• 1 / 1 / 931 entry
  • 270 başlık
  • 3 trend
  • 4,379.69 incipuan

caylakyiyenhikayeciv1 oybirinci nesil normal

  • 0
    yakınnda öleceğini öğrenmek
    her zaman birileri bana yakında öleceğimi ya da en azından ölme ihtimalimin olduğunu söylediğinde; önce üzülüp göz yaşlarına boğulacağımı, sonra sinirlenip isyan edeceğimi, her şeye karşı çıkacağımı düşündüm.

    ama ilginç bir şekilde öyle olmadı.

    bana yakında ölebileceğimi; ama eğer müdahale edilirse yaşamaya devam edeceğimi söylediler.

    ben ise onlar bana kötü haberi verip, bin bir türlü saçma açıklamalar yapıp beni rahatlatmaya çalışırken boş boş bakmakla yetindim. öylece karşımdaki duvara bakıp, bir şey hissetmeyerek, beni sözleriyle rahatlatmaya çalışırken seslerinde samimiyetten eser olmadığını ve her zamanki gibi işlerini yaptıklarını düşündüm. kendimle ilgili bir şey değildi bu, ne olacağını düşünmedim, ne hissettiğimi de. sanki her şeyi dışardan izliyordum, hani bir film izlermiş gibi.

    bittiğinde boş boş bakmaya devam ettim. bir şeyler hissetmeyi bekledim. önce şok duygusu ve ağlama, sonra kızgınlık ve isyan. hiçbiri gelmedi. her şeyin boş olduğunu düşündüm. ve başımın beni öldürecek kadar ağrıdığını. ironik değil mi? öldürecek kadar ağrıması... eh her zaman başım ağrıdı; ama bunun gerçekten ciddi bir şey olduğuna hiçbir zaman inanmak istemedim. arkama yaslanıp gözlerimi kapadım; çünkü başım dönüyor ve midem bulanıyordu. bir süre karanlığın içine doğru kaydığımı hissettim.

    tekrar bir şeyler hissetmeye başladığımda, kokuyu aldım. nefret ettiğim mide bulandırıcı temizlik maddesi kokusu. sonra nerede olduğumu hatırlayıp, bir an önce orayı terk etmek istediğimi düşündüm. orada olduğum sürece beni öldüreceklerini biliyordum; çünkü doktorlar bunu sağlama konusunda başarılılar. sonra kendime saçmalamadığımı ve bu çocukça düşüncelerle sadece dikkatimi başka bir yere yönlendirerek kaçtığımı düşündüm ve durup, gözlerimi açtım.

    yanımda gözleri ıslak ve kırmızı annem, onun arkasında suratı sinirden ve üzüntüden beyazlamış babamı görmek hiç iyi hissettirmedi. onlara acı çektirdiğimi bilmek benim de canımı yakıyor; ama en azından bir şeyler hissetmeye başlamıştım. aklıma kedim geldi, acaba burada olsa çok hasta olduğumda yaptığı gibi kucağıma ya da göğsüme kıvrılıp yatar mıydı, diye düşündüm.

    anneme ve babama onlara iyi hissettirecek bir şeyler söylemeyi düşündüm; ama ne söyleyebilirdim ki, her şey anlamsız geldi. onlara güçlü olmalarını ve her şeyin yoluna girceğini mi söyleyecektim. bu yaşta? onlar benden daha olgun ve daha deneyimliler. ve ben bilge olmak için ne yazık ki fazlasıyla genç kalıyorum onların yanında. üstüne bir de çocukları olduğumu düşünürsek hep küçük kalacağım. anneme bensiz de her şeyin iyi gideceğini ya da benden sonra da hayatını kendi kararlarıyla yaşaması gerektiğini söylemem, aptalca ve ben onun annesi değilim bu yüzden anlamsız. ben onların tek çocuklarıyım ve bu olayı kolayca atlatamazlar; çünkü doğa gereği önce onların aileleri sonra onlar ve en sonda benim ölmem gerekiyor.

    keşke annemin güçlü olduğunu ve gülümsediğini görsem, onunla gelecekte ne yapmak istediğim üstüne tartışabilsem. babamın neşeli olduğunu beni sinirlendirmeye çalıştığını, her zamanki oyunlarımızı oynadığımızı ve bana sevgisini göstermesini görebilsem. ama o anda yapılabilecek tek şey başımda onların ne kadar üzgün olduğunu görmekti. gerçekten gülümsemeyi başardığımdan şüpheleyim; ama gülümseyip, acıktığımı ve güzel bir şeyler yemek istediğimi söyledim, daha iyi olduğumu...

    kendimi düşünmeye başlamam gerektiğini biliyorum; ama bir şeyler hissetmekten ve düşünmekten o kadar korkuyordum ki bunu yapmamak için elimden geleni yapıyordum. her zaman yaptığım gibi kaçıyorum.

