- 1 / 1 / 8274 entry
- 1103 başlık
- 3 trend
- 15,390.01 incipuan
ben kurt cobain analtıncı nesil normal
-
0
zonguldak radyo ve televizyon programcılığı
Merkez Mahallesi, Mehmet Ünlütürk Caddesi, No:38 Kilimli/ZONGULDAK -
0
zonguldak radyo ve televizyon programcılığı
radyo ve televizyon, sinema değil yalnız dikkatini çekerim. Neden istanbul harici olmaz bu arada? -
0
zonguldak radyo ve televizyon programcılığı
Bu bölümü okuyan var mı? iş imkanları nedir? Severek okuyabileceğim bir bölüm fakat iş imkanı yoksa yazık olur emeklere.
Zonguldak hakkında yazınız. -
0
bilgisayarımı diriltmeye çalışıyorum
Ses kayıt için Cubase 7, görüntü montaj için Adobe After Effects -
+1
bilgisayarımı diriltmeye çalışıyorum
Mevcut sistem ;
HDD
Ssd 120 gb sandisk (yeni)
Seagate 250 gb hdd (10 yıllık ve epey hasta)
Ram
1'er Gb kingston ram (toplam 2 gb)
Görüntü
1 Gb Nvidia Ekran kartı
Anakart
Gigabyte G31M-ES2L (10 yıllık yaklaşık ) ( Eklediğim görseldeki)
işlemci
Intel(R) Pentium(R) Dual CPU E2140 1.60 Hz -
+8 -2
bilgisayarımı diriltmeye çalışıyorum
Selam beyler. Ben ses ve görüntü montajı yapan programlar kullanmak istiyorum. Fakat pc özellikleri buna izin vermiyor. Sizlerden
ricam bana sistemimi geliştirmem için öneride bulunmanız. Pc özellikleri @2'de olacak.
Bu kullandığım programların
kabaca 4-5 gb ram 120 gb ssd (100 gb'ı serbest ) 2 gb ekran kartı istediğini söyleyebilirim. ilk nereden başlamalıyım, pc'yi çöpe
at diyenler sonrasında ne yapacağımı da yazsınlar.
Bütçe 200 TL'den yukarı çıkmıyor.
Ayrıca güç kaynağındaki fan sesi beynimi eritiyor artık, bunada öneri verin.
Media Mrkt'ta tanıdık var ve bit pazarından bir şeyler alabilirim önerileriniz dahilinde. Laf olsun diye açmadım başlığı yönlendirmeye ihtiyacım var. -
+1
neoclassicism
Antik yunan ve antik roma dönemlerinde çıkan tarzların günümüze uyarlanmış halleridir.
Örneğin bach dinlemeyi seviyorsun diyelim...
Cello suite'i hayvan gibi reverb'ü olan yaylılarla, deneysel tonu olan bir klagib gitarla dinlediğini düşün. Tabi bu tanım pek abartılmışı, yine bir senfoni edasında kulaktan akıp gidiyorlar.
Henüz neo klagib görsel sanat eserlerine göz atmadım. Varsa o tarz önerisi olan yazsın.
Sanat moderndi, post-modern oldu, şimdi tekrar modern oluyor.
Geriye gidiyoruz. Umarım böyle devam eder. Doğaya geri dönmeliyiz.
Örnek olarak bunu önerebilirim, ayrıca deezer'dan playlistlerine ulaşabilirsiniz ;
https://www.youtube.com/watch?v=CmNUhNHG-_Y -
0
karamazov kardeşler
--bölüm 7 den öncesini okumayanlar için spoiler--
Bölüm 7'ye yeni geçtim fakat 3-4 gündür ara vermiş durumdayım okumaya. bölüm 5'te Ivan'ın Alyoşa ile geçen muhabbetinde günahkâr-kurban ilişkisi, köpeklere parçatılan kölenin çocuğu ve köy sahibi generalin arasındaki af ilişkisi şahaneydi. Birde Ivan'ın yazdığı Büyük Engizisyoncu öyküsü olayı iyice muallakta bıraktı. Bölüm 6'da Zosima dede'nin ölmeden önceki son konuşmasının Ivan'ın bölüm 5'te yaptığı nihilist düşüncelerine yanıt olduğunu farketmiştim. işin ilginç yönü Zosima dedenin son konuşmalarını yazan kişi Alyoşa ve yazarın belirttiğine göre Alyoşa bu yazılara kendi yorumunuda katmış olabilir. Burda doğan ihtimal ise Alyoşa'nın Ivan ile aralarında geçen Tanrı-Tanrıtanımaz muhabbetine; Zosima dedenin son sözlerini kağıda dökerek cevap vermiş yani üzerlerinde oynamış olma ihtimalidir.
