- 3 / 3 / 135 entry
- 23 başlık
- 529.61 incipuan
bykus00 önüncü nesil normal
-
0
maymunun pençesi
‘Fakat bu üç dilek mutluluk getirmedi,’ dedi yaşlı asker. ‘Yaşlı Hindistanlı bize bir şey öğretmek
istedi – bu hiç iyi bir şey değil.
‘Süper, senin arkadaşının üç dileği mi vardı ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Evet’ diye aceleyle cevapladı. ‘Ve o üçüncüsünü diledikten sonra öldü.’ Bay ve bayan White
hikayeyi dinliyorlardı ve korkuyorlardı,ama Herbert sordu ‘Yani o öldü mü ?’
‘Evet, öldü’ dedi Tom Morris. ‘Ailesi yoktu. Eşyaları bana geldiğinde o ölmüştü. Eşyalarının içinde
pençede vardı, fakat bana pençeyi anlatmadan önce ölmüştü.’Tom Morris aniden bitirdi.
‘O zaman onun ilk iki dileği neydi ?’ diye sordu Herbert. ‘O ne yapmak istedi ?’
‘Bilemiyorum, anlatmak istemedi,’ diye cevapladı asker.Bir yada iki dakika herkes sustu,ama yine
Herbert dedi ‘Ve sen,bay Morris: senin üç dileğin var mıydı ?’
‘Evet, vardı’ diye cevapladı Morris. ‘Gençtim.Çok şey istedim – hızlı araba, para... ’Morris birkaç
dakika durdu ve sonra güçlükle dedi ki ‘Karım ve küçük oğlum araba kazasında öldüler. Onlar sız
parayı istemiyordum,bu yüzden, bittiği için, dileklerimi kaybettim.Ama bu çok geç oldu çünkü karım
ve çocuğum ölmüştü.’
Oda çok sessizdi. White ailesi yaşlı askerin mutsuz yüzünü izliyordu. Sonra bay White dedi ki ‘Neden
hala pençeyi saklıyorsun? Ona ihtiyacın yok.Onu başkasına ver.’
‘Onu başkasına nasıl verebilirim ?’ dedi asker. ‘Maymun pençesi beraberinde mutsuzluk getiriyor.’
‘Pekala,onu bana ver.’ dedi bay White. ‘Muhtemelen bu o zaman…’
‘Hayır !’ diye bağırdı Tom Morris. ‘Sen benim arkadaşımsın. Bunu sana veremem.’Bir dakika sonra
‘Bunu sana veremem tabii ki ama onu benden al.Fakat unutma ki maymun pençesi mutsuzluk
getirir.
Yaşlı bay White dinlemiyordu ve düşünmüyordu. Aniden,elini çıkardı ve pençeyi aldı.
Tom Morris mutsuz görünüyordu, ama bay White beklemek istemedi.
‘Şimdi ne yapacağım ?’ diye sordu arkadaşına.
‘Evet,gel, baba,’dedi Herbert. ‘dilek tut !’ dedi ve güldü Herbert. Asker hiçbir şey söylemedi.. -
0
maymunun pençesi
2.Bölüm
Sonra bir ara Tom Morris konuşmasını bitirdi ve bay White oğluna ve karısına ‘Tom 21 yıl önce
Hindistan’da askerlik yaptı, Hindistan harika bir ülke.’
‘Evet’ dedi Herbert.’Oraya gitmek isiyorum.’
‘Oh,Herbert !’ diye haykırdı annesi. Korkmuştu çünkü oğlunu kaybetmek istemiyordu.
‘Bende Hindistan’a gitmek istiyordum.’Dedi kocası.‘Ama…’
‘O senden daha iyi !’ dedi asker aniden.
‘Ama sen Hindistan’da birçok olay ve hayret verici şey gördün. Bende bir gün onlardan görmek
istiyorum.’ Dedi bay White. Asker viskisini koydu ve ‘Hayır!’ diye bağırdı.’Burada dur!’
Yaşlı bay White durmuyordu. ‘Ama senin hikayen ilginç,’ dedi Tom Morris‘e. ‘Maymun pençesi ile
ilgili ne söylemiştin ?’
‘Hiç bir şey !’ diye cevap verdi Tom Morris. ‘Yo,…önemsiz bir şey.’ ‘Maymun pençesi ?’ dedi bayan
White.
‘Hadi,bay Morris!Onu bize biraz anlatın’ dedi Herbert. Morris viskisini eline aldı ama tekrar yerine
koydu. Yavaşça elini ceketinin cebine soktu, White ailesi onu dikkatlice izliyordu.
