0
önce cevap vermedim tabii. fakat süre sınırını aşan titreşimler gönderince bunu yapabilecek olanın yalnızca allah olabileceğine inandım, "kalk! sen yalnızca bir uyarıcısın" deyince aklım durdu kaldı. yacazak birşey bulamadım. hemen konuşma grubuna sahabeler bağlandı "ey allahın resulu!" gibi benzer cümleler kuruyolardı. durun dedim daha tebliğe bile başlamadım. her taraftan iletiler gelmeye başladı, bu iletiler kafamın içine hiç çıkmayacakmış gibi kazınmıştı. korkutan bir şaşkınlıkla; hızlıca "ne yapmam gerekir?, şimdi ben bir elçimiyim?" diye sordum. "evet" dedi, "hemen bir site kur ve peygamber olduğunu ilan et! ve siteyi reklamlarla doldurmaktan kaçın!, sevgili ferre severler çarpı işaretine tıklarken onları tuzak reklamlara düşürme! allahın gazabı şiddetlidir!" bunu duyunca allah nasıl böyle birşey yazar sorusunu sorduğumda kendime verdiğim cevap netti, bunu anlayan güçler duvarlardan geçip süzülerek geldiler bir iki metre uzağımda duran bu cinlerin yakıcı ısılarını hissedebiliyordum, hemen masamın yanında duvara dayanmış olan gitarımı sapından kavrayıp havaya kaldırdım. ikisiylede göz göze geldik, biraz süzüştükten sonra gitarı birinin kafasına salladım, yerde paspas olmuştu. dağılan ateşelerini topluyor bi taraftanda arkadaşına "saldısana bin!" diye bağırıyordu. kafasını öne eğip, süsmek isteyen bir boğa gibi üzerime gelen cinin suratınını yalarcasına ayağımın kenarıyla vurdum. kafası dağılmıştı binin. yere düşen gitarımı tekrar aldım ikiside sersem sersem nereye kaçacaklarına bakarken sırtlarına indire indire ikisinide evden çıkardım. birdaha beni msn'den kandırmaya kalkamadılar tabii.