• 32 / 34 / 618 entry
  • 0 başlık
  • 0.32 incipuan

chak131 bebişinci nesil normal

  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    beyler burada saçma salak hikaye yazsaydı hepiniz reserverleri alırdınız gerçekleri yazıyoruz
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Turk Masonlar

    Devlet Adamları ve Politikacılar

    33.Osmanlı Padişahı V.Murad,
    Şehzade Kemalettin Efendi,
    Şehzade Nurettin Efendi,
    5.Murad’ın Başmabeyincisi Ahmet Seyid,

    Sadrazam Koca Mustafa Reşit Paşa,
    Sadrazam Âli Paşa,
    Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa,
    Sadrazam Tunuslu Ethem Paşa,
    Sadrazam Hayrettin Paşa,
    Sadrazam Mithat Paşa,
    Sadrazam Ahmet Vefik Paşa,
    Sadrazam ibrahim Hakkı Paşa,
    Sadrazam Talat Paşa,
    Maliye, Maarif ve Evkaf Nazırı M.Raşit Arer,
    Bahriye Nazırı Cemal Paşa,
    Maliye Nazırı Cavit Bey,
    Maliye Nazırı Tevfik Bey,
    Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Sayman,
    Nafia Nazırı Ali Münif,
    Posta Nazırı Kirkor Agaton,
    Devlet Adamı ve Yazar Ethem Pertev Paşa,
    Devlet Adamı ve Mugibişinas Prens Mehmet Abdülhalim Paşa, Prens Aziz Hasan Paşa,
    Devlet Adamı ve Şair Süleyman Asaf,
    Şam Valisi ve Abdülhamid’in Damadı olan Damat Ahmet Nami Bey,
    Ankara Valisi Reşit Paşa,
    ittihat ve Terakki Fırkası Umumi Katibi Mithat Şükrü Bleda,
    Maliye Müsteşarı Faik Süleyman,
    Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi,
    Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Özalp,
    Başbakan Hasan Saka,
    Başbakan Suat Hayri Ürgüplü,
    Adalet Bakanı Mümtaz Ökmen,
    Başbakan Yardımcısı Akif iyidoğan,
    Dışişleri Bakanı Bekir Sami Daça,
    Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras,
    Dışişleri Bakanı Selim Sarper,
    içişleri Bakanı Mehmet Cemil Uybadın,
    içişleri Bakanı Şükrü Kaya,
    Adalet Bakanı Hasan Menemencioğlu,
    Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar,
    Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati,
    Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel,
    Milli Savunma Bakanı Münir Birsel,
    Milli Savunma Bakanı Hulusi Köymen,
    Tarım Bakanı Reşat Muhlis Erkmen,
    Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhan,
    Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe,
    Ticaret Bakanı Ahmet Dallı,
    Bakan, Milli Emniyet Başkanı Celal Tevfik Karasapan,
    Atatürk'ün Yaveri, Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer,

    Askerler

    Humbaracı Ahmet Paşa (Comte de Bonneval),
    ingiliz Amirali ve Türk Müşiri olan Hobart Paşa,
    Abdülaziz’in Başmabeyincisi Namık Paşazade Hüseyin Cemil Paşa,
    Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa,
    Müşir Fuat Paşa,
    Cihan Harbi'nde Kafkas Cephesi'nde şehit olan Hüseyin Hüsnü Paşa,
    Birinci Ordu Komutanı Ali ihsan Sabis Paşa,
    Jandarma Genel Komutanı Ali Remzi Yiğitgüder Paşa,
    Hava Kuvvetleri Komutanı Zeki Doğan Paşa,
    Münakalat Vekili Yümni Üresin Paşa,
    Yüksek Şura Üyesi Eşref Manas Paşa,

    Bilim Adamları

    Bilgin ve Devlet Adamı Mehmet Tahir Münif Paşa,
    Tıp Doktoru Dr.Antranik Gırcikyan Paşa,
    Ülkemizde yeni eğitim yöntemlerini getiren Selim Sabit Efendi,
    Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucularından Mehmet Ali Baba,
    Sözlükçü, Yazar Hüseyin Kazım Kadri,
    TTK Başkanlığı yapmış olan Hasan Cemil Çambel,
    iktisat Profesörü Mustafa Zühtü inhan,
    Tıp Profesörü Neşet Ömer irdelp,
    Coğrafya Profesörü Faik Sabri Duran,
    Pgiboloji Profesörü Mustafa Şekip Tunç,
    iTÜ Rektörü Mustafa inan,
    Tıp Profesörü M.Kemal Öke,
    Eğitimci, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Hayrullah Örs,
    Hukuk Profesörü Vasfi Raşit Sevig,
    Tıp Profesörü, Rektör ve daha sonra milletvekilliği de yapmış olan Besim Ömer Akalın,
    Tıp Profesörü Niyazi ismet Gözcü,
    Fen Fakültesi Dekanı Hüseyin Hamit,
    Rektörlük de yapmış olan Profesör Mustafa Hulki Erem,
    Y.Müh., Rektör Suphi Kamil,
    Ord. Prof.Dr. Burhanettin Toker,
    Fizik Profesörü Salih Murat Uzdilek,
    Ord. Prof.Dr. Fahri Arel,
    Prof.Dr.Muzaffer Şevki,
    Matematik Profesörü, Dekan Kerim Erim,
    Müzikolog Cevad Memduh Altar,
    Tıp Profesörü ve Rektör Kazım ismail Gürkan,
    iktisat Profesörü Mehmet Ali Özeken,
    Tarih Profesörü ve TTK Başkanı Enver Ziya Karal

