- 0 / 0 / 1899 entry
- 2929 başlık
- 15,530.52 incipuan
cayda lipton kadinda ipdon ikinci nesil normal
-
+31
pazar malı kıyafetlerle ünide rezil olur muyum
4 yıllık bölümü aynı kıyafatlerle tamamlamıştım lan. aklıma o günleri getirdin. ders aralarında millet karılı kızlı ortamlarda cafelere gider, içer sıçar, bowling felan oynardı. benim hep söyleyecek bir yalanım olurdu ve eve dönerdim. lanet olsun bazı şeylere :/ -
+46 -5
eskiden bir kızı on kişi istiyor 1 kişi alıyordu
allah yolunda sabit, minare gibi dosdoğru olan 1 nesil yetişmiyor artık.
düşünsene şu an ergen olan yada en fazla 23 yaşında olan kızların halini. bir gün çoluk çocuk sahibi olacak bu insanlar. bu çocuklar anne babasından ne öğrenecek ha ?
hayatının büyük bir dilimini sosyal ağda geçirmiş insanlar bahse konu. beyinleri saçma sapan şeylerle işgal edilmiş bu neslin geleceğe verecek bir şeyi yok beyler.
edit: ağzını bükerek fotoğraf çekinen, her yaptığı işi internette paylaşma gereği duyan nesilden ne hayır gelir şu vatana sorarım size ? -
+26 -25
aleviyim ve aleviler hakkında açılmış başlıkların
altına sünnilere hakarete varan entryler giriyorum ve
not: alevi değilim yazıyorum. -
+13
ben aslında 10000 nüfusluk bir ege ilçesinde
üçüncü sınıf gece kulübünde çalışan, 33 yaşında, kıvırcık saçlı adanalı bir kadınım. biraz sonra çiftçi, 50 li yaşlarda olan erkeklerin masasına uğrayacağım. üç kuruş için her türlü şebekliğe katlanacağım. hayat sandığınız kadar kolay değil. -
+34 -2
biz ne ara böyle insanlar olduk
önce bunu açın öyle okuyun reisler
https://www.youtube.com/watch?v=DbD1xyOv4s8
bizler pazar günü banyo yapan sonrada soba başına tüneyen veletlerdik..
sobanın üstüne mandalina kabuğu koyar sık sık gider kontrol ederdik..
ayağa terlik değil annemizin ördüğü patikleri giyerdik..
televizyon kumandası ilk çıktığında gidip tuşlu tvmize kumanda taktırmıştık..
sokakta oynamanın en temiz zamanlarıydı..
gibtiğimin her saniyesinde araba geçmezdi bi kere..
top 9 kattı ve leşş gibi petrol kokardı..
aşağı mahalleye hep bi kız taşınmış olurdu ve bakkala gitmek için atılan deparlarla onu tavladığımızı düşünürdük..
arka bahçede kömürlük olurdu ve onun üstüne çıkıp atlamak büyük maharet isterdi..
eriğe dalınır ve hep "bahçeye dalan vaarrr" bağırtısıyla binlik yapılırdı..
diziler bizdendi..
komşudan utanılır, yeri geldi mi kapısı vurulup su istenirdi..
balkon yıkandıysa yaz geldi demekti..
sürpriz yumurta yapması en zor gelinen şeylerin rüşvetiydi hep..
sigara şeklindeki sakızlar "hangi bakkalda satılıyo sölesene bin!!" tehditleriyle öğrenilip alınırdı..
küfür her gün yenisini öğrendiğimiz ve çok cazip gelen bir dünyaydı..
elektirikçiden 250 bine 1 metre siyah elektrik borusu alınır, altına kibrit kutusu ve elektrik bandıyla tutamaç yapılıp silaha benzetilir, gazetelerin verdiği kuşe kağıda televizyon rehberi eklerinden tüftüf yapılır gerekirse ucuna iğne takılır savaşa çıkılırdı..
sokağın her yeri her anı maceraydı..
robocopun bacağından silah çıkardı..
alfin ne olduğuna akıl erdirmeye çalışırdık..
pazar sabahları trt-2 de sirk izler sonra senfoni izler en sonra bonus amcayla resim yapardık..
ve bizim ki hiç o kadar güzel olmazdı amk..
gazeteler kartondan evler verirdi..