‘Nedir o ? Nedir o ?’ bayan White bağırdı. Morris hiçbir şey söylemedi. Elini cebinden çıkardı. White
ailesi dikkatle izliyordu ve askerin elinde küçük ve tozlu bir şey gördüler.
Bayan White kımıldamadı, korktu ama oğlu, Herbert,onu eline aldı ve inceledi.
‘Güzel, nedir bu ?’ diye sordu arkadaşına bay White. ‘Ona bakın’ diye cevap verdi asker. ‘O küçük
bir pençe … Maymun pençesi.’
‘Maymun pençesi ?’ dedi ve güldü Herbert.‘Neden cebinizde bir maymun pençesi taşıyorsunuz
bay Morris ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Pekala, görüyorsun,’ dedi Morris,’Bu maymun pençesi sihirli !’
Herbert yeniden güldü,ama asker dedi ki ‘Gülme, evlat.Hatırla,sen gençsin.Ben şimdi yaşlıyım ve
Hindistan’da inanılmaz şeyler gördüm.’Konuşmasını bir süre kesti sonra yeniden ’Bu maymun
pençesi garip ve inanılmaz şeyler yaptı.Bu pençeyi yaşlı bir Hindistanlı bir arkadaşıma vermişti.O
arkadaşımda askerdi.Bu pençe sihirli çünkü üç insana üç dilek verir.’
‘Muhteşem !’ dedi Herbert. -
+1
maymunun pençesi
1. Bölüm
Dışarıda ve soğuk bir hava vardı ve yağmur bir saniye bile durmuyordu.Ama 12 numaralı Kale
Sokaktaki küçük oturma odası hoş ve ılıktı. Yaşlı bay White ve onun oğlu Herbert satranç oynuyor
ve bayan White oturmuş onları izliyordu. Yaşlı bayan mutluydu çünkü eşi ve oğlu çok iyi
arkadaşlardı.O oğlu hakkında ‘Herbert’ iyi bir evlat’ diye düşünürdü.’Uzun zaman onu bekledik ve
o doğduğunda ben neredeyse kırkımdaydım,ama biz mutlu bir aileyiz.’Ve yaşlı bayan White güldü.
Bu doğruydu. Herbert gençti ve buna çok güldü.Ama annesi ve babası da ona gülüyordu. Hiç
paraları yoktu ama onlar küçük ve çok mutlu bir aileydi.
Bu iki adam hiç konuşmuyordu çünkü oyuna konsantre olmuştu.Oda sessizdi ve şimdi yağmurun
gürültüsünü camlardan duyuyorlardı. Birdenbire yaşlı bay White baktı ve ‘Yağmuru dinleyin!’ dedi.
‘Evet, kötü bir gece,’ dedi Herbert.’Dışarıda iyi bir gece yok.Ama arkadaşın,Tom Morris,bu gece
gelecek?’
‘Evet,bu doğru. Saat 7:00’de gelecek’ dedi yaşlı adam.’Ama bu yağmurda…’
Bay White bitiremedi çünkü o sırada genç adam bir ses duydu.
‘Dinleyin!’dedi herbert.’Şuan kapıda biri var.’
‘Ben bir şey duymadım.’diye cevapladı babası, fakat sandalyeden kalktı ve kapıyı açmaya gitti.Bu
sırada bayan White’da kalktı ve ortalığı toparladı.
Bay White ‘Gel,gel,Tom. Seni yine görmek ne güzel.Ne kötü gece ama! Montunu bana ver ve
oturma odasına geç. Orası hoş ve ılık.’
Ön kapı açıldı ve oturma odasında bayan White ve Herbert üşüyordu. Sonra bay White oturma
odasına büyük ve kırmızı suratlı biriyle döndü.
‘Bu Tom Morris,’ dedi bay White karısına ve oğluna.’Biz gençken yakın arkadaştık.Tom Hindistan’a
gitmeden önce beraber çalışıyorduk.Tom,bu benim karım ve bu bizim oğlumuz, Herbert.’
‘Tanıştığımıza memnun oldum.’ dedi Tom Morris.
‘Tanıştığımıza memnun oldum ,bay Morris,’ diye cevapladı bayan White.’lütfen gelin ve oturun.’
‘Evet,gel,Tom,’ dedi bay White.’Buraya. Rahat ve sıcak.’
