- 0 / 0 / 3406 entry
- 257 başlık
- 1 trend
- 5,094.23 incipuan
capulcuvealkolik yemişinci nesil normal
-
0
inci sözlük suriyelileri sevmeyenler derneği
bu başlığı 2014 yılının 4. ayının 17. günü açtığımda gerek özelden gerek başlıktan çok küfür yemiş, ırkçılıkla suçlanmış ve aşağılanmıştım. Aradan geçen 2.5 yılda suriyeliler heryere kanser gibi yayıldılar yerleştiler kendilerine ait işyerleri açtılar.en ufak bir karışıklıkta Türkiye içinde kendilerine ait 5 şehir kuracak kapasiteye ulaştılar. Halen deli gibi çocuk yapmaya da devam etmekteler.2014 te içinizden üniversiteye girmeye çalışıp bugün bile başaramamış olanlar varken onlar sınavsız ücretsiz master yapmaya başladılar.
şimdi soruyorum binler
(bkz: inci sözlük suriyelileri sevmeyenler derneği)
katılmak isteyen var mı ? -
0
yeraltı cenneti
2. Bölüm
---
Cennet Saldırı Altında
---
Amirleri Tarky asabi sert mizaçlı fakat oldukça zeki biriydi. ikilinin gözlerindeki korkuyu görür görmez doğru söylediklerini anlamış ve koridor açma tasarımcısı Amir Vurty'e haber vermişti. On dakika içinde oldukça kalabalık bir gurup yanlarında dört askeri lider olduğu halde sesin ilk duyulduğu yeni koridora inmişler sessiz bir şekilde herhangi bir tehlike işareti için beklemeye başlamışlardı. Sessiz bekleyişleri ise çok uzun sürmedi ve yeri titreten gümleme ile duvardan toz toprak döküldü. "-Bu kadar derinde aklıma tek bir ihtimal geliyor" dedi beş yağma savaşı kazanmış ihtiyar kahraman Uyry ve ekledi "-Sanırım bu kadar derinde karşılaşabileceğimiz tek şey bizim gibi şehirlerini büyütmek isteyen can düşmanlarımız Ormanın kırmızı çocuklarıdır." Ormanın Kırmızı Çocukları ve Bahçenin Siyah Çocukları yaşam alanı için uzun yıllar boyunca savaşmışlardı. Yazın orman güzel ve yiyecek bakımından oldukça bereketli olurdu. Durum böyle olunca da Kırmızılar onu kimse ile paylaşmak istemezlerdi. Siyahlar ise her zaman yiyecek bulamadıkları için yaz boyunca akınlara çıkar ve savaşmak zorunda kalırlar Kırmızılar bolluk içinde onları izler ve keyif yaparlardı.Çok sonraları mevsimler değişip kış uzadıkça ormanlar Kırmızıları yüzüstü bırakmaya başladılar çünkü soğuk ve kar yüzünden hiç bir şey canlanamıyordu güzelim ormanlarda. Aç kalmaya başladıkça Kırmızılar saldırganlaşmaya başlamışlar Siyahların akın düzenledikleri yerleşimlere onlar yeraltından çıkmadan saldırıp ne var ne yok toplamaya başlamışlardı, bu da aralarında kimilerine göre 1000 yıldır süren savaşların başlamasına yol açmıştı. Son zamanlarda ise ormanlar iyice yok olmaya başladığından Kırmızılar da yer altına yerleşmeye ve rekabeti en geniş en kalabalık en güzel şehri kurmak için bu yöne çekmişlerdi. Uyry :"-Sanırım Kraliçe hazretlerine haber vermemiz gerekiyor" dedi. " Önce onun sonra da güzel şehrimizin güvenliğini sağlamalıyız." Komutanın yanına yaklaşan Tarky sessizce "Genel alarm verilmesi için emir verecek misiniz ?" diye sordu. Adam hiç konuşmadan sadece başı ile onayladığında içlerinden biri hızlıca koşarak uzaklaştı. Duvar bir kez daha gümleme ile inleyip yer sert bir şekilde sarsıldığında "-Bu güçte bir silah ne olabilir çok merak ediyorum" dedi usulca Tarky. "-Ben bu silahın ne olduğunu değil böyle güçlü bir silah karşısında ne yapabileceğimizi merak ediyorum" diye yanıtladı onu Uyry. Komutanın sözlerinin ardından Şehrin sokakları meydanları ve tüm koridorları herkesi uyaran davulların tok sesi ile çınlamaya başladı.
