+2
-1
Uzun bir yazı olabilir uyarımdır.
Çok seviyorum memleketi.
Siyaseti müthiş zengin edici.
Eğitimi dolanmış.
Tarih bilgisini dizilerden öğreniyorlar la. Muhteşem bir şey. Kitap okumuyorlar.
Survivor'ın kelime anldıbını sanıyorlar ki. Çirkefliğe ödül veriyorlar.
Hele dizilerine doyum olmuyor aşk, çarpık ilişki, mafya vari yapılar, ulan tecavüz sahnesi verildi televizyon ekranlarında sonra neden tecavüzcüler çok diyonuz!... O tecavüzcülerin %99'unun ailesi çocukları evde Fatmagül'ün suçu ne miydi ne onu izlemediler mi?
Geçelim bunu mevzu uzun.
En komiğini açıklamıyorum. Bana kalsın. Şimdi gelelim, mülteci meselesine. Savaştan kaçtılar geldiler ülkemize. Çok seviyorlarmış mış mış. Ulan avrupaya kaçtılar ölümü göze ala ala. Neden? Avrupa neden sürüyor bize geri? Düşünün...
Bilim konusuna girmiyorum. Nasa bizim gerimizde. Koca nasa aslında hiçmiş yine miş miş.
Ulan ülke için ölen insanlar bir yanda, geçim derdinde olan insanlar bir yanda, en sevdiğim şu dünya umrunda olmayanlar. Seviyorum sizi. Memleketin aydınlığı sizsiniz!...
Hani bunlar hiç bir şey. Kalemi kağıdı alıp sayfalarca yazıp yaktım günlerce. Sadece bir konu yada çevremde 1 günde gördüklerimi.
Ulan sokakta gezerken sokak köpeğinden korkup eline taş alıp köpeğe taş atanı gördüm. O köpek sonra seni neden ısırdı acaba? Bilimsel bir tez yazılır üzerine. Nobel alınabilir belki. Nobel olmadı makale tezden yola çık kitap yaz. Pulitzer senin.
Filmini çeksek memleketimin OSCAR ALIRIZ. Ama çekenler hapiste. Neden? Gerçekler la bunlar gerçekler.
Sağlık sistemie hep bayıldım. Bakkal gibi oldu. Paranla giriyon ilacına parayı ödüyon tamamdır. Raporlu ilaçsa belli kısmını ödüyon. Şey gibi sanırım ben bilmem. Karneyle ekmek. Ulan hepiniz kıçınızı kaldırıp boş arazilere ekinde ekmemişsiniz!... Ekmekle karne diyonuz. Şükretmek lazım 2. Dünya savaşına girmedik.
Geçek bunuda sağlıkta eczaneye değindik hastaneye girmiyorum. Çünkü hastane demek 1 gün demek. Yaşayan bilir. Sıra kapma yarışları. Bu toplumun en sevdiği olay. Sıra bekleme yok!... Hak yeme ve tecavüzdür lan bu. Bu tip insanlardanda çıksa çıksa tecavüzcü çıkar.
Ağır oldu konu değiştirelim mi? Hep bir konuşma. Başıma ağrılar giriyor. Sizin başlar ağrımıyor mu? Durun ağrıyor. Doğru söyleyen olursa bir baş ağrısı görüyorum gözlerinizde. O göz kısıştan falan.
Saat çok geç oldu. Umarım uyumuştur gereksiz kısımlar. Hiç haz almam onlardan. Çünkü kafaları çalışmıyor be. Kafa en dinç geceleri çalışır. Ses kesilir etrafta. Hayaller kurulur. Off neler düşünülmez ki. Keşke gündüz uyumasak biz zekiler de toplanıp, ülkeyi hatta dünyayı kalkındırsak.
Ama sıra gelmiyor işte. Zeki insan insanların haklarına tecavüz etmediği için konuşmaz pek. Sırası gelince işini görür gider. Tuvalet gibi hayat. Bir noktaya gidiyorsun işini görüyorsun. Sonra çıkıyorsun tuvaletten. Hayatta neyle idame ediyorsan yaşantını oraya dönüyorsun işte.
Çok uzun oldu biliyorum. Kısa kesmeliyim ama olmuyor işte. Bir seferinde elimde kağıt kalem varken uykumun yine kaçtığı bir gece de yıldızlara bakarak karalamaya başladım. Sonra ben yıldızları unuttum. Onlarda bana küstüler sanki gittiler la. Halbu ki ben kimim. Koca evrende bir hiç. Yıldıza oranla... işte odama girildi. Uyumadın mı? Hani uyumadan geçen gecelerime ekleme yapmıştım ama bu bir hiç uğruna olamazdı. Önüme baktım bir dolu kağıt. Ama ne karalamalar bir yanda başlanmış 2 dizelik şiir denemesi ama sonu yok. Bir yanda denemeler üst üste yığınlanmıştı sanki. Hatırlamıyorum. Ne yazmıştım? işte burada da böyle hatırlamıyorum ne yazdım? Hatırlasam ne anlamı kalırdı diyorum bazen. Düzeltmeler içinde boğulurdum. Tonca devrik cümleyi düzeltsem mesleğim editör olurdu.
Neyse işte bu gece bu kadar
Devamı yok.
Devam edemem zaten.
Farklı bir yazı yazarım hani hemen hemen her gece.
Ama pek paylaşmam.
Alın size dakikalarınızı tüketmiş bir yazı.
Kusuruma bakmayın. Zamanınızı çaldım biraz. Tecavüz etmek olmaz hakkınızı bu. En başta uyarmıştım...
Baktım uyarmamışım. Onuda ekledim metine.
Saygılar.