
- 1 / 1 / 901 entry
- 144 başlık
- 5 trend
- 3,600.01 incipuan
babanizgeldi213 oybirinci nesil normal
-
+2
unbelievable my7
insanın ruhu, zihni ve tutkuları eğer o büyük engel olmasa bir kartal misali uçmasını sağlayabilirdi. Bu büyük engel tüm zaaflarıyla kendi vücudumuzdur... peki neden? Çünkü bedenimiz miskinliğe ve rehavete meyillidir. Hedefe giden yolda karşılaştığımız zorluklar onu korkutur. Basit tutkuları yenip, ruhumuzu sınırlarından kurtarıp özgürleştirmek talimlerimizin ana amacını teşkil eder. iradeyi güçlendirmek onu nihai ve işe yarar bir hedefe yönlendirmek. Bu büyük maharet isteyen şeyi yapmanın yegane yolu da kişinin kendi kendini kurban etmesidir. Ancak o vakit kendi bedeninin zayıflıkları içine sıkışmış binlerce insandan ayrılıp kendi bedeni ve zayıflıkları konusunda ustalaşmış kişilere dönüşebilir. Hadefimiz budur!
Vladimir Bartol
Fedailerin Kalesi Alamut -
0
unbelievable my7
"Buna rağmen incelik gösterip, bana karşı hissettiğin herşeyin acıya dönüşme pahasına sineye çekip bunu yazdın."
Yok amk. Sineye çekme falan olmadı. Sjjsg
içimden geldiği ve ilk kez kendinle yüzleştiğin, ve kendine karşı bi gibe yaradığını gördüğüm için yazdım.
Yoksa geçmişteki yazılarını sineye çekip yazdığım yok. Çünkü öyle olsa kin tutmuş olurdum, bu da bir hastalık olurdu.
Daha yolun başındasın, keza ben de öyle. Egomuz ve hastalıklarımızdan arınmak istiyorsak tüm pisliklerimizle yüzleşmemiz gerekir.
Senin için bu extra zorlu olacaktır, çünkü yeni yeni yüzleşmeye başladın hastalıklarınla. ilk itiraflar daima en zorlu olanlardır. -
0
unbelievable my7
Yeni yeni jeton düşmeye başladı değil mi la amcık?
Burada herkesin hatası oldu, oluyor. Senin en büyük hatan diretmekti, geç de olsa hatanı farketmen güzel birşey. Senin adına sevindim. Umarım devamı gelir.
Ve samimiyetini kanıtlayıp, çalışmanı, çabanı, azmini gösterdiğin vakit buradaki herkes sana saygı duyacaktır emin ol.
Zaten önemli olan beta olman değil. Beta olmaktan kurtulmaya çalışman. Buradaki herkesin çabası bu.
inşallah doğruyu bulursun. Selam ile. -
-1
unbelievable my7
Hastalıklarımızı aşmadan özgür olamayız.
Egomuzu düzeltmeden, günahlarımızla/hastalıklarımızla/travmalarımızla yüzleşmeden ve aşmadan hakikati tam anlamıyla göremeyiz. Ancak arınıp, kalbimizi temizleyerek, özümüze dönerek özgür olabiliriz. Aksi taktirde günahlarımızın ve hastalıklarımızın kölesi olarak kalacağız.
Yuhanna bab 8:32/34:
Siz hakikati bileceksiniz ve hakikat sizi özgür kılacak.” Diğerleri ona şu cevabı verdi: “Biz ibrahim’in soyundanız ve hiç kimseye kölelik etmedik. Nasıl ‘Özgür olacaksınız’ dersin?” isa onlara şöyle dedi: “Gerçek şu ki, günah işleyen herkes günahın kölesidir." -
+1 -1
unbelievable my7
itiraf etmeliyim.
Temel sağlam olmayınca üzerine inşa edilen bina da kalitesiz oluyor. Veya daha da kat çıkılmıyor.
BÇSY'ı üzerinde durmadan özümsemeden, hızlıca okuyup hemen hacı ve Kuran ikilisine atlamıştım.
Kancık entryleri'nin de %80'ini okumadım. Bu yüzden temel açıdan herzaman bir çatlak olacaktır. insan ilişkilerini daha tam anlayamadım. Saha görevlerini yapıp, tcma.org'da paylaşmıştım. Ama ne yapmak! "5 dk konuş" görevini bir kez yaptım. "milyoner biriyim" görevini yapmadım.
