0
Ahirete endeksli olarak dünyaya bakmayanların Afrikası da, dünyası da zalimlerin kahkahalarıyla, mazlumların iniltileriyle, gaddarların şaşaalarıyla, mağdurların sefaletiyle dopdoludur. Ahirete iman edenlerin Afrikası da, dünyası da, zalimlerin gülmelerini ağlamaya çeviren, izzetlerini rezilliğe dönüştüren; buna mukabil, mazlumların ağlamalarını gülmelere çeviren, iniltilerini kahkahalarla sevinç göz yaşlarına dönüştüren bir adalet ve mükâfat, bir ceza ve nedamet diyarına açılmış bir kapı olarak tasavvur eder. O halde her şeyden önce Allah’a ve ahirete sağlam bir iman şarttır. Bütün kâinatın sonsuz rahmet, şefkat, adalet, hikmet, ihsan, ikrdıbına şahit olduğu Allah’ın bazı kullarına zulmettiğini düşünmek, iflah olmaz cehaletin ıslah olmaz ürünüdür. (copy paste)
1@ Bak kardeşim, biraz araştırırsan kafandaki soru işaretlerini tamamiyle kaldırırsın. Yukarda yazanları araştırıp buldum ben de. Dünya sınavında neden şartlar eşit değil diyorsun . Aslında şartlar eşit. Örneğin Allah sağlığı yerinde ve normal yaşantıya sahip bir insana ramazan ayında oruç tutmasını emreder. Peki sağlığı yerinde olmayan ve maddi yetersizlik içinde yaşayan bir insan oruç tut(a)mayınca Allah'ın emrini yerine getirmemiş mi sayılıyor? Elbette hayır. Hatta oruç tutmadan muaf tutuluyor. Ve eğer içinde tutma arzusu var ama tutamıyorsa, Allah katında oruç tutmuş sayılıyor. Bu da şartları eşit hale getiriyor. Bu sadece bir örnek, bunun gibi birçok örnek verebiliriz.