bayraklar hepinizi yanıltıyor.

bayrak, ille de bir "devletin" simgesi değildir. devlete tamamen karşı olan anarşistlerin bile "kara bayrağı" var.

insanlar, "özgürlüğünü", göklerde dalgalanan bir "bez parçası" zannederler;

oysa, hiçbir devrimci hareket, bir "bez parçasının" peşine düşecek kadar sığ, aptal, beyinsiz, gerizekalı, bön, hödük ve tutuk değildir.

asıl gerizekalılar, özgürlüğü bir bez parçası sanan ve o göklerde dalgalandığı sürece özgür olduğuna "iman eden" beyinsizlerdir.

bayrağı indirmek, en son aşamadır.

her şeyin bittiğini gösterir.

osuran ve geğiren tanrının adıyla.

allah 4 tane kitap göndermiş, yine de yetmemiş cennet cehennem falan eşantiyon eklemiş.

oysa şeytan öyle mi? gibinde bile değil, sülalesi rahat pekekentin.

çok pis gaza getirttiririm. tirttiritirt tirt.

şevval'un memeleri, giysiden taşayisun, giysiden taşa...

bunda laf sokulacak ne var lan hasta mısın

köleci huur çocuğu!

ali bunu okuyorsan topsun oğlum.

hayırdır not mu vereceksin müfredatçı pekekent?

aç iktisat kitabı oku dıbına koyim, ne mal olduklarını çok güzel anlatıyorlar zaten..
tabi açık açık söylemiyorlar, sen anlayacaksın.

iktisat "tarafsız" ya hani... sözde "bilim", yersen.
sadece iktisat kitaplarına bakarsan iyi bi tak sanarsın,
o yüzden çalışanlara koydukları yasaklara da bak, anlarsın.

daha bırak kapitalizmin tanımını ("tam olarak" deyip zütü sağlama alsam mı panpa? olum bide tanımını yapar nasıl züt olurum var ya. tam olarak yazarsam "tam olarak öyle diyil ki o" der itiraz eder zütü kurtarabilirim.. aman neyse), ekonomi, tarih ve felsefe bilmeyen mühendis kılıklıların herkesi cahil diye ötelemeye çalıştıkları... osurdum.

adam daha kapitalizmi anlamamış ki anti-kapitalizmi anlasın, daha o chapter'a gelememiş belli.
arada google görsellere baksa şimdi nereden öğreniyorsa arık, ondan daha çok bilgi edinecek halbuki.

aramızda tek taraflı kapitalist öğretisine güvenip at gözlüklerini çıkarmadan dıgıdık dıgıdık gelip "aaa (<- kişmeme efekti) kapitalizm ne güzel bi şeymiş(<- miş de kişneme efekti)" diye dolaşanlar varken başımıza böyle şeylerin gelmesi (nasıl şeylerin? aman neyse zaten bişey anlatmaya çalışmıycam sadece laf sokucam o amaçtayım) gayet doğal tabi. (tabi.. "tabi" kelimesi burada çok önemli. gayet kelimesi de fena değil aslında. ama tabi. öncesinde de doğal var. tabi de doğal demek ama doğal doğal veya tabi tabi deyince etkileyici olmuyor. hem zaten aralarında anlam farkı var. sondaki tabi kelimesi "umulduğu gibi" "başka ne beklersin ki" anldıbına geliyor. o yüzden o tabi kelimesi çok önemli. ha laf sokuyoduk ekşici binliğim üstümde bugün neyse devam edelim.)

adam, kapitalizmi şirketlerin bizi istediği gibi "kazıklaması" dedim zannetmiş, (rica ediyorum çarpıtmayalım. sizin gibi kapitalizmi tereyağından kıl çeker gibi çözmüş bir çözeltiye hiç yakıştıramadım)
"insanları kuru ekmek parasına çalıştırması olarak görüyor lan. (bkz: @4)" demiş <- ben oluyorum bu @4. lan da siz oluyorsunuz lan. ben de adam olmuşum yine arada. ne ara oldum dıbına koyim az önce osuruyodum.

