Panpa bir istanbullu olarak kesinlikle beyoğlu diyorum. Ama gibik yerlerid değil, tarihi yarımada tarafları. Mesela sıkıldıkça çık yola haliçe gel, galata köprusunun altinda bir balik ekmek ye, karsiya geç o tarafları filan gez. Gez gex bitmez zaten oralar. Hem dinleme bu binleri. Herife bak beylikdüzü demiş. Orası dünyada bile değil lan

@2 atma lan bin, 2. Açışım bu

NTV= Okulun en kültürlü, zengin ama iyi kalpli bini. Siz sıcak yaz tatillerinde kafanızı leğene sokmaktan binbir ter dökmekten bıkarken, o Malta'ya, Fransa'nın tatil yörelerine, Singapur'a filan gider. instagram'da profosyonel resimler paylaştıkları için takipçi sayıları 2-10k arasındadır. Ne kadar kültürlü, zengin vb. olsa da adamın dibidir. Anneleri babaları muhtemelen doktor, avukat ya da onun gibi toştoşlu bir şeydir. Ayrıca evlerinde en az bir dolu kitaplık bulunur.

ATV= Hocanın yalakasıdır, gözüne girmeye çalışır. Öğretmen masasının önünde oturması olasıdır. Hoca kalem vb. istediğinde ilk uzatan budur. Hoca bunun tipini görüce genelde ayak işlerini, sınavları liste sırasına dizmeyi vb. buna yaptırır. Bu salakta sevinir. Notları yüksektir ama bu zeki olduğu anldıbına gelmez. Asosyallikten kendini derslere vermiştir. Trt1'i kıskanıp onunla yarışmaya çalışır. Kısacası zevksiz maymunun tekidir.

TRT1= Atv'yle pek bir farkı yoktur, ama yalaka değillerdir. Daha eğlencelidir. Hastır ve bağdaki dedikleri budur. Atv'yle arasındaki farksa şudur; Hocalar Atv'yi kullanır, Trt1'i sever.

KANAL D= Uzaktan baktığınızda sıradan, kendi halinde gözükebilir ama ileride iyi bir yere geleceği kesindir. Toştoşlu bir üniversite kazanırlar.

SHOWTV= Kanal D'nin kankasıdır ama ondan daha renklidir. O da kankasıyla birlikte toştoşlu üniversite kazanır.

FOX= Müdürü sevmeyen, okulun anarşist genci. Bütün binlikler bunun ve kankalarının altından çıkar. Eğlencelidir, iyidir güzeldir. Bu da adamın dibidir. 80'lerde filan yaşasa kesin solcu olur, ruhunda vardır. Notları iyi olmamasına rağmen ne yapar eder, bir yolunu bulur ve iyi bir yerlere gelir. Hiperaktif olması da büyük olasılık.

TV8= Arası okuldakilerle ne sıcak ne soğuktur. Çünkü okuldan başka hiç bilmediğniz bir ortamları vardır ama sorun da bu işte, bilmiyoz.

STAR= Sıradandır, pek bir farklılığı yoktur. Memleketi her yer olabilir ama o memleketin havasını hiç taşımaz. Az entellektüeldir. Yabancı dil veya uluslar arası ilişkiler filan okuyacaktır.

360 - 365= Babaannesinin dedesinin kıyafetini giyince kendini vintage retro filan zanneder. Süzme salaktır, havası kime onu da bilmeyiz.

AKLIMA GELDIKÇE EKLERIM PANPALAR

Whovian'ın şuku

NTV= Okulun en kültürlü, zengin ama iyi kalpli bini. Siz sıcak yaz tatillerinde kafanızı leğene sokmaktan binbir ter dökmekten bıkarken, o Malta'ya, Fransa'nın tatil yörelerine, Singapur'a filan gider. instagram'da profosyonel resimler paylaştıkları için takipçi sayıları 2-10k arasındadır. Ne kadar kültürlü, zengin vb. olsa da adamın dibidir. Anneleri babaları muhtemelen doktor, avukat ya da onun gibi toştoşlu bir şeydir. Ayrıca evlerinde en az bir dolu kitaplık bulunur.

