• 3 / 3 / 348 entry
  • 45 başlık
  • 302.29 incipuan

bi sor neden dokununcu nesil normal

  • 0
    pre mortem tekniği
    Pre-Mortem Tekniği. Bu nedir? Bu ne işe yarar?
    Bir projenizin, hedefinizin, amaçlarınızın başarısızlıkla sonuçlanmasının önüne geçecek, çok güçlü, çok etkili bir tekniktir. Tabi uygulamak şartıyla. Beş adımdan oluşuyor. Nasıl kullanacağınıza gelirsek: Çok Basit.
    Birinci adım seçmek.
    Kendinize bir proje seçin. Proje dediğime bakmayın. Bu sizin için sahip olduğunuz ekstra on kilodan kurtulmak, yeni bir business'e başlamak, şirket kurmak, maraton koşmak, everestin zirvesine tırmanmak ve benzeri şeyler olabilir. Hepsinin genel adı proje. Hepsinde de ulaşmak istediğimiz bir nokta var. Her neyse, bi proje seçiyoruz kendimize.
    ikinci adım ise bu projenin başarısızlıkla sonuçlandığını canlandırmak gözünüzde. Daha hiç bir düğmeye basmadınız, hiç bir adım atmadınız ama buna rağmen projeye başlanmış ve amacına ulaşamamış olduğunu düşünün.
    90 kilodan 70 kiloya düşmek için diete başladın diyelim. Diet bittiğinde veya bıraktığında 95 kilosun. Başarısızlıkla sonuçlandı. Bi şirket kurmaya giriştin aradan bir sene falan geçti iflas ettin, hiç para kazanamadın hatta borçlandın ve iflas göstermek zorunda kaldın. Bu da projenin başarısızlıkla sonuçlandığını gösterir. Yeni yılda yeni bir yabancı dil konuşabilmeyi hedefledin diyelim. Kitaplar, CD'ler aldın, kurslara falan yazıldın diyelim. Ama sene sonunda aklında sadece o dile ait ezberlediğin üç beş kelime, sayılar, renkler falan ama konuşamıyorsun, diyalog kuramıyorsun. Bu da bu yabancı dil projesinin başarısızlığını gösterir. Bunlar benim örneklerim. Sizin projeniz çok ama çok farklı bir şey de olabilir.
    Üçüncü adım ise projenizin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağlayan olası etkenlerin, sebeplerin listesini alt alta yazmak. Ama olası herşeyi yazmanızı istiyorum maddeler halinde. Küçük sebepler, büyük sebepler, herşey. Kilo vermek istiyodunuz kilo aldınız. Yemeği kestiğim halde yeterli spor yapamadığımdan dolayı bu amacıma ulaşamamış olabilirim. Yaz listeye. Yemenin içmenin bol olduğu bayram seyran, yılbaşı gibi bir zamana denk geldiğinden de dietini bozup devam etmediğinden dolayı da kilo almış olabilirsin. Şirket kurdun, dolarla ürün alıp kendi ülkenin kurundan satış yapıyorsun. Belki dolar birden fırladı ve alım gücün düştü, yeni bir gümrük kanunu çıktı ve mali eline almak hem fiyat olarak hem de zahmet olarak arttı. Malların çalındı, ortağın kazıkladı... Bunlar da şirket kurma projesinin başarısızlıkla sonuçlanmasında etkili olabilecek olası sebepler olabilir. Hepsini listeye dahil edin. Ama bu listeyi yaparken sadece dışardan gelen etkenlerle sınırlı kalmayın. Projenin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağlayan pgibolojik etkenleri de dahil edin listeye. Ne bilim daha projenin en başında harika bi şicrama oldu, başarı elde ettin ama bu seni çok heyecanlandırdı, şımarttı veya korkuttu, altından kalkamadın. Veya da disiplin sahibi değilsin, risk alma özelliğin yok, gerçekçi değilsin hayalcisin, motivasyon ekgibliğin var. Bunlar da projenin başarısızlıkla sonuçlanmasına etki eden pgibolojik faktörler olabilir. Ekleyin listenize.