Saha görevi yapacam diye; analiz etmeden önüme gelen kız grubunun ortasına dalıp muhabbet ediyordum. Evet görünüşte bunu yapmak önemli olabilir ama asıl önemli olan görevleri "iSTENiLDiĞi" şekilde yapmaktı.
işte BÇSY'ı özümseyip, anlamak gerekliyken bunu hakkıyla yapmadım. Bu yüzden dünyevi, sosyal ilişkilerde halen hastalıklarımın olduğunu farkediyorum. Hatta daha en basit hastalıkları aşmadığımı farkettim.
1.levelden başlamayıp, 5.level olarak oyuna girdiğim için; basit şeyleri anlayamayıp, daha derin şeyleri anladım. basit hastalıklarımı aşmadan, üst level/daha derin hastalıklarımı aştım. Yani makro, apaçık hastalıkları aşmadan, mikro hastalıklarımı aşmaya çalıştım. Ki, bu yanlıştı.
Böyle olunca da illa bir sıkıntı çıkıyor. Hayatın doğası olan sosyal ilişkiler; basit hastalıklarımı aşmamamdan ötürü bana sorun oluyor. Mesela en basit söylemleri bile yanlış anlayabiliyorum. Ki geçenlerde hoca'nın espirisini yanlış anlayıp, beslemem buna bir örnek.
Ve ayrıyeten;
Mesela hoşuma gitmeyen dişinin yanında çok rahat konuştuğum, etkilemeye çalışmadığım için; dişinin etkilendiğini farkettim.
Ama hoşuma giden güzel dişiler olunca; taklide bürünüyorum, kasıntı oluyorum, -burası komik ve çokomelli- FURY filmindeki Brad Pitt'in duruşundan etkilenip cool olmaya ıkınıyordum. Bu apaçık ve en basit hastalıklardan biri.
Ne gerek amk?
Halbuki karşımdaki aklı olmayan bir primat; tek özelliği östrojeni yüksek olması ve güzel olması -gerçi östrojen yüksek olunca doğal olarak güzel oluyor-.
Bunu aklımla özümseyemediğim ve aklımın zayıf olduğu için; hormonlarımın/testosteronumun -uzun zamandır testosteron yazmıyordum sjjhs- dürtmesiyle -hastalık büyük etken- hemen bir kasıntı, taklidi hâl'e geçiyordum.
Halbuki kendim olmam ve kimseyi taklid etmemem gerekir. işte bu hastalığımı aşamadığımı farkettim.
işte bunlar -hep sex ;Freud-, BÇSY'ı özümsememekten, anlamamaktan ve yeteri kadar sağ beyne önem vermemekten geliyor.
hacı ve Kuran ikilisi ise -hayır hacıyı Kurana ortak tutmuyorum öküz kardeşim.- bana birçok şey kazandırdı.
Aklımı daha paklaştırdı. Tüm kafa karışıklıklarından kurtardı. Birçok derin hastalığımdan kurtardı. Sol beynimi çok geliştirdi.
Gerek refleksif düşünce, gerek kritik düşünce, nüansları ayırt edebilme, ufuk açıklığı, dünyaya farklı bakış, duygulara hakimiyet vb. bunlarda önceki halime nazaran büyük ölçü de gelişme sağladım.
Fiziksel açıdan; davranışlarımda keskinleşme, gözükara biri oldum. Kuran için kendimi ve herşeyi feda edebilecek kadar dünyevi şeyleri umursamaz oldum. Keskin çizgilerim oluştu.
Önceki beta zamanlarımda; bir ideolojik muhabbet olunca, görüşlerimi sunardım ama muhabbetteki baskın kişiler rahatça bastırırdı beni. Görüşlerimi hakkıyla savunamazdım, dışlanma korkusu olurdu. Güçlü, baskın olan kim ise onun görüşüne karşı çıkılmazdı -Zaten bu tür muhabbetler, akıl çerçevesinde hakikati öğrenme muhabbetleri değiller. Tamamen evrimsel, "grupta baskınlık kurma ve manipüle etme, ego tatmin, menfaat" muhabbetleri oluyor. Ki günümüzdeki tüm muhabbetlerin %90'ı böyledir. Asla hakikatleri öğrenmek için toplanmazlar. Birbirilerini gütmek, pohpohlamak için toplanırlar-.
