polislerin Nusaybinin girişinde açlık grevi yapıp ilgi odağı olmaya çalışan hdp li vekillerin karşısına gecip bir tepsi baklavayı afiyetle yemesi ile cekilmiş ayardır,
okuyunca baya güldüm,

Merhabalar
böyle bir başlık açıp bu konuyu yazıyor olmaktan öncelikle hoşnut olmadığımı söylemek istiyorum...
malumunuz daha önceki seçimlerde ysk tarafından kaydedilen kişisel verilerimiz ysk nın serverları hacklenerek çalınmış ve sanal ortamda para karşılığı ihtiyaca göre filtre edilerek satılmış veya dağıtılmaya başlanmıştı.
hatta adalet bakanımız bekir bozdag bunu kameralar karşısında kabul etmiş ve nasıl olduğunu anlayamadıklarını belirtmişti.
bunlar zaten bilinen malumatlar bunlarla ilgili entry zaten vardır?!
bu entry nin konusuna gelince ben bu olayları bimer'e (başbakanlık iletişim merkezin) sordum,
özetle;
"devletin bile vatandaşının kişisel verilerini koruyamadığı ve bunu itiraf ettiği bir ortamda bu dolaşan veriler kullanılarak işlenebilecek bir şuç karşısında vatandaş kendisini nasıl koruyabilir yada savunabilir?"

BiMER
ADALET BAKANLIĞI
iÇiŞLERi BAKANLIĞI
NÜFUS VE VATANDAŞLIK iŞLERi GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BiLGi iŞLEM DAiRE BAŞKANLIĞI
KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

bimer\\\\\\\'de yazdığım bilgi edinme notunun seyri bu şekilde ilerledi,

bu gün bana nüfus ve vatandaşlık işlerinden cevap geldi,
cevabı olduğu gibi aktarıyorum;

sayın *** 08 04 2016 tarih ve *** sayılı bimer başvurunuz incelenmiş olup bazı basın ve yayın organlarında mernis veri tabanının hacklenerek kişisel verilerin çalındığı yönünde haberler yer almıştır haber asılsız olup bahse konu veriler mernis veri tabanından alınmamıştır yapılan incelemede sızdırıldığı iddia edilen verilerin güncel olmadığı tespit edilmiştir kişisel verilerin korunmasına yönelik genel müdürlüğümüzce en yüksek düzeyde güvenlik tedbirleri alınmaktadır bilgilerinize sunar iyi günler dileriz

yani özetle oldu böyle bir şey ama bizde olmadı ayrıca zaten bilgiler eski dert etme diyor,

öncelikle inciye ilk entry mı buraya girip girmem konusunda biraz tereddüt yaşadım, neyse

cevaplara baktığımda ssmario doğru bir tespit yapmış, dini kaynaklarda bile kader olayı neredeyse hiç anlatılmamakta karışık bir mevzu girme boğulursun denmektedir .(lise yıllarında girdiğim buhranlar sonucu yaptığım araştırmalarda okuduğum kaynaklardan genel çıkarımım buydu.)
ben kaynak göstermeden kendi yorumumu yazıcam sonuçta bir dönem herkes gibi kendimde bu düşünceleri kafamda yaşadım.

++ ilk olarak yaratılış birilerinin cennete birilerinin cehenneme gitmesi için yapılan bir şey değildir. neden sonuç ilişkisi içinde böyle bir sonuç olduğunu düşünsekte aslında bu doğru değildir. yaratılış esasında Güç ve kudret sahibinin gücünü ve büyüklüğünü gösterme isteğidir. bu büyüklüğü hakkıyla idrak edebilecek şuurlu varlıklar yaratarak Kendisinin ne kadar büyük ve kudretli olduğunu anlamaları ve kendisine bunu tanzim etmesini istemektedir esasında, kainata baktığımızda gerek makro ölçüde gezegenler hatta galaksiler arasındaki etkileşimdeki mükemmel düzen mikro planda da kanımızda gezen alyuvar ve akyuvarların yaptıklarına baktığımızda bahsettigimiz gücün bir nebze anlayabiliriz esasında,
++ Yaratıcı bunu anlayacak olan şuurlu varlıklar yaratıp ona akıl şuur ve beden gibi normalde kullanmakta serbest olduğu ama kendisine ait olan şeyleri bir nevi emanet etmiş ve bunu nasıl kullandığının hesabını hesap günü geldiğinde soracağını kitabında belirtmiştir. vücudumuz O'nun bize verdiği emanet olduğu için vücudun birliğini bozacak ona zarar verecek şeyler yapmak o yüzden yasaktır. (Dini literatüre göre Haramdır.)
yada akıl sağlığını (geçici de olsa ) bozacak maddeler kullanmak yasaktır. (haramdır.)

++ gelelim sorunun diğer kısmına, dini literatüre göre yaratının belli vasıfları vardır, bunlar onu Yaratıcı olduğunu gösteren parametrelerdir, ne gibi? direk orjinallerini yazıyorum;
ilâhî sıfatlar, ‘sübutî’ ve ‘zatî’ olmak üzere iki gruba ayrılıyor.
Sübutî Sıfatlar;
"hayat, ilim, irade, kudret, sem’ (işitme), basar (görme), kelam ve tekvin (var etme)."
Zati Sıfatlar;
vucud, kıdem-beka, Vahdaniyet, Muhalefetün-lil-havadis, Kıyam-bi-nefsihi
(bu kısmı ineternetten aldım bkz. sorularla islamiyet)

lafı çok uzattık neyse, şimdi ilim sıfatından dolayı yaratıcı zaten herşeyi bilmesi gerekiyor, semi sıfatından dolayı herşeyi işitebiliyor basar sıfatından dolayı herşeyi görüyor olması gerekiyor,
soruya gelirsek bizim bildiğimiz zaman kavramıda yaratılmış bir varlık olduğundan yaratıcı zamanla ilgili zaten herşeyi biliyor,
burada aklımıza şu geliyor!
"madem her şeyi biliyor o zaman insana niye şuur akıl irade verdi?"
işte burada önemli bir ayrıntı var; yorumumuzu bu konuda,
kaderimiz dediğimiz olaylar O bildiği için olmuyor, zaman demen şeyi yaratan o olduğu için aklımızla şuurumuzla hareket ettiğimizde olucakları gördüğü için biliyor,
biraz karışık oldu sanki degilmi, ilk seferde bende anlamamıştım...