ATV= Hocanın yalakasıdır, gözüne girmeye çalışır. Öğretmen masasının önünde oturması olasıdır. Hoca kalem vb. istediğinde ilk uzatan budur. Hoca bunun tipini görüce genelde ayak işlerini, sınavları liste sırasına dizmeyi vb. buna yaptırır. Bu salakta sevinir. Notları yüksektir ama bu zeki olduğu anldıbına gelmez. Asosyallikten kendini derslere vermiştir. Trt1'i kıskanıp onunla yarışmaya çalışır. Kısacası zevksiz maymunun tekidir.

TRT1= Atv'yle pek bir farkı yoktur, ama yalaka değillerdir. Daha eğlencelidir. Hastır ve bağdaki dedikleri budur. Atv'yle arasındaki farksa şudur; Hocalar Atv'yi kullanır, Trt1'i sever.

KANAL D= Uzaktan baktığınızda sıradan, kendi halinde gözükebilir ama ileride iyi bir yere geleceği kesindir. Toştoşlu bir üniversite kazanırlar.

SHOWTV= Kanal D'nin kankasıdır ama ondan daha renklidir. O da kankasıyla birlikte toştoşlu üniversite kazanır.

FOX= Müdürü sevmeyen, okulun anarşist genci. Bütün binlikler bunun ve kankalarının altından çıkar. Eğlencelidir, iyidir güzeldir. Bu da adamın dibidir. 80'lerde filan yaşasa kesin solcu olur, ruhunda vardır. Notları iyi olmamasına rağmen ne yapar eder, bir yolunu bulur ve iyi bir yerlere gelir. Hiperaktif olması da büyük olasılık.

TV8= Arası okuldakilerle ne sıcak ne soğuktur. Çünkü okuldan başka hiç bilmediğniz bir ortamları vardır ama sorun da bu işte, bilmiyoz.

STAR= Sıradandır, pek bir farklılığı yoktur. Memleketi her yer olabilir ama o memleketin havasını hiç taşımaz. Az entellektüeldir. Yabancı dil veya uluslar arası ilişkiler filan okuyacaktır.

360 - 365= Babaannesinin dedesinin kıyafetini giyince kendini vintage retro filan zanneder. Süzme salaktır, havası kime onu da bilmeyiz.

AKLIMA GELDIKÇE EKLERIM PANPALAR

Gittiğimde ilk olarak bi akrabalarla selamlaştık. Hoşgeldin vb. Diye. Benim teyze kızıda oradaydı. Annesi Edirne'deki dükkanı kapatamamış, bu yüzden de tek gelmişti. Şule 16 yaşında olduğu için bana hep antilop abi derdi. Bunun dışında burada değişen bir şey yoktu.

Gittiğimde küçük kardeşlerim Derya'yla Deniz koşarak bana sarıldı. Annem bir hoşgeldin oğlum deyip içeri geçti. Babam olacak bin de hoşnutsuzlukla ne geldin dedi. Ama onunla tartışacak halim hiç olmadiği için çantayı yukarı bırakıp direktmen kahveye gittim.

Sabah 12de istanbuldan otobüse binmiştim ve öğleden sonra 4 gibi Keşan'daydım. Dayımın oğlu Burak'ta oradaydı. Bir selamlaştık vb. Sonra oturduk dışarı bakan bir masaya, çay içmeye başladık.

Ben yokken olanlardan vb. Bahsetti. Trakya Üniversite'sinde yabancı dil okuduğunu biliyordum, üçüncü sınıfa geçmişti yani benimle yaşıttı. Ama anlattığına göre bir sevgilisi varmış, onu aldatmış vb. Burak zaten en başından beri kırgın gözüktüğü için bu tavrını anlayabilmiştim.

ilerleyen saatlerde çay içip, havadan sudan, futboldan, aşk hayatindan, okuldakilerden bahsettik. Hava kararınca dayımların avlusunda her akşam birlikte yemek yendiği için oraya gitmek için ayaklandık.

Kahveden çıkmış, kestirme diye patika yola saptığımızda bir şeyle karşılaştık.

BEYLER iNTERNETIM YAVAŞ OLDUĞU IÇIN BU KADAR GEÇ KALIYORUM BIRAZ ANLAYiŞ GÖSTERIN LÜTFEN

O yaz, annem babam ve kardeşlerim bir aylığına köye gitmişlerdi. işte her şey bu noktada başladı sayın incici panpalarım. ilk başta onlarla gitmek istemediğim için babamla tartışmıştım. Aramızda oluşan bu gerilimden sonra babam bavulları toplayıp gitmişti. ilk günler hafta her şey bana cennette gibi hissettirsede, bir süre sonra rutin işlerimden sıkılmıştım. Her sabah geç kalkıyor, yamru yumru bir tost hazırlayıp yiyor, akşama kadar pc başında züt büyütüyordum. Sosyal çevrem pek geniş sayılmazdı. Adam akıllı tek bir arkadaşım vardı, o da tatil diye ailesini ziyarete Muğla'ya gitmişti.