peder ben yaparım der hep yamuk yapardı ve sonunda "ee giberim yanlış bunlar hep.." der fırlatır atardı..
mükremin abinin beyaz çorapları ekranda hep bize kokarmış gibi gelirdi..
mahallenin muhtarlarında direksiyonlu deli korkuttuğu kadar eğlenceli gelirdi..
süper baba da fikonun son aşkı süper mini bi elbise giyerdi hep ve bacaklarına bakardık..
tango& cash i 1 milyon kere veren bi show tv vardı..
misafirliğe gidilirdi..
gittiğiniz evin arabası varsa sizi bıraksın diye dua ederdiniz..
sizin arabanız varsa eve yaklaşınca uyuma numarası yapıp kendinizi taşıtırdınız..
cebinizden hep gittiğiniz eve ait bir oyuncak çıkardı.." aaa cebinizde kalmıştııı" sonuçta..
pazar temizliğinden evin perdeleri çıkartılınca hep üşümüş hissederdiniz...
leğene boya koyup evi boyadığınız ilkbaharda ne de büyük iş yapıyor sandınız kendinizi..
nafnaf diye bi marka vardı zengin binleri ordan giyerdi..
lc waikiki li maymunlu çanta manta ilk okulda olmayanı dövüyorlardı..
suluğun içi camdan olmalıydı yoksa plastik kokardı..
aşı günü ilk yalnızlığınızı hissettiniz..bu hayatta daha sonra o kadar hiç yalnız hissetmediniz..
liste uzar gider..
sorum şu..
biz ne ara böyle insanlar olduk amk?
ne ara bizi de gibip kendine benzetti bu hayat?
ne ara amk ne ara he ne ara!!! -
+1
radyo tiyatrosu
geçmişten bir hatıra
1990 yılının ortaları. 12-13 yaşlarındayız tabi. köyde bağ bağçe sulanmıştır sabahın 7 sinde
tertemiz hava, kahvaltı ve radyo tiyatrosu
şimdiki hayatımı soracak olursanız
daracık sokaklar, güneş ışığı almayan ahırdan bozma bir ev
evet çok mutluyum sözlük inanırsan tabe... -
+3 -1
behzat ç nin finaline dair
okulların açıldığı sıkıntılı bir zamanda “la napsak çok sıkılıyom bişey izleyek” sözünün atılmasıyla tv yi açmıştık..”ana bugün şu polisli dizi başlıyo diyip” jetonun düşmesine mütakip başladık serüvenimize..
o zamana kadar çok ötekiydik dışarıya.. boğazımızdaki düğüm hep sigaradan olur sanırdık..ilk bölümünde ağlamadık tabi ki..o kadar delikanlılığa tak sürdürmezdik..”oğlum kızı öldü la yazık” adama diyip, yatmaya gidince hislendik.. belki de hayatımızda çok çığlık atmak istediğimiz haykırmak istediğimiz anlar o an cam ekranda çok hisli verilmişti bize - ki o zamana kadar bize hiç bi tak verilmemişti o camda-.. belki 1 damla göz yaşıyla yastığı nemlendirip vurduk kafayı yattık.. sonra işte malum hikaye aldı yürüdü..biz ‘onun’ yerine kendimizi koymayı seven bir milletiz.. sigaralar parlattık, biralar döktük.. dibi hoşaf olmuş biraların gölgesinde soluksuz izledik bolca.. erkek erkeğe ağlamanın “giberim ayıbını” diyip normalleşebileceğini gördük..
tebessüm güzel şeydir.. dertli tebessüm ise bizi anlatırdı.. içimiz darlandığında amirim “ne gibim iş la bu?” der dertli çehremize tebessüm katardı..
“ankarayı sevemeyene bir zulümdür,
bu kadar insanın ankarayı neden sevdiği anlamadan,
ankarada yaşamak” ,
demiş ya şair..
bize zulümdü haksızlık yapana bağırıp sesini duyuramamak,
bize zulümdü gri binalarında,is kokan sokaklarında dönen dolaplar..
ve
zulüm bir yerde cumartesi annelerinin tepesine binerdi,bir yerde üniversite öğrencilerine, kot taşlama işçilerine..
sustuklarımız büyürken içimizde bizi tatmin eden “ulan helal olsun be” diyebildiğimiz tek sığınaktı tak akan ekranlardan bizlere..