    Şairler & Yazarlar

    Gazeteci ve Yazar Şinasi,
    Şair ve Devlet Adamı Ziya Paşa,
    Gazeteci ve Yazar Teodor Kasap,
    Büyük Vatan Şairi Namık Kemal,
    Tiyatrocu ve Yazar Güllü Agop,
    Yazar Mehmet Emin Bey,
    Yazar ve Gazeteci Ahmet Rasim,
    Lügatçı ve Yazar Diran Kelekyan,
    Milli Şair Mehmet Emin Yurdakul,
    Yazar ve Filozof Rıza Tevfik,
    Yazar ve Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın,
    Yazar ve Sosyolog Ziya Gökalp,
    Şair ve Noter Mithat Cemal Kuntay,
    Yazar ve Gazeteci Ahmet Emin Yalman,
    Yazar ve Öğretmen Reşad Nuri Güntekin,
    Yazar ve Gazeteci Agah Sırrı Levent,

    Sanatçılar

    Müzisyen Şükrü Şenozan,
    Ressam Ali Sami Boyar,
    Ressam Nazmi Ziya Güran,
    Ressam, GSA Müdürü Namık ismail,
    Sahne Sanatçısı Behzat Butak,
    i.Galip Arcan,
    Karikatürist Ramiz Gökçe,
    Opera Sanatçısı Nurullah Şevket Taşkıran,
    Müzisyen Mesut Cemil Tel,
    Piyanist Mithat Fenmen,
    Sinema Sanatçısı Ayhan Işık,
    Orkestra Şefi Orhan Tanrıkulu,
    Heykeltraş Haluk Tezonar,

    Mason Din Adamları
    Şeyhülislam Musa Kazım Efendi,
    Şeyhülislam izzettin Efendi,
    Şeyhülislam Hayri Efendi,
    Berlin Sefareti Baş imamı Mustafa Hafız Şükrü,
    Sefaret imamı Haşim Veli,
    Müderris Mahmut Esad Efendi,

    Eğitimci Masonlar

    Muvaffak Benderli,
    Yontov Garti,
    Hikmet Gürtav,
    Mehmet Ali Kırca,
    Celal Öget,
    Halit Sarıkaya,
    Ali Teoman
    ···
  • 0
    4 ayda 10 cm uzama garantili yöntem
    yolla panpa
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Sorusu olanlar yazabilir
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Burada olan hiç kimse yok ilgi gösteren oldukça yazarım
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Yahudilik ile Masonluğun ilişkisi nedir?
    Masonluğa çeşitli nedenlerle karşıt olup Masonluğu kötü göstermek isteyenler, özellikle Türkiye’de, Masonluk ile Yahudiliğin özdeşleştiğini kanıtlamaya çalışmışlardır. Bunda, Araplar ile Museviler arasındaki sürtüşmenin bir “islam-Yahudi” kavgasına döndürülmek istenmesi ve Masonluğun da bu arada yıpratılmasında fayda görülmesi etkin olmuştur. Bu savları ileri sürenler, mason ritüellerinin kapsamında yer yer “Tevrat” ile bağlantılı öğeleri kanıt diye öne sürerler. Ancak, gerek “Hıristiyanların Kutsal Kitabı’nın incil’in yanında Tevrat’ı da içerdiğini” gerekse “Kuran-ı Kerim’de Tevrat’tan alınma birçok şey bulunduğunu” nedense görmezden gelirler.
    Masonluğun öğretimi oluşturulurken birçok dinden ve felsefeden esinlenilmiştir. Üstelik bu öğretim özgün olarak Hıristiyan dünyasında oluşturulmuştur. Dolayısıyla, mason ritüellerinin kapsamında Tevrat ile bağlantılı öğelerin yer alması doğal bir olgudur.
    Nitekim, Hıristiyan dünyasında Masonluğa karşıt olanların, Masonluk ile Yahudiliği özdeşleştirip kendi bilgisizliklerini ortaya dökecek türde saçma sapan bir girişimde bulundukları görülmemiştir. Gelişmiş batı ülkelerinde herhangi bir kuruma karşıt girişimlerde bulunulurken, önce çok ayrıntılı ve bilimsel bir araştırma yapılması, sonra da bu örgütleri gerçekten de zor duruma düşürebilecek, somut temeller üzerine kurulu suçlamalar oluşturulması yöntemi benimsenmiştir.
    Öte yandan şu gerçeğin çok iyi bilinmesi gerekir: Yahudilik yalnızca bir din değildir. Yahudiler, inançlarının bir gereği olarak, kendilerini “Tanrı’nın seçkin kulları” olarak görür ve kendi içlerinde bir kapalı toplum oluştururlar. Bu yalıtımcı tutumları yüzünden, Avrupa’da 19. yüzyıl ortalarına kadar hiçbir mason locasına kabul edilmemişlerdir. Ancak bundan sonra, Masonluğa alınmaya başlanmışlar ve içlerinden bazıları kendi politik amaçlarının doğrultusunda mason localarını kullanmaya da çalışmışlardır. Eğer bu tarihsel gerçekler göz önünde tutulacak olursa, Yahudilik ile Masonluk arasında bir ilişki bulunmadığı anlaşılır.
    Bunlara eklenebilecek bir gerçek daha vardır: Din bağnazlığı sadece islâm ya da Hıristiyan dininde görülmez. Yahudi dininin de bağnazları vardır. Bunlar tüm insanların barış ve kardeşliğini değil, Tanrı’nın seçkin kulları saydıkları Yahudilerin gönencini öncelikli olarak gözetirler. Bunun Masonlukla bağdaşabilecek bir yönü yoktur. Bu nedenle, Masonluğun amaçları ve ilkeleri, Müslümanlıktan ve Hıristiyanlıktan çok Yahudiliğe ters düşer.
    Bütün bu gerekçeler doğrultusunda, günümüzde israil, Masonluğun varlığını çok güç koşullar altında sürdürebildiği ülkelerden biridir.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    “Derece” terimi ne anlamda kullanılıyor?
    Masonluktaki çalışmaların, birbirini izleyen gelişim aşamaları vardır. Bilgi ve ilerleme yeteneğine dayanan bu aşamalardan her birine “derece” denir.

