Lütfen...

Sanıyorum ki böyle bir ortam için çok makul bir başlık olmadı ama merakımdan soruyorum, etkilendiğiniz bir sosyal bilim ya da ilgilenmek istediğiniz bir sosyal bilim var mı ?


Örneğin pgiboloji ve sosyoloji benim çok çok fazla ilgimi çekiyor. Bunlarla beraber sosyoloji okuyorum son sınıfım, bir dönem sonrasında mezunum.

a beatiful mind
fight club
gemide

Çocukluğumun bayram sabahı, merhaba.

Yani nasıl anlatayım bazen böyle içim sıkılıyor, hayattan kopup gitmek istiyorum. Bazen de bir şekilde hayata tutunarak aklımdan geçenleri yapmak istiyorum. Oğuz ATAY'ın da 'Tehlikeli Oyunlar' kitabında yazdığı gibi; 'Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor'. Böyle bir durum içerisindeyim, göz ucuyla ölümünün çevremde nasıl karşılanacağını görmek istiyorum bir yandan da ölmemek...

Ve aklımda hala sen

Zamanla göreceğiz, ...

Çok istiyorsan eğer çok istiyorsan gelir belki bir zaman, neden olmasın ki?

Gelmeyecek bir insanın yoluna neden mısralar döşeyeyim ki?

Bilmem kaç 365 günü devirmişiz, bilmem kaç sene geçmiş üstünden. Yeşil gözleri aklımdan çıkmamış, saçı, mimikleri, parmakları, o güzel gamzesi.

Bir insanın aklından herhangi bir şeyi atması ne kadar uzun sürebilir, 3 sene 5 sene... acaba üstünden 10 yıl geçse de o hala aklımın bir köşesinde kalacak mı? Neyse gözleri yeşil bir kadın ağladım üstünde. Gözleri ormanmışçasına güzeldi boyu kısaydı ama yakışırdı yanıma yakışmasa da önemli değildi seviyordum çünkü. Bazen diyorum dikileyim karşısına ne olabilir ki en fazla, küfür mü eder, tokat mı atar, bağırır çağırır mı? En yüksek ihtimalle özledim diyerek sarılabilir mesela, fena da olmaz hani o sarılınca çok mutlu hissederdim ben, şimdilerde hissetmiyorum. Balım derdi, canım derdi. Cananım derdim yarenim derdim. Yarenim gel.

Yarenimin gelmeyeceğini bile bile ona şiirler yazıyorum, yazılar yazıyorum. Onun en sevdiği yemekleri yapıp tek başıma yiyorum, hazırlıksız yakalanmayayım diye en sevdiği 2-3 çikolatayı bile buzdolabının en üst köşelerinde saklıyorum, gelir de belki beraber yeriz diye lisede ki gibi. Neyse belki okuyorsundur bunu, ne de olsa biliyordun buraya yazdığımı. Uykuya direnen göz kapaklarından öperim canım.

Sabahına mesajınla uyanmak dileğiyle.

Bilmem kaç 365 günü devirmişiz, bilmem kaç sene geçmiş üstünden. Yeşil gözleri aklımdan çıkmamış, saçı, mimikleri, parmakları, o güzel gamzesi.

Bir insanın aklından herhangi bir şeyi atması ne kadar uzun sürebilir, 3 sene 5 sene... acaba üstünden 10 yıl geçse de o hala aklımın bir köşesinde kalacak mı? Neyse gözleri yeşil bir kadın ağladım üstünde. Gözleri ormanmışçasına güzeldi boyu kısaydı ama yakışırdı yanıma yakışmasa da önemli değildi seviyordum çünkü. Bazen diyorum dikileyim karşısına ne olabilir ki en fazla, küfür mü eder, tokat mı atar, bağırır çağırır mı? En yüksek ihtimalle özledim diyerek sarılabilir mesela, fena da olmaz hani o sarılınca çok mutlu hissederdim ben, şimdilerde hissetmiyorum. Balım derdi, canım derdi. Cananım derdim yarenim derdim. Yarenim gel.

Yarenimin gelmeyeceğini bile bile ona şiirler yazıyorum, yazılar yazıyorum. Onun en sevdiği yemekleri yapıp tek başıma yiyorum, hazırlıksız yakalanmayayım diye en sevdiği 2-3 çikolatayı bile buzdolabının en üst köşelerinde saklıyorum, gelir de belki beraber yeriz diye lisede ki gibi. Neyse belki okuyorsundur bunu, ne de olsa biliyordun buraya yazdığımı. Uykuya direnen göz kapaklarından öperim canım.

Sabahına mesajınla uyanmak dileğiyle.

Büyüdüm üniversite üçüncü sınıf oldum 20 yaşımı devirdim, hala unutamadım.

Üstünden neredeyse 3 sene geçmiş, merhaba.

Hayatımın ağzına sıçan insanı, çevremi yıkıp bitiren ve sonrasında da ben yapamıyorum deyip çeken gidentabiri yanlış olmasın gibtirolup giden insanı çok fazla özledim. Hani nasıl su içmeyince bir şekilde elde etmeye, ulaşmaya çalışırsınız onun gibi çok fazla istiyorum, ihtiyacım var.

Sanırım gol yemeyi çok seviyorum, gol atmaya korkuyorum. Ağzıma sıçacak gelirse bunun da farkındayım gelirse az da olsa olan düzenim tekrardan bozulacak ve birçok başka şey...

Ama özledim dıbına koyayım, öyle de böyle de köpek gibi özledim o kızı.

muallak ciğer ye orada benim için :D

Karşıyaka ya da Bostanlı iskeleden üçkuyular iskeleye de gidebilirim. Teşekkür ettim kardeşim sağ olasın.

Hastaneye gitmesini ben zaten biliyorum, arabayla gidiyordum sürekli. Otobüsle yahut başka bir taşıt ile gitmedim ki.

Beyler, acil lan acil dedik AQ.

Baksanıza AQ

Beyler ben Karşıyaka'da oturuyorum, dokuz eylül üniversitesi çocuk polikliniğine gideceğim.

Şimdi izban mı otobüs mü hangisi daha mantıklı?

Eğer izbana binersem Kafkaf'tan Halkapınar aktarmaya gideceğim oradan izmir Metro'ya binip Fahrettin Altay yönüne gideceğim sonrası ne olacak?

Otobüse'de binersem eğer soğukkuyudan neye binmem lazım?

Ben kolay gelsin ağabey/abla derim, demeden de geçmem. Lakin onlar beni pek tınlamazlar, kısık bir sesle teşekkürler yahut hiç ses çıkarmadan temizlemeye devam ederler. Silik bir karakterim var belki de onlar benim ses tonuma yaklaşık bir ses tonuyla cevap veriyorlar, bilemeyeceğim.

Ama arkadaş da demiş sadece çöpcü ağabey/ablalarımız değil kamu hizmetine çalışan herkes iyidir. Bence yani...

Gardaş bir şey diyeceğim.

Evet ben bir malım, teşekkür ederim. Bu yönüme atıfta bulunduğun için sana yazıktır.

Bir de bana sor.

@2'ye özenip laf sokmaya çalışma, üzülürüm.