    insanlar bana korkularımı sorduklarında genellikle cevabım karanlık olur. eğer onlara kendimi yakın hissediyorsam ya da ortam uygunsa en büyük korkumun ölüm olduğunu söylerim. ölmekten gerçekten çok korkuyorum, ölecek kadar... -komik- küçükken yattığımda nefesimi dinlerdim ve uykuya daldığımda birden nefes almayı bırakıp ölmekten korktuğum için saatlerce tavanı izleyip, nefesimi dinlemeye devam ederdim. ilkokulda istemsiz çalışan kasları öğrendiğimde bu korkum azaldı; ama nedense tam olarak yok edemedim. ortaokulun sonunda bazen hayat çok kötü gittiğinde ki; o yaşlarda bir çocuk için çok saçma şeyler bile hayatının kötüye gittiğini düşünmesini sağlar; ölmeyi istediğimi düşündüğümde korkardım. her seferinde kendimi ya gerçekten ölürsem diye korktuğumu ve aslında ölmek istemediğimi hatırlıyorum. sonraları bu saçma sapan ölmek istiyorum, lafını söylediğimde, her seferinde asla ölmek istemediğimden emindim. sadece saçmalamayı seviyordum.

    son yıllarımda ise babamı taklit ederek 50-55 yaşımda ölmek istediğimi söyledim. çünkü hastalıklarla ve yaşlılıkla boğuşmak istemiyordum. gerçekten çocukça bir yaklaşım. babannemin ölümünden sonra ise ölüm korkusu bilinç dışımdan bilincime yaklaşmış olmalı ki, sevdiklerimden önce ölmek istediğimi söylemeye başladım. onların yokluğunun acısını yaşamak istemiyordum. o zaman onlardan önce ölmeliydim. çok mantıklı değil mi? hayır, sadece sorunlarıyla ve sevdiklerinin yokluğuyla baş edemeyecek kadar zayıf birinin sözleri...

    yoksa dualarım kabul mu oluyor?

    saçmalık.

    hayallerimdeki gibi ölmeyeceğim. portakal ve lavanta kokusu yok, ılık bir yaz günü yok, büyük ışık alan pencereler beyaz ince perdeler yok, keten çarşaflar yok. ve ben gerçekten aşık olduğum kişinin gözlerine bakarak ve onun kollarının sıcaklığını hissederek gitmeyeceğim. ben hayalimdeki gibi yaşlı bile değilim!

    belki kesin değil; ama bu ihtimalin yüksek olmadığı anldıbına gelmiyor. bu da iyi hissettirmiyor.

    bazıları korkularla yüzleşmenin iyi olduğunu söyler; ama insanlar korkularıyla yüzleşirken genelde korkuları ölüm olmadığı için bunu yaparken ölmek zorunda kalmazlar.

    herkesten uzak olmanın işe yaradığından emin değilim; ama kimseyle konuşacak durumda olduğumu da sanmıyorum. ailem yanımda ve huzur vermeye çalışıyor. ben ise artık hissettiklerimin çaresizlik ve korku olduğunu biliyorum. ve bunları anlatma konusunda hiç iyi değilim.

    ama benim hayallerim vardı ve daha çok gencim diye sızlanmanın bir işe yaramayacağını biliyorum. bunu yapmayacağım. ne yapacağımı da bilmiyorum...

    son sözlerimin ne olmasını istediğimi düşündüm de "görüşürüz" olmasını isterdim, kendimden emin bir şekilde ve eğer yapabilirsem hafif bir gülümsemeyle. gerçekten sonrasının olduğunu bilmeye ihtiyacım var. hepsinin yalan olmasını ve boş olmasını istemiyorum.

    her şeyi özleyeceğimi bilmek gerçekten canımı yakıyor. çaresizlik sonunda beni çıldırtacak. ve umudum yeterli değil. belki her şey geçer...

    bunu öğrenmek gerçekten insan için her şeyin anldıbını değiştiriyor.

    edit: bu yazıyı kuzenimin defterinden aldım. yazdıklarını okumak gerçekten ilginç geldi; düşüncelerinin böyle olduğunu görmek ve hislerini öğrenmek beni çok etkiledi. akrabam olduğu için de bu kadar etkilenmiş olabilirim tabii; ama yine de etkileyici olduğu için paylaşmak istedim. ilginiz için çok teşekkür ederim, aldığım mesajların hepsini ona ileteceğim ve umut konusunda sanırım daha çok desteğimize ihtiyacı var. bu konudaki tavsiyeleriniz için de teşekkür ederim.