    Masonluktaki dereceler nelerdir?
    ilk derece ÇIRAKLIK, ikinci derece KALFALIK aşamasıdır. Üçüncü dereceye geçen bir mason ÜSTAT olur. Bunların tümü “Simgesel Dereceler” olarak anılırlar. Bundan sonra gelen derecelere ise genel olarak “Yüksek Dereceler” denir.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    “Sosyal yardım” yapılır mı?
    Organize bir biçimde yoğun sosyal yardım çalışmaları yapan, toplum ve insanlık için yararlı girişimlerde bulunan localar da vardır. Fakat bunlar birer istisna sayılır. Çünkü Masonluk toplu eylem ve girişimde bulunan bir kurum değildir. Masonlar her toplantılarında yoksulları ve düşkünleri de gözetirler; ama sosyal yardımlaşma ya da toplumsal sorunlarla ilgili etkinliklerde bulunma türündeki çalışmalar, genellikle masonların bireysel girişimlerinin Masonluğa yansımasıdır.
    Tüm bunlarla birlikte, bir mason örgütünün çalıştığı ülkede bir doğal afet ya da felaket ile karşılaşması durumunda, elbette o mason örgütü olanakları elverdiğince felakete uğrayanların yardımına koşar.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    ayrıntılarını inceleyebilir.
    Toplantının yapıldığı yere niçin “mabet” deniyor?
    Masonlukta kullanılan birçok simgesel (sembolik) sözcük, terim ve deyiş vardır. “Mabet” de bunlardan biridir. Masonluğa karşıt olanlar, salt bu terimin kullanımı nedeniyle Masonluğun bir din olduğunu ileri sürmüşlerdir. Oysa, Masonlukta bu terim dinsel bir anlam taşımaz; bir mason mabedi asla bir tapınak değildir; Masonlukta da tapınma yoktur.
    Bu terim, burada yapılan çalışmaların, âdeta kutsallığa varır ölçüde yüce sayılması nedeniyle kullanılmaktadır. Nitekim, Masonluğun evrensel amacı da, gene simgesel olarak, “bir ülkü mabedinin yapımı” biçiminde dile getirilir. Bu deyiş ise, somut bir binayı değil, soyut bir tasarımı niteler. Masonların oluşturmayı erek edindikleri ülkü mabedi tüm insanları kapsayacaktır. Tüm insanların yaşadıkları ortam “dünya”dır. Daha da geniş bir açılımla “evren”dir. Masonlar, çalışarak geliştirmek istedikleri mabetlerini “evren” ile bir tutarlar.

    Mason mabedi nasıl bir yerdir?
    Bir mason mabedi, Masonluğun çeşitli somut simgeleriyle donatılmış, görevliler ve toplantıya katılanlar için belirli oturma yerleri ayrılmış bir salondur. Büyüklüğü gereksinmelere ve olanaklara bağlıdır.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Mason örgütleri nasıl çalışır?
    Masonluktaki çalışmalar, birbirlerine doğrudan bağlı olmayan birimler kapsamında yürütülür. Bu birimlerden her biri “Loca” olarak anılır. Localar kendi aralarında birleşerek federatif nitelikli bir örgütlenme oluştururlar. Böyle bir örgüte de “Büyük Loca” denir.
    “Loca” sözcüğünün anlamı nedir?
    Kökeni bakımından loca sözcüğünün sözlük anlamı aslında “dünya” ya da “evren” demektir. Masonlukta ise “en küçük mason birimi ve topluluğu” anldıbına gelmek üzere kullanılır.