    Dördüncü adım: Diyelim listenizi yaptınız. içinde 7-8 tane, 10 tane, 20 tane madde olabilir. Sizden şimdi istediğim ise temiz bir kağıda bu maddeleri büyükten küçüğe doğru sıralamanızı istiyorum. Projenizin çökmesindeki en büyük etkiye hangi madde sahip. Projenizin başarısızlığa uğramasının en büyük sebebi bu maddelerden hangisi? ikinci büyük etken. üçüncü ve ... liste bu şekilde devam eder. Pre-Mortem tekniğinin ilk 4 adımı bunlar. Son bir adım kaldı. Ama şu an geldiğiniz nokta çok can alıcı bir nokta. Elinizdeki liste, çok etkili bi şekilde insanın gözünü açan çok değerli bir belge niteliğinde. Bir hazine değerinde.
    Pre-Mortem tekniğinin beşinci ve sonuncu adımı... Beyin fırtınası, analiz. Projemin çökmesine yol açan bu hatalara düşmemek için neler yapmalıyım. Nasıl bir yol izlemeliyim. Ne yaparım da bu durumlarla karşı karşıya gelmem. Bu problemlerle daha karşılaşmadan bunları çözüyorsunuz. Çünkü listenize eklediğiniz maddelerin varlığı projenizin başarısızlığa uğrayacağınızı size daha en baştan söylüyor. O yüzden onlardan kaçınmak için yollar buluyorsunuz, beyin fırtınası yapıyorsunuz. Hem de listedeki her madde için, teker teker, ayrı ayrı çözüm yolları üretiyorsunuz her madde için. Listenin en üstündeki üç maddeye özellikle kafa yoruyorsunuz. Çünkü bunlar projenizin çökmesindeki en büyük üç neden. Ve olay da bundam ibaret. işte Pre-Mortem tekniği bu.
    Ama bu bi saatte kafanızda tasarlayabileceğiniz bi taslak değil. Bunun için sadece kendiniz için ayırdığınız bir güne ihtiyacınız var. Hedefinizi belirlemek, bir proje seçmek, Projenizin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilecek olası problemleri, hataları belirleyip bunların listesini çıkarmak, bunları etkilerinin önem derecesine göre sıralanması ve her madde üzerinde ayrı ayrı çözüm yolları aranması ve bulunması. Kesinlikle birkaç saatlik bir iş değil. Hedeflerinize ulaşmak sizin için önemli bir mevsu ise, bu ise gereken zamanı ayırın. Bunu da en kısa zamanda yapın. Yarın bugünden daha az zamanımız olacak unutmayın.
    ···
  • 0
    dost kazanma ve insanları etkileme sanatı
    Tanıştığım yeni bi insan bana keman çaldığını söylerse en çok istediğim şey onu keman çalarken görmek, dinlemek olur. Sorarım ne kadardır keman çaldığını, nasıl birşey olduğunu. Başka bir insan bana resim çizdiğini söylerse hemen neler çizdiğini sorarım, çalışmalarını ve tarzını görmek isterim. Ha bir de neden benim çizdiğim resimlerin 5 yasındaki bir çocuğun çizdiği resimlere benzediğini de sorarım.
    Bir öğretmenle tanışsam ona öğrettiği dalı sorarım. Bütün diyalog ve sorduğum herşey onun uzmanlık alanı hakinda olur zaten. insanlar en iyi bildiği şeyler hakkında konuşurken mutlu olur. Daha çok soru sormak ve ilgili olmak hatta birşeyler öğrenmeye çalışmak o insanı daha çok mutlu eder. Bu da yeni tanıştığınız insanla sizin daha sağlam bir ilişki kurmanıza, enerjik olarak daha güçlü bir şekilde bağlanmanızı sağlar. kurmanızı sağlar. Bu sadece onu mutlu etmekle kalmaz, sizin yeni birşeyler öğrenmenizi sağlar hem de işin uzmanından. iki tarafın da kazançlı çıktığı bir başlangıç. Peki ben her zaman böyle miydim? Tabiki hayır. Dale Carniği'nin Dost Kazanma ve insanları Etkileme Sanatı kitabını okuyana kadar hikayem biraz farklıydı.
