- 1 / 1 / 133 entry
- 28 başlık
- 2 trend
- 832.65 incipuan
celik cekirdek "Tek Yol İslam"
-
+6 -1
kizlar tuvaletinde yasadigim utanc olay
herkesin başına gelmiştir belki benimde başıma geldi. arkadaşlarla nargile cefeye gittik. nargileden sonra benim kafam biraz döner midem falan bulanır.
yine aynı şey oldu ben iptal oldum. tuvalete gittim elimi yüzümü yikayim diye. yanlışlıkla kızlar tuvaletine girmisim farkında değilim
enseme falan bi su tuttum aynada kendime bakiyom. tuvalet hiç olmadığı kadar temiz ben bi iskillendim başta ama aldırış etmedim. sonra kapıda kız sesleri geliyor. uzun zamandır çıkmadı ya galiba boş dedi biri kapıya vuruyor bende heyecanlandim napiyim acaba falan dusundum. baya uzun duruyom belki çıkarlar diye ama gitmiyorlar. dayanamadım çıktım artık.
ilk önce kızlarla göz göze geldik sonra ben kapıya onlar bana ben kızlara onlar kapıya baktı sonra tekrar kızlara baktım. aa bura kızlar tuvaleti mı dedim
maalesef dediler artık nasıl sıkıstıysa artık hemen girdi kızın biri. hala aynı mekanda oturuyoz kız arkadaşlarıyla bana bakıp guluyo utancimdan kalkamadim da amk ya .. -
+2 -4
elimde yüklü miktarda przervatif var
musterilerine ayıp olucak ama
galıba artık cocuk sahıbı olmak ıstıyosun -
+1 -1
nuh tufanı büyük bir yalandır
Helal et panpa
Kazanın doğurduğuna inaniyonda öldüğüne niye inanmiyon gavat -
+3
komşu karıya ronaldinho gibi fake attım
Helal et panpa
Lan sen sağa adım atınca oda karşında sağa adım atiyosa geçer gider amk. Senin beyin loblarını gibiyim -
+3
tam göğsünün üstünde bir yerin acıyacak
Evin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu farkedeceksin…
Tam Göğsünün Üstünde Bir Yerin Acıyacak Sokağa fırlayacaksın…sokaklarda dar gelecek
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi…
Ne denizin mavisi açacak içini,ne pırıl pırıl gökyüzü..
Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek,bir yandan da kaybolacak Kadar küçüleceksin…
Birileri sana birşeyler anlatacak durmadan…
“yaşamak güzel”
“önemli olan sağlık”
“BOŞVER HERŞEY UNUTULUR”
Sen hiç birini duymayacaksın…
Gözyaşlarından etrafı göremeyecek hale geleceksin.
O’nun ölmesini isteyecek kadar nefret edecek,az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin…
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin…
“ölüme çare bulundu” yada “yarın kıyamet kopacakmış” deseler başını kaldırıp “ne dedin?” diye sormayacaksın... -
-2
boynerdeki satıciya sessizce verdiğim ayar
Aynısını Maltepe pazarında 25 liraya alırım. Birebir kopya
http://www.imgim.com/4781...7d0-87b9-694c00e9d631.jpg
al birader 5 yıla yakın kullanırım hiç birşey olmadı. takvimide telefondan bakarım amk çok mu lazım
markalar solda sağa: Tommy&Hands - ulysse nardin - ferrucci -
+4
beyler çıldırıyorum ya çıldırıyorum
Esnaf adamı esnaf anlar kardeşim bende bakkal işletiyorum. En nefret ettiğim küçük çocuklardır. Bi cips alırlar abi 50 kuruşluk cips ne kadar diye sorarlar veledi zinalar -
+3 -1
bimde yediğim dehşet ül vahşet ayar
16 yaşındayım diyo. Veled demeyin diyo ya.
