz. dikkat 11 önemli bi sene ve üniversite sınavının yüzde 60 ını bu sene sonunda kazanmıs olacaksınız. 11 de artık 2.5- 3 saate yakın bakmak gerekicek. tabi kafayı yemeden amk makine değilsin sosyalleşme arkadaş felan hepsinden önemli. h sonları çalışma ama h içi disiplini bozma.12 de ise bu saatli değil. enerjin oldukça çalışacaksın. h sonlarını da 2. dönem kapatıcaksın . sonucta 1 kere 12. sınıfsın amk o kadar da olsun. neyse buraya kadar çalışmayı anlattım. ama burası işin yüzde 50 lik kısmıydı. geri kalanı özgüven. evet özgüven her şeydir. sen gibtimin türevine bunları çözemiyom amk günlük hayatta ne işime yarıcak diye bakarsan tabi notlar daşşak seviyelerinde takılır amk. neyse çok sövdüm kb. devam ediyorum. dediğim gibi özgüven bu işler diğer yarısı. önüne gelen konuları senden önce milyonlarca öğrenci de işledi ve çözenler gırla. yani bu konu yapılabiliyo. gözünde büyütmene gerek yok amk. üni sınavında da bu sorular insan çözsün diye soruluyo merak etmeyin. kitapçığı görünce yarak görmüs taze geline dönmeyin. bu soruları çözecek kapasite var sizde. sizden önce ne mallar çözdü amk. piyasada sırf çalışarak 0 zekayla o soruları çözen o kdr insan var ki. çevremden biliyorum amk. herifi kandırman 30 sn ni alır ama mat 2 sınavında 50 sorunun 45 ini

kafası açılmamış bi eleman daha. sirkancım alalım bu arkadaşı

kanka sözlük tayfasının genel özelliğidir kızlardan istedikleri pasları alamamaları. kendini bi konuda geliştirip dikkatleri üstüne çekmen lazım bi şekilde olucaktır.

usta aslında dediğin gibi bi kara sevdada değilsin yalnız sana öyleymiş gibi geliyor. nerden biliyosun diye sorarsan ben de öyleydim çünkü. bak burda sözlük tayfası olarak asosyal insanlarız ve birazcık sevgi ve ilgi ekgibliği içindeyiz. durum böyle olunca da bizi birazcık bile etkileyen insanları boş vakitlerimizde düşünerek adeta bir mental mastürbasyon yapıyoruz. bu durum ilk başlarda hafif tatlı bir zevk veriyo. tıpkı ilk aşık olunan zamanlar gibi. gittikçe daha çok düşünmeye başlıyosun çünkü zihnin artık o mastürbasyonu daha çok arzuluyo. böyle böyle düşünürken bilinçaltında kızı yüceltiyor onda olmayan meziyetleri ona yüklemeye başlıyorsun. nihayetinde iş karasevdaya düşmüşsün gibi bi hal alıyor. ama burda dikkat etmen gereken nokta şu: sen o kıza aşık değilsin, sen zihninde yetiştirdiğin kıza aşıksın. zihnindeki kız sana sevgi gösteriyor senden hoşlanıyor veya sana aşık. sen de başta bahsettiğim ilgi ve sevgi ihtiyacını böyle tatmin etmiş oluyorsun. böyle bir hissi gerçekten yaşaman için kızın sana gerçekten aşık olması lazım. başka bir deyişle : o kızı düşündükçe sana iyi gelen bir his var ya, işte onu gerçekten hissetmenin tek yolu sana aşık bir kızla birlikte olmak. su an arzuladığın kıza ulaşsan bile zihnindeki kız senin için kusursuz oldugu için o tadı alamayacaksın. demem o ki o güzel hissi gerçekten yaşamanın tek yolu sana aşık olan kızı bulmak. sen de seversen işte o zmn kusursuz bir ilişkin olur. sağlıcakla kal.