    Eskiden sadece tek bir spor dalına ilgi duyardım. Sadece tek bir müzik enstrümanı hoşuma giderdi. Yalnızca tek bir uzmanlık alanıyla ilgili şeyler okur, videolar izlerdim. Ve tahmin edebileceğiniz üzere bunların hepsi de kendi yaptığım şeylerdi. Yeni tanıştığım insanların yaptığı şeyler benim yapmadıklarımsa, benim için bi değeri yoktu. Konuşacak birşeyim de yoktu. Ne de soru soracak bir şey. Bu da yeni tanıştığım insanlarla olan ilişkimin birbirimizin adını öğrenmemizden öteye geçmemesi demektir. işte bu yüzden Dale Carnağı'nın kitabındaki ilk prensip Başkalarının ilgi alanlarına samimi bir şekilde ilgi duymak ve bunu onlara göstermek.
    Söylediği ve düşündüğü çoğu şey yanlış olan bir insanla tanıştınız mı? Ben tanıştım hem de çok fazla. Hatta hayatımın belli bir kısmı bu insanlara yanlış düşündüğünü anlatmaya çalışarak geçti. Sonu gelmeyen konuşmalar ve gereksiz tartışmalar. O kişilerin düşüncelerini yanlış yapan şey ise benim o düşünce hakkında tamamen zıt yönde düşünmemdi. Olayı sadece kendi bakış açıma göre değerlendiriyordum. Karşımdaki insan da kendi bakış açısına göre. Çıkmaz sokak. Bu durum da bizi bu kitabın ikinci prensibine zütürüyor: Başkalarının düşüncelerine saygı duy, hiç kimseye yanlış olduğunu söyleme, sadece senin farklı düşündüğünü belirt.
    Dale carniage'nin ''Dost kazanma ve insanları etkileme sanatı kitabının üçüncü prensibi ise şu: Bütün dillerde insana en güzel, en ciksi gelen ses kendi ismi söylendiğinde duyulan sestir. Bu ne demek? Bir insanla tanıştığınızda onunla konuşurken onun ismini sık sık söylemelisiniz. Tanıştığımıza memnun oldum yerine, tanıştığımıza memnun oldum ahmet bey veya seninle tanıştığıma memnun oldum fatma gibi... Nice to meet you Dennis. See you later Richard.
    işte bu üç prensip, bu kitabın ana fikrini oluşturuyor. Okumanızı tavsiye ederim. Zamanım yok kitap okumaya diyorsanız internette bu kitabın sesli kitap versiyonunu bulabilirsiniz. Günlük rutun işlerinizi yaparken ise, okula gidip gelirken trafikte dinleyebilirsiniz ve böylece birkaç günde bu kitabı bitirip size sunduğu faydalı bilgilerden bir an önce yararlanmaya başlayabilirsiniz.
    ···
  • 0
    beyler beyin firtinasi var toplanin
    beyler simdi bi adam var senelik 100 bin kazaniyor. haftada 90 saat calisiyor. ben senede 20 bin kazaniyorum ama haftada bir saat calisiyorum. onun saat ucreti 22 liraya gelmis oluyor benimkisi ise 416 liraya. kim daha zengin? kim daha avantajli? Hangimiz dogru yoldayiz? biraz dusunun de yazin bisiler bi proje ustunde calisiyorum yardiminiza, farkli bakis acilarina ihtiyacim var bi de zekaniza guveniyorum yani bosuna yazmam buraya yoksa
    ···
  • 0
    miğdem acıktı
    deep throat yaptir
    ···
  • 0
    beyler sazdan anlayanlar bi baksın
    olm yil olmus 2017 hala saz calan mi var aq. helal olsun.
    ···
  • 0
    bira çok pahalı oldu
    ot sar.