Ama şuan ise girdiğim tartışma konularında, veya ortam muhabbetlerinde gerek akıl kırıntısı sahipleriyle, gerek sünnilikten kurtulmuş Kuran'ı tek kaynak görenlerle, gerek primatlarla, girdiğim her muhabbette/tartışmada;
biri Tanrı adına hurafe uydurunca, dayatınca;
Sonuna kadar karşı çıkmaya ve doğruyu anlatmaya başladım. Hiçbirşeyi gibime takmadan, karşımda her kim olursa olsun, Tanrı adına ortaya atılan uydurmayı ne pahasına olursa olsun çürütmeye başladım.
-normal dünyevi konuları gibtir edebilirsiniz. Takmazsınız. Mal amk bu deyip geçebilirsiniz. Ama Tanrı adına yalan uyduruluyorsa; orada susamazsınız, kişiselleştirmeden çürütüp geçmek gerek-.
Mesela eski beta halim olsaydı; bu şekil erdemli/onurlu bir davranış sergileyemezdim.
Ha peki şuan ne durumdayım? Yeterince gelişemiyorum. Halen momentumu aşamadım. Kat atlayamıyorum. Basit temel makro hastalıklarım karşıma çıkıyor.
Hacı ve kuran ikilisi bana 100 katacaksa, 60 kattı. Çünkü temeli oturtmadan üst tura atladım.
ilk seviyeye dönüp, yazılımımdaki açıklarımı kapatmam gerek. Bu şekilde kat atlayabilirim. Aşmadığım, sonraya ertelediğim her hastalık ileride illa engel olarak karşıma çıkıyor.
Şimdi ne mi yapacağım? BÇSY'ı baştan, anlayarak/içselleştirerek ardından kancık entrylerini okuyacağım. Veya tam tersi.
Ve gibe gibe tüm görevleri layığı ile yapacağım. Ancak öyle temelimi düzeltirim. Bu şekilde insanları ve sosyal ilişkileri de daha rahat anlayabilirim. Ve sağ beyne gereken önemi veririm.
Ha ayrıca;
20 yaşında olmama rağmen, boy ve yapımdan dolayı büyük gösteriyorum. 27/28 falan gibi, bu biraz canımı sıkıyor. Sanki saha görevi için yaşlıymışım gibi xd.
Mesela tcma'nın "5 dk dişilerle konuş, kızlarla konuşma problemim var de." Görevine istinaden;
insanların "püü boyundan posundan utanasıca "kızlarla konuşma problemim var" derken utanmıyon muyçğhh? Hebele hubele" Demesi umrumda değil.
Hatta gidip rahatlıkla "selam bebek, seni mutlu etmeye geldim xd" -sadece bir metafor, bunu besleyecek mal çıkmasın- diyebilirim. Çünkü amacım dişiyi etkilemek değil. Sadece muhabbet etmek.
ama özsaygımdan mıdır, egomdan mıdır bilmiyorum. Kendime yakıştıramıyorum, bir dişiye; "benim dişilerle konuşma problemim var, 5 dk konuşabilir miyiz?" Demek. Acizce, ezikçe hissettiriyor.
Büyük ihtimal egomdandır. Çünkü insanların ilk bakışta kapıldığı, "heybetli, babayiğit" imajımın zedeleneceği, veya dişinin bundan güç alarak egosunu tatmin etmesi, beni zayıf görmesi düşünceleri; egomu incitiyor, bu düşünceler arkaplan'da bilinçaltımda yatıyor olabilir.
Ki bu en mantıklı çıkarım bence, bu yüzden karar verdim evet egomdandır bu "kendine yakıştıramama, acziyet, eziklik" hisler egomun kuruntuları xd.
Aslında birşey farkettim. aradaki tek fark açılış cümlesi.
Benim kendime has bir açılış cümlem bana kötü şeyler hissettirmiyor. Kolay geliyor. Yani egomu da düzeltmiyor.