‘Teşekkürler,’ diye cevapladı büyük adam ve oturdu.
‘Hadi biraz viski alalım’ dedi yaşlı bay White.’Bu soğuk gece de sıcak bir şeye ihtiyacın
var.’Dışarıdan bir şişe viski aldı ve iki eski arkadaş içmeye ve konuşmaya başladı.Bu küçük aile
hayranlıkla misafirin çok uzaklarda yaşadığı ilginç hikayeleri dinliyordu. -
+1
destek olun lutfen
abilerim hedefim yazılım mühendisliği. üniye başlamamama rağmen kod yazmaya başladim. drone yapmaya calisiyorum. birsuru projem var ama param yok. maddi destek olur musunuz ? -
0
destek olun beyler
abilerim hedefim yazılım mühendisliği. üniye başlamamama rağmen kod yazmaya başladim. drone yapmaya calisiyorum. birsuru projem var ama param yok. maddi destek olur musunuz ? -
0
yardım
abilerim hedefim yazılım mühendisliği. üniye başlamamama rağmen kod yazmaya başladim. drone yapmaya calisiyorum. birsuru projem var ama param yok. maddi destek olur musunuz ? -
0
parasi olan panpalara sesleniyorum
parasi olupta bana yardim etmek isteyebilecek insanlar var ise debit kartima eft yapabilirlerse çok sevinirim -
0
beyler çok kötu oldum
okulun ilk günüydü. her dakika ona bakarak bana bakıp bakmadığını kontrol ediyordum. kız çok güzeldi beyler. insanın bir kere sarılıp bir daha bırakmak istemeyeceği birisiydi. birkaç saat sonra sınıfa edebiyatçı girdi. bikaç soru sordu. bende ilk günlerin heyecanıyla cevap verip gözüne gireyim dedim. onun dışında ders yoktu. milletle tanişirken sohbet ortaminda arkadaşlarla wp grubu kurma fikri geldi aklıma. sıra kıza geldiğinde hattinda bir sorun olduğunu söyledi ve daha sonra veririm ben sana dedi. bende numarayi vermemek için iyi numara diyerek güldüm oda hemen suçluluk pgibolojisine girerek hayir yok ne alaka felan dedi yok canim şaka yapiyorum gibisinden şeyler söyleyerek muhabbeti bitirdim. ama sesim felan acayip titriyordu. -
+1
lagaribeyin twitter floodu
Lagaribey isimli twitter kullanıcısının zaman yolculuğu üzerine yaptığı bir flood.
1) zaman, insanoğlunun tanımladığı bir şey. sezyum metalindeki atomun 9.192.631.770 defa titreşmesine(frekansına), insanoğlu 1 saniye demiş.
2) pek çok kişiye göre zaman herkes ve her yer için aynıydı ama einstein bunun doğru olmayabileceğini keşfetti. zaman değil, zamanlar vardı.
3) einstein’ın genel görelilik kurdıbına göre evren 3 boyutlu değil, 4 boyutlu idi ve 4.boyut zamandı. böylece “uzay-zaman” dokusu tanımlandı.
4) evrendeki her kütle ve enerji parçası bu dokuyu büker. bu dokuyu bir çarşaf gibi düşünün, ortasına konulan bir top çarşafı bükecektir.
5)bükülen çarşaf, aslında kütleçekimi(yerçekimi). çarşaf da uzay-zamanın kendisi. yani topun çarşafı bükmesi, kütleçekimin zamanı bükmesi.
6) kütleçekiminin büyük olduğu yerlerde zaman daha yavaş geçer. bunu dünyada da görüyoruz ama etkileri çok az olduğu için hissetmiyoruz.
7) mesela bir gökdelenin tepesinde yaşayan kişi, altta yaşayan kişiye göre yerçekiminden daha az etkileneceği için daha hızlı yaşlanır.
8) dünya’da çok büyük kütleli bir şey yok ama uzayda var: karadelikler. karadeliklerin kütleçekim gücü devasa boyutlarda.
9)bir karadeliğin etrafında bir kaç yıl tur atabilseydik, zaman burada yavaş geçeceğinden dünya’ya döndüğümüzde belki 50 yıl geçmiş olacaktı.
10) geleceğe yolculuğun ilk yolu bir karadeliğe gitmek ama bugünkü teknolojiyle imkansız. belki uzun yıllar sonra mümkün olabilecek.
11)geleceğe seyahat etmek için bir karadeliğin yanına gitmek gerekmiyor, bir yol daha var. o da einstein’ın özel görelilik kurdıbına dayanıyor.