    ···
  • 0
    dunyanin merkezine seyahat ettim dolusun
    anlat kanki
    ···
  • 0
    yıl 2078 ve
    devam et kanki
    ···
  • 0
    2017 de hayat degistirecek bi projesi olan var mi
    isini yururluge sok, musterin olurum.
    eger ilk defa giriyorsan bu pazara freelencer.com ve diger klonlarina register ol cok iyi isler cikar ordan biraz referans toplarsin bi portfoy olusturursun hem bol bol pratik yapma sansin olur bi taraftan para kazanarak. yok ben bi sirket veya website kurup kendim design yapicam millet gelcek ayagima beden is alcak diyorsan iki secenegin var. ya cok ama cok iyi isler websiteleri yapicaksin, bak cok ama cok iyi diyorum cunku milyonlarca secenek var. seni millet neden secsin? bu soruyu durustce cevaplamalisin. ikinci secenegin ise cok iyi pazarlama bilmelisin. iyi bir satis elemani olman gerek. verdigi hizmet iyi olmayip da milyonlar kazanan sirketler, binler kazanan tekil sahislar var. bunun tek sebebi bu kisilerin pazarlamaya cok iyi hakim olmasindandir. facebook, adwords twitter, seo vs. vs... adamlar hepsini cok etkili bi sekilde kullaniyolar... ha bi de ulasmak istedigin noktaya varmak icin gerekli butun basamaklari bir yere yaz ve sonra hic beklemeden uygulamaya gec... bence hemen basla. birseyin bitmesini veya yeni bir doneme girmeyi bekleme, hemen basla. bu aksam bile bisiler yap. en azindan tum basamaklari bi kagida yaz..
    ···
  • 0
    youtube de işler aynen böyle yürür
    kararliligina hasta oldum. devam et kocum. merak ettigim sey, youtube cok spam alarmindan dolayi videonu siler ama kanalini kapatacagini hic dusunemiyorum. youtube sebebini soyluyo mu sana kanalini kapattiginda veya da dispute falan acilmiyo mu ne bilim itiraz hakki falan?
    ···
  • 0
    2017 de hayat degistirecek bi projesi olan var mi
    fikrini calip hayata mi gecircem lan sanki * ne bilim belki yardim lazimdir bi ekgiblik vardir dolduramadigin belki de yasam kocuyumdur nerden bilcen
    ···
  • 0
    2017 de hayat degistirecek bi projesi olan var mi
    var mi bi hedefiniz ama buyuk hedeflerden bahsediyorum oyle kilo verme sigara falan birakma muhabbeti degil? hayata gecireceginiz dahiyane bir hedefiniz, projeniz var mi?
    ···
  • 0
    hergun bir kitap bitiriyorum
    bunu kendi blogumdan copy paste yaptim. reklam olmasin diye linkini vermiyorum ucururlar sozlukten aksam aksam
    ···
  • 0
    hergun bir kitap bitiriyorum
    kitap okumayanlar gibtirsin gitsin bu basliktan
    ···
  • -1
    hergun bir kitap bitiriyorum
    Kitap okumayi cok seviyorum. Daha dogrusu ogrenmeyi, bilgime bilgi katmayi. Bunu bircok farkli sekilde yapabilirsiniz. Kursa gidebilirsiniz, video izleyebilirsiniz, ozel ders alabilirsiniz. Ama Benim icin bilgi edinmenin en eglenceli ve etkili formu kitap okumak. Ama ne yazik ki bunun icin de yeterli zaman bulamiyorum.

    Iki tane youtube kanalim var. Daha fazla miktarda ve daha kaliteli videolar yapmayi cok istiyorum. Ama bunun icin yeterli zamanim yok.
    Londra fotograflarini paylastigim bi instagram hesabim var. Simdi yaptigim gibi haftada birkac tane hatta bi tane fotograf paylasmak yerine her gun en az bir fotograf paylasmak isterdim. Boylece daha fazla insana ulasabilirim. Ama zamanim yok. Evde de calismak zorundayim. Bazen bir saatligine oturdugum bi isin basinda 7-8 saat geciriyorum. Evden cikamadigim gunler oluyor.
