böbrekler sağlam mı ? nerelerdeydin sen

Şimdi sizlere soruyorum.

Hangi gün bu sapık gözüyle baktığınız Dolmuşçulara, "Kardeş biz akşam arkadaşlarla Mervelerin evinde takılacaz. istersen sen de gel" dediniz?

Ne zaman bu adamlara hal hatır sordunuz? içinize aldınız? Bu adam gün boyu direksiyon sallıyor.
Zaten varoş mahallede oturuyor. Hayatında en son kızı okumuşsa Lisede , okumamışsa Ortaokulda görmüş.

Ya siz kızlar, hanginiz okulunuzdaki gitar çalan huur çocuğu berkecan'a değil de bir dolmuşçuya aşık oldunuz?

Faceye yazmış bazı erkekler. Yok ben kedi seviyorum, yok ben sanat okudum nü resim çizdim kimseye bakmadım. iyi tak yedin.

iki günde karın tokluğuna , hiç kız arkadaşın olmadan, sap sap takılarak, akşam köşe başlarından senin gibi saplarla bira içerek geçir. Ondan sonra seni de görelim.

Sevin lan minibüsçüleri.

Edit: imla.

sonrasında akıllara bile gelmez, aksi olursa zütümü taksim meydanında açar yok mu beni giben diye çığlık atarım. çünkü yıllardır bu ortamdayım ve inci sözlüğün gündemine gerçekten hakimim.

özgecan aslan ile ilgili sürekli başlık açan yazarlar provokatördür.

prim peşindedir, aksi yoktur.

aynı şekilde berkin elvan ve can aksoy konuları da böyle başlamıştı, ve usuyoz reyiz her zamanki gibi haklı çıkmıştı bkz ; http://www.incisozluk.com.tr/e/141373932/

biz de üzüldük, biz de görüşümüzü belirttik ancak peş peşe başlıklar açmak yerine özgecan aslan başlığına yazarak.

peş peşe bu başlıkları açan yüzsüzler rica ediyorum kesin, şu ölüm üzerinden prim yapma politikanızı da artık değiştirin, zira ölüm üzerinden siyaset yapmak en büyük kahpeliktir bilesiniz.

sadece bir toplu taşıma aracına binmiş, suçu günahı bu olan kişi. insanın kanını donduran, dilini damağını kitleyen bir olay.

cezası ne olmalı diye soruluyor. ceza bellidir aslında, bu sorunun cevabı mevcut. nefs-i müdafa kuralları gereği, özgecan tecavüzcülerini-katillerini öldürme hakkında sahipti. keza kendi bedensel bütünlüğüne kastedildi, sonra da öldürülmeye çalışıldı. (ne yazık ki ikisini de yaptı suçlular) özgecan'ın gücü yetmedi, kendini koruyamadı.

peki, özgecan onları öldürme hakkında sahip ise ve buna gücü yetmemiş ise, bu hak bir miras değil midir? bu miras, ailesine verilecektir elbette. kararı ailesi vermelidir. zaten kısasa kısas denilen olgu da tam olarak budur.

peki, annesi ropörtajında ne diyor? benim kızıma bunu yapanlar, işkence edilerek idam edilsin diyor. bize bu noktada söz söylemek düşmez, keza hak sahibi kendisidir. devletin görevi, bir hak sahibinin hakkına ulaşmasını sağlamaktır. eğer ki annenin isteği dışında herhangi bir hüküm uygulanırsa, adalet yerini bulmamış olur.

hümanizme gerek yok. cezasını o şekilde ödemedi diyelim ki. müebbet aldı bu adamlar. ne olacak, 30-40 yıl yatarlar, sonra ölürler. 30 yıl yaşamış olur. e peki sonra, ahirette ne olacak? ya hu bu adam zaten diğer tarafta acının binbir türlüsünü görecek. daha neyin hümanizmi? 30 yıl yaşamasını mı konuşuyoruz burada biz?

