+1
Öncelikle annem yurt sorumlusu ve evimiz sorumlu olduğu yurda yakın. Ben genelde vaktimi kızlarla geçiririm, ders falan da çalışırız ama evde kalıyorum.
•Bir saba kalktığımda evde yurda yeni gelen kızlardan birini gördüm, annem kıza bir şeyler telkin ediyordu. Annem öğrencilerle ilgilenmeyi sevdiğindiğinden alışık olduğum bir sahneydi, garipsemedim ve üzerinde durmadım. Sonra o gün yurda gittiğimde kızlar etrafımı sardı ve "Nasıl uyudun gece?" "Bir şey oldu mu?" diye sorular sormaya başladılar ama ben hiçbir şey anlamıyordum. Yeni gelen kızdan bahsettiklerini söylediler. Onlara durumu anlamadığımı ve kızın muhtemelen ben uyurken eve geldiğini söyledim. Bunun üzerine kızlardan biri durumu anlatmaya başladı; gece yarısı bu yeni gelen kız uyurken çığlık atmaya başlayıp kızları uyandırmış. Kızlar onu uyandırmaya çalışmışlar ama gözlerini açsa da hala bağırıp çığlık atmaya devam ediyormuş. Korkup görevli ablaları çağırmışlar. Ablalar kızı sakinleştirmeye çalışmış ama kız "Öldürüyorlar, anne, baba" tarzı bir şeyler söylemeye devam ediyormuş. Gözleri ağlayop çığırmaktan kan çanağı gibi kıpkırmızı olmuş ve kendine zarar vermeye başlamış, vucudunu tırnaklarıyla çizmeye çalışıyormuş. Görevli ablalar engel olmaya çalışmışlar. Kızlar tabi iyice korkmuş. Son çare sorumlu olduğu için annemi aramışlar. Annem de gece geç olup kızın da ailesi uzakta olduğu için ve kızlar da iyice korktuğu için eve getirmelerini söylemiş. (Kendisi iyilik meleğidir) Birkaç bina ötedeki evimize getirmek için kızın koluna girmiş ablalar. Çaktırmamaya çalışıyorlarmış ama onların da gece gece ödleri kopmuş. En son kız kapıdan çıkmadan önce o kan çanağı gözleriyle Esra ve irem'e uzun uzun ve dalgın dalgın bakmış. Tabi kızlar "Ödümüz koptu, bütün gece uyuyamadık" diyerek anlatmayı bitirdiler.
Sonra..