    Locaların federasyonuna niçin “Büyük Loca” deniyor?
    Tarihte birkaç bağımsız locanın bir araya gelerek kurdukları ilk mason örgütüne “Büyük Loca” denmiş. Sonra bu terimin çok sayıda locadan oluşan bir mason örgütünü nitelemek üzere kullanımı yerleşmiştir.
    Büyük Localar arasındaki ilişkiler nasıl kurulur?
    iki Büyük Loca karşılıklı olarak birbirlerini birer “düzenli bir mason örgütü” olarak tanırlarsa, aralarında masonca dostluk ilişkileri kurulabilir. Ancak, Masonluktaki “örgütsel düzen” kavramı üzerinde uyuşamıyorlarsa, böyle bir ilişki kurulamaz.

    Masonlukta “düzen” hangi anlamda kullanılmaktadır?
    Masonlukta düzen (intizam), “Masonluğun amaç ve ilkelerine, yasalarına, tüzüklere, yöntemlere ve geleneklere uygun bir tutum benimsemek ve buna göre örgütlenerek çalışmak” demektir.
    Dünya yüzündeki çeşitli mason örgütlerinin benimsemekte olduğu yasalar, ilkeler, tüzükler, uygulamadaki yöntem ve gelenekler birbirine tam uymadığı için düzen kavramı üzerinde de aralarında uyuşmazlık görülmektedir. Kuşkusuz bu öğeler bir mason örgütünden diğerine farklıdır; çünkü her mason örgütü kendi çalıştığı ülkenin yasalarına ve töresine uyar. Bu konuda “tolerans” önemli bir etken olur. Eğer bir Büyük Loca bir diğer Büyük Loca’nın kendi benimsediklerinden farklı ilkelerini, yöntemlerini ve geleneklerini toleransla karşılayacak olursa, aralarında herhangi bir uyuşmazlık çıkmaz.

    Locadaki çalışmalara ilişkin bilgiler hiç kimseye verilmez mi?
    Bir locanın yapmış olduğu çalışmalar üzerinde ayrıntılı açıklama isteyebilecek iki organ vardır: Biri locanın bağlı olduğu Büyük Locanın yetkili organı, diğeri de devletin ilgili yönetsel ve yasal organlarıdır. Hem Büyük Loca hem de Devlet, gerektiğinde loca çalışmalarını denetleyebilir, toplantılardaki görüşmelerin ayrıntılarını inceleyebilir.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    “Dogma” nedir?
    Doğruluğu tartışmasız bir biçimde kabul edilip onaylanan, her türlü eleştirinin dışında ve üstünde tutulan, her koşul altında kesin ve değişmez sayılan görüş ya da düşünceye dogma denir. Genellikle dinlerin “saltık gerçek” olarak ileri sürdükleri, hiçbir inceleme ya da araştırma yapmaksızın, akıl süzgecinden geçirmeksizin, karşıt görüş ya da olasılıkları göz önüne almaksızın, olduğu gibi inanılmasını önerdikleri ve istedikleri dinsel ilkeleri niteler.

    Dogmalar yalnızca dinlere mi özgüdür?
    Her neye, hangi görüş, bilgi ya da yargıya “kesinlik”, “değişmezlik”, “tartışılmazlık”, “eleştirilemezlik” gibi nitelikler bağlanacak olursa, bunlar birer dogma niteliği taşır. Bu olguya dinlerde daha sık rastlanmaktadır. Fakat dogma yalnızca dine özgü değildir. Aslında bilimsel nitelikli olması gereken bulgular ve bunlara ilişkin soruların yanıtları da kesin, değişmez, tartışılamaz ve eleştirilemez sayılırsa, birer dogmaya dönüşür.

    Masonlukta dogmalara niçin karşı çıkılıyor?
    Dogmalar, insanların birbirlerine ters düşmelerine, aralarında doğan çelişkiler nedeniyle çatışmalarına, giderek birbirlerini düşman görüp birbirlerine saldırmalarına yol açarlar. Karşıt dogmaları benimseyen insanlar, birbirlerine kin duyarlar. Dogmalarını her şeyin üstünde tutar, bunları koruyabilmek ve bunların üstünlüğünü sağlayabilmek için savaşırlar. Savaşlarını, karşıt dogmaların söylemine değil, doğrudan uygun görmedikleri dogmaları benimseyen insanlara yönlendirirler ve onları ortadan kaldırmaya girişirler. “Dogmalar; kaba güç, hoşgörüsüzlük, dar görüş ve bilgisizliğin yansımasına, evrimsel doğrultuda gelişme sağlanması yerine gerilemeye yol açarlar. Barışa ve esenliğe de engel olurlar”. Bu sonuç Masonluğun amaçlarıyla taban tabana zıttır.