Ama Tcma'nın söylediği bu açılış cümlesi insanın egosunu gibiyor. Bu kadar düşündürüyor. Aciz, zayıf hisler yaşatabiliyor. Bu sayede egomuzun farkına varıp, hastalığımızla yüzleşiyoruz. büyüklük kuruntumuzu yüzümüze vuruyor.
Ve bence tcma bunu -"benim dişilerle konuşma problemim var, 5 dk konuşabilir miyiz?" Görevi- bilerek söylememizi istiyor.
Çünkü bunu söylerken, tüm "ben brad pit gibiym, mükemmelim, büyüğüm" kafasındaki yapay dünyamız, oluşturduğumuz özel taklidi kişiye, yani egomuza ters geliyordu; Bu görev.
Bu sebeple tcma'nın verdiği görevleri eğerek, bükerek değil; tamamen 'iSTENiLDiĞi' şekilde yapmak önemli.
Neyse içimi döktüm, iyi geldi. Hatta aydınlanma yaşadım sonlara doğru Xd.
Varsa yanlışım, yapıştırın beyler.
Selam ve esenlik üzerinize olsun. -
0
unbelievable my7
Edip yüksel, yaşar nuri, caner taslaman, emre dorman, mehmet okuyan, kuranarastirmalari grubu, teslimiyet grubu, 0hakikat0 vb. Bu insanların hepsinin ortak bir amaçları vardır. Hakkı yaymak, batılı çürütmek.
başlangıçta hiçbiri birbirilerini tanımıyorlardı.
Tek başlarına, şahsi olarak; hakikati gördüler ve hakikati yayma, hurafeleri çürütme -nihai amaç Tanrı- yoluna adandılar. Ve ardından aynı şekilde yola çıkan insanlarlan'da doğal bir ittifak ortaya çıktı.
Öyle, "gelin birleşelim, kankeyta olalım, hep birlikte hurafeleri çürütelim." Kafası değil. Tamamen şahsi olarak adandıkları bu yolda; ortak nokta olan Kuran, onları doğal bir ittifak olarak ortaya çıkardı.
Tcma'nın ise keşfettiği öğreti de, sonuç olarak Kuran'a çıkıyordu. Tcma'nın öğretisinin farkı ise -veya bizi bu doğal müttefiklerden ayıran nokta ise- tcma'nın; hem manevi/ruhi/kutsal açıdan bize hakikatleri gösterirken, hem de dünyevi açıdan da hakikatleri göstererek bizi fiziken/insani açıdan donatıyor ve söz ile anlatılamayacak şeyleri de öğretiyor, öğrenmemizi sağlıyor.
ittifak, "gelin birlik olalım hamua" diyerek kurulmaz. Birey, aklı ile bir yola adanır, kendini o yola kalibre eder ve bu süreç ile kendisi gibi aynı yola hizmet edenler ile ittifak ortaya çıkar. Bu doğal gelişir. Bu doğal ittifaktır.
Öyle bi gibten anlamayan insanı, "knk sen iyi birisin gel bu yola adanalım" deyip, sevdiğin insanı müttefik olarak görmek, mallıktır. duygusal bağdan ötürüdür. Akli hiçbir dayanağı yoktur. Ve doğal ittifak değildir.
Doğal ittifak;hiç tanımadığın insanların, seninle aynı ortak bir amaca hizmet etmesi ile doğal olarak ortaya çıkmasıdır.
Düzenli, bilinçli ittifak ise;
kardeşlik oluyor zaten. akıl sahiplerinin, öğretiyi anlayan, farkındalık sahibi, özü temiz insanların seçilip ortak bir amaca hizmet edilmesidir. -
+1 -8
unbelievable my7
"Hatta tam olarak bundan bile emin değilim.
Peki bunu nasıl aşacağız?"