--bölüm 7 den öncesini okumayanlar için spoiler--
Bu kadar soğukkanlı yazıyorum ama sanki Dostoyevski bu kitapta tüm karakterleri bizzat onların benliğinde yaşamış gibi aktarıyor. Karakterlerin sadece duygu durumlarını betimlemesi bile dış görünüşünü hayal etmenize olanak sağlıyor. ilk defa bi roman okuyorum, bundan önce bi kaç öykü kitabı okumuştum. Freud'un Dostoyevski hakkında pgibanalizi yer alıyor kitabın başında; Freud'un gözünden(bir denek olarak) aktarılınca kendi kendime küçümsememe sebep oldu Dostoyevski'yi. Fakat kitabı okudukça Freud'un üzerine basarak söylediği üstün zeka kelimesi daha baskın duruma geçti. -
0
ben cem toker soruları alayım
samimi geldi aga bu adamlar genç kafalardalar , özgürlük kokuyorlar , biraz ideolojilerini kavramam gerek , oldu ben bi gezip geleyim -
+1
ölümcül öyküler
edgar alan poe kitabı..
2. el olarak aldım. içinden bi kaç not kağıdı çıktı , çeşitli kitap isimleri not edilmiş , kağıtların birisinde ise rujlu bi öpücük vardı. üstüde yapış yapıştı kitabın.
o hatun bulsun beni -
+1
geçmişten geleceğe sanat
Efendiler; hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz dahası başkan olabilirsiniz fakat sanatçı olamazsınız
sanat, insanlar dünya boşluğunda kaybolmuşken bir nebze mutlu olsun , bu bohem karamsırlıktan kurtulup bambaşka bir dünyaya geçsinler diye var edildi insanlar tarafından.
işe yaradıda !
insanlar müzikle bambaşka bir boyuta girdiler,
tiyatro ile bambaşka dünyaya ,
resim ile düşlerine girdiler.
yıllar geçtikçe sanatı bir ticaret malzemesi olarak görenler onu sekteye uğrattılar. sanat artık bu karmaşadan kurtulmak için değil para için yapılıyordu. dolayısı ile sanat olmaktan çıkıyordu.
ticaret için yapılan sanat ürünlerinde sonsuz mutluluk vardı ve televizyon yolu ile insanlara pazarlanmaya başlanmıştı 20.yy'da.insanlar televizyonda gördüğü mutluluğu gerçek hayatta yakalayamayınca , televizyondaki kaosu yakaladı.
Ve şiddet günümüzde.
Şiddet sensin !
Şiddet benim !
Şiddet bizz .!
Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.!
Mustafa Kemal ATATÜRK. -
0
altın lale
uluslararası istanbul film festivalinde en iyi yönetmen , aktör ve set çay dağıtanlarına verilen ödüllerdir.
argoda ise lale ; saf , aptal ve işini bilmeyenlere denir.
altın lalenin sözlükteki tanımı mal adamdır. -
+2 -2
gece uyandım gözlerimi açtım
Heryer kapkaranlıktı. Göz gözü görmüyordu. Burnuma bir koku geliyordu kızarmış bir şeyin kokusu.Bir an halıda uyuya kaldığımın farkına vardım. Koku epey ağırdı. halıda 3 yıldır yıkanmamıştı. Koku burun deliklerimi bi nane edasında kesiyordu. kapkaranlık odada ellerimi halının üzerinde gezdirdim.
Ve elime birşeye çarptı, küçük, yuvarlak. oynadıkça dağılan birşeydi. Birazda nemli.. Alıp kokladım ve bayılmışım.. Uyandım hala heryer karanlıktı.Ne kapıyı ne penceremi görebiliyordum.. Koku... O koku hala geliyordu , yeniden ellerimi halıda gezdirmeye devam ettim. ! Buldum , bu sefer koklamayacaktım. Dersimi almıştım. Burnumu yüzük ve baş parmağımla sıkıca sıkıştırıp.O şeyi ağzıma attım.Çiğnedim ve yuttum. Yerden kalkıp lambayı açınca dağılan parçaların tuzlu kabuk olduğunu gördüm. Yediğim şey geçen hafta yere düşen şam fıstığı idi.
lambayı kapattım. halıya uzandım. gözlerimde kapanıyordu... uyudum.. öteki gece uyanmak için.. uyudum ve dünya biraz daha hızlı dönsün diye..
edit : kısa hikaye olayını biraz bozup bu hikayeyi uzatmaya karar verdim devamı eklenecek entryler ile
(bkz: ben kurt cobain kısa hikayeler serisi) -
+2 -1
ilkokulda yaptığım büyük binlik
volkan sınıf başkanıydı dedi sınıftan çıkacan teneffüs vakti . ben bi yumruk sıpıttım buna yere kapaklandı kalkamadı
ulan çocuktuk ve masumdu hayallerimiz.! ortaokula geçtikte noldu ha ? noldu ? gibeyim ya eski günlers.1 - daha çok