kişi, ne ektiyse onu biçer arkadaşlar. kendi yapmadığı hiç bir şey yapılmasın, eyvallah. tecavüz mü etti, inanın hapse girip tecavüze uğramasını isteyen milyonlar var. bıçakladı mı, farklı uzuvları kesilsin diye milyonlar var. öldürdü mü, idam edilsin. bitti gitti.

sen gelip benim arabamın cdıbını kırarsan, ben de gelip senin arabanın cdıbını kırarım. bu kadar basit.

hümanist olmak çok popüler evet. hatta, idam isteyene, insan hakları rerererörörö demek de çok tutuyor. tabi, hiç başına gelmemiş bir olay için insan hakları müsvetteliği yapmak çok kolaydır.

hallerine acıdığım saf insanların eylemi. malum artık yeni moda, interaktif sözlüklere bakıp mekan seçimi yapmak. çünkü anlık, güncel ve tarafsız yorumlar olduğu düşünülüyor.

ama entellerden haberi yok bunu yapanların. entellik ve solculuk kanserini bilmiyorlar. entellerin insanı sürükleyebileceği büyük uçuruma yaklaşmamışlar henüz. enteller dediği için, yannan gibi bir nuri zeki demirceylan filmi izleyip dünyaları kaymamış.

bütün büyük oteller kötü burada yazılanlara göre. bütün lüks mekanlar berbat. vegas çok sıkıcı. barcelona rezalet. sheraton'da entellerin havluları lekeli. çırağan'a o kadar para veriyor enteller ama görevliler onları bekletiyor lobide. hilton'da da banyosunu temizlemiyorlar entellerin. her yer kötü.

sadece mardin güzel. mardin'de taş binaların arasından güne bakmak güzel. urfa süper. ciğercide ciğer yerken yanda yufka açan kadınların gözlerindeki hüzün güzel. diyarbakır insanının o misafirperverliği ise süper.

entellik taşak oğlanlığıdır dostlarım. bunu asla unutmayalım. bu malların aklına uyup karadenizde gib gibi bir pansiyonda sular kegib geçirmeyelim tatillerimizi. mardin'de yıkılmaya yüz tutan yerlerde barzomani yaşamayalım.

entellik, kişiliğin onuncu kattan yere çakılmasıdır. komünistlik ile birleşen bir entellik, insanın içinde bulunacağı en rezil durumdur. her normal insan gibi tatile çıkarken seyahat sitelerine bakın.

işte şimdi çok mutlu eder bu eski sevgili. demek ki asıl olay, eski sevgiliyi birisinin gibmesi değil, giben adamın nitelikleriymiş.

görürsün facebook'ta. tip desen yoktur beyfendide. ortalama bir tip. ne iyi ne kötü.
"samsun ot tak ilköğretim okulunda tarih öğretmeni" yazısı ile daha da rahatlarsın meslek bölümüne bakıp.

ne özelliği vardı bu adamın acaba sorusu kemirmeye başlar. benden zeki miydi ?

bir de bakmışsın, dostumuz müjdat gezen'in o sakal manyağı suratının olduğu bir sayfayı beğenmiş.

trio tamamlanmıştır işte. ne zeki, ne yakışıklı ne de çok zengin bir adamı sevmiş eski aşkito. demek ki hala aklı bizde. sadece oyalanıyor. bir cool'luk çöker insana.

mazallah herif çok yakışıklı olsaydı, kaslı maslı olsaydı kafayı yerdik. bizden daha aşağıda gördüğümüz biriyle sevişen eski sevgili kadar güzel bir şey yok dünyada.

egomuz zedelenmeyecekse, isterse dünya ile yatsın. yeter ki yattıkları bizden daha basit olsun.

edit : imla.