Serkan Allah cezanı versin sözlüğün içine ettin Serkan -
+1
beni hatirladiniz mi dostlar
Kızların zütünü kaldırdığımız yetmedi erkeklerinde zütünü kaldiriyoz artık. Milletin ego kasma yeri mi la bura -
+2
darbe gazilerine verilen maaş 3150 tl
bilmem dikkat ettiniz mi ama hem tv de hem sosyal medyada sürekli gs li fetocu fb li fetocu diye laflar cıkıyo ama ne hikmetse akp li fetocular hiç konuşulmuyo.
herkes hakan şüküre laf söylüyo ama akp li vekillerin, bakanların fetocu olduğu gündeme gelmiyo... -
+2 -1
ameliyatlı yerimee geldi
evet beyler kim kardashian'ın mabadı bildiğiniz üzere estetik.
estetikte bir ameliyat olduğuna göre acaba kenye west abimiz kardashianı arkadan köklerken kim kardashian " ay dur ameliyatlı yerime geldi ay dur ora acıyo ay yapma yeni ameliyat oldum" gibi cümleler kuruyor mudur acaba ? -
+1
içine kadın giren adam
+Sen enayi misin be oğlum? Neden inanıyorsun kimsenin inanmadığı şeylere?
- Neresinden girmiş erkeğin içine?
Kahvedekiler kahkahalarla güldüler, bazılarının gözlerinden yaş aktı.
incindim.. Alıngan birisiyim ben!
KAHVENiN KAPI ÖNÜ
Hava serindi, bu iyi geldi. Kahkahaların didik didik ettiği yüzümün hücreleri soğukta gerildi, eski şeklini aldı.
Ellerimi ceplerime soktum, eve doğru yürümeye koyuldum.
Beni evde bekleyen genç bir karım var; heyecanlı, hayat dolu, araştıran ve bana aşık güzel bir kadın. Onu seviyorum. Fakat sık sık ona yetmediğimi, egomun çok fazla gelişmiş olduğunu düşünüyorum. Belki de ben, yalnız yaşaması zorunlu bencillerdenim. Yalnızlığımın üretici yanını bile bile de, gidip fıstık gibi bir kızla evlendim. Ne bileyim, birlikte olabilmemizin sanki tek pratik yolu buydu ya da bana öyle göründü o sıralar.
ilk başlarda, yani durun bakayım, hımm, evet beş yıl kadar önce, ben yirmi altı, karım yirmi iki yaşındayken her şey tam bir oyun keyfinde ve gırgırındaydı. Şimdi? Şimdi, sıradanlıktan böyle çok tiksinirken, nasıl olup da kolaycacık sıradanlığın konforlu tembelliğini seçtim diye kendimi sevmiyorum.
insan kendini sevmeden başkasını da sevemez ki... -
+1
yengemi sikmedim 10 reze anlatırım
bende gibmedim ama anlatıyor muyum ?
bütün özelimizi buraya mı anlatalım kardeşim.. -
+3
içine kadın giren adam
Bir erkeği çok sevmiş bir kadının, onun içine girdiğinin öyküsünü anlattılar. Bunu dinlerken, içe girmenin yalnızca insan bedeninin alt tarafıyla ilgili olduğunu iyi bilen bir grup insan arasındaydım. insanlar güldüler...
Acaba insanların başka girişleri yok muydu? Zekası ve akıl gücü bütün canlılardan üstün sanılan bir canlı türü, yalnızca bacak arasından mı açıktır dünyaya? Doğrusu, bu tanımlama, hiç yeterli gelmedi bana. insan havasızlıktan patlar diye ürktüm bile. Fakat sonra hiç değilse gözyaşı için bir delik olması gerektiğini hatırladım. Duymak ve nefes almak, yemek yemek, dışkı atmak ve terlemek derken, bu kez de delik deşik bir insan bedeni oluştu gözümde. Hikayeyi anlatan yaşlı adamla herkes dalga geçiyordu ama, adam ya buna alışkındı ya da delinin teki...
Yanına gidip, içine kadın giren erkeğin nerede olduğunu sordum. Yaşlı adam duymadı beni. Yanına oturdum ve bir çay ısmarladım, bir de sigara ikram ettim. Benim develi sigarama burun büktü, kendi Samsun'undan tüttürdü. Birden dönüp gözlerimin içine baktı, sonra canı sıkılmış bir sesle konuştu...
diğer başlıkta bi sıkıntı oldu yeniden yazmak istiyorum dinleyen olursa.. -
+3
hoş geldin güzel kızım
Bir gün anneme Ceren’i eve getireceğimi söyledim. Annemin gözleri kocaman oldu. Yine bir hayali eve getireceğimden korkuyordu. Ama ben kendime güveniyordum. Ceren bir hayal değil, gerçekti. Annem isteksiz de olsa benim ısrarımla kabul etti.