Knk ağzına ampul sokup parmağınıda zütune sokuyon, ampul yanınca ilham geliyor. herşeyi aşıyorsun. sjsjhs -
+1 -3
unbelievable my7
(3) insanlar
En inatçı isyancılar—insanlar ve cinler—suçlarını kınamayı reddettiler ve Şeytan’ın iddiasının gösterisine tanıklık etmeyi seçtiler. Tanrı’nın mutlak otoritesine, bunu yapmaları için bir şans önerildiğinde dahi teslim olmayan bu egoist yaratıklar ikiye bölündüler. Şeytan’ın bakış açısına daha az ikna olmuş olan yarısı insanlar olarak sınıflandırıldı. Şeytan’ın iddiasıyla ilgili şüphe duydukları halde, Tanrı’nın mutlak otoritesi konusunda sağlam bir duruş sergileyemediler. Bu yaratıkların Tanrı’nın her şeye gücü yetmesini takdir etmelerine engel olan şey egodur, kendilerine böylesi bir fırsat teklif edildiğinde teslim olmalarını engelleyen şey egodur (33:72) ve çoğumuz ile Tanrı’nın krallığına yeniden giriş arasında duran şey de egodur (25:43). Bu nedenle, Kuran’daki ilk buyruklardan biri de “Egonu öldür!” dür (2:54).
teslimiyet.org -
0
unbelievable my7
Knk genel olarak bahsettiğin bu tükenmişlik sendromu, her sorgulayan insanın başına gelmiştir.
Mesela ben de ölümün varlığı gerçeği ile yüzleştiğim vakit aylarca herseyi bırakıp, hiç evden çıkmıyordum. Salmıştım. Akılsızca ve neden yaptığımı bile bilmeden yıllarca spor yapıyordum onu bile bırakmıştım. Direkt, "ölüm var amk eni sonu toprak altına gireceğiz. giberm hayatını" diyerek herşeyi bırakmıştım.
Ama hakikatleri görünce yaşamak için bir anlam buldum. O da sadece çalışmak. Sürekli faydalı şeyler sunmak ve hayata ürünler bırakmak -elbetteki Tanrı yolunda araç olarak- olduğunu anladım.
Ha ayrıca geçenlerde okuduğum, ve tcma'ya olan sevgimin daha da arttığı şu entrysini de atayım. Belki motive olursun veya motivasyonuna katkısı olur. Biraz senin durumundan bağımsız ama alakalı kısımları farkedersin.
kaldır zütünü huur çocuğu
evet evlat, sen... ölü adam, yolculuk nasıldı ha ? halen uyanamadın bakıyorum... genel inanışın aksine uyku senin için iyi değildir fakat sen gib gibi uyuyarak kaçtın geceden ; kendine düşman yaptın onu. neden spastikler az uyur ? çünkü zaman kavramı yoktur onlarda ; vücut gereği kadar uyur. fakat sen adi bin, sen sürekli tembellik ettin ve kendi yeteneklerine ihanet ettin. sürekli uyudun ve halsiz gezdin ; bir kere bile düşünemedin dıbına kodumunun korelisi, halsizliğin çok uykundan dolayıydı... az çünkü televizyonda hayat böyle değildi. işine böylesi geldi ve hipotalamusunu çok uykuya alıştırarak ona işkence etmen gibi kendi merak ve gücünü de bitirdin... lan huur çocuğu, bu sensin işte. sürekli olarak bir şeyden kaçtın... bir kadından, çalışmaktan, daha iyi olmaktan sürekli kaçtın. kendi potansiyeline ihanet ettin ve şuan sıradansın... bir ölüden farksızsın evlat ; ne yaşadığın belli, ne öldüğün... bunu kendine soramıyorsun dangalak herif, korkuyorsun ve cevap bulamıyorsun. ataletin seni gibti, senin dostun olan uykuyu tam bir zaman tüketicisine çevirdin ; hipotalamasunu dahi gibtin attın, o yüzden günde üç öğün yiyorsun ya... neler yapman gerektiğini bildiğin halde yapmaman, seni nasıl da güçsüzleştirdi ha ? ulan huurnun dölü, sadece cesaretsiz de değilsin. kara cahilsin... hayatın sadece bir andan itibaren olduğunu bilmiyorsun. ne dün, ne yarın ; sadece şimdi var ve sen bundan habersizsin. seni öldürdüler ; hem de küçük bir bebekken... merak duygunu gibtiler ve şimdi de gibten şeyler öğrenmeni bekliyorlar senden... yahut anasını gibtiğimin türk filmleri sana aşkın hayattaki en önemli şey olduğunu empoze etti ; sen de hayatının aşkıyla buluşma peşindesin. ıkınma, yalnız öleceksin...