çocukken yorganı kafamıza çeker ve oranın en güvenli en sağlam sığınak olduğunu düşünürdük ya.. hah işte tam da öyle..
bizim çocukluğumuzda hep behzo gibi bir babayiğit, harun gibi bir patavassız, hayalet gibi bir içli, akbaba gibi bir enterasan oldu çünkü..
mahallede, akraba çevresinde, orda , burda.. illa ki vardı o sıcaklığı hissettiğimiz birileri..
ondan yakındık, ondan günü iple çektik, ondan darmaduman olduk..
dizi den çok yaşam destek ünitesiydi o.
neşet ertaş ufaktan cızırdadığında, içimize mangal kömürü basardı görünmez bir el..
ben hayatımın kadınını o hislerle buldum,o hislerle sevdim.. çünkü ne ben iyi bir adamdım, ne o bunu dert edecek biriydi..
aslolan aşksa evlenme teklifin “evlensen ya la benle” olur.. süs püs gerekmez adama.. belki içselleştirmek çok saçma ama suda tutunduğun dal, iskele gelir insana..
tam 7 kez vaktinde izleyemedeğim bir yapım..
şimdi birilerinin hoşuna bir şeyler gitmedi diye bitiyor.. canları sağolsun.. pişirdiği kadarıyla, anlattığı kadarıyla, ağlattığı kadarıyla bizdendi ya onlar..o bana yeter..
ha bu yazı okunur mu?
- hayır
bu laf kalabalığı kimsenin umrunda mı?
-hayır
- e ne gibim iş la bu?
e dedim ya oğlum,ben hayatımın kadınını bulmuşum bu dizide, derdimin dermanını, yaramın ilacını..
birine anlatsan gibtir git kafa ütüleme der 5 dk sonra.. bari yazayımda içimi dökeyim amk.. bu kadar da hakkım olsun dimi?
bir zamanlar ankara da hisli bişeyler olurdu, insanlar dev ekranda bir dizi izlerlerdi..
bir zamanlar ankara da oğlunun kemiklerini arayan bir ana vardı..
bir zamanlar ankara da coptan kemikleri kırılan, vatan sevicilerin saldırısına uğrayan üniversiteliler vardı..
bir zamanlar ankara da gariban işçiler vardı tavuk dönere talim..
bir zamanlar ankara da dönekler vardı, itler vardı,her devrin adamları vardı..
bir zamanlar ankara da bir behzat başkomser vardı..
tepesine bindiğini elinden alamazdınız..
elinden bişeyin gelmediği anda bir küfürü yeterdi..
tekilayı su bardağında içer, absentle yamulurdu.. çünkü bilirdik bazılarımız ağlamamak için, unutmak için,yok saymak için, hatırlamamak için içer..
kafasında ki bebek sesleri, bizimde aklımızın içindeydi hep.. söyleyemediğimiz, haykıramadığımız hep susturulduğumuz her bir fikrimiz, isyanımız, atarımız bir bebek ağlamasıydı daha doğmadan öldürülmüş..
yani dostum sen dizi der geçersin..
abartma lan der geçersin..
mal mısın? der geçersin..
ama bir diziden rakı kokusu alıp, neşet ertaş ın zerafetini alamıyosan gibtir git sörvayvırda gönüllülere sms gönder (neşet ertaş ile bir küfürün aynı cümlede geçmesi tamamen benim ednsizliğimdir)
o yüzden biten şey bir tv goygoyu değil, biten şey bir hayat, bir tarz,bir his..
güzel insanlar, güzel bir işle gelip geçtiler..
bunu istesen de anlayamazsın, çünkü uzaktan seti izleyip utancından gidip “merhaba” bile diyemeyen bir insanım ben..iyi bir işin yancısı gibi hissetmek bu..işte yancı hissetmemek için yazdım bunu..
