Ya Eskişehirliyim, Konya da yaşıyorum. Bu başlığı görmemeliydim.

Öyle bir şey olursa, Gs yeniliyorsa şimdiden söyleyeyim, "Bozuk bu yaa"

Euro 2016'nın akıllarda çok daha net ve güzel kalması anldıbına geliyor.

Kilistra Lstra’dan 12 km daha batıda olup Lystra’nın kalesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Bölgede yapılan radyometrik çalışmalar, sarı ve kirlibeyaz ponza çakıllı tabakaların hakim olduğu tüf kayaların, günümüzden 25 milyon yıl önce başlayan ve 15 milyon yıl süren Miosen devir (Üst Miosen) sonlarında, volkanik faaliyetlerle oluştuğunu gösteriyor. Görülen bu jeomorfolojik özellekleriyle, Kapadokya’yı (Ihlara, Karaman Taşakale ve çevresi) andırmaktadır. Kilistra’daki arkeolojik buluntular bu kentin daha eski bir döneme ait olduğunu göstermektedir. Kilistra adına, biri Konya’da (MS 4. yüzyıla ait), diğeri 1998′de yaptığımız kazı sırasında Söğütlü Deresi’ndeki şırahanenin eşiğinde bulunan iki ayrı mezar yazıtında rastlıyoruz. Özellikle şıra hanede sonradan eşik taşı olarak kullanılmış Latince yazıtın bulunuşu, hem Kilistra’nın yerinin kesinleşmesi, hem de bu antik kentin MS 1. yüzyılda mevcut olduğunu kanıtlaması açısından önem taşıyor. -Vikipedi

Yerleşim Tarihi: Helenistik, Roma i.Ö 2. yy i.S 3. yy

Kilistra, 2 bin yıla uzanan geçmişiyle Orta Çağ Hristiyanlığının en önemli merkezleri arasında yer alıyor.

Kilistra antik kenti peri bacalarına benzerliğiyle dikkat çeker ve kayalardan oluştuğundan taş ormanı andırır. Yeşilin tüm tonları ile yaban eriği, iğde, kuşburnu, dişbudak, gılabba, alıç çeşitli meyve ağaçları, ceviz, badem ve meşe ormanları ile muhteşem bir doğa manzarası sunan orman yaban hayatı her şeyiyle yaşatmaktadır.

Yapılan kazılardan elde edilen bulgulara göre Kilistra adı Roma döneminden kalma bir mezar yazıtında geçmektedir.

i.S 8-13 yy: Bizans devrine denk gelen bu dönemden kalma kaya oyukları bulunmaktadır.

Hayalperestlerdir kendileri.

Muhteşem yaratılış...

islama yakismayan, islamdan değildir.

Oruç tutmayan kapitalisttir.

Altın ilk zamanındaki gibi parlamaz zaman ona tesir edince. Rab çocuklar gibi olun der bunun için. Arının, lekesiz ışığın sahibi olun. Bunun için de insanı, tabiri caizse evire çevire imtihan eder. Benim için ölüm kolaydır, bir başkası için zor; ölmek korkusu benim zorlanacağım bir imtihan değil, ancak yaşamaktan zorlanırım. Yaşayan da, ölen de hak yol doğrultusunda yaşamalı ve ölmeli. imtihanlar nefs ile ilişkilidir.

Doğruluğumu ve haklılığını katleden yanlış eylemlerim. Tek pişmanlığım bu.

Don Juan: "Bilge savaşçılar farkındalıklarını arttırmaya uğraşırlar. Kendilerine verdikleri önem tümüyle yok olunca en yüksek farkındalık düzeyine ulaşırlar. Kendilerinde savunacak hiçbir şey kalmayınca herşey olurlar... "

Pgibolojik deney uyguladığımız 6 aylık bebeğin şiddet eğilimli olduğunu farklı şartlarda da durumun değişmediğini gördüğüm halde, doğuştan iyi veya kötü olabilecek bir insanın var olduğunu düşünmüyorum. Sert kişilik, şiddet eğilimli olmakla ayrıştırılmalıdır. Durum kişilikten ibarettir.

Depresyon belirtilerinden biri sayılır bu durum.

Plan yapmayın. Hayat için yapılan plan ciddi bir konuşma-tartışma için yapılan plan gibidir. Beklenmeyen bir soru veya ithamla karşı karşıya kalırsanız afallar, bunu planlamadığınız için de doğaçlama yapmakta zorlanırsınız.

Kızlar yavaş mı yürüyor? Yanlış tespit.

Ağlayarak okuduğum ilk vasiyeti bu. Zavallı çocuklar.

Operatör değiştirmek istiyorum. Lol'e geçeceğim. 'Size özel' tadindaki maillerden anladığım kadarıyla bir el dereceli atsam iyi olur.

Mutsuz olmanıza sebep olan insanları affetmeyin. Bırakın onlar kendilerini affetsin. Kimse size hata yapamaz, ancak kendine yapar.

Bu konuda Sokrates der ki, "Varlıklarda başlangıçlarına dönüş vardır. Hayatı ölüm, ölümü de hayat takib eder... "

Dediğin gibi olursa ölmek istemezsin. En güzel ölüm acı, yorgunluk ve kargaşanın ortasında olandır. Zaten herkes ölecek. isteyerek ölmek gerek, korkarak değil.

Deseydin. Belki tutardı.

Kim Müslüman?

C.L.A.Y, Hacker gibi filmlerin gençleri dusurdugu durum...

Arkadaşım, "Geçen gün canım pasta çekti. Üşenmedim kalkıp bir tepsi pasta yaptım. Sonra aklıma yakınlarda oturan Suriyeli aile geldi. Pastanın yarısını onlar için ayırdım. Annem, " Bu ne için?" diye sorduğunda ona açıklarım ve çok sevindi. Ancak Suriyeli çocuklar kadar değil" diyerek yaptığı güzellikten bahsettiği zaman gözyaşlarımı tutamamıştım.

Türkiye şu an Suriyelilere bir zamanlar Almanların Türklere yaptığını yapıyor... Bu bir yana, çocuklara zulüm kabul edilemez.

Namaz kılmak insan için yararlıdır. Toplum için de öyle. Ancak bilmediği dilde okuyanlar hariç.