    -Alıntı-
    candyline/ekşi
    ···
  • 0
    ulan keşke şu sözlük
    Reserveeddd
    ···
  • 0
    ulan keşke şu sözlük
    Reserveeddd
    ···
  • 0
    mutlu bir yaşam için öneriler
    Rezervasyon okuyacağım...
    ···
  • 0
    manipülenin anahtarı elimde ve size veriyorum
    Ananı gibeyim copy paste okumuştum bu başlığı oruspu evladı
    ···
  • 0
    manipülenin anahtarı elimde ve size veriyorum
    Çalıntı başlık oruspu evladı
    ···
  • 0
    beyler trend olursa 10000 pdf kitap
    reserved
    ···
  • +1
    sunu artik anla musluman kardesim
    reserved
    ···
  • 0
    amlılarla iletişim 101 dersi için sınıflara
    rezervasyon amlılalarla iletisim
    ···
  • +1 -1
    taladro dinleyen kıza verdiğim efsane ayar
    otobüste yanımda oturan kıza verdiğim ayardır. ulan sessiz sakin bir seyahat edelim dedik kız açmış taladro'yu kulaklık takmasına rağmen tüm otobüs taladro dinliyor. ben de bilinçli bir rap dinleyicisi olarak rap adı altında ne idüğü belirsiz işler yapan taladro'yu sevmiyorum. neyse bunun ayar vermek için uygun bir fısat olduğunu düşündüm ve kezoyla göz göze geldiğimiz bir an kulaklığı işaret ederek "çıkar" dedim. 

    a:asijocuq k:kezo 

    k: buyrun? 
    a: dinlediğiniz şeyin sesini kısar mısınız sadece siz değil tüm otobüs dinliyor. 
    k: aaa özür dilerim rap dinlerken kendimi kaybediyorum(utanmadan hafif bir sırıttı) 
    a:(güldüm) 
    k:neden güldünüz? 
    a:dinlediğiniz şey rap değil. dinlediğiniz şeyden haberiniz yok. 
    k:nasıl ya bu melankolik rap değil mi? 
    a:değil. 
    k:eee türü ne o zaman? 
    a:bilmem ama rap olmadığı kesin. 
    k:ben canfeza da dinliyorum mesela onun yaptığı da mı rap değil? 
    a:manitadan boynuz yeyip söz yazanın yaptığı şey rap değildir. (saian'ın sözünden esinlenerek söyledim) 
    k:ne boynuzu neden bahsediyorsunuz emeğe saygınız olsun biraz! (bu sırada tüm otobüs bizi izliyor) 
    a:ortada emek olsa saygım da olur. 
    k:ben, rap olsun veya olmasın bir şarkı kaliteliyse dinlerim. tabi kaliteli olduğunu anlamak için müzik kulağı gerekli.(ayar verdiğini sanıyor) 
    a:kepçe kulaklı olman müzik kulağının olduğu anldıbına gelmiyor. ayrıca kalite kelimesini kaliteyle uzaktan yakından alakası olmayan bir yerde kullanman müzik bilgin gibi türkçe bilginin de leş olduğunu gösteriyor. 

    bu sözlerin üzerine şoför sağa çekti, tüm otobüs ayağa kalkıp beni alkışlamaya başladı, kız ağlayarak otobüsten inip bavulunu bile almadan kaçtı. 
    buda böyle bir anımdır
    ···
  • 0
    ankara gün ışığı cinayet
    rezervasyon
    ···
  • 0
    sosyal olup kız ayarlayamayanlar
    rezervasyon okuyacam
    ···
  • +1 -1
    ışıklar içinde uyu seni unutmayacağız
    Az önce bir şey duydum biraz üzüldüm açıkçası başka bir platformdan birisi ile konuşurken , bu dostumuzun muhabbeti açıldı ve birisini onu tanıdığını , trafik kazası geçirdiğini ve vefaat ettiğini duydum ve gerçektende çok üzüldüm Allah rahmet eylesin güzel kardeşim huzur içinde uyu güzel insan.
    (bkz: cuklettin)
    ···
  • 0
    cuklettin
    başımız sağolsun ışıklariçinde uyu güzel insan
    ···
  • +2
    vefat eden yazarlar
    ne yazıkki başımız sağ olsun.:(
    ···
  • 0
    vefat eden yazarlar
    entry'leriyle yüzlerde tebessüm ettiren bir yazardı mekanı cennet olsun.
    ···
  • +47 -4
    vefat eden yazarlar
    kim bilir aramızdan kaç yazar ayrıldı da farkına bile varamadık. sık sık görüyorum, son entrysini 4-5 sene evvel giren yazarlar var. büyük ihtimalle vefat ettiler ama sözlükte tanıdıkları olmadıkları için yönetimin haberi yok bu yazarların akıbetinden. 
    umarım sadece şifrelerini unutmuşlardır...
    ···
  • +1
    olim varya muslumanlar once allahiniza
    reservedd
    ···
  • +4
    inci sözlük yazarlarından mustafa kemal atatürk e
    "Olmasaydın, Olmazdık"

    Seni saygı sevgi ve özlemle anıyoruz.
    ···
  • 0
    gerekirse ölün
    rezervasyon
    ···
  • 0
    inci sözlük kuş grubu
    benide yaz
    ···
  • 0
    buraya gel çok şey kazanacaksın
    rezervasyon mutlaka okuyacam
    ···
  • 0
    1 inci sözlük sikbel festivali
    reservedd
    ···
  • 0
    beyler şöyle derdimi anlatacağm
    gomobilo özentisi
    ···
  • -1
    neredesin reis yoklugunun
    11. günündeyiz
    ···
  • daha çok