Öbür gün Ceren’le buluştuk ve ona ‘’Seni biraz sonra anneme zütüreceğim’’ dedim. Ceren çok telaşlandı. Hazırlık yapmadığını söyledi ama ben ısrar edince kabul etti. Artık geri dönüş yoktu. Biraz sohbetin ardından eve doğru yola koyulduk. Sokağa gelip eve yaklaştığımızda son bir kez kulağına eğilip ‘’Seni çok seviyorum’’ dedim. Eve geldik, kapıyı çaldım. Annem açtığında ben önden girip ayakkabılarımı çıkardım ve Ceren’i içeri aldım. Anneme bakıp gözlerimle Ceren’i işaret ederken kalbim duraktı sanki.
Annemin gözlerindeki yaşı görünce olduğum yere yığıldım. Demek yine hayaldi… Ama annemin ağzından çıkan şu kelimeler benim için o an bir dua kadar kutsaldı; ‘’Hoş geldin güzel kızım…’’ -
+2
hoş geldin güzel kızım
YA CEREN DE HAYALSE?
Hiç bir şey umurumda değildi. Her şey, bütün bir dünya hayal olabilirdi ama Ceren… Ya oda hayalse? Bu ihtimal beni delirtmeye yetiyordu. Annem birçok ilaç getiriyor bunların rahatlamam için olduğunu söylüyordu. Ama ben zaten rahattım. işten ayrıldım ve aradan 3 gün geçtikten sonra dışarı çıktım. Her zaman gittiğimiz parka gittim. Arkadaşlar yine ordaydı. Aslında belki oradan hiç ayrılmamışlardı. Onlarla konuşurken parktaki diğer insanların alaylı alaylı güldüğünü fark ettim.
O gülen insanlara ‘’Siz gerçek değilsiniz’’ diye bağırdım. Ama onlar sadece gülüyordu. Peşimi bırakmalarını söyledim. Nereye gidersem onlarda benimle beraberdi. ilaçlar beni iyice dağıtmıştı. Düşüncelerimi toparlayamıyordum. Arkadaşlar da yavaş yavaş benden uzaklaşıyordu. Ceren’i aramaktan korkuyordum. Çünkü ararsam Ceren diye birinin hiç var olmadığını anlayabilirdim. Bir gün dayanamayıp aradım ve her zaman ki yerimizde buluştuk.
Ona bir yandan başıma gelenleri anlatırken diğer yandan çevremdeki insanlara bakıyordum. Yine bana gülmelerinden korkuyordum. Eğer gülüyorlarsa bu Ceren’in hiç olmadığını gösterecekti. Evet, çevredeki insanlar yine alaycı bir şekilde bakıyordu ama gülmüyorlardı. Ceren olayı beni gün geçtikçe bitiriyordu... -
+3
hoş geldin güzel kızım
Konu bendim ve annemin niye üzgün olduğunu o an anladım. Meğer hastane, doktor hep bu yüzdenmiş. Meğer ben şizofreni hastasıymışım. Adını bile daha önce duymadığım bu hastalık benim hayal aleminde yaşamama neden oluyormuş. Misafirler gidene kadar ortaya çıkmadım. Annem onları geçirince beni arkasında gördü ve ‘’Bir şey duydun mu?’’ der gibi yüzüme bakıyordu. Ona ‘’Her şeyi duydum’’ dedim.
Kadıncağızın gözleri dolmuştu ve bana sarılarak ağladı. Ona üzülmemesini kendimi çok iyi hissettiğimi söyledim ama gerçekten korkmuştum. Bana arkadaşlarımı davet ettiğim gün hasta olduğumu anladığını söyledi. Annemin anlattığına göre benim hiçbir arkadaşım yoktu. Eve davet ettiğim kişiler tamamen hayal ürünüydü. Annemin hazırladığı sofrada sadece ben oturmuştum ve sanki arkadaşlarım varmış gibi saatlerce o hayali varlıklarla konuşmuştum... -
+2
hoş geldin güzel kızım
okuyan varsa rez atsın dostlar duvara anlatmayım yada farketmez benim için yıllarca duvara anlattım zaten
neyse devam ediyorum -
+2
hoş geldin güzel kızım
Aradan 3 ay geçmişti. Arkadaşlarla ve özellikle Ceren ile görüşmelerimiz iyice sıklaşmıştı. Bir akşam anneme sözü Ceren’den açıp onunla birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi ve evlenmek istediğimizi anlattım. Annem mutlu olmamdan gülüyordu ama gözündeki acıyı ve korkuyu hissedebiliyordum.