20'li yaşlarda yapılan bunaltıcı iş. bir süre sonra depresyona sokuyor insanı.
bu gerizekalıları mutlu etme misyonu yüklenmek çok saçma. sürekli madam bovary sürekli sylvia plath.

yannan mı var da bu kadar üzgünsün diye dövdüğüm oldu. şiirle yanıt verdiler.
anlıyor ki insan, boşa çabalar bunlar. sokakta neşeyle dıbını yoğuşturan o kadar çok tatlı kız var ki...

kendi derdimiz yetmez gibi, 2-3 kitaba, 2-3 eski sevgili hatırasına hapsolmuş bu salakları yalamak için maymun olmaya gerek yok. çürüsünler silviş plath'ın sırça amlı fanuslarında. çıkalım sokağa ve gülümseyen ilk kızın dudaklarına yapışalım. am am am diyelim usulca.

hayata bugün gözlerini yuman koca çınardır.

rakının var oluş sebebidir, olmazsa olmazıdır. benim için bir devir kapanmıştır. benzemez kimse sana müzeyyen abla.

ttnet'e lanet ettiren, fiberoptik kabloları bir bir kopartma isteği doğuran talihsizlik ötesi an.

en güzel ve karizmatik baskılı tişörtünüzü de giymiştiniz oysa. üzerinde çok esprili bir yazı var ingilizce.

sigarayı yakarsınız. tam üflerken olur. o ara hapşurasınız gelmiştir. burundan dumanlar çıkarken, bir yandan hapşurmaya başlama hareketi ve donar gibik yazılım. sadece görüntü donmuştur. kız yazmaya devam etmektedir.

"aşkım dondun"

çaktırmamaya çalışarak bakarsınız yannan gibi yüzünüze.

nefret ediyorum anlık chatten amk.

henüz okkalı bir gibiş dönmediği için yapılması en mantıklı davranıştır.
mal mal hikayelerini ciddiyetle dinler gibi yapmak gerekir. put gibi kalırsın ve alay edemezsin. yargılayamazsın.

"ondan sonra da semih'le denedik ama yürümedi, çok üzdü. tolga o sıra karşıma çıktı."

"senin de amın çeşme gibiymiş hiç durmuyor" demek yerine, evet aşkım üzülmeyeceksin artıklar.

"ya o mont çok güzeeaaaal"
evet aşkım ama pembesi daha iyi gider sana.

insan hoşlandığı kızı bir an önce gibip şu saçmalıktan kurtulmalı.

4 dakikadan fazla konuşuyorsa, "sus artık dıbına koduğum dizi izleyeceğim" diyebilmeli aslanlar gibi.

verene kadarki süreci çok fazla lehlerine kullanıyorlar. nefret ediyor insan.
cup cup yaptıktan sonra da, "neden erkek ilgisiz?"

e gibtin adamın enerjisini, ondan olmasın sakın. mal memeliler ya.

tam tersi de geçerli olan kadınsal dengesizlik hali. fazla derin olay değil. çevrelerinden sıkılıyorlar, menzillerinde pek görmedikleri erkeklere vıcık vıcık oluyor leziz kukuşları.

23 lük bir ergenken sürekli 30 yaş üzeri adamlara söversin. onları hayatı ciddiye alan, sürekli elinde evraklar ve bond çanta ile gezen tak adamlar olarak tasfir edersin. leş metalci halinle süper bir adam olduğunu düşünür ve hayatın çok boş olduğunu anlatır durursun

çok ilginçtir ki, o ara "terbiyesizlik yapma bakalım bücür, sen anlamazsın bunlardan büyü de gel" diyen moruk teyzeler yamulur hep. hepsi, o otoban gibi amlarını vermek için küçük sataşmalarda bulunur. çünkü rezalet bir sakalın ve kitapsız bir umursamazlığın vardır.
o halin ona ilginç gelir. çünkü alt mesajlarında onun sosyallik algısını gibmişsindir.

büyüyünce de gençlere söversin. pis solcular dersin. makarna yiyen rezil fakirler dersin.
hayat sandığınız kadar kolay mı aptal ergenler, anca marx diyin siz dersin. aman da ne olgunluk halleri. aman da aman.

bu kez, yine sana paralel insanlar yaklaşmaz. çıtır bir hanım "sen ne kadar aşağılıksın yea, hiç mi genç olmadın" der. "terbiyesiz ortayaş senii" der.

konsept bu. bununla en az 347 am gibilir. kimse neyi düşündüğünü önemsemez.
herkes, çevresinde her gün görebildiği tiplerden sıkılıyor. olay o.
birleştirici de ciks. süper bir birleştirici. lap diye giriyorsun ıslak ıslak. oyhş.