Alarm verilmiş Cennet Şehrin tüm sakinleri şehri ve kraliçeyi savunmaya çağrılıyordu. -
+2
yeraltı cenneti
1. Bölüm
---
Karanlığa inen yeni koridor
---
Horlayarak uyuyan arkadaşını kaldırmakta oldukça zorlanmıştı Zaky. Yaklaşık 10 saat durmadan çalışmış ya kazma sallamış ya da taş toprak taşıyarak şehrin yer altına doğru büyüyen yeni koridorunun yapımını hızlandıran çalışmaların en gözde işçisi olma yolunda emin adımlar atmıştı.Ve şimdide tüm o ağır işten daha zor olan işi yapmaya yani Tizy'i uyandırmaya çalışıyordu. "-Tizy... Hey Tizy... Uyan artık lanet olası... Tizy uyan yoksa ben gidiyorum." diyerek daha önceki dürtmelerinden daha sert dürtmüştü onu çaresizce. "-Verdikleri bir avuç öğünü senin yüzünden kaçırmayacağım" diye ekledi sinirle ve uyanmak bilmeyen arkadaşından uyandırmaya çalışmaktan vazgeçerek hışımla ayağa kalktı. Tüm şehri, onun tüm sokaklarını, salonlarını ve koridorlarını dört nala koşan bir at misali gezen soğuk kış esintisi yüzünü yaladığında titreyerek geri döndü sert bir tekme salladı arkadaşının üzerine kıvrıldığı ağaç yatağa ve dönüp yemek yemek için hızlıca ilerlemeye başladı. Yaklaşık yirmi adım atmıştıki arkasından "-Dur... Yavaşlasana biraz... Yetişemiyorum... Sana diyorum hey!" diye seslenen Tizy'nin sesi ile inledi koridor. Doğdukların günden bu yana beraberlerdi. Zaman zaman kardeş mi yoksa sadece akraba mı olduklarını merak eder fakat bunu hiç bir zaman uzun uzadıya sorgulamazlardı. Yaşamları bu işten ibaretti. Kraliçe ister, komutanlar yöneticilere bildirir ve işçiler çalışmaya başlarlardı. Onlar bu şehrin mimari dehaları ve aynı zamanda işçileriydiler. Diğerleri ise yazın yer altını yiyecekle doldurup uzun soğuk kış boyunca rahat olmak için hiç durmadan çalışırlar bazen de sefere çıkıp buldukları her yerleşim yerine yağmalar düzenlerlerdi. Tabi ki hep kazanan onlar olmazlar kimi zaman büyük kayıplar vererek geri dönerlerdi. Fakat kayıp ne kadar büyük olursa olsun yeni savaşçılar hep hazır olurdu. Kimi zamanlar da ise şehir kuşatılır yok edilmek istenirdi ve işte o zaman işçi ya da savaşçı ayrımı kalmaz ve tüm şehir savunmaya geçerdi. Tizy zaman zaman yanlarından onlara küçümseyerek bakan savaşçılara imrenir , Zaky'e "Bir gün elime bir silah alıp aralarına karışacağım" derdi sonra da "-Bir çoğundan daha yapılı ve daha güçlüyüm" diye eklerdi. Zaky ise ona güler ve "-Eline silah alsan da tüm vücudunu zırhla kaplasan da bu aptal suratınla gerçek bir işçi olduğun hemen belli olur" diye dalga geçerdi. "Hadi koca aptal yiyecek hiç bir şey bulamayacağız hızlan biraz" dedi öfkeyle Zaky. ikili adımlarını sıklaştırmış kıvrıla kıvrıla dönen koridorlarda hızla ilerliyorlardı