ileride anılmanı sadece kendine söz geçirmen sağlayacak ve sen bunu yapamıyorsun kevaşe herif... neden peki dıbına çakim, neden ? neden potansiyeline ihanet ediyorsun lan ? mükemmel donanımlara sahip olduğun halde, neden son model bilgisayarda mario oynuyorsun yarram ? hayattan zevk alamıyorsun ; ya geçmiştesin, ya gelecekte... ağlamaktan korkuyorsun... anırarak gülmekten de belki... belki insanlara sevdiğini söylemekten korkuyorsun... cesaretsizsin işte huur çocuğu... günde 8 saat uyuyorsun ve taktan işlerle uğraşıyorsun ; kendi ömrünü bu kadar baltayan başka bir canlı yoktur amk... sen yapıyorsun lan işte bunu ; akıl sahibi olan sen... kendini neden küçük sıfatlarla tanımlıyorsun ? sen biyolojik bir makine değilsin evlat... hayatta parayı kırmak da kolaydır fakat sana zor olduğunu empoze ettiler ; zengin olacağın hayaliyle büyüyorsun fakat zengin olamayacağına ruhunun derinliklerinde inanıyorsun. kendi kendini yok etmek üzeresin... bunu biliyorsun ki, sen ne bir kadın, ne de taktan işler için buradasın dıbına koyduğum... sen ortalığın anasını gibmek için milyon, belki de milyarlarca opsiyon arasından geldin... şans olduğunu hiç sanmıyorum... sen bir demo sürüm değilsin, makine değilsin ; sen mükemmel yaratılmış bir yaşam formusun. kendi kendini gibme becerisi ve ortalığın dıbına koyma becerisi sadece sende var... sen ne mi yapıyorsun ? tabii ki kolay olanı, ilk söylediğimi... hayattan asla zevk almayacaksın bu nedenle... zütün çıkana kadar çalışıp başarmanın verdiği zevki tadamayacaksın... işin kötüsü, önceden çalışmadıysan ve şuan çalışmaya başladıysan ; ayrıca yaş olarak ilerlediysen asla bu yazıyı okuyan 15-20 yaş arası binlerin yapacaklarını yapamayacaksın. hayat acımasızdır huur çocuğu ; ve betalara savaş sahrasında yer yoktur. en iyinin en iyisi olup, alfa olmak zorundasın. saniyede birçok insanın öldüğü şu kodumunun dünyasında, bari sen güzel şeyler yap... hedeflerini küçük tutturan gibtiğimin dölleri, seni paramparça ettiler. meslek sahibi olmak ne dıbına koyduğumunun ? sen bir mesleği, sadece ana amacına meslek olsun diye kullanacaksın. alfalar basit olaylara takılmaz evlat... fakat sen henüz doğmadın dahi, bunu bil... ve bunu henüz doğmamış olup 40 yaşına merdiven dayamış dalyaraklardan daha erken öğreniyorsun... sen şuan ölüsün ve harekete geçmediğin sürece de öylesin. ne giblenensin, ne umurda olunan, çıksan dahi bir şey farkettirmeyecek bir domino taşısın... yazık, değil mi ? -
-3
unbelievable my7
Selam beyler, insanlık için bir hiç, benim için çok büyük bir travmamdan bahsetmek istiyorum xd. Ve nasıl aşabileceğim konusunda yardımınızı istiyorum.
Start gokturkdestani (
Çocukken mesela okul'da kavga etmişliğim çok olurdu. Ve her kavgadan sonra müdürler çağırırdı "niye kavga ediyon?" Diyip onlar da döverdi veya büyüklerden dayak yerdim.
Sorun şu ki, mesela kavga ettik, bitti. Beni müdürler olayı anlatmam için çağırınca; beni aşırı heyecan, panik basıyor ve derdimi anlatamıyordum. Tâki müdür "neyse salla amk" diyene kadardı.
Odadan çıkınca veya eve gidince de söylemem/anlatmam gereken herşey kafamda beliriyordu. Ve "neden öyle demedin amcık heycanlanacak ne var bunda" diye diye kendime kızardım.
Neyse işte bu travmamı, sıkıntımı yıllardır aşamadım.
Halen her olası bir izah/muhakeme/olay sebebini anlatma vb. durumunda heyecan yapar ve önceden söylemem gereken herşeyi unuturum.