@2 biriktirilen harçlıkla alınan lüks araba

Çanakkale Savaş sırasında Mustafa Kemal’in Anafartalar Grubu Komutanı oluğu yıllarda yaşanan bu olayı yakın arkadaşı rahmetli rikneddin nissanoğlu şöyle anlatıyor ;
25 nisan sabahıydı, Arıburnu bölgesinden top sesleri duyulmaya başlanmıştı. Bu sırada alınan bir raporda bölgeye bir tabur sevk edilmesi öneriliyordu. Olayı çok önemli gören kemal paşa hazır olan 57’nci Piyade Alayını bir top bataryası ve bir Süvari bölüğü ile takviye ederek Arıburnuna sevk etmiş, kendisi de maiyeti ile birlikte hareket etmişti.

Paşa Kocaçimen tepesine çıktığı zaman bir grup askerin mevzilerini terk ettiğini, çalılıkların arasından gizlice savaş alanından uzaklaştığını görmüştü, harp zamanında oldukça cılız kalan kemal paşa kıvrak hareketler ile kestirmeden askerlerin önüne çıkmıştı.
Paşa oldukça sinirliydi, masmavi gözleri bir anda kıpkırmızı olmuştu , kemal paşa sinirli bir ses tonu ile ;
- Bre gafiller, utanmaz mısınız korkaklar gibi kaçmaktan, derhal açıklayın bana bu durumu !
Der ve askerlerin söyledikleri devlet-i osmaniye’nin ne durumda olduğunu gözler önüne serer ;
- Paşam atacak tek bir kurşunumuz kaldı, savaşamayız… hepimizi ya esir alırlar ya öldürürler.

Kemal paşa masmavi gözler ile yunan adalarını baştan aşağı süzer ve o tarihi sözleri söyler ;
- O halde ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum !

Ata karşısında heyecanlanan Yozgatlı, çarıklı Ahmet’in oğlu kınalı avni kalan tek kurşununu emredersiniz komutanım ! der ve kafasına sıkar, şaşkına dönen Kemal paşa hemen arkasında duran Kâzım Karabekir’e döner, fes’i ile ağzını kapatarak bıyık altından kıkırdamaya başlar.

Müthiş rol yeteneğine sahip olan kemal paşa tekrar cesede döner ve şaşkın bir yüz ifadesiyle ;

- Papapapapa ! inanmıyorum ! alekos , nikos, kaldırın derhal cesseti. Sonra da doğru cepheye.

Der ve gizleyemediği yunan şivesiyle kendini bir nebze ifşa eder , ardından karargahına doğru yola çıkar .

Kınalı avni’nin ismi ise şanlı türk tarihinin gümüş sayfalarına devlet-i osmaniye’nin ilk ve son troll askeri olarak kazınır.

Kaynakça ;
Türk tarih vakfı yayınları.

golden yavrusu, bırakma sokağa panpa, yavruları genelde 400 liradan satılıyor, bulan huur evladı gider satar, sözleşme ile sahiplendir , arada git gör, satamaz sokağa da atamaz imzayı atan kişi. kafan rahat olur hem.

burada şahsıma çok huur çoçuuuuu dediniz gittim orda bu niki aldım, saaaaaolun ilhan verdiğinis için xd

http://inci.ca/u2v3fcbd7g

hanginizin kardeşi lan bu ahahhaha

yakında gelmesi beklenendir, beklemedeyiz, inşallah cahil, görgüsüz, bilgisiz, sözlük kültürü nedir bilmeyen huur evlatlarından kurtulacağız.

ccc kankacılık ccc

reserved

ne günlerdi be, özledim lan hepinizi.

http://vocaroo.com/i/s138vrr4hqm1

oldukça kaliteli.

amk yaşlısı silin artık çocukların önünü aç

doğum günün kutlu olsun biledeiber, kaç oldun

çünkü inci sözlük huur çocuğu yuvasıdır, başka sorun yoksa çekilebilirsin.

▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓░░░░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░