- bu adamlara devlet müdahalesi ile minimum ücretin belirlendiği, yani piyasaya müdahale edilerek kapitalizmin dizginlendiği, dizginlenmese anamızı ve kendi anasını kişneye kişneye gibecek bir piyasayı dizginsiz kapitalizmin mikkenmeylliğine örnek gösteremeyeceklerini, adeta ters mıknatıslanma yaptığını, amaç değil araç olduğunu, nasıl anlatabilirsin ki?

- peki bu müdahalenin ortadan kalkması durumunda ücretlerin daha da düşeceğini, çünkü ücretlerin düşme eğiliminde olmasa ne diye maksimumu değil de "minimum ücreti" belirlediklerini nasıl anlatabilirsin ki?

- minimum ücretin, "çalışanlar şeker de yiyebilsinler" amacıyla değil, piyasaya diğer kapitalistlerin ürettiklerini alabilecek yeterli talep yaratıp, ürünlerini satabilmelerini sağlamak amacıyla belirlendiğini, eğer piyasaya dışardan sıcak para girişi var ve yükcikse, minimum ücretlerin düşürüldüğünü nasıl anlatabilirsin ki?

- bu minimumların gittikçe daha da minimum olup en son mini mini bir kuş donmuştu, peeencereme konmuştu olacağını, yavan ekmeğe dayanacağını, buna engel olacak tek şeyin "kapitalizmin kendi dinamikleri değil" dışardan müdahale edecek bir otoritenin var olması, eğer o da yoksa toplumun isyana olan meyli olduğunu nasıl anlatabilirsin ki?

- burada yazdıklarım daha iktisata giriş olduğunu, eleştiri bile olmadığını, anti-kapitalizm ile alakası olmadığını ve ben bunun iktisada giriş olduğunu söylemesem "alt tarafı bi iktisada giriş okumuş, artizlik yapıyor" deneceğini, şimdi söyleyince gene aynı şeyin söyleneceğini nasıl anlatabilirsin ki?

izleyin:

Dan The Man Stage1
https://www.youtube.com/watch?v=SEVU-YLpM8A

n'aber özgürlüğün yılmaz savunucuları!!
6 ay olmuş nasılsınız bakalım görüşmeyeli?

palavralara devam mı?

• "eşitlik yalanı atmıyoruz hiç değilse" deyip, özgürlük yalanı atmaya devam mı?

• "insanın doğası liberalizm, kapitalizm" deyip, "hayır bizim doğamız farklı!" diyenlere kendi doğanızı zorla, pardon "özgürlükle" dayatmaya devam mı?

• "abd'de ülkenin yarısını karşılarına alıp sağlık reformunu yasalaştıran insanlar pis, çıkarcı, sömürücü liberallerdir. not olarak düşülsün dedim de... " deyip amerikan gibiyle gerdeğe girmeye devam mı? (amerika'da kapitalistler kendilerine babalar gibi "kapitalistiz!" derler, türkiye'de 1 tane bile kapitalist bulamazsın; çünkü kendilerine liberal der ezikler! o reform türkiye'de olsa liberaller, karşı çıkanlar olurdu.)

• yalanlarınızı yüzünüze vuranları "komünist, ulusalcı" diye yaftalayıp siyasete kaçmaya devam mı? (2 seçenek sunmuşlar majesteleri: komünizm ve faşizm! eh normaldir, komünizm ve faşizm döneminden kalma bir fikir akımını savunanlardan zaten başka seçenek sunmasını bekleyemezsiniz! hangisini seçsek acaba? liberalizmi seçip kendimi özgür sanan bir köle mi olsam, yoksa doğrudan köle mi olsam bilemedim şimdi. ama kölelik konusunda diğerleri daha dürüst sanki.)

• insanları patronlara köle etmek için yasaklarla korunan ve başında polis bekleyen "serbest piyasa"nızı doğa kanunu diye satmaya devam mı?

• ve alttan alttan insanlara "doğa kanunu bu!! o yüzden boşuna direnme!! itaat edeceksin!! kess sesinii!! artizlik yapma!!!" deyip insanları pasifize etmeye çalışmaya devam mı?

burda mı itaat edelim, paket mi olsun?

sahi fransız ihtilali sırasında "insanları ben besliyorum, ben! ben olmazsam hepsi açlıktan geberir! itaat edeceklerrrr!!!" diyen, itaat etmeyince o insanları aç bırakan, ve "ekmek bulamıyorlarsa yannanımı yesinler!!" diye taşşak geçen toprak ağalarının "başına" ne geldi? liberaller "giyotin"in tarihini okumayı hep unutuyorlar. halbuki kendileri kullanmıştı. bu kadar unutkanlık hiç hayra alamet değil.