12)bu kurama göre zaman mutlak değildir, hareketten etkilenir. bir cismin hızı ne kadar çok artarsa, zaman onun için daha yavaş akmaya başlar.
13)1971’de bir deney yapıldı. 2 atomik saatten biri yerde kaldı, diğeri bir jet uçağına konuldu. uçak indikten sonra saatler karşılaştırıldı
14)uçaktaki saat, yerdeki saate göre farklıydı. aradaki fark, saniyenin bir kaç milyarda biriydi ama einstein’ın teorisi ispatlanmıştı.
15)peki bunu neden günlük hayatımızda görmüyoruz derseniz, bunun etkisi bizim algılayamayacağımız kadar küçük. ancak bu etki var ve gerçek.
16)mesela sürekli seyahat edenler için zaman daha yavaş geçeceğinden, daha geç yaşlanırlar. “hızlı yaşa geç öl” sözü, bilimsel açıdan doğru *
17)ışık hızına ne kadar yaklaşırsanız, zaman o kadar yavaşlar. varsayalım ki, ikiziniz var ve siz ışık hızına yakın bir hızla uzaya gittiniz
18)bir müddet sonra döndüğünüzde artık ikizinizle aynı yaşta olmayacaksınız, ikiziniz çok daha yaşlanmış olacak (ikizler paradoksu).
19)özetlersek, geleceğe gitmek için büyük kütleli cisimlerin yanına gitmekten başka bir diğer yol, ışık hızına yakın hızlarda seyahat etmek.
20)insanoğlunun bugüne kadar yaptığı en süratli uzay aracı 2018’de fırlatılacak olan spp. bunun hızı 200km/saniye. ışık hızı ise 300.000km/sn.
21) ışık hızının %0,067 (%1 dahi değil) mertebesinde bir hıza ancak çıkabildik. yani geleceğe seyahat için teknolojimiz henüz yeterli değil.
22) geçmişe yolculuk mümkün mü? sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim, kuantum fiziğine göre mümkün ama bir takım sorunlar var.
23) önce şunu hatırlatalım. 3 boyutlu değil, 4 boyutlu bir evrende yaşıyoruz. bu 4.boyut zaman ve evrende "uzay-zaman" dokusu var.
24)zamanın uzaydan ayrı olmaması bizi ilginç bir sonuca zütürüyor: geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece bir yanılsamadan ibaret.
25)yani geçmiş, şimdi ve gelecek hep var (kader) ve evren, sandığımızın aksine maddi değil, sanal (holografik) bir yapıdan ibaret.
26) bizim zaman dediğimiz şey, aslında bu sanal yapıdaki “an”ların bir araya gelmesinden oluşuyor.
27)doğumunuzdan bu yazıyı okuduğunuz şimdi “anı”na ve ölümünüze kadarki tüm “an”ların bir fotoğraf karesi olduğunu ve dizildiğini varsayın.
28)benzer şekilde herkesin aynı “an dilimi”nde olduğunu düşünün ve bu "an dilimleri"nin sıralandığını göz önüne getirin.
29) biraz önceki "an diliminde" ben tweet yazarken, siz okuyordunuz, başkası çay içiyordu veya tv izliyordu ama herkes aynı "an"daydı.
30)ancak dünya’da hissetmesek de herkesin “an”ı aynı değil, çünkü bazıları hareket halinde ve zaman hareketten etkileniyor(10-21 arasına bkz).
31)düşünün ki, uzayda biri var ve onunla aynı “an dilimi”ndeyiz. biz dururken, uzaydaki yürümeye başlarsa artık "an"larımız aynı olmayacak
32)o yürüdüğü için zaman ona göre daha yavaş geçecek ve kendi an diliminden bize baktığında, bizim belki 40 yıl önceki halimizi görecek
33) geçmişteki bir an dilimine nasıl gideceğiz? farklı teoriler var, en meşhuru “solucan delikleri” şurada yazmıştım
34)varlığı henüz kanıtlanmamış solucan deliklerinden geçmek, pratikte çok zor. bunu engelleyen, geçmişe gitmeyi önleyen bir şey var: entropi
35)geçmişe gitmek için farklı yollar öneren teoriler var, detaya girmeyeceğim ama sonuçlarından bahsedeceğim. teorimiz karedelikler olsun.
36)bu teoriye göre karadeliklerin tam ortasında uzay-zamanda bir kırılma olur. bu noktadan girersek, uzayın başka bir bölgesine çıkabiliriz.