En sonunda, sonlanan bir haftayla birlikte Keşan'a bir bilet alıp, bir sırt çantasıyla yola çıktım.

BEYLER BURADAYSANIZ SES VERIN DEVAM EDICEM

Sevdim bunu rex

Rez kalsin bu devamederim

Suskunlar nerede bin?

B eyler ciddi bir sorunum var, size ne kadar alay ediyo gibi gözüksemde..

Şu sevgisiz ve kirli dünyada bile elimdr olmadan herşeyi sevip bağlanıyorum. Hayır ne kadar kötü bile olsa saçma sapan şeylere sevgi besliyorum ag

Misal; Okey oynarken fazlalık taşı sağımdaki elemana atıcam, atamıyorum. O mavi beş taşı bana güzel güzel gülümsüyor, kalp atışlarımız senkronize oluyor, dünyada sadece ben ve o kalıyoruz.

Lan içimdeki bu bağlanma hissini açıklayamıyorum. insan hiç Suskunlar'da, Takoz irfan'ı sever mi? Ben seviyorum işte. Ölünce oturup yas tutmuştum. Üstüne bir de Ecevit'le beraber ikisinin cenaze davetiyelerini bile hazırlamıştım. Hadi onu geçtim, o hapishanedeki honosbu çocuğu olan genç Takoz'u bile seviyorum. Onun o suratında konfeti patlayarak ağaçın üstünde twerk yapar gibi duran yüz ifadesi, huur tipindeki mimikleri bile bana çekici ve masum geliyor.

Atalay Filiz'i biliyosunuz, muhabbet kuşu olan milli seri katilimiz. ilk duyduğum andan beri ona da sevgi besliyorum. O tipi, kel kafası, kedi kesmesi filan çok hoşuma gidiyor. Elimde olmadan herife bağlanıyorum.

ilkokuldayken baldırımı köpek ısırmıştı, hastaneye gittiğimizde dişi çıkarmayın onu seviyorum diye ağlamıştım. Hala arada açar açar o yaraya bakar, beni ısıran o kuduz köpeği anarım. Hatta geçen ay helvasını bile yaptırdım anneme. Adınıda Isırgan koymuştum. Huzur içinde yat Isırgan

Kalsin bu

Calinti çugu

Tutmaz...

Murat ve Selin, o sabahta her gün olduğu gibi tesadüfen buluşma mevzusuna girişmiştiler. Birbirine uzaktan sevdalı olan bu iki genç, bir türlü buluşamıyor, duygularını derinden yaşayamıyorlardı. Ellerinden gelen tek şey birbirlerine arzulu bakışlar yollamaktı. Aralarında aşılmaz engeller vardı çünkü.

Adeta, Murat Beylikdüzü'ydü, Selin Zincirlikuyu.

Bense onların bu anılarına tanıklık eden araçtım..

Hayır, cidden. Ben.. Ben; Beylikdüzü-Zincirlikuyu metrobüs hattı...

beyler okursanız devam ederim, prim için filan değil cidden okunursa devam etmeye razıyım. maksat insanlara ulaşmak.

Önemli değil kardeşim, bu devirde insan insanı çugulamayacakta kimi çugulayacak.

1-) Yakışıklı Abi
Bütün kumsalın yakışıklı, artist, kaslı alfa abisi olan bu beyfendiler yaklaşık olarak 20 ila 30 yaş arasında bulunur. Saçları genelde kumraldır ve uçları güneşten açılmıştır. Kaslı karınlarını sergilemek için üstüne bir şey giymez, altında da şortla takılır. Genelde sağa çekmiş tekneler, botlar ve ya deniz bigibletleri onlara aittir. Güneş gözlüklerini yanlarından ayırmazlar ve bütün ortamlar bu adamdan sorulur. Muhtemelen o bölgede ailesinin evi ya da yazlığı vardır.