çünkü modanın, favorinin, gündemin, meşhurun yancısı sendin ve öyle gözükmek istemedim..
biz gene öteki kabuğumuza çekilelim.. alkolümüz, küfrümüz, hıncımız bize kalsın..
türkü biter, donu düşük çocuklar şehrin sokaklarında kaybolur, bağlamanın teli kopar, gözden damla süzülür..
ve
paydos… -
+8 -1
selam ben dış görünüşü soğuk olan insan
sırf dik yürüdüğü için soğuk, havalı olarak yaftalanan insan. tabi insanlar benle konuşup tanıdıktan sonra fikirleri değişiyor. insanlar üzerindeki ilk intibamı değiştirmem lazım panpalar. -
+2
alkolü nasıl bırakabilirim
bir pgibiyatriste başvur. birkaç hafta boyunca pgibiyatri kliniğinde yatman gerekebilir. ilaçlar yardımıyla kurtulacağını düşünüyorum. çoğu alkolik kendisine yardım edilmesini bile istemez. sen en başından bu illetten kurtulmak isteğiyle yola çıktıysan büyük ihtimal bu illetten kurtulacaksın. saygı ve sevgiyle...
edit: 6 sene boyunca her allahın günü alkol kullandım. en aşağı günde 10 bira ve ardından alkol oranı daha fazla olan şeylerden içiyordum. alkolü bıraktıktan sonra insanların bana olan saygı ve sevgisi değişti. pgibolojik olarak artık kendimi kötü hissetmiyorum. terleyince leş gibi alkol kokusuyla insanları rahatsız etmiyorum. sosyal anlamda çok faydasını gördüm diyebilirim. her şeyden önce kendime olan güvenim tavan yapmış durumda. -
+6 -1
yılbaşıında napıyorsunuz lan
kendi kendime hayal kurmaca panpa
ailemi 5 sene önce elim bir trafik kazasında kaybettim panpa. gözlerimin önünde oldu her şey
edit: madem böyle bir başlık açtın 5 sene ve daha öncesinde yaptıklarımı anlatayım.
internet ortdıbına fazla takılmazdım. işten çıktıktan sonra arkadaşlarla 1 saat kadar vakit geçirirdim ve eve dönerdim.
şu an içinde bulunduğum gibi ahırdan bozma bir ev karşılamazdı beni. içinde yaşayanların birbirini hiçbir menfaat gözetmeden sevdiği bir ortamdı.
evin reisi eve gelmeden sofra kurulmazdı misal. yemeğin ardından koyu bir sohbete dalardık. gibmişim interneti, samimiyetsiz insanları, dostları ve arkadaşları
hafta sonları illaki doğayla baş başa kalırdık. gezi turlarına katılırdık. inan ki alışveriş merkezinde vakit geçiren aile, dostlardan daha fazla mutluyduk.
ailenizin kıymetini bilin binler. onlara ayırabildiğiniz kadar vakit ayırın. hayat sevdiklerinle paylaşınca güzel -
+8
kızlar nasıl erkeklerden hoşlanır anlatıyım
bu kadar yazıyı sarhoş kafayla okudum. yine de bir umut ışığı göremedim kendimde. -
+293 -18
türbanlılar hakkında ne düşünüyorsunuz
türbanlı kadın demek
yaratıcının indirmiş olduğu kitaba inanıp, saçını başını deve hörgücüne benzetmektir.
edit: bu entry neden eksilendi hala merak ederim. -
0
arka sıradakiler kemal hocanın yeğeni
sapına kadar erkeğiz ama liseli değiliz
ccc bu saatte hallederiz kadir izlemek siekr ccc -
0
marasal fevzi çakmak ağzımı yüzümü pis sik
eceklerken hayatımı kurtartı..iyiki varsın mirim,beyim paşam...
sana gelsin
http://www.timsah.com/ibr...n-kalesi-2009/dtrrt7amldw -
-1
tunguz türkçesi bilen varmı lan
binler varsa bişe soracam çok acil yardım edinnn
edit: harbimi lan soruyummu sorumu?
edit2 : söylüyorum derdimi..
hepinizin dıbına koyayım kullandığınız dili gibeyim amk.. sabahtan beri beynim gibildi..yok aynı kökenden geliyormuşuz yok bilmem neymiş..lan benim böyle konusan atam varsa onun ben kaynatasını gibeyim.. gram ortak noktamız yok nerden dilimiz ortak dıbını gibtiklerim... ve siz biliyorum diyenler bu gibtiğimin dilini yaşatıyorsunuz.. toplam da dünyada 100 kişi konusuyo zaten dilini gibtiklerim adam gibi bi dil öğrenseniza anası gibişmişin binleri... yeter lan saat 4 olmuş benim uğrastığım dile bak dıbına koyim.."tunguzca!!!"
millet fransızca öğrenir, ingilizce pratik yapar... giberim böyle işi lan - daha çok