37)bir dağın tepesini aşmak yerine, içindeki tünelden (solucan delikleri) geçip, uzaklara çıkmak gibi. sorun tüneli geçtikten sonra başlıyor
38)diyelim ki, tünelden(solucan deliğinden) geçerek geçmişe gittik ve senaryo bu ya, çocuk yaştaki dedemizi öldürdük.o zaman bize ne olacak?
39)dedemiz öldüğüne göre, babamız ve dolayısıyla biz hiç doğmamış olacağız ama oradayız ve az önce bir cinayet işledik? (dede paradoksu)
40)bu paradoksu çözmek için 3 öneri var. ilkine göre dedemizi öldürdüğümüzde olan bitenle bağlantısı olmayan paralel bir evrene geçmiş oluruz
41)artık zaman yolculuğuna başlanan evren ile gelinen evren tamamen farklıdır (paralel evrenler teorisi) ve paradoks çözülmüştür
42) 2.öneri hawking’den geldi. neden-sonuç ilişkisi tehlikeye girerse, dünya’da garip bir şey devreye girecek ve bu olay engellenecek
43)son teori ise isteseniz de bunu yapamayacağınızı, mesela silahın patlamayacağını, dedenizi hiç göremeyeceğinizi vs. söyler.
44)peki bu paradoksun bir şekilde çözüldüğünü varsayalım, fiziğe göre geriye gitmek de mümkün dedik, neden bunu günlük hayatta görmüyoruz?
45)mesela neden kırılan bir bardağın eski haline geldiğini ya da bardaktan yere dökülen suyun bardağa tekrar girdiğini görmüyoruz?
46)biz hep zamanı tek yönlü olarak, ileriye doğru akıyor gibi algılıyoruz. günler geçiyor, çocukluğumuz geride kaldı, yaşlanıyoruz.
47)sadece insanlar için değil, yaşayan tüm canlılar, hatta cansızlar için de durum aynı. meyve çürüyor, elbisemiz eskiyor, dünya kirleniyor.
48)her şey ama her şey düzenden düzensizliğe, kaosa doğru gidiyor. hiç bir şey ilk başladığı gibi değil. biz de öyle, evren de.
49)bu sürecin bilimsel adı "evrenin en önemli yasası olarak bilinen entropi". bu yasaya göre evrendeki her şey düzenden düzensizliğe gider
50)düzenden kaosa giden bu süreç tek yönlü, yani entropi sürekli artar. entropinin maksimum olması, o şeyin yok olması demektir.
devami geliyor -
+1
celal abinin verdiği ayar
celal abi alışveriş yapmış oğlum gelde şunlari taşiyalim dedi. bende severim gittim yatdim etmeye sohbet ediyoruz falan dediki bimden aldim birde veresiye aldım. dedim abi adamlarin hem parasini hem malini hem arabasini mi aldin. (alisveris arabasiyla tasiyorduk yokuştu)
dedi yok oğlum bak uzerinden hakmar yaziyor poşette bim
hakmardan nasil anlattiğini falan anlatti.
dedim bimdekiler demedi mi nereye zütürüyosun. bitane kasiyer "beyefendi lütfen" diye yanina koşturmuş celal abi hakmar yazısını göstermiş ve ağzından şu efsanevi kelimeler dökülmüş
öyle her gördüğüme sarılma
sonra gozlerini acarak booyle kaldi mal gibi bişeyde diyemedi dedi -
0
kürtleri neden sevmeyiz
önceku tutmadı tekrar paylaşıyorum okuyun
beyler şimdi Sevr maddelerinde ne vardı kürdistan devleti kurulacaktı.
şimdi bunlara bu söz karşılıksız verilmez demekki bise karşı kışkırtılmışlar bunlarda bizimle savaşmak için yardim etmişler ki isyanlar vs. bunun en büyük örneği.
yani biz onlarla düşmanız ve ülkemizde barındırıyoruz. bunlar hâla kalkıp bize yok ırkçılık yapıyorsunuz vs. ulan kim geçmişteki düşmanını sever. hadi bize bir yardimin olur bir ticaretimiz olur sevmiş gibi yapalım. en azindan saygi duyalim. ulan sen hem benim devletime zarar veriyosun hem geçmişte beni yaralamaya çalişiyosun hemde bana gelmişsin föşük diyorsun. bre huur çocuğu biz bilmiyor muyuz senin ne tak olduğunu bize ne yaptığını.