Bazense kekeler veya cümle kurmakta zorlanırım.
Oran olarak hesaplarsak, her olası bu tarz muhakeme durumu yaşadığımda %70 bu travmam devreye girer ve bi gib yapamayıp, kendimi ifade edemiyorum.
Yani daha da açarsam, somutlaştırma adına şu örneği verebilirim; hakim ve tanık veya öğretmen ve öğrenci vb.'nde bir alt/üst ilişkisi var ve alttaki kişi durumunu üstteki kişiye aktarması gerekiyor. işte burada, kavga veya tartışma sebebini anlattığım vakit travmam devreye giriyor. Bunun dışında farklı, normal konular'da bir problemim, izah sıkıntım falan yok.
Normal'de çok iyi ve akıcı konşurum ama olası, biriyle tartışma veya kavga sebebini izah etmeye gelince; ayak bağı travmam devreye giriyor. Ve bi gibim derdimi anlatamayıp, haklı olduğum durum'da bile haksız çıkabiliyorum.
-Evet uzattığımın farkındayım.-
işte bu disiplin kurulundaki anı'm sadece bir örnekti. Bunu bir çok farklı kurul/işyeri/kişi vb. olarakta uyarlayabiliriz.
Bi gib faydasını göremediğim çözümlere gelirsek; bu sorunumu çözmek için telkin kullandım.
"heyecanlanmak için hiçbir sebep olmadığını ve heyecan yaparsam derdimi anlatamayıp küçük çocuk gibi kekeleyeceğim" gerçeğini de içselleştirdim.
Tcma'nın söylediği; "yoldan geçen dişilerle tanış" temalı görevlerini de yaptım. Hatırlayan vardır belki, tcma.org'ta saha raporları olarak paylaşmıştım.
Ve hacı'nın bahsettiği; "hastalığı bilince getir, ve aş." Temalı söylediğini de yaptım. Ki şuan bu yazımla bile tekrar yapmış oluyorum.
Ama buna rağmen, yıllardır halen bir türlü aşamadım şu gibtiğimin travmasını.
Yalnız dışarıdan kendime baktığım'da, şöyle bir travma'nın sebebini açıklayacak bir senaryo belirdi kafamda;
"moruk sen çocukken mahallede bi hata yaptın. yaşlı başlı bir huurçocuğu da "neden böyle yaptın anlat bakıyım?" Diye sorunca sen de derdini anlatırken, kavga ettiniz.
Bu sebeple sende bir travma oluştu. Ve her bir hesaba çekileceğini bildiğin yere gidince, bilinçaltın sanki kavga çıkacakmış tarzında heyecan, adrenalin salgılıyor."
Ha bu senaryo kafama aşırı mantıklı geldi. Ama yine nasıl aşacağım, çözüm ne dıbına koyayım.
Şöyleki, betalar'dan "öğretmeni bunu dövdü. Bu da yarra yedi xd" tarzı bir vızzık gelebilir.
bu anlattığım çocukça görünümlü şeyler olabilir ama başka türlü'de anlatılmıyor ki amk bini. bu yüzden değerden düşürmeye, basitmiş gibi lanse etmeye ıkınma amcık.
Benim bu ayak bağını, çocukluktan kalma travmalarımı aşmam lazım. Bunun için çabalıyorum. Rabbim inşallah çabalarımı karşılıksız bırakmayacaktır.
Yardımlarınızı bekliyorum.
Selam ile.
Finish gokturkdestani ); -
0
unbelievable my7
"herkese güvenmek bana ters."
Kimseye güvenmene gerek yok zaten. Halen anlamamışsın. Güvenilcek birşey de yok zaten.
"Burada kimlikler yok. Burada sadece boyun eğişiniz var." Minvalinde bir sözü var tcma'nın.
Bu söz'de bahsedilen, bir kişiye boyun eğmek değildir.
Egomuzu öldürüp, bir gib olamadığımız gerçeği ile yüzleşmektir. Ve egomuzun sandığı aksine, mükemmel ve hatasız canlılar olmadığımıza boyun eğmektir.