    Masonlukta hiçbir dogma yok mudur?
    Kimi mason kuruluşlarının kendilerine özgü birtakım dogmaları yok değildir. Yöntemlerin tartışılıp sorgulanabildiği ortamlar, tartışılan konuda yeni benimsemeler kabul görünceye kadar eski uygulamalarını sürdürmek zorundadırlar. Aksi halde “düzen”den söz edilemez. Eğer herhangi bir ilke ya da yöntem “saltık biçimde değiştirilemez ve tartışılamaz” olarak niteleniyorsa, kavramın tanımı uyarınca bu bir dogma sayılır. ilke ve yöntemlerde değişmezliği savunan kimi mason kuruluşları vardır ve bu konudaki değişimi “özünden farklılaşma” olarak kabul ederler.
    Bir kurumun varlığını sürdürebilmesi için, mutlaka belli bir amacı birtakım ilkeleri ve bir çalışma yöntemi olması gerekir. Bunlar zaman içinde özgürce sorgulanabiliyor, köklerinde var olan töresellik göz ardı edilmeden evrimsel doğrultuda yeniden yorumlanıyor ve ortak akıl gereğince alınan kararlarla geliştiriliyorlar ise, dogmatik yapı aşılmış demektir.
    Mason kuruluşlarında amaç çok genel bir çerçeve içinde belirlenmiştir. “Tüm insanların barış ve mutluluğuna yönelik evrensel bir amaç, bu nesnel genişlik içinde bir dogmaya dönüşemez.”
    Bu amaca giden ilke ve yöntemler de belirlenmiştir. Ancak, pek çok mason kuruluşunda bunlar günün koşulları doğrultusunda sorgulanır, tartışılır ve töresel öz güncel gereksinmeler uyarınca gelişime uğrarlar. “ilkelerdeki değişim, çağın düşünce yapısını değiştiren evrimsellik anlayışından esin alır.”
    “Yöntemler ise, günlük uygulama gereklilikleri kapsamında ve daha sık olarak elden geçirilerek, yer yer değişime uğrayabilirler.”