2-) Günübirlikçi Dayı
Zütündeki ve memesindeki kıllardan tanıyabilirsiniz bu dayıları. %80 k*rt olma ihtimalleri yüksektir. %100se esmer, bıyıklıdır. Yaş aralığı 45 ila 65tir. Biraz abazanlık vardır ve madde 3-)tekilere bakmaktan çekinmezler. Yaşadığı bölge kesin değildir. Fakat kamyonun arkasına mangalını, geniş sülalesini ve eşyalarını tıkıştırır oraya kadar gelir. Gün sonundaysa çöplerini plaja yakın ağaçlığa terk edip gitmesiyle tanınır.

3-) Rus Karı
Eğer bulunduğunuz yer turistik bir mekansa bunlardan görme ihtimaliniz yüksektir. Her zaman rus olmazlar. Bazen ukraynalı, yunanistanlı, kırımlı ya da bulgaristanlı çıkabiliyorlar. Yine de Slovak oldukları değişmez bir kesindir. Tabi bazen nadir de olsa Alman larınada ratlıyorsunuz. %80 ihtimalle sarışın, %70 ihtimalle evlidirler. Evli olanların 6-8 yaş arası küçük bir oğlu, olmayanlarınsa yanında bir kız arkadaşı bulunur. Genelde bikinileriyle ve vücutlarıyla dikkat çekerler. En fazla 2 hafta o bölgede ikamet ederler ve yaş aralığıda 20-35 arasıdır.

4-) Pelinsu, Berkecan, Baturalp, Busenur
Kızların uzun, sarı ombreli saçları olması büyük bir ihtimal. Ellerindeki Iphone 6+'ı bir kez bile düşürmeden günümüzün tipik tatil resmi olan bacak+kum+güneş+deniz olayını çekerler. Erkeklerdeyse saçlarının Milli Eğitim Bakanlığı logosuna benzemesi olasıdır.

5-)Kitapçı Manyak
Edebiyat tutkunu bu sevdalılarımız büyük olasılıkla bir kızdır. Ellerindeki kitapları bir kez bile düşürmeden okumaya devam eder, aradada telefonuna mesaj gelmiş mi diye bakarlar. %80 ihtimalle beyaz tenlidirler. Bunun içinde gün sonu kırmızı bir vücutla gezmeleri büyük bir ihtimal.

6-) Tombik Ninelerimiz
Mahalledeki +50, kendini salmış bayanlar zengin bir amcaya kendilerini kakalatarak sahile getirirler ve 80'lerden kalma leopar desenli mayolarıyla güneşlenip yüzmeye çalışırlar. Selülitlerini izlemekse sizin için cabasıdır. Çoğu dibinden beyaz çıkmaya başlayan saçlarını kızıl, siyah ya da sarıya boyatır.

7-) Sezin Hanım
Orta derece bir anadolu lisesi bitirdikten sonra üniversitede tanıştıkları yakışıklı zengin adamla evlenir ve koca parasına konarlar. Genelde makyajsız gezmezler ve %90 ihtimalle plaja yakın lüks bir yazlıkları vardır. Bütün gün yatıp güneşlenirler. Çoğu kumral ya da sarışındır. Madde 8-)'de onların oğludur. Her zaman gördüğünüz o sokak hayvanlarını tekmeleyen, insanları yadırgayan, azarlayan sevilmez tip bunlardır işte. Fizikleri iyidir fakat hepsi boş insanlardır.

8-)Kumdan kale yapan çocuk
Yanında kendinden 1 yaş küçük pembe mayolu, kolluklu bir kızla oturup denizin dibinde kumdan kale uğraşlarına girerler. Altlarında mavi bir şort vardır ve malzemeleri tam takır ekgibsizdir. Çoğu zengin çocuğudur. ileride Bilkent'te burssuz okuyacak yakışıklılar işte bunlardır.

9-) iki Sevgli
Bütün bu plaj halkının imrenerek baktığı bu sevgilileri tanımlamak güç. Kimileri liselidir, bir sahil kasabasında yaşıyordur ve kaçamak yapmıştır. Kimileriyse üniversite son sınıftaki nişanlılardır. Bunlarda kızlar daha küçük durur. Akşama kesin gibişceklerdir.

10-)Ben.

Söyle panpa bekliyorum

Lab ben varım ben

Rez aldım bakarım

Burdayım panpa

Aynısı burdada var nerde oturuyosun panpa

Yolla panpa

Yaratılıcığın karşısında sevinç ve kıvanç göz yaşlarımı tutamadım tebrikler :')

Tutar bu panpa