yorumun için teşekkür ederim, ne kadar agresif bir yorum olsa da. bu şekilde düşünecek insanlar olduğunu da biliyorum ama işi bu kadar yanlış yere çekecek insanlar olduğunu bilmiyordum. hikayeni okudum, sana saygısı olan bir insan topluluğu var idi. belki de ilk defa hayatımı anlattığımdandır belki de doğal olan budur lâkin sirf kız olduğum için ya da sırf bazı insanlara göre sevmemem bir insanı sevdiğim için ne kadar ağır küfür eden insanlar oldu. özelden beddua eden insanlar bile vardı, ne kadar inanmasam da. kusura bakma ama, senin yazdığın kurgu hikayen senin aklında biten bir şey lâkin ben yaşadığım şeyleri tekrar tekrar düşününce onlara söven insanları aklımda canlandırmak istemiyorum. yanlış düşünüyorsun, bana göre.

saygım var, böyle düşünen insanlar olacağını da biliyordum. lâkin bu kadar ağır küfür edilen bir yerde kim ne kadar rahat ve içten bir şekilde hayatını anlatabilir? sen mi?

beni dinleyen birçok insanın düşüncesi aynı, facebook sayfasından yazıyor olmam gerçekten de saçma ve başlık gibi absürt biliyorum. lâkin buradan benimle iletişime geçen her insana ulaşamıyorum ve facebook un işlevinin daha fazla olduğuna inanıyorum. beni dinleyen insanlar için hesap ve sayfa dahi açtım. dinleyecek insanların orada olacağını biliyorum. bana nefretini kusan bütün insanlardan özür dilerim, tekrardan. vaktinizi çaldığım için, düşünce yapımız uyuşmadığı için. bütün değerlerime küfür ettiğiniz için.

yazmamın, hayatımı anlatmaya devam etmemin tek sebebi beni dinleyen ve anlayan insanlar olması, bundan bir şeyler çıkartabilen insanlar. onlar için devam ediyorum. https://www.facebook.com/...yorumabsurtamaanlatacagim

sayfadan devam ettiğimi yineliyorum, oraya devdıbını yazdım. https://www.facebook.com/...yorumabsurtamaanlatacagim

mesaj attığın zaman 1 dakika ara ile cevap verebiliyorum ve çok fazla mesaj var. sadece okuyabildim, yazdığını da sadece okuyabildim. bundan bahsettiğime inanıyorum, istemsiz olarak da olsa o insanların kalbini kırdım, fazla kırılgan olduğumdandır belki de, ben de onlar kırıldığını belli ettiği zaman kırıldım. arkadaş olarak kalmaya çalışan insanların iyiliği için böyle bir duruma da hiç girmedim.

arkamdan bir çok şeyler söyleneceğini biliyorum, o yüzden birdaha bu platforma girmek benim için pek hoş olmayacak. en sonunda karar kıldım ve bir sayfada, ne kadar doğru olsa da olmasa da yazmaya devam edeceğim. lütfen sövmek isteyenler, dalga geçenler burada kalsın. okuyacak insanları davet ediyorum. 5 kişi bile yeter bana. okuyabilen 5 insan. https://www.facebook.com/...yorumabsurtamaanlatacagim

burada okuyan ve mesaj kutumu dolduran bir çok insan var. anlayan. iyi ki varsınız. başka bir şekilde, başka bir yerde ulaşacağım size.

hayat hikayemin sonunda, hayatıma değer katan bir şarkı paylaşacak idim. anısı olan, anlatılacak bir anısı olan. geriye ne hayatımın hikayesi ne de o anlatılacak anı kaldı. size sadece şarkıyı verebiliyorum. https://www.youtube.com/watch?v=8We0FVflGaU

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=NnoS7qJGuLM )

mesajlarınızın hepsini gördüm ve okudum, onlar bir tarafımda hep kalacak. bu yazdıklarım çok fazla bilinçsiz kişiye ulaştı, çocuklara, bilmemesi gerekenlere. bazı insanlar nasibini alamaz, ben hayatımın geri kalanını hayatımı döktüğüm kelimelerle dalga geçen insanları düşünerek geçiremem. bünyemin zayıf olduğunu belirttim, çok çabuk pes etti isem, affola. tekrardan özür diliyorum hepinizden.

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=nDWvy5pT_rQ )

beni dinleyen insanlar var biliyorum, onlara ulaşacağım. ama burada hemcinsiniz olmadığım sürece saygı duyulmayacak bana. burada bir daha bulunmam. hayal kırıklığına uğrattım insanlara özür dilerim, yarıda bırakmayacağımı söylediğim zamandan pişman değilim, ama olayların bu noktaya gelmesinin suçu ben değilim.