    Yesil alanlarda gib gib zaman gecirmek insanin yasam kalitesini arttirir. Evimin cok yakininda ucsuz bucaksiz bir park var. Oraya her gun gidip minimum bir saat harcamayi cok istiyorum. Ama yapamiyorum. Tahmin edin neden? Evet bildiniz, onun icin de yeterli zamanim yok.
    Yazmayi cok seviyorum. Bi blogum var. Cok ciddi bi konsepti yok. Ama dedim ya, yazmayi seviyorum, gunun bir saatinde yazma istahim acilirsa kendimi bilgisayar basinda buluyorum. Ama bu bloga ilk basladigimda haftada iki uc makale yazardim. Sonra bu sayi ayda iki uce dustu. Sonra alti ayda bir taneye. Dun baktim da en son yazimi bir sene once yazmisim. Ama her gun bi makale yazmayi cok isterdim. Ama su yogunlukta bunu gerceklestirmem mumkun degil. Zamanim yok.
    Kosmayi cok seviyorum. Kosarken hissettiklerim, dusunduklerim her zaman yararima olmustur. Fiziksel ve mental sagligima kattiklari saymakla bitmez. Kosarken dinledigim muzik normal zamanlarda dinledigim muzikten daha fazla keyif verir bide. Ama isten gucten ona da zaman ayiramiyorum.
    Bunlar zamansizliktan dolayi sahip oldugum problemlerden sadece birkaci. Ornekleri cogaltabilirim. Eminim sizin de benzer gibintilariniz vardir. Zaten bu videoyu oyle oldugunu dusundugumden dolayi cektim. Zamansizlik, zaman ayiramama, zamanin yetmemesi, zaman bulamama.
    Size bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haber; zamanimiz var, hem de herseye yetecek kadar. Kotu haber ise hicbirsey icin zaman bulamiyorsak, onun sorumlusu biziz ve bu durumdan kurtulmak icin hemen, simdi, burada, right here, right now harekete gecmemiz gerekiyor. Unutmayin, gibinti zamanimizin olmamasi degil, sahip oldugumuz zamani iyi degerlendirememek. Bi nevi kotu zaman yonetimi.
    Size zamansizliktan dolayi sahip oldugum sahsi gibintilarimdan birkac ornek verdim. Bunlarin hepsini de cozdum kisa zaman once. Hepsiyle nasil yuzlestigimi, bu problemleri nasil cozdugumu teker teker anlatmak isterdim. Ama bunlar benim sahsi problemlerim o yuzden size bi yarari olmazdi ve zamaninizi bosa harcamis olurdum. Ama aralarindan bir tanesi belki sizin de isinize yarayabilir. Belki bu cogumuzun genel bi problemi. Bahsettigim problem, kitap okumaya zaman ayiramamak.
    Audio Book diye birsey var. Sesli kitap. Elinize alip oturarak okudugunuz kitabin bi baskasi tarafindan kelimesi kelimesine sesli bi sekilde okunup kayit altina alinmis hali. Bi ses dosyasi, mp3 falan... internette butun kitaplarin ses dosyalarini bulabiliyoruz artik.
    Okumuyorsunuz. Dinliyorsunuz. Kitabi okuyarak aldiginiz bilginin aynisini aliyorsunuz. Ortalama uzunlukta olan bi kitabi yaklagib olarak 6-7 saatte bitirebiliyosunuz. Daha anlasilir bi sekilde aciklayabilmek icin benim nasil yaptigimi anlatayim:
    Dun sabah kahvemi icmek, kahvalti hazirlayip onu yemek icin 45 dakika harcadim. 1 saat evimin yakinindaki parka gidip kosu yaptim. Zaten o parka gidip gelmesi on beser dakikadan toplam yarim saat suruyor. Londra fotograflari paylastigim instagram hesabima uzun zamandir fotograf atmiyordum. Sirf tembelligimi yenmek icin merkeze gittim ve bi fotograf cekip geldim. Bir de youtube kanallarimdan biri icin kisa ve basit bi video cektim. Toplamda iki saatime maal oldu.