    “Dogma” ile “Batıl” aynı şey midir?
    Batıl, aklın kabul etmediği ve gerçek ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir kör saplantıdır. iki veya daha çok olay ya da olgu arasında imgesel (hayalî) bağlantılar kurularak oluşturulur. Batıl, bilim dışı bir kurgu ve akıl dışı bir inanıştır; değişmezliği değil, anlamsızlığı ön plandadır. Bu yüzden bir dogma değildir. Masonluk, batıl inançlarla da bağdaşamaz. Çünkü batıl inancın temeli bilimsel bilgi ve akıl değil, korku ve boş umuttur.
    Ancak, akıl verileriyle ve bilimsel yöntemle bugün açıklanamayan her şeyin dogma ya da batıl inanç olduğunu söylemek de yanlıştır. Gelişim sürecinde evrimsel doğrultuda ilerleyen insanlık, eskiden kanıtlanamayan pek çok şeyi bugün aydınlatmıştır. Yarın ise, bugün kanıtlayamadığımız ve o nedenle dışladığımız bazı yaklaşımların özündeki gerçeğin açığa çıkmayacağını kim bilebilir? Orta Çağda büyücülük ya da şeytanlık ile özdeş tutulan ve öne sürenleri canlı canlı yakılmaya mahkum ettiren birçok yaklaşım, sonradan bilimsel açıklamalara kavuşmuştur. Gene eskiden deneyimli kişilerin insanlara bırakmış oldukları birçok yararlı öğüt, o zaman gerekçeleri açıklanmamış olduğu için birer batıl inanç gibi kalmıştır.
    Masonlukta üzerinde durulan erdemler nelerdir?
    Bunlardan çoğu, uygar toplumlarda birer “erdem” olarak benimsenmiş olan şu bireysel niteliklerdir: “iyilik, doğruluk ve dürüstlük, alçak gönüllülük, sabırlılık, yüreklilik (cesaret), yurtseverlik, çalışkanlık, görev duygusu, öz- veri (fedakârlık), direşkenlik (dayanıklılık), uyanıklık (teyakkuz), içtenlik (samimiyet), bağlılık (sadakat), yardımseverlik, sevecenlik (şefkat), insanseverlik, onur (haysiyet), tolerans ve hoşgörü.”
    Bütün bunlar, insan olabilme arayışının da “olmazsa olmaz” değerleridir. Aslında, mason olabilmekle insan olabilmek arasında fark yoktur. Her birey insan olarak doğar ancak yaşamı boyunca eylemleriyle öznel kimliğini oluşturur. Ve ne yazık ki, tüm eylemleri, çoğu kez, insansal erdemlerle uyuşmaz. insan doğmak doğasal, insanca yaşamak bireyseldir.
    Masonluk, bireyleri kendi yaklaşımı doğrultusunda olgunlaştırmaya ve bilgeliğe yaklaştırmaya çalışan bir gelişim sürecidir. Bilgeliğe ulaşılması ve gerçek mason niteliğine yaklaşılması, aslında “insan olabilmekten başka bir şey değildir.”
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonluk bir “gizli örgüt” sayılabilir mi?
    Masonluk kesinlikle bir “gizli örgüt” değildir; “kapalı” bir kuruluştur. Yani mason örgütleri kendilerini gizlemez, birtakım gizli saklı işler yapmaz; ama “mason” olmayanlar mason kuruluşlarının çalışmalarına katılamaz. Bunun, yalnızca üye olanların girebildiği birçok derneğin çalışmalarına üye olmayanların alınmayışından pek farkı yoktur. Herhangi bir büyük şirketin yönetim kurulu toplantısına da ancak üyeler ya da özel davetliler katılabilir.
    Kaldı ki, Masonluk gizli bir örgüt olsaydı, “yasal” olabilir miydi? Masonluk, bulunduğu ülkenin yasaları uyarınca kurulmuş, tüm kayıt ve hesapları denetlenen, tamamen yasal bir örgütlenme biçimidir.
    Bir kurumun “gizli örgüt” sayılabilmesi için, onun gerek üyelerinin, gerek çalışma yerlerinin ve çalışma biçiminin, gerekse kurumsal yapısının hiç kimse tarafından bilinmemesi, bunların toplumdan saklı tutulması gerekir. Bunlar Masonluğa hiç de uymamaktadır.
    Fakat bunu anlamayan ya da anlayamayanlar Masonluğun bir gizli örgüt olduğunu sanmışlardır. Bunun böyle sanılmasında, Masonluğa çeşitli bakımlardan saldırılarda bulunan ve Masonluğu kötü ve zararlı bir kurum gibi göstererek yıpratmak isteyenlerin, “gizli örgüt” savını da kullanmış olmalarının etkisi vardır. Masonluğun kendisine yapılan saldırılara ilke olarak yanıt vermemesi ve demagojilere girmemesi, karşıtlarının beslediği “bu tür asılsız suçlamaların bilgisiz kişilerin belleklerinde iz bırakabileceği” umudunu canlı tutmaktadır.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Mason olan bir kişi daha sonra Masonluktan çıkabilir mi?
    Masonluğa bir kez girilince bir daha çıkılamayacağı üzerine bir yaygın sanı vardır. Oysa bir mason, özgür bir insandır. Nasıl bir derneğe üye olabiliyorsa, üyelikten de ayrılabilir.
    Masonluktan çıkmak iki şekilde gerçekleşebilir. Bunlardan biri, kendi dileğiyle ayrılması (istifa) durumudur. Diğeri, yükümlülüklerini yerine getirmediği için ya da tutum ve davranışlarının Mason Töresi’ne uymayışı nedeniyle, kendi buyrultusunun dışında, üyesi olduğu mason kuruluşu ile ilişiğinin kesilmesidir.
    Ancak, herhangi bir mason örgütünde bir kez “mason” niteliğini almış olan kişi, isterse bu niteliği yaşamı boyunca korur. Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir otorite, hatta onu üyelikten çıkaran örgüt bile, onun bu niteliğini kaldıramaz. Çünkü “mason” denilince, bu yalnızca bir unvan değildir; aynı zamanda bir niteliktir. Bu bireysel nitelik, yaka üzerine iliştiren bir rozet ya da rütbeyi göstermek üzere omuza takılan bir apolet ile benzeştirilemez; yetkililerce verilir ama sökülüp alınamaz.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonluk çok eski bir kuruluş mudur?
    Kimileri çağımızdaki Masonluğun günümüzden altı bin yıl kadar önce doğmuş olduğunu söyler. Çünkü Masonluğun günümüzdeki ülküsü, uygarlığın bilinen en eski tarihinden beri vardır. Ancak bu ülkü, çağlar boyunca tek bir kuruluşun sinesinde değil, birbirlerinden çok farklı çeşitli kurum ve örgütlerde yaşatılmıştır. Çağımızın Masonluğunda bu eski kurumların birçok öğesi ile benzerlikler kurulabilir.
