bu karının instagramda 175 milyon takipçisi olduğunu gördüğüm an idiocracy filminin absürt komedi değil gerçeğin ta kendisi olduğunu idrak ettiğim andır.

arap virüsü mısırı ve binlerce yıllık kadim kültürünü ve dilini yok etti. tıpkı diğer onlarca ülkeye ve millete yaptığı gibi.

nomıssız vicdonsız

17bin kişinin izlediği saçmalığa bakın hele dıbına koyduğumun aptal sürüsü

https://tr.chaturbate.com/projektmelody/

lord humungus'un zütü değil mi o

kafanıza takılan tüm sorularınız cevaplanmış olacaktır.

hilafetinin şeriatının dininin ammına koyayım

arap virüsüdür. dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kültür emperyalistleri Araplardır. Araplar, islamiyeti yaymak adına kendi kültürlerini yaymışlar ve çevrelerindeki tüm halkları Araplaştırmışlardır.
islamiyet’a kadar Araplar temel olarak Arabistan yarımadası içindeydiler. Şu anda ise Arap ülkelerini birleştiren bir organ olan Arap Birliği’nde tam 22 ülke var. Bu birlik içindeki Moritanya, Cibuti, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Sudan, Eritre, Filistin, Lübnan, Somali, Irak ülkelerinin halkları aslen Arap değildir. Bu halklar sonradan Araplaştırılmışlardır.
Arapların kültür emperyalizmine en iyi örnek Mısır’dır.
Mısır’lıların dili dünyanın en eski dillerinden birisiydi. Mısır dilinin yazılı belgeleri MÖ 3200’lü yıllara kadar gider.
Mısır 7. yüzyılda Araplar tarafından fethedildi. Kısa bir süre sonra, 8. yüzyılda Halife Abdül el-Malik bin Mervan devlet işlerinde kullanılacak tek dilin Arapça olduğunu duyurdu. Daha sonraki Memlük hakimiyetinde Mısır dilini kullananlar ağır cezalara çarptırıldılar. Şu anda Mısır’lı hristiyanlar dışında bu dili kullanan yok. Ulu bir dil unutuldu gitti. Mısır halkı ise Arap oldu.
Dinciler haklıdır, kendimizi kültür emperyalizmine karşı korumalıyız. Ama korunmamız gereken şey Arapların kültür emperyalizmidir.

seni küçük fahişem yapmayı çok isterdim

herkes bi tane vatan haini huur evladı vursa ülke düzlüğe çıkar bence. ne dersiniz?

keşke böyle bi etkinlik düzenlense.

son nefesini verirken de böyle dersin kesin.

yok olacak. insanlığın sonunu getirecek bi sürü felaket senaryosu var ama en olası senaryo bu.

şuan ki coronavirüsü salgını aslında hiçbi şey. dünyada 2 milyona yakın tanımlanmamış virüs var. buzulların altında bilinmeyen sayısız virüs var. bunlardan biri açığa çıksa ya da mutasyona uğrasıa aşı geliştirilene kadar dünyada insan kalmayabilir.

zamanında her 3 kişiden birinin ölümüne sebep olan vebanın sebebi sadece bir bakteriydi o zamanlar antibiyotik olmadığı için insanlar patır patır öldü.

yeni bir virüs karşısında aşı bulunana kadar aynı şey olacak.

yani bu modern çağ salgınları aslında sadece fragman. filmin başlamasına çok az kaldı. hepiniz günün birinde zehirlenen fareler gibi acı içinde öleceksiniz.

bulktan çok kuluçka döneminde gibisin

https://www.youtube.com/watch?v=RzSATLbyp48

al bin

ülkedeki en overrated dublajcıdır. ona sıra gelene kadar nice usta var bundan bin kat daha başarılı olan. seslendirme sanatçısı dediğin seslendirdiği kişinin orjinal sesiyle kendi sesini güzelce harmanlayıp ortaya özgün bir yorum çıkarır. bu ise gibinin taşağının keyfine göre seslendirdiği yetmiyor replikleri de ciddiyetsiz bir şekilde değiştiriyor. "hayvan gibi şi yapıyorsunuz" diyen bir deadpool kadar saçma bir şey olabilir mi?

bu yüzden kimisi filozof olur, kimisi peygamber olur, kimisi rockstar olur, kimisi film yıldızı olur, kimisi hiç olur. ama zamanı geldiğinde biri tanrı olacak.

bir tek bende mi oluyor bu?

bir voleybol topuna ağlayabileceğin bir film.

f/p pek uymadı mutluluk performans oranı diyelim. 30 küsür yıllık hayatıma sayısız kedi girdi hepsi de bir şekilde kaybettim. ve bu yaşta derbeder oldum. kediler maddi ve manevi zarardan başka bir şey değil. aptallar ve çocuk gibiler. bir nevi zeka engelli çocuklar. o yüzden öldüklerinde de öz çocuğumu kaybetmiş kada üzülüyorum. ve işin kötüsü insan her şeyi unutur deniyor ama ben unutamıyorum. hiçbirinin yüzünü öldüğü anı unutamıyorum. yani şimdi ki aklım olsaydı hayatta evime kedi sokmazdım. size de tavsiyem kedileri sevin ama uzaktan sevin. onu hayatınıza aldığınızda acı çekmeniz kaçınılmaz oluyor. şuan 3 tane daha var. bunlar da bir gün ölecek.

(bkz: cast away) izlemişsindir gerçi

bi de şu var "sen ona inanç dersin biz korku deriz"

şuan içiyorum ve aynı şeyi düşünüyorum. dandik votka da değil üstelik. kafa yapmıyor yaptığı da bi gibe benzemiyor. bir içki düşünün iyi olma kriterı "tatsız"lığı olsun. bu bile ne kadar gibko bi içki olduğunu gösteriyor. 3 biranın gözünü seviyim.

dedesinin pipisiyle oynayan, engelli komşusunu camdan aşağı atan, bim poşetinin üstüne sıçan, ılık zütlü hikayeler anlatan kimseler kalmamış burada.

hiç tadı tuzu yok ortamın.

türkçe öğretmenini buna gibtirtmek lazım.