    Evdeyim. Bi aksam yemegi hazirlayip yedim. 1 saat. Bi arkadasimla gorusecektim. Evi yarim saat uzaklikta. Gittim gordum. Bir saat yol. Eve geldim. Tras, dus, chill, muzik, video derken gozlerim agirlasti. Yataga girerken kulakliklarimi ve ipodumu da aldim yanima. Yeni bi kitap download etmistim. Ismi 4 hours work week. Dort saatlik hafta degil, haftada dort saat. Onu dinlemeye basladim. Yarim saat sonra tam uykum gelmeye baslamisken kitap bitmisti. Cunku bugun yaptigimi soyledigim herseyi yaparken kulakliklarim kulagimdaydi. Ve bu kitabi dinliyordum.
    Son dort gunde bu sekilde dort tane kitap bitirdim.
    Simdi biliyorum ne dusundugunuzu. Ama korkmayin gelicem oraya da. Ben o kitabin kokusunu, sayfalarini cevirmesini, ne bileyim soguk bi kis gununde somine karsisindaki koltugumda battaniye altinda okumasini seviyorum diyenleriniz vardir. O kadar zamaniniz varsa ve kitabi sadece keyif almak icin okuyorsaniz oyle yapmaya devam edin.
    Bill Gates ya da Warren Baffet olacakti, zaten bu ikisi de dunyanin gelmis gecmis en zengin iki adami. Bunlardan birine sormuslar: doga ustu bi super guce sahip olabilme sansiniz olsaydi bu gucun ne olmasini isterdiniz?
    Cevap su: dokundugum her kitabin tum icerigini beynime download edebilmek isterdim.
    ···
  • 0
    yuz milyon dolarlik soru
    Simdi yataginiza yattiniz ve sundan eminsiniz ki, sabah uyandiginizda banka hesabinizda 100 milyon dolar olacak. Eski parayla Uc Yuz Elli Trilyon Turk Lirasi. Sabah, bir milyoner olarak uyanacaginizin bilincindesiniz. Bu belki zor, belki komik hatta belki de aptalca gelebilir ama sizden bunu zihninizde canlandirmanizi, gercege cok yakin bi sekilde hissetmenizi istiyorum. Ne yapardiniz bu parayla? Sanirim bu paranin satin alamayacagi pek birsey yok bu hayatta. Ne yapardiniz bu parayla? Ama asil soru bu degil..!

    Belki ilk isiniz altiniza guzel bi araba cekmek olabilirdi. Hayalinizdeki otomobilden bahsediyorum. Sonra; buyuk bi ihtimalle bir ev. Hayalinizdeki ev. Istediginiz mahallede, sehirde hatta icinde yasamayi istediginiz baska bir ulkede. Sonra ne yapardiniz? Tabi o evin icini dosemek de listede olabilir. Istediginiz sekilde. Son model elektronik oyuncaklar, her odada duvar boyu televizyonlar. Hayati kolaylastiran ve herkesin sahip olmadigi mutfak arac gerecleri vs...
    Belki de dunyayi dolasmak isteyebilirsiniz. Bircok insanin boyle bi amaci var. Ama Yuz Milyon dolarin ustunde yatiyorsunuz ya, sizinki biraz vip style olabilir. First class'taki ucuslarla vardiginiz 5 yildiz otellerde kalarak dunyayi dolasmak da fena bi fikir degil aslinda. Ornekler cogaltilabilir. Yat kiralayip; hatta satin alip okyanuslara da acilabilirsiniz. Para sorun degil ne de olsa. Isterseniz yilin 365 gunu cilgin partiler verin. Icki, kizlar, yakigibli erkekler, birbirinden guzel yiyecekler, son ses muzik ve dans. Bunu da yapmak icin onunuzde hicbir engel yok.
    Para buyuk olunca sadece finansal engeller kalkmiyor hayatinizda. Sosyal etkenler de gucunu yitiriyor. Yorungenizdeki uydularin nasil dondugu, ne dedigi ve ne dusundugu de etkilemiyor sizi. Artik siz, kendinizsiniz.