    Orta Çağ ve sonrasında, Masonluk Avrupa’daki yapıcılık (inşaatçılık) mesleği ve sanatının adıdır. Orta Çağ boyunca Avrupa’da egemen olan Feodalite, tümünü köle saydığı halkın manastırlar dışında hiçbir ortamda örgütlenmesine göz açtırmamıştır. Bin yılı aşan bu dönem boyunca, günümüzdeki anldıbına yakın olarak Masonluk, ancak birtakım başka adlarla anılan bilimsel ve felsefesel kurumların, ya da gizemci (mistik) nitelikli ekol ve tarikatların kapsamında görülebilir.
    Bugünün Masonluğu, eski gizemci ekol ve tarikatların edilgin (pasif) olan ilkelerini ayıklayıp, öğretilerinde yer alan dogmaları da gidermiş, bunları yapıcılık mesleği ve sanatının etkin (aktif) ilkeleri ve çalışma sistemiyle birleştirmiş, sonra tümünü çağdaş, insancı (hümanist) bir dünya görüşü içinde yoğurmuştur. ilk örgütlenişi, 18. yüzyıl başlarında o sıralardaki ekonomik koşullar nedeniyle tarihteki kurumsal varlığının artık son aşamalarına gelmiş olan yapıcılık birliklerinin yeri alınarak sağlanmıştır. Masonluk bundan sonra bir değişim göstererek ilerlemiş, amaç ve ilkelerini belirginleştirerek evrenselleştirmiş, çalışmalarındaki anlatıyı çağdaşlaştırmış, örgütsel bakımdan dünyaya yayılmıştır.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonlar neden Masonluğu anlatmazlar?
    Masonluk bireysel gelişmeyi hedef alan bir kurumdur. Masonlar, bu toplulukta düşünsel birikim kazanıp, dış ortamdaki eylemleriyle yararlı işler yapmayı isterler. Masonluğun belirgin niteliklerinden biri de birlikte çalışmalarında var olan düşünce özgürlüğü ortamıdır. Bu ortamın ışığında oluşan aydın düşünce ürünlerini, bağnazlığın çoğu kez egemen olduğu dış ortama yansıtmak kolay değildir. Masonlaşma sürecinde kazanılan düşünce zenginliğini, o deneyi yaşamış olan bir masondan başkasının ilk bakışta anlaması da kolay değildir. Bu nedenle masonlar önceleri Masonluğu anlatmayı gereksiz bulmuşlardır. Sonra, gerek kendilerinin gerekse üyesi oldukları bu kurumun yanlış ya da kötü tanıtılması olgusuyla karşılaşınca, anlatmanın daha iyi olacağını kavramışlar, fakat oldukça geç kalmışlardır.
    Masonluk hakkında ortaya öylesine yanlış ve kötüleyici savlar atılmıştır ki; masonlar içinde bulundukları ortamda kendilerini koruyabilmek için Masonluğu anlatmaktan kaçınmışlardır. Bununla birlikte, düşünce özgürlüğü ortdıbının yaygınlaşmasına bağımlı olarak, özellikle batı ülkelerinde masonlar çeşitli yollarla Masonluğu anlatmaya başlamışlardır. Kitaplar, konferanslar, halka açık oturumlar hatta medya yoluyla yapılan çalışmalar az da olsa görülmektedir. Sayfalarımızdaki bilgiler, bu yolda atılan somut adımların bir göstergesidir.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonluğun gelenekleri ve yöntemleri uyarınca kurulmuş ve çalışmalarını düzenli biçimde sürdüren mason kuruluşlarına üye olan kişilere “mason” denir. Düzenli mason kuruluşlarında yöntemince Masonluğa alınan kişilere; “aydınlanma töreni”, “tekris” ya da “inisiyasyon” adlarıyla bilinen bir katılım töreni yapılır. Geleneksel uygulamaları simgelerle yansıtan bu töreni başarıyla aşan her kişi “aydınlanmış” sayılır ve “mason” sanını kullanmaya hak kazanır.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonluk, kendine özgü bir kuruluşu ve bir örgütlenme şekli olan sosyal içerikli bir dernektir.
    Masonluk, olgunlaşmak ve yetkinleşme yolunda ilerlemek isteyenler için düşünsel ve töresel, insancı (hümanist) nitelikli bir kurumdur.
    Masonluk, tüm insanların ve tüm toplumların barış ve mutluluğunu amaçlayan, bu amaç doğrultusunda benimsenmiş ilkeler üzerine kurulu, evrensel bir dünya görüşüyle bireylerin bu yolda ilerlemelerini sağlamaya çalışan bir sistemdir.
    Masonluk, öncelikle akıl verilerine dayanarak ve bilimsel yöntemlerle gerçekleri araştırma yöntemi ve sanatıdır.
    Masonluk, bu amaçların gerçekleştirilmesine gönül vermiş, bu doğrultudaki ilkeleri içtenlikle benimsemiş, her biri “mason” olarak anılan kişilerin topluluğudur.
    Fakat Masonluk tek başına bunlardan hiç biri değildir; bunların hepsi, hatta çok daha fazlasıdır.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Yuce Ataturk'un Mason olup olmadigini bizler de aramizda tartisiyoruz zaman zaman ama bu bizim cok da vaktimizi almiyor acikcasi. Zira Yuce Ataturk, tipki bir Mason gibi yasamistir. Bizler O'nun tirnagi bile olamayiz. Mason olmussa ne mutlu bize ki ayni idealler icin calismisiz, olmamissa da hayallerimizde olan "bagimsizlik ve ozgurluk" ile ilgili yapilmasi gereken ne varsa ekgibsiz yapmistir. Bahsedildigi gibi bircok kaynak O'nun Mason oldugunu acikliyor, digerleri de olmadigini. Onemli olan yaptiklari, giydigi onluk degil. Biz Mason'lar O yuce varligin arkasina asla siginmadik, siginmayi da dusunmedik. Bizlere yapistirilan o desteksiz iftiralar icinde, "O da bizden, bizim gibi" diyerek O'nun ismini kirletmek istemedik. O bir misyonerdi ve bize bu cagdas ve demoktarik ulkeyi birakti bu hepimize yeter, Mason olsun olmasin...
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonluğa girmek isteyenin çevresinde, genellikle "mason" olan bir kişi vardır; ama o, tanıdıkları arasında kimlerin mason olduğunu bilmemektedir. Bu konuda onlara soru da yöneltemeyeceği için, bu durum bir çıkmazdır.