öncelikle yazarken en başta herkesten özür dilemek istiyorum, beni okuyanlardan, anlayanlardan. bu en iki elin parmak sayısın geçmez, sizden çok özür dilerim. ama öncelik olarak inci sözlükten özür dilerim. sizlerden. sevdiğim için, sizi rahatsız edecek şekilde sevdiğim için. insanlar birbirini gerçekten sevdiği için hepinizden özür dilerim. birçok kısım sırf "amlı" olduğum için trende çıktığıma inanır, anlamaz. öyledir belki de. bilmem. ben hayatımı kelimelere dökerken, 10, 15 adet bilinçli insanın okumasını istiyordum. ama şuanda yüzlerce insan bu konu hakkında asıllı veyahut asılsız hertürlü aşağılayıcı kelimeleri kullandılar ve içimdeki o boşluğu, hayatımı anlatmamı yalvaran boşluğu yok ettiler. size ne kadar teşekkür etsem azdır, sayenizde belki de yanlış bir şeyler yazmaktan kurtuldum ya da dinleyip bu durumu hayatlarında bilgi olarak kullanacak insanların önüne geçtiniz. ne aileme küfür etmeyen kalmadı ne de hayatıma. sevdiğim için özür dilerim. siz kazandınız, tebrik ederim.

kurgu hikayene saygım var, ama biraz da gerçeklik isterim senden.

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=GF5SlU9YA70 ) (çok severim bu şarkıyı)

bazı arkadaşlarımız görünüşlerimizi merak etmiş,

ikimizde kısa saçlıydık. omzuma kadar ya gelir ya gelmezdi. benim saçlarım kahverengi ve onunki sarı idi. hiç boyatmamıştım, o da. makyaj yapmazdım. yapmazdı, sevmezdi. ben de sevmezdim. ben genellikle pantolon ve tişört giyerdim, o da eşofman ve bol giyerdi. hiçbir zaman gösteriş hayatımda yer etmedi, etmez de. yeni nesile baktığımda gülüp geçiyorum. yaşıtlarıma da. yaş demiş iken, şuanda 21 yaşındayım. asena ela gözlü, sarı saçlı ve 1.65 civarlarında çok güzeldi. ortalamadan biraz uzundum. 1.68 idim ve şuanda 1.70im. yeşil gözlerimi severdi, beyaz tenliyim. o da. detay konusunda şikayet edenlere ithafen, daha da fazla detay olabileceğini sanmıyorum. olduğum, olduğumuz gibi anlattım her şeyi. zamanı geldiğinde tekrar yazmaya başlayacağım. şimdilik, hoşça kalın.

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=_nW5AF0m9Zw )

bilmeniz gereken şey, bunun sadece bir sevişme hikayesi olmadığı. eğer böyle bir şey arıyorsanız sağınıza solunuza bakmanız yeterli, ben burda tecrübelerimi, duygularımı anlatıyorum. ve bundan, benden biraz nebze kendini bulan insanlarla konuşuyorum. bu bana yetiyor, fantezili kuzenini giben yazılar var. onlara gidebilirsiniz, aradığınız buysa.

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=xWWrY7fO3S4 )

sanırım 2,5 saattir yazıyorum. toplamda yanii. inanın kaç sigara içtiğimi, ne kadar çok ağladığımı hatırlamıyorum bile. bu kafayla bazen bilinçsiz durumlar yazmış olabilirim. affola. bugünlük bu kadar olduğunu belirtmek isterim, akşama doğru devam edeceğim. yarım bırakmayacağımı bilmenizi isterim. şarkı paylaşmaya devam edeceğim.

düşüncen için çok teşekkür ederim, iyi ki varsın. beni anlayan insanlardansın. teşekkürler, tekrardan. minnettarım.

birkaç şeyi açıklığa kavuşturmam gerektiğini farkettim. sevginin her türlüsüne saygım var, sizin de olmalı. çünkü sevgi kalıplaşmış bir şey olamaz, bir insanın hissettiklerini kalıplaştıramazsınız, bir kızın erkeği yahut bir erkeğin kızı sevme gibi bir gayesi yok. evet dinlere saygım var, bu yönden öyle. ama neye inanırsanız inanın, başka bir insanın inanıp inanmamasını umursamayarak ona sizin dininize aykırı olduğunu sert bir dille belirtirseniz o da size "banane senin inandığın dinden?" gibi bir tabir kullanacaktır, çünkü bilinçsiz yaklaşıyorsunuz. eğer ki ben burda başka bir kıza karşı pişman olmadan bir his besliyorsam, ve inandığınıza göre bu yanlış ise, bu yine benim sorumluluğum olur. sevginin kalıplaşamayacağını unutmamanızı diler, okumaya devam edeceğinizde bunu aklınızda bulundurmanızı rica ederim.