    Bu alisveris seansi da bir sure sonra sona erer. Ihtiyaciniz olan her seye sahipsiniz artik. Paranin satin alabilecegi her seye sahipsiniz. Bu sure bir ay da surebilir alti ay da. Ama sona erecek bunu hepimiz biliyoruz.
    Sabahleyin gozunuzu actiniz. Herseye sahipsiniz. Ve hala hesabinizda hatri sayilir bi miktarda para duruyor. Zaten satin alacaklariniz Bir Milyonu hayatta gecmez, inanin bana. Simdi de Yuz Milyon Dolarlik soru geliyor:
    Sirada ne var?
    Asil simdi ne yapacaksiniz?
    What's next?
    And than what?

    Bu sorunun cevabini asagida konusalim. talep olursa konuyu biraz daha acabilirim. Zaman ayirip okudugunuz icin tesekkurler.
    ···
  • 0
    sadece dusunebilen panpalarim toplansin
    entry nin uzerindeki link
    ···
  • 0
    araplaşıyoruz beyler bune saçmalık
    benim de basima geldi bu. hem de iki defa. ikincisinde de bombos bi mekandaydik. tek musteri bizdik. bi de benim hatunu kesen iki garson pic.
    ···
  • 0
    sadece dusunebilen panpalarim toplansin
    alin panpalarim az once yazdim alin okuyun, biraz aydinlanin. 4 dakika okuyacak zamaniniz yoksa hic tiklamayin. hayatindan memnun olanlarin da okumasina gerek yok

    http://watdaffak.blogspot...6/12/bugun-ne-yaptnz.html
    ···
  • 0
    besiktaslilar toplanin
    hadi sen de sukuyu kaptin, istedigin oldu *
    ···
  • -1
    besiktaslilar toplanin
    beyler ingiltere'de yasiyorum. buralar cok guzel. gib gib cikip video cekiyorum her yerde. gecenlerde abbey street'e gittim. beyaz bi duvar var ve herkes buraya hatira, sarki sozu mesaj gibi seyler yaziyor. hos bisey. ama biz hayvan insan irki yine yapacagini yapmis. videoya bakin, tamamini izlemenize gerek yok. 10.20'den baslayabilirsiniz. kendim begibtaskiyim. ama su gordugum seyden sonra bizim takim sevgisi anlayisimizdan bir kere daha tiksindim. ayip lan ayip. hayvan oldugumuzu her yerde, dunyanin her yerinde belli etmesek olmuyor dimi?

    yorumu size birakiyorum. bunu yazanin da o yazdigi sprey gotune girsin. gibtirin gidin baska takim tutun, siz begibtasli olamazsiniz.

    https://www.youtube.com/watch?v=eniU721ap3Q
    ···
  • 0
    buyuk sayilarin okunusu milyar trilyon katrilyon
    o varsa, hersey iyidir
    ···
  • 0
    buyuk sayilarin okunusu milyar trilyon katrilyon
    arkadasla geyik yaparken kayit aldigim (bu arada kendimi de ifsa ediyorum acik acik artik ne olacaksa) sonucunda da ortaya istemeden bir icerik urettigimiz amator videom.

    https://youtu.be/UW2PxdRWlCQ

    benim favorim vigintilyon.
    ···
  • 0
    youtube nin göz bebekleri
    ben de londra'da vlog cekmeye basladim, simdilik bi hobi. ilerde ne olur bilmem

    https://www.youtube.com/c.../UCLfudO87O8LiOhWisP_rnwg
    ···
  • 0
    vlog cekiyorum beyler izleyin
    beyler londra'da vlog cekmeye basladim ama biraz yardima ihtiyacim var, bana biraz fikir verin nerelere gitmeliyim, konsept ne olmali,millet ne sever ya da siz ne gormek istersiniz?

    https://www.youtube.com/c.../UCLfudO87O8LiOhWisP_rnwg
    ···
  • daha çok