    Bununla birlikte, günümüzün olanakları, Masonluğa girmek isteyen bir kişinin mutlaka önceden tanıdığı masonların bulunmasını zorunlu tutmakta değildir. Bunu içtenlikle isteyen kişi, mason derneklerinin adresini bulabilir, yürekliyse gidip kapıyı çalarak "Önce beni tanıyın, uygun bulursanız önerirsiniz" diyebilir. internet aracılığıyla iletişim sağlayıp dileğini iletebilir. iyi niyetli olduğu anlaşılırsa, gerekli tanışmalar sağlanır.

    Önerilen herkes kabul edilir mi?



    Öneri, ilgili locanın toplantılarının birinde gündeme alınarak görüşülür. Kimi zaman, bundan önce aday hakkında bir "ön soruşturma" da yapılır. Öneri uygun bulunursa adaydan Masonluğa girmek istediğini belirten bir başvuru dilekçesi alınır.



    Adayın Masonluğa girme başvurusu da yine aynı locanın gündemine alınarak üzerinde görüşülür ve oylama yapılır. Kabul edilmeyebilir. Kabul edilirse, locanın bağlı olduğu Büyük Loca’nın tüzükleri uyarınca yürütülmesi gereken birtakım yönetsel işlemler vardır. Örneğin adayın kimlik bilgileri askıya çıkarılır. Hiçbir itiraz yapılmazsa, aday hakkında "soruşturma" (tahkikat) yapılır. Bunun için, adayı tanımayan birkaç mason görevlendirilir. Bu kişilerin aday hakkında verecekleri raporlar da locanın gündemine alınarak görüşülür. Tüm bu aşamalar boyunca işlemlerin ertelenmesi ya da adayın başvurusunun geri çevrilmesi (reddedilmesi) söz konusu olabilir.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Masonik anlayışa göre, bir insanın düşüncede ve eylemde hür iradesi ve rızası bireysel hürriyetinin ölçüsüdür. Masonların, özel anlamlı adı olan Hür Mason deyiminin günümüzdeki anlamı da zekâ, akıl, irade ve ruh hürriyetidir. Bir masonun, mason olmak için verdiği karar da dâhil olmak üzere, tüm hayatı boyunca mason olarak her türlü düşüncesi ve yaptığı her hareket onun hür iradesine ve rızasına bağlıdır. Aday, hür düşünen ve davranan hür bir insandır. Adayın masonluğa başvurusu gönül rızası ve hür isteği ile yani hiç kimsenin baskısından etkilenmemiş, gönüllü ve içten bir istekle yapılmış başvuru olmalıdır.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Hemen hemen bütün derneklerde olduğu gibi Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği’ne gerekli işlemlerin tamamlanması ile yeni üye alınır. Yeni üyelerin, yasa ve tüzüklerde belirtilen niteliklere uygun, Tanrı’a inanan, hür, belli bir kültür seviyesine sahip, aydın, çevrelerinde iyi tanınan, iyi ahlaklı, namuslu, dürüst, şerefli ve çalışkan kişiler olmalarına özen gösterilir. Bu nedenle adaylar özenle incelendikten sonra dernek üyeliğine kabul edilirler.
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    Bunlarin haricinde bazi Buyuk Localara gore degisken kurallar vardir.

    Ornegin; Belli bir yasi doldurmus olmaniz gerekir. (Bazi Buyuk Localarda bu yas siniri, 18 e kadar dusurulmustur. Bazilarinda ise 30 a kadar ciktigi gorulmustur.)

    Bu sınır türkiyede 21 dir
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    6- Etrafiniz tarafindan iyi taninmaniz gereklidir. (Etrafinizdaki kisilerin sizi Erdem, Karakteri oturmus, Kulturlu, Ahlakli ve Egitimli birisi olarak gormeleri gerekir. Etrafi tarafindan sevilmeyen, cok dusmani olan kisiler Mason olduklarindada onu sevmeyen ve ona dusman olan kisileri kendileri ile birlikte getireceklerdir. Bu Masonlugun gururu ve birliginin zedelemesine risk yaratabilir.)
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    5- Siciliniz temiz olmak zorundadir. (Suc kayitlariniz ve sicilleriniz kusursuz olmak zorundadir. Herhangi bir nedenle hapis yatmis, suc islemis yada hukum giymis kisiler asla topluluga alinmazlar.)
    ···
  • 0
    masonluk hakkında her şeyi açıklıyorum
    4- En az 2 Masonun size kefil olmasi gerekir. (Size kefil olacak en az 2 Mason zorunludur. Bu kisilerin sizi belli bir suredir taniyor olmasi gerekir.)
    ···
  • daha çok