ki meşalelerin aydınlatmadığı tünelin kuzey duvarından sert bir vurma sesi gelmesi ile irkildiler. ikisi birden hiç konuşmadan oldukları yerde durdular. Bu küçücük bir çocukken öğrendikleri ilk kuraldı :"Dış duvarlardan bir ses gelirse hiç hareket etmeden ne olduğunu anlamaya çalış ve üstlerine rapor et" Şehrin koridorlarını dolaşan soğuk esinti yanlarından geçerken meşaleler dans edercesine sallanmış ve ateşin tahta parçasını kavururken çıkardığı çıtırtı sesi kulaklarını doldurmuştu. Hiç ses çıkarmadan bir dakika kadar beklemiş ve tam gitmek üzereyken duvarlara vuran ses bu kez duyulmakla kalmamış sıkı sıkı bastıkları yer ayaklarının altında sallanmıştı. "Bu çok güçlüydü... " diye fısıldadı Zaky. Arkadaşına bakan Tizy onun kısık sesle konuşmasına aldırmadan bağırarak "- Koş !" diye haykırdı "-Şehrimiz saldırı altında... Koş !" -
0
evet yorumları alayım
http://www.kitapyurdu.com...tapinagi-eden/379898.html
kitap sever panpalarım selam.
kitabımı okuyan,beğenen ya da yapıcı eleştirisi olan panpalarım var mı ? bir el atın panpanıza yardım edin. -
0
ucuz kitap kampanyası
Bilimkurgu;Fantastik Edebiyat;Mitoloji okumayı seven ve ekonomik şartlar yüzünden sıkıntıda olan panpalarımın dikkatine !
Daha önce duyurmuş olduğum kitabım (bkz: Tanrıların Tapınağı Eden) için http://www.kitapyurdu.com ' da bir kampanya düzenlendi. Bu kampanyaya göre 15 lira etiket fiyatı olan kitabım sadece kitapyurdu'na özel bir kampanya ile ilk 100 tanesi 2 tl ' den satılmakta.
Sizde
Mitolojik ve Fantastik öğelerle harmanlanmış bir bilimkurgu denemesi okumak isterseniz ve bir panpam kitap yazmış dur şuna destek olayım derseniz bu panpanızı çok sevindirirsiniz.
Alışveriş için
http://www.kitapyurdu.com...uct&product_id=379898 -
0
tanrıların tapınağı eden
Kitapyurdu'nda satış gözükmüyor. sanırım panpalarım ilgi göstermediler :/
bugün de D&R ve idefix'te satışa çıktı kitabım. onların linkleri de aşağıda. hadi yok mu panpasının yazdığı kitabı okumak isteyen ? Yok mu bir kardeşimize destek verdik diyecek ?
D&R
http://www.dr.com.tr/Kita...stik/urunno=0000000671322
idefix
http://www.idefix.com/kit...?sid=GCV5VYRON64SZMS2FTSI -
+1
tanrıların tapınağı eden
sağol panpa teşekkür ederim. basım sürecine gelene kadar editör en az 3 kez kitabı okudu ve düzeltmeleri yaptı. sonra 3 adet kapak resmi yapıldı ve kullanılacak olan seçildi. sonra arka kapak yazısı hazırlandı . daha sonra önce kitabın içi sonra kapak basıldı. -
+1
tanrıların tapınağı eden
Panpa Dr mağazasına sipariş verirsen çok büyük iyilik yapmış olursun. internet üzerinden satacaklar fakat kitaba talep olursa mağazalara çekecekler. yani gerçekten çok büyük iyilik yaparsın * - daha çok