ha bide hepsinden bahsetmiyorum kürdisten biji serok apo diyen binlerden bahsediyorum amk salakları
''insan ırkıyla övünemez sen türk'sün diye daha mı üstün sanıyosun ?" diyenler olacak evet ben türküm ve daha üstün olduğumu biliyorum. bir yanlışım olmamış atalarim dünyaya hükmetmiş ben kendimi kürtlerle bir farkim yok mu diyecem daha bir tane tarih kitabı yok pekekentlerin -
+1 -2
akpye oy vermekle suçlusun
HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV HAV -
0
teknik olarak kürtlerle düşmanız
beyler şimdi Sevr maddelerinde ne vardı kürdistan devleti kurulacaktı.
şimdi bunlara bu söz karşılıksız verilmez demekki bise karşı kışkırtılmışlar bunlarda bizimle savaşmak için yardim etmişler ki isyanlar vs. bunun en büyük örneği.
yani biz onlarla düşmanız ve ülkemizde barındırıyoruz. bunlar hâla kalkıp bize yok ırkçılık yapıyorsunuz vs. ulan kim geçmişteki düşmanını sever. hadi bize bir yardimin olur bir ticaretimiz olur sevmiş gibi yapalım. en azindan saygi duyalim. ulan sen hem benim devletime zarar veriyosun hem geçmişte beni yaralamaya çalişiyosun hemde bana gelmişsin föşük diyorsun. bre huur çocuğu biz bilmiyor muyuz senin ne tak olduğunu bize ne yaptığını.
ha bide hepsinden bahsetmiyorum kürdisten biji serok apo diyen binlerden bahsediyorum amk salakları
''insan ırkıyla övünemez sen türk'sün diye daha mı üstün sanıyosun ?" diyenler olacak evet ben türküm ve daha üstün olduğumu biliyorum. bir yanlışım olmamış atalarim dünyaya hükmetmiş ben kendimi kürtlerle bir farkim yok mu diyecem daha bir tane tarih kitabı yok pekekentlerin -
0
kekolardan bıktım
beyler bugün okuldan çıktık iki kız var ikiside arkadaşım işte metroya doğru yürüyoruz yürüyen merdivenlere geldik bekliyoruz aşağıya doğru iniyoruz bi tane serseri tipli mi diyim keko mu diyiyim yanımızdan geçti geçerkende bi yol versende geçsek diye söylendi. yanımdaki kızlarda olayın saçmalığına ve kendini bi gib sanan elemana bakıp güldüler sonra geri dönüp bak üçünüzüde döverim ha diyip gitti.
ya çıldırıyorum amk yürümemek için yapılmış bir merdivende neden yürümüyorsun diye atar yapıyorsun 20 yaşında adamsın 15 yaşındaki çocuğa laf söylüyosun korkutmaya çalışıyosun.
okumamışsım belli birde gelmişsin öğrencilere çatıyorsun.
kimsin sen napiyosun amk ? -
+1 -2
türkleri kötüleyen filmin ımdbsini düşürüyoruz
arkadaşlar merhaba bu sefer ki ziyaretimizin sebebi eğlence değil ciddi bir durum var.
The promise diye bir film çıkmış filmin içeriğinde türkler kötüleniyor aşağılanıyor eğer Imdbyi düşürürsek kimse iplemez.
http://m.imdb.com/title/tt4776998/
buradan rate e basıp giriş yapıyoruz sonra tekrar rate e basıp 1 seçiyoruz işlem tamam.
https://www.youtube.com/watch?v=zwut1DUXaZc burdanda disslike butonuna abanırsınız
uplayın trende girelim
görünce hemen başlık açtım facebookta görmüştüm helal olsun benden önce yapan varmış -
-4
beyler telefona usb çıkışı nasıl olur anlatıyorum
beyler trenddeki a101den flash bellek aldım başlığını biliyorsunuzdur. flash bellek yerine başka şeyleri nasıl talarsınız onu anlatıcam.
şimdi gidiyorsunuz birOTG
kablosu alıyorsunuz.
sonra bunun ucuna mause klavye harddisk flash bellek takabilirsiniz.
hatta bunu şarj kablosuna takıp başka telefondan telefonunuzu şarj edebilirsiniz.
şukuyu ekgib görmeyin. -
+2
beyler kız için sizce degermiydi
Ahahahhahaha salak herif ya bro adamı höt etmişsinds bitane kezbana kapılmışsın geçmiş olsun - daha çok