Ve ayrıyeten "burada kimlikler yok" sözü açısından, burada kimsenin kimseyi tanımaması ve giblememesi'nin bilincinde olmak gerek. Çünkü burada nick'lerimiz dışında hiçbirşeyimiz yok. O yüzden "aman şunu söylersem rezil olyrum, şunu söylesemmi acaba. Yok yok bunu söylemiyim." Kafası gereksiz. Rahat olup içinden ne geçiyorsa kimseyi giblemeden anlatabilmelisin.
Bunu da sırf uyarmak adına anlattım. Yoksa içini dökmen, hastalıklarını ifşa etmen kimsenin gibinde değil. -
+1
unbelievable my7
"buraya gelip burada bunları söylemeli miyim ondan bile emin değilim. Buraya yazıyorum. Kafa şişiriyorum aslında.
Farklı olmasını isterdim.
Zaten söylemek istediklerimi de tam olarak aktaramıyorum. içimde çok şey var."
Knk burada herkes anonim ve burada içinden geleni olduğu gibi anlatman, ve hastalıklarını ifşa edip derece atlaman önemli. Bu platform hastalıklarınla yüzleşmek için çok güzel bir yer.
Genel olarak buraya içinden geçenleri söylemekten çekiniyor veya kararsız kalıyorsun gibi sezdim.
Özet: ThaKma bhe moruq, TaKıL kaFana Göre xd -
0
unbelievable my7
https://m.youtube.com/watch?v=VMa-23wxVyw
Evet bilin bakalım kimler bunlar. Tahmin etmek zor değil. Sjjsh -
+1 -1
unbelievable my7
"karşıt argüman süreni direk cehenneme postalayıp şeytanın köpeği ilan ediyorsunuz."
Yazık be buna. Karşıt argümanın neydi de seni şeytanın köpeği ilan ettiler acaba.
Kim bunu şeytanın köpeği ilan etti söylesin. sjjjsh. Cehenneme kim otobüs kaldırtıyor merak ettim. Bundan dolayımı kuyruk acın, tüm ağlayışların bu mu?
Birde nasıl kanun maddelerini çarpıtıp, önüne gelene yaftalıyor garibim. -
+2 -1
unbelievable my7
@liberallestirici
"Yakında burada yazanlar ve bu örgütümsü yapıyı kurmuş olan elebaşları ve yancıları adalet önünde hesap verecek arkadaşlar."
Yıllarım hukuk ile geçmese belki inanıcağım.
Hangi anayasa maddesi ile "burada yazanlar"a dava açıyorsun?
burada yazan kişiler, kendi yorum ve düşüncelerini; inci jargonu altında paylaşıyor. Ve bu anayasal hakkımız. Kimseden maddi/manevi talepte bulunmadık. Kimseyi kendimize çekmedik. Ve herhangi bir suç teşkil edecek harekette bulunmadık.
Ama bu iftira, tehdit ve küfürlerinden ötürü; sana bizzat suç duyurusunda bulunabilme hakkım var.
Bknz;
iftira suçu; (TCK madde 267/7)
Bknz;
Hakaret suçunun 125. Maddesinde geçen bu kısıma ithafen;
"Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı;"
Hakarete uğramanın cezası 1 yıldan aşağı değildir.
Ki, entrylerin'de; insanların dinine ve bizzat şahıslara ağır hakaretlerde bulundun.
Şimdi sen "burada yazanlar, size dava açacam, hepiniz hesap vereceksiniz" diyerek; benim en sevmediğim "sırf düşüncelerinden ötürü insanları yargılamak/bastırmak. Ve iftira atmak" Eylemini yapıyorsun.
Pandemi sebebi ile tüm hukuki süreçler 15 Haziran'a kadar ertelendi mâlesef. O yüzden "git şikayette bulun" demek kolay.
Şimdi iftira ve küfürlerini ve anayasal hakkımızı suçmuş gibi göstermeye çalışıp, "burada yazanlar"ı dava ile tehdit etmeyi kes ve kaybol. -
-1
unbelievable my7
Ciddi değilsen; güzel ironi.
Ciddiysen; feci çelişki, hastalık ve acizlik gösterisi. Kaybol.
ikisinin ortası ise; bu ne yaman kafadır yiğidim. -
0
unbelievable my7
Cevabım;
http://www.incisozluk.com.tr/e/207595165/
Cevabımın özeti;
https://m.youtube.com/watch?v=fI8wGoq2NNI - daha çok