0
Arkadaşlar alıntı ama bilgilenin;
Ülkücülük, (Dokuz Işık Doktrini'nin bir ilkesi) olarak Alparslan Türkeş ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyasi çizgisini oluşturan, Türk-islâm Ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini esas alan siyasi bir harekettir.
Köken
Adının kökenleri Ziya Gökalp'ın kullandığı "Millî mefkure (ülkü)"' ve Nihal Atsız veTürkçülerin kullandıkları "Millî ülkü" terimlerine kadar uzanır. 1950 - 1953yılları arasında Türk Milliyetçileri Derneğitarafından kullanılmıştır. Ülkü, kelime anlamı bakımından "ideal" demektir. Ülkücülük ise, "idealizm"in karşılığıdır.
Türk Ocağı bünyesinde yer alan veTürkçülük akımını milli politika olarak yerleştirmek isteyen Hüseyin Nihal Atsızdevrin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'naOrhun Dergisi'nde 1 Mart 1944'te ve gene bir ay sonra 1 Nisan 1944'te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır. Mektupta devletin Atatürk zamanındaki Türkçülük ekseninden uzaklaştığını, yabancı etkilerin arttığını yazmaktadır. Sabahattin Ali, Nihal Atsız'ın fikirlerini tehlikeli görerek mahkemeye verir[1]. 3 Mayıs 1944 günü Nihal Atsız ve arkadaşlarının tutuklanmasını protesto eden, binlerce gençten oluşan büyük bir grup, Ankara adliyesinden Ulus meydanına kadar yürür. Türkçülük hareketinin Atatürk zamanında devlet kademelerinde milli politika olmasına rağmen, kitlesel bir fikir haline gelmesi bu olayla başlar. O devirde Nihal Atsız'ın yanına gelip gitmekte olan genç bir üsteğmen olanAlparslan Türkeş de tutuklananlar arasındadır.
Türkçülük ve CKMP
1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi(CKMP)'nin yöneticisi Alparslan Türkeş'in Atatürk'ün ilkelerini temel alan ve kapsayan görüşlerinin toplanarak yayımlanan Dokuz Işık'ta Komünizm, Kapitalizm ve Emperyalizm dışındaki Türk milletine uygun olan 'Ulusal Kalkınma Modeli' için "üçüncü yol" veya "ülkücü yol" terimleri kullanılmıştır.
1966 ve 1968 Senato seçimlerinde "Tek idealist parti" (Idealist: Ülkücü'nüningilizcesidir) sloganı kullanıldı. CKMP'nin gençlik hareketi için kullanılan "milliyetçi toplumcu" adının Nasyonal Sosyalizm'i çağrıştırmasından dolayı Ülkücü terimi ön plana çıkmıştır. Çünkü, savunulan görüş faşizme ve sosyalizme karşı idi ve bu isimle ilişkilendirilmek istenmiyordu.
MHP ve Türk-islam Ülküsü
CKMP partinin kitleselleşmesi için Türkeş de "Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız" sloganını kullandığı gibi hareketin ideolojisini genişletmeye çalışmıştır. Seyyid Ahmet Arvasi ve Dündar Taşer gibi ideologların girişimleriyle "Türk-islam Ülküsü" denilen şeklini almıştır. Türkeş, asker kökenli bir lider olarak Atatürkçülük konusunda tavizsiz idi. "Türk-islam Ülküsü" fikrini şekillendirirken laiklik konusunda hassasiyetleri koruyarak Atatürk'ün Türk milliyetçiliği konusundaki fikirlerini ön plana çıkarmayı hedeflemişti.
CKMP'nin adının Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirildiği ve üç hilalli ambleminin kabul edildiği 1969Adana Kongresi'nde Türkeş "Ülkücü Türk gençleri, Bozkurtlarım" diye hitap etmiş ve "Ülkücü" söylemi yaygınlaşmaya başlamıştır.
Ancak daha önce Ötüken dergisinde Türkeş ve CKMP'yi desteklemiş olanHüseyin Nihal Atsız, bu kongreden sonra MHP'nin Türkçülük fikiriyatı ile bağdaşmadığını ve dinci bir görünüme kavuştuğunu söyleyerek eleştirmeye başlamıştır. Bundan sonra 1970'li yılların ilk yarısında Türkçüler, ırkçılığa varan düşünceleri nedeniyle hem MHP'den hem de Ülkücü Hareketi'nden tasfiye edilmişlerdir. Türkeşin ülkücülük olarak belirlediği hedefler ayrılıkçı değil birleştirici ve bağdaştırıcı olmasından kaynaklı parti içerisinde bir ırkçı ayrılığa müsade etöesi mümkün değildi.
1970'li yılların ikinci yarısında Ülkü Ocakları Derneğinin faaliyetleriyle birlikte Seyyîd Ahmed Arvâsî'nin "Türk-islam Ülküsü" fikri, özellikle taşralı dindar vemuhafazakâr gençleri örgütlenmek ve milli değerleri aşılamak için yararlı olmuştur. Bilhassa anti-komünist söylemler ve Sünnî-Hanefî kimlik ,Anadolu'dan harekete katılımları hızlandırmıştır.Bu süre zarfında Necip Fazıl Kısakürek'in Ülkücü Gençlik mahfilleri üzerindeki etkisi büyüktür.Ülkücü Derneklerde islâmî eğitim ve terbiye ağırlık kazanmaya başlamıştır. Muhsin Yazıcıoğlu ,Kadir Mahir Damatlar ve Lütfü Şehsuvaroğlu gibi isimler Ülkü Ocakları bünyesinde öne çıkan genç isimler olarak ,parti içerisinde dinamizmi sağlayan isimler olmuştur.
12 Eylül 1980 Darbesinden sonra "Türk-islam Ülküsü" ideolojisi zirveye çıkmış ve kapatılmış MHP'nin yerine 1987'de kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi(MÇP)'nin gençlik örgütlenmesinde yine "Türk-islam Ülküsü" söylemleri kullanılmıştır. 1991 Genel SeçimindeMÇP'nin Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakını kurduğunda "inananlar birleşti" şeklinde ifade edilmiştir. Bu süreçde fazla uzun sürmemiş ve Milliyetçi Hareket Partisi tekrar meclisteki yerini almıştı.