okuduğun, benim gibi hissettiğin ve yorumladığın için çok teşekkür ederim. iyi ki varsın.

nefes, hava almak için. hala hayatta olduğumuzu unutmamak için. o gün dışarı çıktık, güneş tam da tepede iken, yazın ortasında. o gün ilk defa sigara içtik. karar kıldık, tamam dedik. umrumda değildi o gün hiçbir şey zaten, onun da değildi. olamazdı. abi bildiğim, abisi. yoktu. sonra çakmak almadığımızı farkederek tekrar koşarak çakmak almaya gittim. ilk sigaramızı da o ağacın altında içtik. ilk defa içimize o sigara ilk orada çektik. ben öksürdüm, o biraz zorlandı. bünyem zayıftı. öksürdüm bu yüzden. sigarayı bitirdiğimde çoktan kafam yerinde değildi ve bu güzel hissettiriyordu. asena ise hala başka bir sigara yakmaya devam ediyordu kafamı daha fazla sabit tutamadım ve kucağına düştüm, yavaşça saçlarımı okşamaya başladı. gözlerim kayarken, o huzurlu gün. güneşin batışına yaklaşıyordu vakit. sigarasını bitirdi, ayağa kalkmaya çalıştı, bunu farkedince doğruldum kalkamadı. üstüme düşecek gibi oldu. tuttum. birkaç saniye kaldık öyle, önce sessizce ağlamaya başladı. sonra hıçkırmaya susması için elimle dudağını kapatıyordum ama hala ağlıyordu. sessizce. içten içe. onu orda göz yaşlarımız sel olmuş iken 2.defa öptüm. bununla birlikte daha 2 defa elini tuttuğum insanı 4 defa öpmüş oldum. o da titredi bu sefer. benim gibi. birbirimizden tutunduk, mutluluk ve acı içerisinde ayağa kalkıp evin yolunu tuttuk.

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=1knh-_SYrfQ )

çok içten yorumlamışsın, teşekkür ederim. devam edeceğim.

kişilik farkı diye bir duyum vardır. o geçerli bu yazılarda, karşılaştırma yapmanı sağlıklı bulmuyorum.

ailem ile pek aram yoktu, yanii. aile kavrdıbına pek uymazdık. negatif yönden değil hayır, sadece pozitif yönümüz yoktu. sadece bir "aile"ydik. anlatabilir miyim bilmiyorum, onlar hayatını yaşardı. bana karışılmazdı, derslerim hariç. onlara çok fazla. lâkin ben dersimi yaptığım sürece ne zaman gidip ne zaman gelirsem geleyim sormazlardı, umursamazlardı. işime gelirdi. onlar sadece beni bir garanti olarak görürlerdi, hayatlarında. sigorta bir nevi. akşam oldu, ailem geldi. durumu anlattım, umursamadılar zaten. bunu anlatmamın tek sebebi bizi rahatsız etmemeleri idi. onlar uyudu, asena uyandı. başındaydım ben de hala. uyandığında garipsemedi, biraz utandı sadece. üstünden dolayı, anlamıştı benim çıkarttığımı. ama bu şuanda gerçekten de önemli değildi. bir anlık yaşandı bu, sonra tekrardan abisini kaybettiği aklına geldi. ağlayacaktı. sımsıkı sarıldım ona. ağlamasına izin vermedim öptüm anlından. defalarca. yüzünden öptüm. yanaklarını. ağlama dedim durdu biraz, derin nefes aldı. koşar adımlarla su getirdim. duşa girdi. pijamalarını giydi. vakit yavaş yavaş sabaha doğru geliyordu, sarıldık tekrardan, ben daha uyumamıştım. sımsıkı sarıldım ona o da bana sarıldı. uyanıp yanında uyuduğum vakti saymaz isek ilk defa yanyana yatmıştık. öyle uyumuştuk. kapının kapanma sesiyle irkildim, o hala uyuyordu. boynuna küçük bir öpücük kondurdum benim gibi gıdıklanmak yerine garip bir şekilde inledi. o an ben de ilk defa, o perişan halimizde içimde sıcaklık hissettim.

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=TOsJasWO_Jc )

(şarkı önerisi; https://www.youtube.com/watch?v=9uWh-TlEQ4k )