"direnme, itaat edeceksin!!" dediniz de aklıma geldi liberaller:
sahi bir özgürlük vardı, ne oldu ona?

işte, "özgürlük" diye zütünü yırtan liberallerin yalanlarını yüzlerine vurup biraz provoke ettiğinizde, altlarından "itaat edeceksin!!" deyip kapitalistlere göz kırpan, "itaat etmezseniz, faşizm gelsin o zaman ya!!" deyip faşistlere cilve yapan, yani özgürlük deyip özgürlüğü hiçe sayan liboşlar çıkar.

bu adamlar işte, "özgürlük" bayrağını sallayanlar!

evet, liberaller "pis, çıkarcı, sömürücüdürler. gerçekten özgürlükten yana olanlar ise, uzun zamandır kendilerine liberal değil, "liberteryen" diyorlar. çünkü benim yukarda sorduğum "madem özgürlükten yanasınız, kölelik sistemiyle, patronlarla, bankalarla, parababalarıyla ne zaman mücadele edeceksiniz?" sorusunu daha önce sormayı akıl ettiler ve "kendine liberal diyen bu köleci yasakçıların bizim aramızda ne işi var!!" deyip liberallerden ayrıldılar.

yani liberalizm, anlam değiştirdi artık özgürlük demek değil. piyasada yasakçılığı, köleciliği, baskıcılığı savunan bir fikir akımı. faşistlere göz kırpmalarından, itaat edeceksin demelerinden belli zaten.

geleceğin hitler'i, liberallerden çıkacak.
altını çizelim de, göremeyenler varsa görsün.
he canım ccc birey ccc

@1 bir kadınla ilgilenmemen sana düşman olması için yeter. başka bir kötülük etmene gerek yok. başına nasıl bir bela aldığını bilmiyorsun.

"sadece aptallar öldürmekten başka bir yol bilmezler." niçe

polise yakalanmadan da suç işlemenin bir yolu vardır belki, hiç düşündün mü? yooo, yeteneksiz binin biri olduğun için seni yakalayanlara kızıyorsun. düşün söylediklerimi.

düşündün mü?

iyi, şimdi de o kızdığın insardan suç işlemeden intikam almanın bir yolunu düşün.

çok kilo ile çok tekrar, az set.

gerizekalı

hiçbir şeylerine.

yetişkinler yapar.

ciks için aşkı şart koşan ya çocuktur, ya ruh hastası ya da başka hesaplar peşinle koşan bir pgibopat.

@8 çelişkiyle çatışkıyı ayırt edemeyen biri değilim.

dünya da o kadar islama uyan bi yer değil, yaşamasınlar o zaman.

@172, kürtaj parasını veriyor işte, daha ne ortada bırakması. fakirlere yardım etmeliyiz. insanlık budur.
böyle "intikam" falan dediğini duysam, kürtaj parası da vermem, çocuğu doğursun da asıl gibiş ondan sonra başlayacak.

ah canım ya, bak görüyo musun huur çocuğuna """kanmış""", adamın yaptığı tam bir """oç"""lukmuş, adam da zaten kızın haberi olmadan hamile """bırakmııııışşş""", bu kız daha önceden de haber olmadan bekaretini """kaybetmiiişşşş"

sizin kadın egemen zihniyetinizi gibeyim!

@159, ne satıyosun sen?

@160, ortada bir suç var "iseee" tek taraflı değil. "herifin yaptığı tam bir oçluk" muş

@166, sen iğrençliği bizim yazdıklarımızda gör "sadece"! yapanın suçu yok, söyleyenin var.

terazinizi gibeyim.

inananların hepsine kafam girsin.

ama diyelim ki gerçekse.

önce kürtaj yaptırmıyorsun. bebegi doguruyorsun. zaten biraz adamsa babalık dürtüleri vardır. ama sorun şu ki sen kadın mısın? bir de onu evliliğe zorladığın için seni eşi olarak benimsemeyip sahip çıkmıyor bütün mahalle senin üstünden geçiyor, mutlu mesut yaşıyorsunuz (bütün mahalle olarak)