+1
tüm bu kavram kargaşasına neden olan olay okuduklarımıza göre allah c.c'nin şeytana ademe secde etmesini emretmesi ve şeytanın bunu red etmesinden kaynaklı.
(bir entrasan noktada şeytanın yaradanına karşı gelirken soylediği söz. ben senden başkasına secde etmem sözüde bana ilgi çekici gelir.)
yapılan günahlar dogru veya yanlışların sınanması bu şekilde başlamış allah'ın biz insanları bütün yarattıklarından üstün görmesi ve şeytanın senin üstün gördüklerini yoldan çıkartırım katarını
yapması olayı.
" beni, dedi, ateşten ateş derken sesi titredi, onu çamurdan yarattın. ben ateşten mizacımla seçilmiş, üstün tutulmuş olan değil miydim ? ben başka, ben yekta değil miydim ?
oysa sen ! onu bana eş koştun.eş bile değil, üstün kıldın. sonra tuttun, şu bulanık balçık bedene secde etmemi emrettin.bir toprak yığını.. kayda değmez, adı bile edilmez. bunu benden nasıl istedin? hesabın neydi ben bile buna akıl erdiremedim. ben şu biçimsiz, kara, kasvetli şeyin önüde eğilmem. hayır, asla ! ölürüm de onun önünde küçülmem. ben küçülsem bile onun büyüklüğünü kabul etmem.bu topraktan bedene, bu çamurdan şeye secde etmem.
şimdi.
sakın bana kibirden söz etme. beni kibrimden ötürü yerme. kibir ekabir içindir, büyüklenen değil büyüğüm ben, sakın beni hor görme. ben kendimi herkesten daha iyi bilirim.
o toprak, bense ateşim.
ben ondan daha üstün daha fazlayım, daha esaslı, daha adamakıllıım.
neticede baş eğmesi istenirken başını göklere dikti. bir vehimle vehimlendi. toprakta topraktan fazlasını, ateşe ateşten azını göremedi.
oysa o sadece ateşti de adem sadece toprak değildi.
şeytan işte ! melek değildi.
kibir secdenin tam tersi.
meleğin secdesi gibi. şeytanın da kibri, adem'in ademliğinin gereği.
sonra şeytan rabbinden, bir tek ademi değil bütün bir adem soyunu yoldan çıkarmak için izin istedi. çünkü onların her biri bir kez daha adem, bir kez daha secde edilesi insan demekti.
onların, yeteri kadar sadık kalamayacaklarını göstermek için yakıcı bir istekle isteklendi.
isteğini öfkeyle besledi. geçmesi yoktu bu öfkenin. mahşere dek sürecekti ... "
yani şeytana uymak yada uymamak insanın iradesine bağlı.
allah c.c bizim ne yapıcağımızı bilmiyo ama bizim şeytanın vesveselerinden korunmamız için düşünme becerisini ve irademizi var kılmıştır. bunun yanında sure ve ayetlerle kendimizi korumamız
için silhlarda vermiştir.
bi̇r hi̇kaye.
mekkede vakti zamanında pudlara tapan bir karı koca bir ruya görür. rüyada ölümleri nail olur. cocuklarıda olmadığından tüm mal varlıklarını satıp eşlerine dostlarına verirler. ellerinde kalan bir miktar altınlada
güzel bir yemek yaptırıp milleti doyururlar. evdeki misafirler gidince kendilerine ayırdıkları bir tas yemeği yemeğe koyulurlar tam bu sırada kapı çalınır kadın kapıyı açar kapıda aç bir yolcu. yolcu günlerdir aç olduğunu
ve yemek dağıttıklarını duyduğunu allah rızası için birtas yemek istediğini söyler. kadın bir tas kaldıgını ve onuda kendilerine ayırdıklarını söyleyince kadının kocası hatun sabaha ölmüş olucaz bi gece aç durulım ver yemeği der. yolcuya verirler yemeği.
mallarını sattıkları ve dağıttıkları altınlar'ın hiç bir değeri yokken allah c.c kapılarına aç gelen yolcuya verdikleri bir tas yemek hatrına karı kocayı cennetine alır.
kimin cennete kimin cehenneme gideceğini yalnız allah bilir.
bir bebeğin anne karnında gelişimini hafta hafta izleyebildiğimiz bu teknolojide.
allahin kararlarını sorgulumak bizi niye yarattı diye düşunmek oluşum sürecimizi ve mucizeleri red etmektir.
okursaniz ne mutlu panpalar.