Öbür gün iş dönüşü eve geldiğimde bir misafir vardı. Tanıştık ve annem o arada kayboldu. Bu kişi bana tuhaf sorular sorup durdu. 1-2 saat oturduktan sonra annem gelip misafiri yolcu etti. Anneme gelenin kim olduğunu sorduğum da doktor olduğunu söyledi. ‘’Yoksa hasta mısın?’’ dedim. Annem doktorun benim için olduğunu ve sadece genel bir kontrol yaptırmak istediğini söyledi.
Sabah erken kalkıp hastaneye gittik ve birçok testten geçirildim. Birkaç saat sonra doktor gelip hiçbir şeyimin olmadığını söyledi ve annemi odasına çağırdı. Akşam eve geldiğimde annemin gözleri ağlamaktan şişmişti. Ne olduğunu sorduğumda ‘’Bir cenazeye gittim, çok etkilendim’’ dedi. Artık Ceren ile hemen hemen her gün görüşüyorduk. Her geçen gün ona olan aşkım içimden taşacak gibi oluyordu. Eve erken döndüğüm bir gün misafirler olduğunu gördüm. Kimse beni fark etmedi. Mutfağa gidip atıştırırken ister istemez konuşulanlara kulak misafiri oldum... -
+4
hoş geldin güzel kızım
ilerleyen günlerde Ceren ile daha sık görüşür olduk. Zaman ilerledikçe ona daha çok bağlanıyordum. O hayatıma girdikten sonra işe gitmeye başlamış, diğer arkadaşlarımla da daha az görüşür olmuştum. Arkadaşlar sitem edince kendimi affettirmek için onları akşam yemeğe davet ettim ve hazırlık yapmak için erkenden eve gittim.
Anneme arkadaşlarımın geleceğini ve güzel bir yemek için hazırlık yapmamız gerektiğini söyledim. Akşam gelip çatmıştı. Kapı çaldı, hemen koşup açtım. Arkadaşlar gelmişti. Onları salona alıp sofrayı hazırlamak için mutfaktaki anneme yardıma gittim. Sofra hazırlandıktan sonra salona geçip onları içeri çağırdım. Arkadaşlarımı masaya alırken annemin bakışlarındaki korku ve şaşkınlık ifadesini hiç anlayamamıştım. Tam arkadaşlarımı tanıtıyordum ki annem büyük bir feryatla masadan ayrılıp gitti.
Olanları bir türlü anlayamıyordum. Arkadaşlardan özür diledim ve yemeğe başladık. Yemeğin ve sohbetin ardından arkadaşlar gitti. Annemin odasına gidip olanları sorduğumda hiç cevap vermedi. Sadece yüzüme bakıp ağlıyordu... -
+10
hoş geldin güzel kızım
Babam öleli 12 yıl olmuştu ve ben 20 yaşına geldiğimde babasız olmanın acısını artık çok daha iyi anlıyordum. Annem ile birlikte küçük ama mutlu bir dünya kurmuştuk kendimize. Mevsimlerden bahardı, sokaklarda parklarda dolaşıyordum. Bu bahar daha bir coşkulu hissediyordum kendimi. Birçok arkadaş edinmiştim. Mehmet, Can, Can’ın Kuzeni Merve ve daha birçoğu… Her gün belirli saatlerde buluşup eğlenceli dakikalar yaşıyorduk. Onlarla o kadar çok eğleniyordum ki artık işe bile gitmiyordum.
Yine işe gitmediğim bir günde yalnız başıma dolaşırken arkadaşlarla her zaman oturduğumuz parkta gördüm onu. O kadar güzeldi ki… Bir süre çevresinde dönüp beni fark etmesini umdum ama bana hiç bakmıyordu. Tam umutsuzluğa kapılmak üzereyken son bir cesaretle yanına yaklaştım ve ‘’Oturabilir miyim?’’ diye sordum. Deniz mavisi gözleriyle bakıp, küçük bir tebessümden sonra ‘’Tabi buyrun’’ dedi. Kalbim heyecandan deli gibi çarpıyordu. Ne söyleyeceğimi bilemiyordum.
Sonra kısık bir sesle ‘’Adım Kürşat’’ diyebildim. Bana dönüp ‘’Ceren’’ dedi. Bir süre sohbetten sonra telefonlarımızı birbirimize verip ayrıldık. Akşam olanları anneme anlattım. Annem gözlerimdeki mutluluğu fark edince çok sevinmişti... - daha çok